Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/741 E. 2020/352 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/975 Esas
KARAR NO: 2020/347
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/09/2018
KARAR TARİHİ : 10/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilin piyasa araştırma sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalı borçluya muhtelif zamanlarda vermiş olduğu hizmetlere istinaden düzenlediği fatura bedellerini tahsil edemediğini,———– sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, ancak davalı borçlunun kötü niyetle yapmış olduğu itirazı müteakip takibin durdurulmasına karar verildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına alacak likit olduğundan % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, Taraflar arasındaki uyuşmazlık: davacı tarafından davalıya verilen anket hizmetine karşılık düzenlemiş olduğu faturalar nedeniyle davaya konu icra takibi tutarı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalının bu bedellerden sorumlu olup olmadığı, İİK 67 uyarınca itirazın iptali hüküm ve koşullarının oluşup oluşmadığı konusunda ihtilaf olduğu anlaşıldı.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen ———- sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından —— tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliğ üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca, faize, faiz oranına ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce ön inceleme duruşma günü usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiş, ön inceleme yapılmış ve davacının adresinin bağlı olduğu ——– Asliye Ticaret mahkemesi aracılığıyla davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, talimat mahkemesince alınan —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacıya ait ve takibe konu fatura tarihlerine ilişkin dönemi kapsayan —- yılı ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunu, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre ——- takip tarihi itibariyle davalı taraftan ——– bakiye alacağı olduğu, davacı tarafın davalıya yapmış olduğu, aylık BS bildirim sınırı üzerindeki tüm satış noktalarını vergi dairesine usulüne uygun olarak bildirdiği yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi ara kararı oluşturulmuş, ara karar davalıya tebliğ edilmesine rağmen davalının inceleme günü hazır olmadığı gibi ticari defterlerini de ibraz etmemesi nedeniyle ——— tarihli tutanak düzenlendiği görülmüştür.
Davalının ticari defterlerini incelemeye sunmaması üzerine davalının adresinin bağlı olduğu vergi dairesinden davacıdan alımlarına ilişkin BA formlarının celbine karar verilmiş olup, yapılan incelemede davalının davacıdan toplam ———— tutarında bildirimde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafın bilirkişi incelemesi sırasında vergi dairesinden alınan davalıya satışlarına ilişkin BS formlarının incelenmesinde davacı tarafından davalıya toplam ——— tutarında bildirimde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, icra dosyası, vergi dairesinden temin edilen BA formları, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında anket hizmeti nedeniyle ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, davacı tarafından davalıya toplam ——-tutarında fatura düzenlendiği, davacı ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu davalının kısmi ödemeler yaptığı ve bakiye olarak davacıya —- borçlu olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi incelemesine sunmadığı, ancak vergi dairesinden temin edilen BS formlarının incelenmesinde davacı tarafından düzenlenen ——– tutarlı faturaların davalı tarafça da kendi vergi dairesine BA formu şeklinde aynen bildirildiği, BA/BS formlarının birbirini teyit ettiği, davalının vergi dairesine BS formlarını bildirmekle davacı tarafından sunulan mal/hizmeti almış olduğuna karine teşkil ettiği, davalının vergi dairesine bildirimde bulunmuş olmasına rağmen davacıdan mal almadığına veya almış olduğu mal/hizmetin bedelini ödemiş olduğuna ilişkin bir delil ibraz edilmediği değerlendirildiğinde davacının davalıdan takip tutarı ———- alacıklı olduğu, davacı her ne kadar takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunmuş ise de davalı tarafından davalıya usulüne uygun gönderilmiş bir ihtarmane olmadığı gibi taraflar arasında düzenlenen vade konusunda bir sözleşmenin de dosyaya ibraz edilmediği gibi bu yönde bir iddia da olmadığı, faturaların davalıya tebliğinin, davalının temerrütünü gerçekleştirmeyeceği sonuç ve kanaatine varılarak davacının takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, alacağın faturaya dayalı olduğu, likit ve belirlenebilir olduğu dolayısıyla icra inkar tazminatı hüküm ve koşullarının oluştuğu, tarafların tacir olması nedeniyle 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca ticari faiz uygulanması gerektiği, sonuç ve kanaatine varılmakla, davanın asıl alacak yönünden kabulüne takip öncesi işlemiş faiz yönünden ise reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile; davalının ————— sayılı dosyasına vaki itirazın asıl alacak 49.956,28 TL yönünden İPTALİNE,
2. Asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3. Alacağın % 20 si oranında hesap edilen 9.991,25 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Başlangıçta peşin olarak alınan 658,16 TL harcın alınması gerekli olan 3.412,51 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.754,35 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
5. Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 202,38 TL, bilirkişi ücreti 600 TL, olmak üzere toplam 802,38 TL yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 753,94TL yargılama masrafına, peşin harç 658,16 TL, eklenerek sonuç olarak 1.412,10 TL’nin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 48,43TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
6.Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 7.294,32 TL avukatlık ücretinin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7.Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/09/2020