Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/710 E. 2020/146 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/710 Esas
KARAR NO: 2020/146
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/06/2018
KARAR TARİHİ: 18/02/2020
DAVA :Davacı vekili Mahkememize sunduğu —– havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ——— tarihinde işten çıktığını, alışveriş yapıp daha sonra evine gececeğini,———————– alışverişini tamamlamış yoldan geçmek istediğini, tam yaya yoluna bitirmiş iken ———–plakalı araç hızla gelerek müvekkilinin ayağının bilek kısmının üzerinden geçtiğini, yere yığılan müvekkilinin ayak bileği ve topuk kısmının kemikleri parçalandığı için bir daha olduğu yerden kalkamadağını,—— plakalı aracın —————olduğunu, davalılardan araç sahiplerinin davadan haberdar olması durumunda ileri de doğacak tazminatları ödememek için araçlarını satmaları muhtemel olduğundan kazaya sebebiyet vermiş olan——– plakalı araca tedbir işlenmsini talep ettiklerini beyanla şimdilik —– TL maddi tazminata, ——– manevi tazminata olmak üzere toplam ——— tazminata kaza tarihinden itibaren yasal faize, ———-plakalı aracın kaydına tedbir işlenmesine karar verilmesini beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan ——————– vekilinin cevap dilekçesine karşı davacı vekili Mahkememize sunduğu ———– havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: davalıların empati yapmadıkları gibi sadece haklı olmak adına asılsız beyanlar içeren cevap dilekçesi yazdıklarını beyanla ve dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan ————–vekilinin cevap dilekçesine karşı davacı vekili Mahkememize sunduğu —————– havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: davalı ————— zorunlu dava arkadaşlığı olduğunu iddia ettiğini, davalıların paylı mülkiyet sahibi olduklarını, elbirliği ile mülkiyet kanunda yazılı durumlarda doğabileceğini, araç sahibi davalılara miras hisse olarak kalmadığı için davalılar arasında elbirliği ile mülkiyet durumunun olmadığını, ayrıca sigorta şirketine başvurulmadığı iddiasının asılsız olduğunu beyanla ve dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu —— tarihli dilekçesinde; davalı —————— sulh ve ibraname anlaşması yaptıkları ve bu davalı yönünden davadan feragat ettiklerini, diğer davalılar yönünden ise manevi tazminat, maddi tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin taleplerinin devam ettiğini beyan etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu ——- tarihli dilekçesinde; davalı ————- adresinin yurt dışında olmasından dolayı tebligatlarının zahmetli olması, uzun süre almasından dolayı davanın sürümcemede bırakacağı ve mahkeme kalemine de iş yükü çıkaracağından bahisle ———- yönünden davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davacı vekili ————- tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı —————Mahkememize sunduğu —–havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: müvekkillerinin hissedarı bulunduğu —— plakalı araç sürücüsü ————– tarihinde bir trafik kazası olduğu ve olay sırasında olay mahallinde müvekkillerinin olmadığını, yaptıkları araştırmalarda kazaya sebebiyet verenin davacı —– olduğunu, araç sürücüsü ————– ın olayda bir kusurunun bulunmadığını, davacının talep ettiği maddi ve manevi tazminatın haksız ve fahiş olduğunu, olay yerindeki ———— kayıtlarının incelenmesi sonucunda kazanın iddia edildiği gibi sürücünün kusurundan kaynaklanmadığını, tamamıyla davacının dikkatsizlik ve trafik kaidelerine uymadan yola ani çıkışından meydana geldiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ————— tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——- Mahkememize sunduğu ————-havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: KTK 97. Maddesi uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğini, müvekkili şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, geçici iş göremezlik, bakıcı ve tedavi gideri tazminatının poliçe teminatı kapsamında olmadığının açıkça belirtildiğini, müterafik kusur durumunun göz önünde bulundurulması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte faizin hatalı talep edildiği ve müvekkili sigorta şirketinin temerrüde düşmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ————– duruşmasına katılmamıştır.
