Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/670 E. 2018/1227 K. 13.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/670 Esas
KARAR NO : 2018/1227
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/06/2018
KARAR TARİHİ : 13/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin büyük kapsamlı inşaat projelerinde elektronik, güvenlik ve otomasyon sistemleri konusunda müteahhit firmalara, bu sistemlerin tedarik edilmesi ve projelere uygulanması konusunda hizmet vermekte olan bir anonim şirketi olduğunu, müvekkil şirket ile davalı şirketin, uzun yıllardır biroçok konut ve muhtelif inşaat projelerinde ticari ilişki içerisnide bulunduğunu, davalı şirket müvekkil şirketten bu sistemleri farklı farklı projelerinde satın aldığını ve müvekkil şirket de bu sistemlerin montaj ve devreye alma işlerini eksiksiz olarak tüm phrojelerde gerçekleştirdiğini, son olarak davalı şirket müvekkilden ————-adlı projesindeki otomasyon ve güvenlik sistemlerine dair işleri üstlenmesini talep ettiğini, müvekkil şirket üstlenmiş olduğu bu iş gereğince —————l adresinde bulunan ————– projesi ile ilgili üzerine düşen tüm edimleri yerine getirdiğini ve yapılacak işleri montaj ve devreye alma işlemleri de dahil olmak üzere eksiksiz olarak çalışır şekilde davalıya ve site yönetimine 25/05/2015 tarihinde teslim edildiğini, o tarihten bu yana sistemlerin faal olduğu ve site tarafından kullanılmakta olduğunu, bunların periyodik bakımı da 2018 senesine kadar müvekkil şirket tarafından yürütüldüğünü, bununla birlikte, müvekkil şirket tüm edimlerini yerine getirmiş olmasına rağmen bu —————-projesinde davalı yan ödemelerini sürekli aksatarak yapmış ve son ödemelerini ise hiç gerçekleştirmemiş, neticede 22/07/2016 tarihinden bu yana yapılmayan ödemeler nedeniyle davalının müvekkile davalı şirketin cari hesap kaydını Euro üzerinden tutması nedeniyle karşılıklı mutabakat ile 7.230,46 Euro borç bakiyesinin kaldığını, bu süreçte taraflar arasında BABS formları ve borç mutabakatları da gerçekleştirilmiş ve davalı yan evvelce müvekkil şirket tarafından kendisine keşide edilen faturalara hiç itiraz etmediği gibi, bu borç mutabakatlarında da müvekkil şirkete anılan tutarda borçlu olduğunu kabul ettiğini, müvekkil şirketin davlaı şirkete ———-. Noterliği —— tarih ve ——-Yevmiye nolu ihtarnameyi keşide etmek zorunda kaldığını, ihtarname davalıya ——- tarihinde tebliğ edillmiş ancak buna rağmen davalının müvekkil şirkete borcunu ödemediğini, keşide edilen ihtarnameye rağmen davalı değil borcu ödemek, bir cevap dahi vermeyince bu kez müvekkil şirket tarafından İstanbul Anadolu 23. İcra Müdrülüğü’nün ——–Esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığını ve davalı borçlu olduğunu bildiği ve kabul ettiği halde son derece son derece haksız olarak bu takibe borcun tamamına faize ferilerine ve yetkiye itiraz ettiğini, davalı şirketin yetki itirazının yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkil şirketin davalı şirketten alacaklı olduğu cari hesap dökümleri , faturalar ve mutabakat mektubu ile sabit olduğunu, davalının takibe ve borca itirazının kötüniyetli olduğunu ve davanın kabulüne karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davacı vekili 02/08/2018 tarihli beyan dilekçesinde dava konusu borcun davalı tarafından dava açıldıktan sonra borcun tamamının icra dosyasına ödendiğini, davalının ödeme yapmakla borcu kabul ettiğini, bu nedenle davadan sonra ödeme yapılması nedeniyle icra inkar tazminatı taleplerinin devam ettiğini, takibe haksız olarak itiraz edildiğini ve davalının davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinden davalının sorumlu olduğu yönünde dilekçe sunduğu görüldü.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin davacının iddiasının aksin edavaya konu tutar bakımından herhangi bir borcunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı taraf takip talebinde belirtmiş olduğu yabancı para alacağı iddiasına ilişkin hatali faiz talebinde bulunduğunu, huzurda görülen dava konusu icra takibinin usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı tarafın icra inkar tazminatı talep etme hakkının bulunmadığını, tüm bu sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davadan sonra davalı tarafından icra takip borcunun tamamının ödenmesi ile davanın konusu kalıp kalmadığı, davacının icra inkar tazminatı ve yargılama giderleri vekalet ücretini davalıdan isteyip isteyemeyeceği hususunda olduğu anlaşıldı.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğü’nün ———— Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından ———- tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna ——–8 tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan ———– Noterliği’nin —— tarihli ihtarnamesinin davalıya 28/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarname içeriğinde davalıya 7.230,46 Euro borcun ödenmesi için 3 iş günü süre verildiği anlaşıldı.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan mutabakat mektubunda davalıya ithafen 7.230,46 Euro alacak konusunda mutabık olunup olunmadığının sorulduğu, mutabakat metninde davalı şirket kaşesinin ve imzasının olduğu tetkik edildi.
İcra dosyasının incelenmesinde davalı borçlu tarafından dosya kapak hesabının çıkarıldığı ve toplam dosya borcuna istinaden 43.807,66 TL nin 22/06/2018 tarihinde icra dosyasına ödendiği anlaşıldı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, faturalar, takip dosyası, mutabakatlar, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında cari hesaba dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı ve cari hesaba dayalı olarak davacının davalıdan takip tutarı kadar alacaklı olup olmadığı hususunda olduğu, davalı tarafından icra takibine itiraz edildiği, itiraz dilekçesinde müvekkil şirketin dosya alacaklısına herhangi bir borcunun bulunmadığının beyan edildiği, takibin durması nedeniyle açılan itirazın iptali davasında davalının cevap dilekçesinde özetle; davacının iddiasının aksine davaya konu tutar bakımından herhangi bir borcunun bulunmadığı yönünde beyanda bulunulduğu, itirazın iptali davası açıldıktan sonra davalının 22/06/2018 tarihinde icra dosyası borcunun tamamı olan 43.807,66 TL nin ödendiği, bu nedenle takip tutarı miktar yönünden davanın konusuz kaldığı, ancak davacının icra inkar tazminatı ve yargılama gideri vekalet ücreti yönünden talebinin devam ettiği, davalının dava açılmasına sebebiyet verdiği, dava devam ederken icra dosyasına borcunun tamamını ödediği, dava açıldıktan sonra davalının borcu ödemekle itirazında haksız olduğunu kabullenmiş olduğu, taraflar arasında takip tutarı miktar üzerinden mutabakat olduğu, davalının icra takibine yaptığı itirazın haksız olduğu, davadan sonra alacağın ödenmiş olması ve kabul edilen alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine İİK’nun 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak ödeme nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve şartları oluşan icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın esası hakkında konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA .
2-Asıl alacağın, % 20 si oranında hesap edilen 7.724,64 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 438,04 TL harcın, alınması gerekli olan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 438,64 TL karar ve ilam harcının davacıya iadesine,
4-Davacı tarafın kendisine vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 6/1 maddesi Uyarınca 2.299,27 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinden oluşan toplam 60,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/12/2018