Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/743 E. 2020/237 K. 18.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/743 Esas
KARAR NO: 2020/237 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2018
KARAR TARİHİ: 18/06/2020
DAVA:Davacı vekili mahkememize sunduğu ——– havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Aralarındaki ticari iş gereği davalının birtakım kimyasal maddeler satın aldığını, bu satım sözleşmelerine ilişkin faturaları düzenleyip davalıya teslim ettiğini, ancak davalının faturalara konu borcu ödemediğini, bu malların satımına ilişkin davalının —- tarihi itibariyle ——– tarihi itibariyle ———– borcu olduğunu belirten mutabakat mektuplarını imzaladığını, bu mutabakat mektuplarını imzalayarak borcu olduğunu kabul ettiğini, borcunu ödemesi için defalarca iletişime geçilen davalının borcunu ödemediğini, söz konusu alacağını tahsil edebilmek için ———- İcra Müdürlüğü’nün ———Esas numaralı dosyası ile icra takibi yoluna gittiğini, davalı tarafından süresi içinde ————– tarihinde yapılan itirazın icra dairesi tarafından kabul edilerek takibin durduğunu, davalı ile aralarındaki borç ilişkisinin para borcu olduğunu, TBK m 73″e göre para borçlarının alacaklının ikemeigahında ödenmesi gerektiğini, alacaklının sözleşmeden doğan para alacağını kendi ikametgahının bulunduğu yerdeki icra dairelerinde takip konusu yapabileceğini, ———–adresinde ikemetgah ettiğini, söz konusu alacağa ilişkin icra takibinin yetkisinin—————-Adliyesi İcra Müdürlükleri olduğunu, borçla ilgili sunulan delil ve hesap mutabakatlarının olmasına rağmen borca yapılan itirazın borcu sürüncemede bırakmak için haksız ve kötü niyetli olarak yapıldığını, borçlunun borcunu açıkça kabul ettiğini, imzalamış olduğu mutabakatlarla borcun vadesinde başladığının sarig olduğunu, takibe itiraz ve borcu olmadığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu basiret kurumuna da ters düştüğünü beyan etmiş, bu nedenle borçlunun——– İcra Müdürlüğü————– Esas sayılı takip dosyasındaki itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı borçlu alyhine takip tutarının tamamı üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu —– tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekilinin cevap dilekçesinde müvekkil tarafından davalı firmaya gönderilen mutabakat metnindeki imzanın şirket yetkilisi tarafından imzalanmamış olduğunu iddia etmiş ise de, bu iddia gerçeği yansıtmadığını, nitekim dosyada mübrez mutabakat metinlerinin ikisinin de şirket kaşesi ile kaşelendiğini, davacı müvekkilin mutabakat metinlerindeki imzanın şirket yetkilisine ait olup olmadığını tespit edebilecek olanaklara sahip olmayıp dürüstlük kuralları gereği davalı şirket tarafından gönderilen mutabakat metinlerinde yer alan imzanın şirket yetkilisine ait olduğu kabul edilmekte olduğunu, kaldı ki mutabakat metinlerindeki imza şirket yetkilisine ait olup olmadığı hususunun itirazın kaldırılması davalarında mutabakat mektubunun İİK madde 68de yer alan belgelerden olup olmadığını belirleme konusunda önem arzettiğini, ancak derdest davanın itirazın iptali davası olup, mutabakat mektubundaki imza şirket yetkilisine ait olmasa bile gerekli inceleme yapıldığında davalı tarafın mutabakat metnindeki miktar kadar davacı müvekkile borçlu olduğunun görüleceğini, ayrıca tüm bu hususların dışında davalı vekilinin beyanlarına istinaden, davacı müvekkil tarafından usulüne uygun olarak hazırlanan ve gönderilen mutabakat mektuplarına şirket kaşesi vurarak şirket yetkilisi gibi imza atan kişi hakkında suç duyurusunda bulunma hakkımızı saklı tuttuklarını, davalı tarafça dava dosyasına sunmuş oldukları faturalara konu unsurların davalıya teslim edildiğini gösteren sevk irsaliyeleri, taşıma irsaliyesi ile ambar tesellüm fişlerini dilekçe ekinde sunduklarını, faturaya konu malların davalı şirkete teslim edildiği konusunun uyuşmazlık dışı olduğunu, davalı tarafça bu hususlar beyan edilerek davanın reddinin talep edilmesinin ise kötü niyetlerinin açık bir göstergesi olduğunu, ayrıca iş bu dilekçe ekinde mahkemeye sunulan sevk irsaliyelerinin eksiksiz olup, ambar tesellüm fişlerinde —————– numaralı sevk irsaliyesine konu malların ambar tesellüm fişine müvekkilce ulaşılamadığını, yine davalı vekilince faize yönelik yapılan itirazların da yerinde olmadığını, davacı müvekkilin alacağının tahsili amacıyla başlattığı icra takibine konu borca mutabakat metnindeki tarihten itibaren yasal faiz işletildiğini beyan etmiş, bu nedenlerle davalının yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı borçlu aleyhine takip tutarının tamamı üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili mahkememize sunduğu———–tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davalı, aleyhe olan herhangi bir hususu kabul anlamına gelmemekle beraber taraflar arasında cari bir ilişkinin sürdüğünü, hesabın kapatıldığına ilişkin bir bildirimin bulunmadığını, davacının belirtmiş olduğu mutabakat mektubunun davalının yetkilisi tarafından imzalanmadığını, herhangi bir geçerliliğinin olmadığını, alacak miktarının kat edilmediğini, likit bir alacak bulunmadığını, alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiğini, davacı tarafça iddia edeilen mutabakat mektubunu ve borcu kabul ettiğine ilişkin beyanları kabul etmediğini, davacı tarafın, borca itirazın yasal dayanaktan yoksun, kötü niyetli ve zaman kazanmaya yönelik olduğuna ilişkin beyanlarını kabul etmediğini, davacı tarafça sunulan faturaların içeriklerinin teslim edildiğine ilişkin herhangi bir teslim evrağı bulunmadığını, ———- uygulamalarında söz konusu teslimin yazılı delillerle kanıtlanması gerektiğinin belirtildiğini, dolayısıyla davacı tarafın vazıh delillerle bu hususu ispatlaması gerektiğini, asıl alacağa ilişkin borç iddiasını kabul etmemekle birlikte borcun varolduğu varsayılsa dahi davacı tarafça işletilen faizin hukuka uygun olmadığını, temerrüde düşürülmeye ilişkin herhangi bir ihtarda bulunulmaksızın, şirket yetkilisi tarafından imzalanmamış bir mutabakat mektubu iddiasıyla faizi işletmenin hukuken mümkün olmadığını, durumun Yargıtay yerleşik içtihatlarında sabit olduğunu, bu sebeple takiple işletilen ikizin yasal dayanaktan yoksun ve hukuka aykırı olduğunu beyan etmiş, bu nedenlerle davacının açmış olduğu itirazın iptali davasının reddine, davacı alacaklının haksız ve kötü niyetli takibi ve davası sebebi ile %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleir ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
——–İcra Dairesi’nin —– Esas sayılı dosyası,
-Davacı ile davalı arasında imzalanan —– tarihli ay sonu mutabakat mektubu,
-Davacı ile davalı arasında imzalanan —– tarihli cari hesap mutabakatı,
-Davacı tarafından davalı adına düzenlenen davaya konu faturalar,
——– tarihli müzekkere cevabı ——
——- tarihli müzekkere cevabı ——
——- tarihli müzekkere cevabı
—-Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ———Talimat sayılı dosyası ile aldırılan mali müşavir bilirkişi raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT:
Dava, faturaya dayalı alacak nedeni ile başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında cari hesaba dayalı ticari ilişki bulunduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.
——— İcra Dairesi’nin ——– Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; ödeme emrinin borçluya —— tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından ——— tarihinde yasal süresinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu, borçlu gider avansı olmadığından itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, icra dairesince takibin durdurulduğu, davacı tarafça 1 yıllık hak düşürücü sürede İİK 67. Maddesine istinaden itirazın iptali davası açıldığı tespit edilmiştir.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır.
——müzekkere yazılmıştır. Müzekkere cevabında; Davalı şirketin ——– vergi kimlik numaralı mükellefi olan davacı şirket ile ilgili mal/hizmet alışına ilişkin dairelerince vermiş oldukları ——– dönemi BA formlarının örnekleri gönderilmiştir.
Mahkememizin ————- tarihli celsesinde davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi için —-Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmasına karar verilmiş, dosya talimat mahkemesine gönderilerek rapor aldırılması talep edilmiştir.