Davalı ——————– Mahkememize sunduğu ————havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı ve kısmi feragatin mümkün olmadığını, ———- kusur durumunun söz konusu olduğunu, tedavi masraflarına ilişkin taleplerin bir dayanağının bulunmadığını, manevi tazminat talebinin haksız ve yersiz olduğu ve fahiş tutarda olduğunu, dava açılışında müvekkilinin sebep olmadığı için aleyhine yargılama masrafı yüklenmemesi gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ———Mahkememize sunduğu ———- havale tarihli ikinci cevap dilekçesinde özetle: cevap dilekçesini tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ————– vekili —————- tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——- yönünden davadan feragat edilmesi nedeniyle bu davalı yönünden açılan dava tefrik edilerek ———– Esas sayılı dosyaya kaydı yapılmıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeniyle kusur ve maluliyet oranları ile davalı tarafın zararın tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, geçici ve/veya daimi iş göremezlik, tedavi ve bakıcı giderleri tazminatı(maddi tazminat) ve manevi tazminat davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER
Celp ve tetkik olunan———- tarihli yaralamalı güvenlik kamerası görüntüsü izleme tutanağına göre; ———- sevk ve idaresindeki —–plakalı araç ile yaya geçidinden geçmeye çalışan ———- çarpması sonucu kaza yaptıkları anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez —– tarihinde ———–tarafından tanzim edilen ————— incelendiğinde; poliçenin ————-tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının ——– sigortalanan aracın ————-plakalı araç, poliçe limitinin ise ———- sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan tescil bilgileri incelendiğinde; kaza tarihi itibariyle ———- plakalı aracın —————— adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
—————– MALULİYET raporuna göre; kişinin ————- tarihinde geçirdiği araç dışı trafik kazası sonrasında vucudunda sol tibia distalinde medial malleolde kırık meydana geldiğini, sol ayağının alçıya alındığını, kontrol muayelerine gittiğini, kırığın —————– tarihinde çekilen grafide kaynadığının tıbbi belgelerin incelenmesinden anlaşıldığını, taraflarına yapılan genel beden ve ortopedik muayesinde yürüyüşün doğal olduğunu, yere çömelme ve kalkma hareketini desteksiz yapabildiğini, sol ayak bileği eklem hareket açıklıklarının doğal olduğunu, her iki alt ekstremite uzunluğunun —— ve eşit, her iki bacak çevresinde —- cm ve eşit olduğu, sol alt ekstremitede motor ve duyu kusuru olmadığını, dış muayenede herhangi bir travmatik lezyon veya sekeli olmadığının saptandığını, kişinin —————— tarihinde maruz kaldığı araç dışı trafik kazası yaralanması sonucunda vücudunda meydan gelen sol tibia distalinde medial maleol kırığının ortopedik açıdan iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzadığını, bu süre zarfında kişinin % 100 oranında geçici iş göremezlik ve başkasının bakımına muhtaç olma durumunun söz konusu olduğunu, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri’ ne göre————— Yayımlanan) olaya bağlı kırığının sekel bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla kişide hali hazır durumu itibariyle sürekli özür oranı tespitine mahal bulunmadığını, kişide saptanan geçici iş göremezlik oranı-süresi, başkasının bakımına muhtaç olma süresi ile ———— tarihinde maruz kaldığı araç dışı trafik kazası yaralanması arasında doğrudan illiyet bağı bulunduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Makine Mühendisi Bilirkişi ———– havale tarihli raporunda özetle; dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı——- %100 oranında kusurlu olduğu ve davacının kusursuz olduğunu,——— Asliye Ceza Mahkemesine hitaben hazırlanan —————- tarihli bilirkişi raporundaki kusur dağılımının isabetli olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Kusur ve maluliyet raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Manevi Tazminat
Anılan Kanunun 56/1-2. Maddesine göre, Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Araç Malikinin Sorumluluğu
2918 Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 85. Maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklindedir. Ancak, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.(KTK Madde 86)
İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.(KTK Madde 3)
TEMERRÜT VE FAİZ
