Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/6 E. 2020/650 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/6 Esas
KARAR NO: 2020/650
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 03/01/2018
KARAR TARİHİ: 24/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin borçlu kooperatifin —- tarihinden beri üyesi olduğunu, —- tarihinde—- taşınmaz için nama yazılı ortaklık senedi düzenlendiğini, müvekkile davalı —- tarafından ————– adresindeki konutun yaklaşık —— teslim edildiğini, müvekkili tarafından taşınmazın bu zaman zarfında çeşitli kişilere kiraya verildiğini, ve kira geliri elde edildiğini, davalı borçlu kooperatifin 3. Kişilere olan borçlarından dolayı icra takibine maruz kaldığını ve 3. Kişiler tarafından kooperatifin adına kayıtlı bulunan üyelere ait dairelerin bir kısmı cebri icradan satıldığını, müvekkile tahsis edilen daire ise ——- sayılı dosyası üzerinden cebri icra ile satıldığını, müvekkilin kusuru ve kabahati olmaksızın taşınmazının satılmasından dolayı davalı ——— yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarname ile aynı değer ve özelliklerde başka bir dairenin kendisine verilmesi, bu mümkün değil ise satılan taşınmazın rayiç bedelinin müvekkile ödenmesinin talep edildiğini, davalı kooperatifin göndermiş olduğu cevabi yazısında gerekçe göstermeksizin talepleri kabul etmediklerini bildirdiğini, müvekkilin internet ortamı ve gayrimenkul danışmanları ile görüşerek taşınmazın rayiç bedelinin ——-olduğunu, belirlediğini, taşınmazın değerinin bilirkişi marifeti ile tespit edilmesinin talep ettiğini, bedel üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının yapılan icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek icra takibine haksız ve kötü niyetli itirazının kaldırılmasına ve takiben devamına, davalı borçlunun % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddi gerektiğini, huzurdaki davanın yasal süresinde ikame edilmediğinden süresinde açılmayan davanın yine usulden reddi gerekeceğini, davanın esastan da reddi gerektiğini, açılan icra takibine itiraz ettiklerini, davalıya karşı ikame edilmiş olan bir takım davalardan da görüleceği üzere müvekkili kooperatifin davalara konu olan dairelerin geri alınması amacıyla her türlü hukuki mücadeleyi verdiğini, davalarda kabul kararı verildiğini, temyiz başvuruları nedeni ile henüz kesinleşmediğini, davacının —-borçlu olduğunu, —- yılına ait —-tarihli —- alınan ——–bütçe dönemi içerisinde çıkan ve çıkarılan ortağa yapılacak iade ödemelerin —— kanunun 17/2 maddesi uyarınca 3 yıla kadar ertelenmesine karar verildiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine, açılan icra takibinin iptaline, dava değerinin % 20 sinden az olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, —— tarafından kendisine konut tahsis edilemeyen ortağın tazminat istemine ilişkindir.
Celp ve tetkik olunan —- ihtarnamede davacı tarafından davalıya keşide edildiği ve —— tarihinde teslim edildiğini, dairenin davacı zilyetliğinde iken kooperatifin borcu nedeniyle icra yoluyla satılarak elinden alındığını, bu nedenle başka bir dairenin verilmesini veya rayiç değerinin ödenmesinin ihtar edildiği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan —- takip dosyasının incelenmesinde davacı tarafından davalı —— aleyhine —- alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız takip yapıldığı, davalı borçlu kooperatifin süresi içerisinde takibe itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan —- sayılı dosyasının incelenmesinde dava dışı—- tarafından —- bedelli bonolara dayanarak davalı —– ile birlikte dava dışı şirketle aleyhine icra takibi yapıldığı görülmüş olup işbu takip dolayısıyla—– sayılı dosyasıyla davalı —— tarafından takipte alacaklı görünen —– dava dışı şirketler aleyhine menfi tespit davası açılıdığı, açılan menfi tespit davası sonrasında yapılan yargılama sonucu — yönünden —- dosyasındaki icra takibinin iptaline ilişkin davanın reddine karar verildiği ve —— devam eden takip sonucu kooperatifçe davacıya tahsis edilen dairenin satıldığı anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan davalı —– tarafından düzenlenen — üye giriş beyannamesinin incelenmesinde üyenin davacı —- ve davacı aleyhine —- tarihli nama yazılı ortaklık senedi düzenlendiği ve —– daire ile ilgili davacının —– ortak olduğu görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan — tarihli —- incelenmesinde—– bütçe dönemleri içerisinde çıkan ve çıkarılan ortağa yapılacak iade ödemeleri kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye sokacak, kooperatifin amacını tehlikeye sokacak, amacına ulaşmasını engelleyecek ve bütçenin bu ödemeleri yapamayacak durumda olması dolayısıyla ödemelerin Kooperatifler Kanunu’nun 17/2 maddesi uyarınca 3 yıla kadar ertelenmesi şeklinde karar alındığı görülmüştür.