—–Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– Talimat sayılı dosyası ile aldırılan mali müşavir bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davalı şirketin ——- yılına ait ticari defterlerinin noterden açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olduğu, davacı şirketin ticari defterlerinin 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesine göre delil vasfına sahip olup olmama hususunun nihai takdirinin mahkemeye ait olduğunu, davacının davalıdan ———-asıl alacak, —– işlemiş faiz toplamı ——-alacaklı olduğu gerekçesi ile cari hesap ilişkisi gerekçesi ile icra takibi başlattığı, davalı yan davacıya borçlu olmadığını ve ——- tarihli mutabakat belgesindeki itirazın davalı yetkilisine ait olmadığı gerekçesi ile itiraz ettiği, davalının incelenen — yılı yasal defter kaydında davacıya ——–borçlu göründüğü, davalının yasal defter kaydına ve davacının talebine göre davacının davalıdan — alacağının olduğu, davacı ———- karşılığında %9 oranında işlemiş faiz talebinde bulunduğu, mahkemece ——- tarihli mutabakat belgesinin davalının temerrüdü olarak kabul edilmesi durumunda davacının talep ettiği ———–faiz talep edebileceği, aksi takdirde işlemiş faiz talep edemeyeceği kanaatine varılmakta olduğu hususunda rapor sunmuştur.
Dosyada mevcut tüm delillerin incelenerek değerlendirilmesinde; Hükme esas alınan ——- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin———- talimat dosyası ile aldırılan ——— tarihli bilirkişi raporu dayanak yapılarak; Davalı tarafın bilirkişi tarafından incelenen ———- yılı ticari defterlerini TTK 64. Maddesine uygun tutulduğu, HMK 222. Maddesine göre davalı lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesinde davacı tarafın düzenlediği faturaları kaydettiği,———- tarihinden sonra davacı taraf ile ticari mal alışverişinin olmadığı, —– sonu itibari ile davalının ticari defterlerine göre davacı tarafa —-borçlu olduğu, davacı tarafın davalı taraftan ———- alacak talep ettiği, mutabakat altındaki imzanın davalı taraf yetkilisine ait olduğunun ispata muhtaç olduğu, davacı tarafından mutabakat metni altındaki imzanın davalı şirket yetkilisine ait imza olduğunun ispat edilemediği, takip öncesi davalı tarafın ihtar, ihbar veya iadeli taahhütlü mektup ile temerrüde düşürülmediği, bu nedenle takip öncesi faiz talebinin yerinde olmadığı, davacı tarafın faiz talep edebileceği, yasal faiz talebinin talebe bağlılık gereği uygun olduğu, asıl alacak miktarının davalı tarafından ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, asıl alacağın davalı tarafça belirli ve bilinebilir olduğu, borca itirazın haksız olduğu anlaşılmakla, Davanın Kısmen Kabulü ile, ———— İcra Dairesi’nin ———– Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin ———- olarak takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına, Fazlaya dair talebin reddine, Asıl alacak miktarının davalı taraf ticari defterlerine kayıtlı olduğu, alacağın davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, takibe itirazın haksız olduğu anlaşılmakla, asıl alacak miktarı —– %20’si olan ——icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1———— İcra Dairesi’nin ——- Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin ———- olarak takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına,
2-Fazlaya dair talebin reddine,
3-Asıl alacak miktarının davalı taraf ticari defterlerine kayıtlı olduğu, alacağın davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, takibe itirazın haksız olduğu anlaşılmakla, asıl alacak miktarı ———- %20’si olan ——— icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 2.523,28 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 738,77 TL’nin, alınması gerekli olan 9.668,72 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.406,67 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 242,00TL, talimat bilirkişi ücreti 700,00 TL olmak üzere toplam 942,00 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 902,00 TL yargılama masrafından, davalı tarafından yargılama sırasında yapılan posta ve tebligat gideri 28,35 TL yargılama masrafından kabul-ret oranına göre davacıya isabet eden 1,00 TL, ‘nin, mahsubu ile kalan 901,00 TL’ye peşin harç 2.523,28TL eklenerek sonuç olarak 3.424,28 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 40,00 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına, davalının yapmış olduğu yargılama masrafından kalan 27,35 TL’nin davalının kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 17.396,47 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; davalı tarafından yatırılan ve artan delil avansının kendisine iadesine,
8-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
9-Talep edilmesi halinde bir sureti dosyaya konulmak kaydıyla ———– İcra Müdürlüğü’nün ———— Esas sayılı sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —————– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/06/2020