Sürücü ve araç maliki, haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşmüş olur.(TBK Madde: 117/2)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, Nüfus Kaydı, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, SGK Kayıtları, Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası, Kusur Tespiti Raporu, Hastane Belgeleri, Ceza/Soruşturma Dosyası, Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırması, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; ———- tarihinde davalı ——— sevk ve idaresindeki ——— plakalı araç ile yaya geçidini kullanarak karşıdan karşıya geçmek isteyen yaya davacı ———- çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, kazada davacının yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü——— %100 oranında kusurlu olduğu, davacı yayanın ise kusursuz olduğu, her ne kadar dosyada bulunan CD’ lerden birisi bilirkişi tarafından açılamamış ise de davacı ile davalı araç sürücüsünün ifadeleri, ceza dosyasında yapılan keşif ve alınan kusur raporu ile olay anına ilişkin ————- tutanağı hep birlikte değerlendirildiğinde mahkememize alınan kusur raporunun somut olaya uygun, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu, bu nedenle hükme esas alındığı, maddi tazminat davası yönünden davacı ile davalı sigorta şirketinin yargılama sırasında sulh oldukları, sulh sözleşmesinin yasal şartları taşıdığı, bu sebeple maddi tazminat davasının konusuz kaldığı, kaza nedeniyle davacı ———— kazadan sonra hastaneye sevk edildiği ve sol ayak bileği medial malleolünde kırık olduğu tespit edilerek kısa bacak atel yapıldığı, yaralanma nedeni ile geçirilen tedavi süreci, yaralanma nedeniyle duyulan acı, elem ve ızdırap karşısında tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği, kaza anı ve olayın oluş şekli, zararın ağırlık derecesi, sürekli maluliyetin olmaması ve iyileşme süresi, kusur durumu ile araç maliklerinden —————-yönünden davadan feragat edilmiş olup diğer müteselsil sorumluların durumunda meydana gelen ağırlaşmada nazara alınarak hakkaniyet ilkesi gereğince davacı lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, davalı sürücü’nün davacı tarafın manevi zararından haksız fiil hükümlerine göre, davalı işleten/malikler’in ise davacı tarafın manevi zararından, sürücü kusuru ve araçtaki bir bozukluğun birlikte kazaya neden olmuş olmaları ve kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini iddia ve ispat edilmediğinden KTK 85/1-4 ve 86. maddelerine göre işleten olarak kusursuz sorumluluk esaslarına göre müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, zararın haksız fiilden doğmuş olması ve bir ticari işletmeyi ilgilendirmemesi nedeni tazminat alacağına yasal faiz uygulanması gerektiği, davalı sürücü ve işleten/araç maliki yönünden temerrütün haksız fiil tarihi itibari ile gerçekleştiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak sulh ve ödeme nedeniyle konusuz kalan maddi tazminat davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Sulh ve ödeme nedeniyle konusuz kalan maddi tazminat davası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği, olayın oluş şekli, zararın ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi nazara alınarak ——- TL’nin manevi tazminat namı ile kaza tarihi olan ——- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ——————- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 520,87 TL harcın alınması gerekli olan 273,24 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 247,63 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
4-Davalı —————– ilişkin maddi tazminat davası yönünden sulh sözleşmesi gereğince davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 474,53 TL, bilirkişi ücreti 600,00 TL, Üniversite(Maluliyet) fatura bedeli 1.500,00 TL, olmak üzere toplam 2.574,53 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 343,00 TL yargılama masrafına, 273,24 TL harç eklenerek sonuç olarak 616,24 TL’nin davalılar ———————— müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 2.231,00 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
6-Maddi tazminat davası yönünden Sulh sözleşmesi ve yapılan ödeme gereğince taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Manevi tazminat davası yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davalılar ———————- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat davası yönünden davalılar ———————- yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalılar ——————–verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı ——————– vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———————–Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/02/2020