Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/683 E. 2019/955 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/578
KARAR NO: 2019/851
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 08/01/2018
KARAR TARİHİ: 17/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle ; müvekkili ile —– Plakalı aracın ruhsat sahibi olan ———-arasında araç değer kaybı ve kazanç kaybı hususunda temlik sözleşmesi imzalandığını, temliğe konu aracın —- tarihinde ———plakalı aracın şöförünün % 100 kusurlu olması sebebiyle oluşan kazada hasar gördüğünü, kaza sebebiyle temliğe konu araçta maddi hasar
meydana geldiğini ve ortaya çıkan hasar sebebiyle temliğe konu aracın 7 gün onarımda kaldığını, bu süre içinde ticari işlevini yerine getiremediğinden kazanç kaybına ilişkin alacak oluştuğunu, bu bedelin tahsili amacıyla yapılan icra takibine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu belirterek, davalının haksız itirazının iptali le takibin devamına ve haksız kötüniyetli olarak itiraz edildiğinden alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının da tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının talep ve dava hakkı olmadığını, temlik iddiasına konu borcun mevcut olmadığını, —-müvekkili şirketten bir alacağı olmadığını, kazanç kaybının ispatı için davaya konu aracın kaza tarihinde ve kaza tarihi sonrasında hangi maksat ile kullanıldığına ilişkin somut bütün delillerin ortaya konulması gerektiğini, icra inkar tazminatına hükmedilmesini gerektirir koşulların da davada mevcut olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, ——- tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile hasarlanan aracın onarım için serviste bulunduğu süre yönünden kazanç kaybına uğranıldığından bahisle tazminat alacağının tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava daha önce mahkememizin —– Esas sayılı dava dosyası ile davalı ——— aleyhine birlikte açıldığı, davacı vekilinin yargılama sırasında —— tarihli dilekçesi ile davalı—— yönünden davanın atiye bırakılmasına dair karar verilmesini talep ettiği, talebin mahkememizce HMK 123. Maddesindeki; “davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir.” şeklindeki düzenleme uyarınca davalının davanın geri alınması talebine yönelik talebinin davalıya tebliğine karar verilmiş ancak davalının yurt dışı tebligat işlemleri yapılmadığından tebliğ yapılamamıştır. Davaya konu İstanbul Anadolu 7 İcra Müdürlüğünün—– Esas sayılı takip dosyasının celp olunarak yapılan incelenmesinde davacı şirket tarafından dosyamız davalısı——– Esasında kayıtlı dava dosyasında davalı olarak gösterilen hem davalı şirket hemde—— yönünden genel haciz yolu ile – günlük kazanç bedeli açıklaması ile—– TL asıl alacak,—– TL işlemiş faiz olmak üzere toplam —TL nin tahsili için icra takibi yapıldığı, takibe dosyamız davalısı şirketin itirazda bulunduğu, ——- ise icra takinine sunduğu herhangi bir itiraz dilekçesi bulunmadığı tespit edildiğinden —— Esas sayılı dava dosyasından usul ekonomisi uyarınca davalı şirket yönünden dava tefrik edilerek mahkememizin esasına işbu dava dosyası ile kayıtlandığı,—— yönünden ise ——– Esas sayılı dava dosyasında; “İİK 67 maddesinde düzenlenen; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren 1 sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat sureti ile itirazın iptalini dava edebilir…” hükmüne göre itirazın iptali davasının yasal koşulları arasında hukuki yarar, kesin hüküm bulunmaması, geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması, usulüne uygun bir itirazın olması ve borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde davanın açılması olduğu bu koşullardan olmak üzere itirazın iptali davası açılabilmesi için yapılmış olan geçerli bir takibe, takip borçlusunun 7 günlük süre içerisinde itiraz etmiş olması gerektiği, bildirilen bu 7 günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz edilmemiş veya bu süre geçtikten sonra itiraz edilmiş ise süreden sonra yapılan itiraz geçersiz olacağından takibin kesinleşeceği, bu nedenle alacaklının itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmayacağı, nitekim somut uyuşmazlıkta davalı ——-davaya konu icra takibine bir itirazı bulunmadığı, bu borçlu yönünden davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı…” gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı davaya konu ettiği kazanç kaybı alacağını dava dışı 3. Kişi———— temlik almış, temlike ilişkin yazılı sözleşmeyi dosyaya ibraz edilmiş, temlik konusu alacağın dayanağı servis kayıtları işbu 3. Şirketten müzekkere ile celp edilmiştir. Alacağın temlikinin yasal koşullarının yerine getirildiği, davacının temlik edilen alacak yönünden işbu davayı açmakta aktif husumet ehliyetinin bulunduğu sonucuna varılarak davanın esasına girilmiş, taraf delilleri celp olunduktan sonra dosya üzerinde teknik bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan raporun dosyadaki delillere uygun ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm delillere göre; — tarihinde davacının alacağı temlik aldığı dava dışı ———–plakalı araç ile davalı şirkete ait ——- plakalı aracın çarpışması şeklinde trafik kazası meydana geldiği, kazaya ilişkin düzenlenen aynı tarihli kaza tespit tutanağında; davalı şirkete ait araç sürücüsü ——– “bir anlık dalgınlık neticesi önümde ışıkta duran araca—– plakalı araca çarptım, çarpmanın etkisi ile araçta ——— plakalı araca çarptı” şeklinde beyanda bulunarak tutanağı imzaladığı, sigorta ekspertiz raporunda ve tramer kayıtlarına göre davalı sigorta şirketine ait araç sürücüsünün kazada tam kusurlu olduğu, aracın kaza nedeni ile tüm onarım masrafının ———- TL olduğu, aracın kazadaki hasar durumuna göre teknik bilirkişi tarafından onarım süresinin – gün olduğu ve günlük net kazanç kaybının ——TL olacağı tespit edildiğinden davacının davalıdan —–TL kazanç kaybı talep edebileceği vicdani kanaatine varıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ; davalının İstanbul Anadolu 7 İcra Müdürlüğünün ——- Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 500,00 TL alacak yönünden İPTALİ ile takibin 500,00 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren yıllık %9 yasal faiz uygulanarak DEVAMINA,
2-Fazla istemin reddine,
3-Hükmolunan alacak miktarı yargılama sonunda belirlendiğinden yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminat talebinin reddine,
4-Harçlar Yasası uyarınca kabul edilen dava miktarı üzerinden alınması gereken 44.40 TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 48.81 TL harçtan mahsubu ile eksik alınan 4.41 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan 44.40 TL peşin harç giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacının peşin harç gideri dışında yaptığı 35.90 TL başvru harcı, 700.00 TL bilirkişi ücreti, 129,50 TL tebligat ve müzekkere gideri toplamı olan 865,40 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 605,46 TL sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça herhangi bir masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yerolmadığına,
8-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesinin 13/2.madde hükmü uyarınca kabul edilen miktar üzerinden davacı yararına tayin ve takdir edilen 500.00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
9-Aynı tarifenin aynı madde hükmü uyarınca reddedilen miktar üzerinden davalı yararına tayin ve takdir edilen 214,67 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,.
10-Davacının yatırdığı gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar yönünden kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/09/2019