Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/687 E. 2019/1133 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/687 Esas
KARAR NO : 2019/1133

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/06/2018
KARAR TARİHİ : 21/11/2019

DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu 14/06/2018 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın ——, bu amaçla müşterilerinden almış olduğu ve müvekkili firmanın yetkilisi tarafından cirolanan — tutarında, keşidecisi ———- çekin müvekkili firmanın elinden bilinmeyen bir şekilde alındığını, çalınan bu çeke ilişkin İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesi —- sayılı dava ile iptal davası açtıklarını, işbu davada teminat yatırıldığını, gazete ilanı yapıldığım ve ödemeden men yasağı koyulduğunu, ancak işbu çekin ödemeden men yasağına rağmen ve davadan sonra İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, müvekkili ile keşideci —– arasında ticari ilişki olduğunu, bu ticari ilişkinin defterler ve faturalar ile sabit olduğunu, müvekkilin diğer davacı ile herhangi bir ilişkisi olmadığını, çekteki ciro silsilesinin kopuk olduğunu, —— ciro tarihinde aktif olmadığını, dolayısıyla ciro yapmasının hukuken mümkün olmadığını, cironun geçersiz olduğunu, davalının bunu bile bile çeki müvekkilinin rızası hilafına kötü niyetle iktisap ettiğini, bu nedenle çekin müvekkiline iadesinin gerektiğini, davalının yapmış olduğu icra takibinde müvekkilinde borçlu görülmekte olduğunu yine işbu icra takibinden çok önce müvekkilinin men yasağı aldığını ve çekin ödenmesini durdurduğunu, çekin bedelinin %20 kadarının teminatta yatırıldığını belirtip müvekkiline ait dava dilekçesinde belirtilen çekin ödenmesini önlemek için ivedilikle ödeme yasağı konulmasına, yatırılan teminatın mahkemenin kasasına alınarak teminat hükmü içermesine ve takibin tüm tarafları ile durdurulmasına, ilgili İstanbul —–. İcra Müdürlüğü —– Esas sayılı icra takibinin ivedi olarak durdurulmasına, dava devam ederken icra tehdidiyle müvekkilin çek bedelini ödemesi halinde ödenen meblağın avans faizi ile birlikte taraflarına iadesine, davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, dava sonunda çekin taraflarına iadesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili mahkememize sunduğu 05/09/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu çekin mevcut alacaklarına karşılık müvekkili firmaya ciro edilerek teslim edildiğini, müvekkilinin iyiniyetli ciranta olduğunu, dava dilekçesinde yer alan iddiaların müvekkile karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığını, dava konusu çekin müvekkiline——-tarafından mevcut borçlarına karşılık teslim edildiğini, ilgili firmanın müvekkiline olan borcunun ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ile de ispat edileceğini,—- tarafından çekin teslim bordrosu ile müvekkili firmaya teslim edildiğini, müvekkilinin mevcut alacaklarına karşılık dava konusu çeki iyi niyetle teslim aldığım, çekin vadesinden kısa bir süre önce müvekkili firma yetkililerinin davacı firma yetkilisi/sahibi——- hattını arayarak kendilerine dava konusu çekin ciro edildiğini, davacının da ciranta olduğunu belirterek çekin durumu ile ilgili bilgi sorduğunu, davacı yanın da çekin vadesinde ödeneceğini belirterek sıhhatini teyit ettiğini, yani müvekkili firmanın kendisine ciro edilen çek ile ilgili iyiniyetli surette gerekli araştırmayı yaptığını belirtip davanın reddine, davacı yanın alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
-İstanbul Anadolu —- İcra Dairesi’nin — Esas sayılı takip dosyası,
-İstanbul Anadolu —-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —Esas sayılı dosyası,
——–. tarafından mahkememize gönderilen 18/02/2019 tarihli müzekkere cevabı,
-Davacı tarafın 2018 yılına ait ticari defterleri,
-Davalı tarafın 2017-2018 yıllarına ait ticari defterleri,
-Mali Müşavir bilirkişinin mahkememize sunduğu —– tarihli bilirkişi raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT:
Dava, takipten sonra açılan menfi tespit davasıdır.
İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davaya konu çek nedeni ile ihtiyati tedbir talepli çek iptali davası açılmış, ——. Sayılı gerekçeli kararı ile davanın esası hakkında karar verilmiş olup karar 24/07/2018 tarihinde kesinleşmiştir.
İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, dosyanın 22/07/2015 vade tarihli 200.000,00 TL bedelli bono senet nedeni ile başlatılan takip dosyası olduğu anlaşılmıştır, icra dosyasında istirdat talebine konu herhangi bir ödeme yapılmamıştır,
—– yazılan müzekkere cevabında —- numaralı telefon hattının ——adına kayıtlı olduğu bildirilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi mahkememize sunduğu 28/08/2019 tarihli raporunda özetle; Ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığı yönünden; Davacı şirketin incelenen 2018 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapılmış olduğu, kapanış tasdiklerinin bulunmadığı, ticari defterler yazılmamış olduğundan davacı şirketin hesap incelemesinin yapılamadığı, davalı şirketin incelenen 2017-2018 yılına ilişkin ticari defterlerinin— beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğunu, Davacının borçlu olup olmadığı yönünden; dava konusu ——– çekin dava dışı—-şirketi tarafından sırasıyla “—– ciro edildiği, davalı şirketin incelenen ticari defterlerinde dava konusu çekin kendisine verilen —– şirketinden alacaklı gözüktüğü, işbu çekin karşılıksız çıkması sonucu ciro silsilesinde yer alan şirketler hakkında İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatmış olduğu, takip konusu çekin bedelinin davacı tarafından ödenmediği, davalının alacağına karşılık kendisine verilen çekin karşılıksız çıkması sonucu icra takibi başlatmakta haklı olduğu, davacı şirketin 120.000,00 TL çek dolayısıyla borçlu olmadığını ispat edemediğini, dava konusu çekte ciro silsilesinin kopuk olduğunu, —– tarihinde aktif olmadığını, davalının bunu bile bile çeki davacı rızası hilafına kötü niyetle iktisap ettiğini, bu nedenle çekin müvekkiline iadesinin gerektiğini, davalının yapmış olduğu icra takibinden çok önce men yasağı aldığını ve çekin ödenmesini durduğu yönündeki beyan ve savunmaların değerlendirilmesinin mahkemeye ait olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Dosyada tüm delillerin incelenerek değerlendirilmesinde; Hükme esas olarak alınan 28/09/2019 tarihli mali müşavir bilirkişi raporu dayanak yapılarak; Davacı———yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı şirketin hesap incelemesinde 2018 yılı defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında yapılmış olsa da yazdırılmamış olduğundan hesap incelemesi yapılamadığı, davalı …’nin 2017-2018 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafın hesap incelemesinde davacı şirketten 54.374,30 TL alacaklı gözüktüğü, davalı şirketin kayıtlarında dava dışı—- hareketlerine rastlandığı, dava konusu çekin davalı defterlerine kayıtlı olduğu gözükmüştür.
Dava konusu —- no.lu çekin dava dışı —- şirketine ciro edildiği, davalı şirketin incelenen ticari defterlerinde dava konusu çekin kendisine verilen —- şirketinden alacaklı gözüktüğü, işbu çekin karşılıksız çıkması sonucu ciro silsilesinde yer alan şirketler hakkında İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatmış olduğu, takip konusu çekin bedelinin davacı tarafından ödenmediği, davalının alacağına karşılık kendisine verilen çekin karşılıksız çıkması sonucu icra takibi başlatmakta haklı olduğu, davacı şirketin 120.000,00 TL çek dolayısıyla borçlu olmadığını ispat edemedi anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine, çek bedeli davacı tarafından belirli ve bilinebilir olduğundan asıl alacak miktarı 120.000,00 TL’nin %20’si olan 24.000,00 TL’nin kötü niyet tazminatı olarak davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE,
2-Çek bedeli davacı tarafından belirli ve bilinebilir olduğundan asıl alacak miktarı 120.000,00 TL’nin %20’si olan 24.000,00 TL’nin kötü niyet tazminatı olarak davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 2.049,30 TL harcın alınması gerekli olan 44,40 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 2.004,90 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —- avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; artan delil avansının davalıya iadesine,
Dair, davacı asilin, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.