Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/593 E. 2018/639 K. 29.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR

ESAS NO : 2018/593 Esas
KARAR NO : 2018/639

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 29/05/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 24/05/2018 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde … numaralı ………. suistimal sigorta poliçesi bulunan …………’nin işyerinde bulunan kıymeti mallar 18/08/2016 tarihinde emniyeti suistimal suretiyle davalı tarafından haksız olarak alındığını, davalının hasarın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğunu, müvekkili şirket 04/11/2016 tarihi itibariyle tüm araştırma ve incelemelerini yapmış olarak dava dışı sigortalının varlıklarının tazmini amacıyla 41.431,61 TL ödemek durumunda kaldığını, dava dışı sigortalı şirket müvekkili şirketi ibra ettiğini, dava dışı sigortalının müvekkili şirketi ibra etmesi sonucunda müvekkili şirket sigortalısına TTK ilgili maddeleri uyarınca halef olduğunu, davalıya davaya konu hasar tazmini için ihtar gönderilmiş ise de ihtarlardan sonuç alınamadığını, yapılan ihtarlara rağmen kazaya karışan aracın kusur oranına tekabül eden 41.431,61 TL tutarındaki davaya konu bedel davalı tarafından henüz ödenmediğini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi henüz davalı tarafa tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik kararı verilmiştir.
Davanın Hukuki Niteliği; Davacı kasko sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın rücuen tahsili davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi; 6102 sayılı TTK’nın 1481. maddesindeki “Sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra hukuken sigortalı yerine geçer. Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel tutarında sigortacıya ait olur. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı gereğince, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. Sigortalı veya zarar gören, birinci fıkra gereğince sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır(TTK m.4). Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.(TTK m.5).
Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir(TTK m.11 ).
Esnaf ise; ister gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri esnaf işletmesi için öngörülen sınırda kalan, sanat veya ticaretle uğraşan kişidir(TTK m.15 ).
İş mahkemeleri 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına(…) dava ve işlere bakar.(7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu m.5/1-a)
İşçi, işverene kusuruyla verdiği her türlü zarardan sorumludur.(TBK m.400/1)
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan yargılama sonunda(Ay. m.141); sunulan deliller, poliçe protokolü, ödeme dekontu, ibraname, iş aktivitesi, davacının beyan yazısı,……… sorgu raporu iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davalı …’ in çalıştığı iş yerinde şahsi adına çıkartılarak kendisine teslim edilen ve ……. ait kredi kartını şahsi ihtiyaçları için kullanarak iş yerine zarara uğrattığı iddiasıyla sigortalı ………….. ye 41.431,61 TL ödeme yapıldığı, davalının iş akdinin ………Ş. tarafından şirket kredi kartını kendi şahsi menfaati doğrultusunda kullanması iddiasıyla feshedildiği, ……. sorgu raporuna göre davalının iş akdinin ….. ……………. A.Ş. tarafından 17/08/2016 tarihinde sona erdirildiği, sigorta poliçe protokolüne göre …… bünyesinde bulunan ….. ile…. ………’ nin sigorta protokolüne taraf oldukları, davalı ile davacının sigortalısı ……… arasında iş sözleşmesinin bulunduğu, iddia olunan zararın iş sözleşmesinin feshinden önceki ve iş sözleşmesi uygulandığı döneme ilişkin olduğu, TBK’ nun 400. Maddesi uyarınca işçinin işverene kusuru ile verdiği her türlü zarardan sorumlu olması ve iş mahkemeleri kanunu gereğince TBK’ndaki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan davalara iş mahkemesinde görülecek olması karşısında esasen iş veren ve işçi arasında meydana gelen bu uyuşmazlığın İş Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerektiği, davacı … şirketinin halefiyet ilkesi gereğince eldeki davayı açtığı, halefiyet ilkesine göre kanunun sigortalıya(selef) tanımadığı bir hak veya imkandan sigortacı(halef) şirketin yaralanma imkanı bulunmadığı, sigortalı(selef) zararının tazmini için sorumlulara karşı hangi mahkemede hangi davayı açabilir ise zararını tazmin eden sigortacısı(halef) da sorumlulara rücu davasını aynı mahkemede ve sigortalısının(selef) sorumlulardan talep edebileceği miktarla sınırlı olarak açabileceği(Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararı), davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmaması nedeni ile ticari dava niteliğinde olmadığı, taraflardan yalnızca birinin ticari işletmesi ile ilgili olması halinde davanın ticari dava olarak kabul edilemeyeceği, Mahkememizin görevinin tayininde Ticaret Kanununda düzenlenenler hariç uyuşmazlığa konu mal ve/veya hizmetin türünün ve ticari iş karinesinin etkili olmadığı Ticaret Kanununu ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlediği(Hukuk Genel Kurulunun 16/09/2015 tarih, ……. Esas ve …… Karar), uyuşmazlığın Mahkememizin görevine girmediği, 25/10/2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğü giren İş Mahkemeleri Kanuna göre TBK’ nun hizmet sözleşmesine ilişkin 6. Bölüm düzenlenen hususlara ilişkin uyuşmazlıklardan kaynaklı davalara bakma görevinin İş Mahkemesine (İşM. m 5/1-a ) ait olduğu, mahkemenin görevli olmasının(HMK m.114/1-c) dava şartlarından olduğu, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden(HMK m. 115/1) nazara alınacağı, tespit edilen dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama harç ve giderleri görevli mahkemede değerlendirilmek üzere Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ İŞ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle dosya üzerinden karar verildi. .