Mahkememizce davalı kooperatifin —- dosyası celp edilmiş olup, —- hazirun cetvelinde davacı —- isminin de bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların tüm delilleri celp olunmuş ve bir —– uzmanı ve bir mali müşavir ve bir inşaat mühendisi bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişiler dosyaya sunmuş oldukları raporlarında özetle ; davalı kooperatifin ticari defter ve kayıtlarını incelemeye ibraz etmediğini, dava konusu taşınmazın güncel rayiç değerinin —dava tarihindeki rayiç değerinin —- icra takip tarihindeki değerinin ise —-olduğu , dosya kapsamından davalı kooperatifin davaya konu—– adresindeki konutun davacıya fiilen teslim edildiği, ancak tapuda teslimin söz konusu olmadığı, henüz ferdileşme tamamlanmadan tapuda davalı —- adına kayıtlı gayrimenkulun davalı —- adına kayıtlı gayrimenkulu cebri icra ile —- tarihinde dava dışı —— satıldığı, kooperatifin üyesine gayrimenkul teslim borcu inşaatların tamamlanması ve gayrimenkulun tapusunun ilgili üye adına tescili ile sona ereceği, huzurdaki dava da ise davalı —- henüz dava konusu gayrimenkulun tapusunu üye adına tescil etmeden dairenin —– borçları nedeniyle üçüncü şahsa satıldığı, bu satış nedeniyle davacının konutu fiili kullanımı ve buradan kira geliri elde etme imkanının son bulduğunu, davacı yanın davalıya herhangi bir borcu olmaması halinde rayiç bedeli tazminat olarak talep edebileceği, yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Davalı tarafça davacının —— —– tutarında aidat borcu olduğunu iddia etmesi nedeniyle davacının ———- aidat borcu olup olmadığının tespiti yönünden —– defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişiler dosyaya sunmuş oldukları ek raporunda davalı —- ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu davalı kooperatifin toplam —- borç kaydettiği, bunun —dava tarihinden sonra kaydedildiği, karşılığında —-deme aldığı, icra takip tarihi olan — dava tarihi olan — tarihi itibariyle davacıdan —- alacaklı olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Dairemizin yerleşik uygulamasına göre adına konut tahsisi yapılamayan ortağa ödenecek tazminatın belirlenmesine ilişkin hesap yöntemine göre;
a-Ortaklara verilen taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri tespit edilmelidir.
b-Normal ödemesini yapan diğer ortaların ödeme tarihleri de nazara alınarak toplam ödemeleri, paranın istia gücünün azalması ve sair etkenler nazara alınarak rayiç değerin tespit edildiği tarihe taşınarak ödemelere tekabül eden miktar belirlenmeli.
c-Böylece normal ödeme yapan ortakların rayiç değer tespit edilen tarihte ödemelerin karşılığı olan miktar itibariyle ve rayiç değer nazara alınarak taşınmaza malik olmakla elde ettikleri menfaat miktarı bulunmalı.
d-Davacı ortağın diğer ortalara göre eksik ödeme yaptığı miktar nazara alınarak, davacının yaptığı ödeme miktarı ve tarihleri gözönünde tutularak bu miktarın yine rayiç değer tespit edilen tarihe taşınarak gerçek karşılığı bulunmalı.
e-Normal ödeme yapan diğer ortakların ve davacının rayiç değer tespit tarihinde tespit edilen ödeme karşılıklarının birbirinden çıkarılması suretiyle davacının diğer ortaklar kadar bir yararlanma sağlanması için ödemesi gerekin miktar saptanmalı.
