Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/679 E. 2020/515 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/679 Esas
KARAR NO : 2020/515

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/06/2018
KARAR TARİHİ : 15/10/2020

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 12/06/2018 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil şirket ile davalı şirketin ticari ilişkileri sonucunda, davacı tarafın, davalı tarafa mal satışı sonucu fatura düzenlendiği, faturaların davalı tarafa teslim edildiği, Anadolu —-. İcra Müdürlüğü —- sayılı icra takibi yapıldığı, davalı tarafın itirazı sonucunda takibin durduğunu, davalı tarafın kötü niyetli olduğu, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği, davalı tarafın faturalara herhangi bir itirazının bulunmadığı, alacağın muaccel ve likit olduğunu beyanla, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmişlerdir.
Davacı vekili 15/10/2020 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; Davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 17/07/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Huzurdaki davanın haksız ve mesnetsiz olduğu, Müvekkil davalı ile davacı şirket arasında ticari ilişkinin bulunduğunun doğru olduğu, ancak, iddia edildiği gibi bir alacağın olmadığı, defter ve belgelerin incelendiğinde durumun ortaya çıkacağını beyanla, davanın reddi ile, yargılama giderleri ve vekalet Ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili 15/10/2020 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
-İstanbul Anadolu —. İcra müdürlüğünün —-sayılı dosyası,
-Hesap Ektresi sureti,
—- tarihli mali müşavir bilirkişi raporu,
—- tarihli mali müşavir bilirkişi ek raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava; faturaya dayalı alacak nedeniyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının davalı taraftan ticari ilişkiden kaynaklı olarak fatura ve cari hesap alacağının bulunup bulunmadığı olarak tespit edilmiştir.
Tarafların dilekçelerinde bildikleri delilleri toplanmıştır.
İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün –. Sayılı dosyasının incelenmesinde; ödeme emrinin 27.04.2018 tarihinde borçlu tarafa tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 02.05.2018 tarihinde yasal süresinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu, İcra Dairesince takibin durdurulduğu, borçlu gider avansı olmadığından borca itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, öğrenme tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü sürede itirazın iptali davasının açıldığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce mali müşavir bilirkişiden rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi 22/04/2019 tarihinde raporunu ibraz etmiş ve rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi mahkememize sunduğu 22/04/2019 tarihli raporunda özetle; Davacı tarafın dava konusu döneme ait 2017 yılı ticari defterlerinin İşletme defteri olduğu, süresi içinde noter açılış onayının yapıldığı, kapanış tastikine tabi olmadığı, faturalarla kayıtlarının uyumlu olduğu, davacı taraf 2017 yılı defterlerinin sahibi lehine delil niteliği olduğu, bu konuda takdir ve değerlemenin Sayın Mahkemede olduğu, Davacı tarafın Takip ve dava konusu faturaları İşletme defterinin —–. Sayfasında usulüne uygun sıra ile Gelir olarak usulüne uygun kaydettiği, Dava dosyasında, bu tarihten sonra davalı tarafından davacıya yapılmış herhangi bir ödeme kaydı bulunmadığı, Cari hesap borcunun ödendiğinin ispat yükünün davalı tarafta olduğu, Takibe konu olan faturaların davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, fatura ve muhteviyatına veya bedeline davalı tarafından herhangi bir itiraz yapılmadığı, (T.T.K.m.23/3) Davalı tarafça dava dosyasına, bu yönde bir belge sunulmadığı, Davalı tarafın, yerinde inceleme talebine rağmen defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemiş olması ve HMK.222 Maddesi hükmünün değerlemesinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, Taraflar arasında ödeme tarihleri ve temerrüt ile ilgili herhangi bir sözleşme olmadığı, davacı yandan davalıya gönderilen herhangi bir borç ihbarnamesi bulunmadığı, davacının İşlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, Temerrüdün takip (25.04,2018) tarihi ile oluştuğu. Davacının takip talebinde %9,75 yıllık avans faizi nin yerinde ve değişen oranlarda uygulanması gerekeceği, davalının itirazının somut delillere dayanmadığı, Alacağın itiraza uğramayan faturaya dayalı likit alacak olması hususu gözetilerek davacının icra inkar tazminatı talebinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
İtiraz üzerine mali müşavir bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi mahkememize sunduğu 16/03/2020 tarihli ek raporunda özetle; Kanaattinde herhangi bir değişiklik olmadığını beyan ve rapor etmiştir.
Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek hükme esas alınan 19.04.2019 tarihli mali müşavir bilirkişi raporu dayanak yapılarak; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu hususunda ihtilaf bulunmadığı, davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesi ile taraflar arasındaki ticari ilişkinin davalı tarafın kabulünde olduğu, mali müşavir bilirkişi tarafından tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeye göre; davacı tarafın 2017 yılı ticari işletme defterinin usul ve yasaya uygun tutulduğu, davalı tarafın ticari defterlerini ibrazdan kaçındığı, davacı tarafın işletme defterinde takibe konu edilen faturaların işletme defterinin —- Sayfasında usulüne uygun gelir olarak kayıtlı olduğu, davacı tarafın işletme defterinin gerçek borç alacak ilişkisinin tespitine imkan vermeyen ticari defter ise de; davalı vekili tarafından ticari ilişkinin kabulünde olduğu, fatura ve muhteviyatına itirazda bulunulmadığı, ticari ilişkinin varlığının kabulü ile borcun ödendiğinin ispat külfetinin davalı tarafta olduğu, borcun ödendiğine dair ödemeye ait belgenin davalı tarafından sunulmadığı, davacı tarafından takip tarihinden önce davalı tarafın ödeme ihtarı veya ihbarı yapılmadığından takip öncesi faiz talebinin yerinde olmadığı, tarafların tacir, yapılan işin ticari iş olması nedeni ile takip tarihinden sonra talep edilen avans faizi talebinin yerinde olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin ihtilafsız olduğu, davalı tarafın ticari ilişkiyi kabul ettiği, ticari ilişkiye konu borcun ödendiğinin davalı borçlu tarafça ispat edilemediği, alacağın faturalara dayalı olduğu, asıl alacağın belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu anlaşılmakla; davanın KISMEN KABULÜNE dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-İstanbul Anadolu —. İcra Dairesi’nin —-Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin 10.776,84 TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte devamına,
2-Fazlaya dair talebin REDDİNE,
3-Taraflar arasında ticari ilişkinin ihtilafsız olduğu, davalı tarafın ticari ilişkiyi kabul ettiği ancak borcun bulunmadığını iddia ettikleri, ispat ve külfetin davalı tarafa geçtiği, ticari ilişkiye konu borcun ödendiğinin davalı tarafça ispat edilemediği, alacağın faturalara dayalı olduğu, asıl alacağın davalı tarafça belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu anlaşılmakla haksız alacak miktarı 10.776,84 TL’nin %20’si olan 2.155,37 TL’nin icra inkar tazminatı olarak davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Başlangıçta peşin olarak alınan 184,44 TL harç ile icra dosyasına yatırılan 57,04 TL harcın, alınması gerekli olan 736,17 TL harçtan mahsubu ile bakiye 494,69 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 120,7 TL tebligat ve posta gideri 700 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 820,7 TL yargılama masrafının davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 818,94 TL yargılama masrafına davacının başlangıçta yatırdığı peşin harç 184,44 TL ilave olunarak toplam 1.003,38 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1,76 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürülükte bulunan —-. uyarınca 3.400 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —-. uyarınca 23,16 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
9- Karar kesinleştiğinde ve istem halinde İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğünün — sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.