f-Bu surette yapılan hesaplama sonunda elde edilen rayiç değerden diğer ortakların ödemelerinin gerçek karşılığı çıkarılarak bulunacak yararlanmak miktarından davacının diğer ortalara denk bir ödemeye varması için hesaplanan eksik ödeme miktarı çıkarılmak suretiyle davacıya, —- tarafından ödenecek olan tazminat miktarı bulunması gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru değildir. —–
Bu tür davalarda —–kararları ile hesaplama şekli içtihat haline gelmiş olup dosyamız yönünden takip tarihi itibariyle —- dairenin rayiç değerinin tespit edildiği, takip tarihi itibariyle daire sahibi olup da tüm borçlarını ödemiş olan,—— aynı tür daireyi alan bir ortağın ödediği para tespit edilerek bu ortağın ödediği para tespit edilen dava konusu dairenin rayiç bedelini gerektiriyor ise davacının yapmış olduğu eksik ödeme hangi bedeli gerektiriyor şeklinde kurulacak oran orantı ile davacının talep edebileceği miktar tespit edilir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporuna, dosyadaki nama yazılı ortaklık senedine göre davacının davalı —- üyesi ve ortağı olduğu ve bu çerçevede davacıya fiilen taşınmazın teslim edildiği, ancak davalı kooperatifin borçları nedeniyle davacıya tahsis edilen dairenin ———- yapılan takip sonucu dava dışı üçüncü kişiye satıldığı ve davalı kooperatifçe davacıya başka bir daire tahsis edilmediği ve tahsis edilecek mevcut bir daire olmaması nedeniyle davacının taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerini davalıdan talep edebileceği, —– defterleri üzerinde yapılan mali müşavir bilirkişi incelemesi sonucu dava tarihine kadar davalı kooperatifçe davalıya toplam — borç kaydedildiği, davacı tarafından toplam —- ödeme yapıldığı ve davacının ——– tutarında borçlu olduğu, davalı —- davacının—- borçlu olduğunun beyan edildiği, bu beyana göre davacı —- borcunu ödemiş olsa idi kooperatifçe dairenin davacıya teslim edileceğinin anlaşıldığı, davacı tarafından —- tarihli duruşmada da bu borcu kabul edildiğine yönelik beyanda bulunulduğu anlaşılmış olup, bu borcun — —- tarihlerinde tahakkuk ettirilen borçlar olduğu, şayet davacı — —- borcunu ödemiş olsa idi dava tarihindeki taşınmazın rayiç bedelini talep edebilmeye hak kazanacaktı, —ödeme ile ——– tarafından toplam —-tahsil edilmiş olacak ve karşılığında dava konusu daire davacıya teslim edilecek idi. Dolayısıyla dava konusu dairenin bedeli davalı kooperatifçe —-tespit edilmiş olup yukarıda belirtilen ayrıntılı açıklamalar sonrası oran orantı işlemi yapıldığında — ödeme yapıldığında dairenin dava tarihindeki— rayiç değeri —- tekabül etmekte olup, davacının —- yapmış olduğu —-karşılığı ise —– tekamül etmekte olup, davacının yapmış olduğu ödemeler karşılığında bu tutarda talepte bulunabileceği sonuç ve vicdani kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulü kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Alacağın varlığı ve miktarı mahkememizce yapılan yargılama sonucu tespit edilmiş olmakla icra inkar tazminatı hüküm ve koşullarının oluşmadığı anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın Kısmen KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, Davalının —– sayılı dosyasına vaki itirazın —–yönünden iptaline,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
5-Başlangıçta peşin olarak alınan 3623,25 TL harcın alınması gerekli olan 5.783,65 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.160,4 TL karar ve ilam harcının davalı ‘dan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 345 TL, bilirkişi ücreti 3000 TL, olmak üzere toplam 3.345 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 854 TL yargılama masrafına, peşin harç 3623,25 TL, eklenerek sonuç olarak 4477,25 TL’nin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 11806,81 TL avukatlık ücretinin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 23.523,26 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalı ‘a verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/11/2020