Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/588 E. 2018/1152 K. 22.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1328 Esas
KARAR NO : 2018/1154
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2016
KARAR TARİHİ : 22/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket gazlı ürünler ve gazsız ürünlerin satış, dağıtım ve pazarlamasını yaptığını, davalı şirketin faturaya dayalı 7.007,61 TL cari hesap borcunun bulunduğunu, davalının borcunu ödememesi üzerinde davalı aleyhine İstanbul Anadolu 5. İcra Müdürlüğünün ———– Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını davalının icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirttiğini, bu nedenlerle davanın kabulüne, davalının takibe yapmış olduğu itirazın iptali ile 7.007,61 TL alacağın icra takibi tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalının alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının kötü niyetli bir şekilde icra takibine giriştiğini, ve haksız şekilde itirazın iptali davasının açıldığının, dava konusu alacağın likit olmadığını, taraflar arasında bir hesap mutabakatının bulunmadığını belirttiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacının % 20 oranında kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
Dava : İtirazın iptali (ticari satımdan kaynaklanan)davasıdır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dosyanın bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda,
Dava açıldığı tarihte yazılı yargılama usulüne tabi olup, usulünce taraf teşkili sağlanmış, dilekçeler aşaması tamamlanmış, HMK 140 maddesi uyarınca ön inceleme duruşmalı yapılıp, uyuşmazlıklar tespit edildikten sonra tahkikat aşamasında deliller toplanıp ticari defterler ve dosya üzerinden mali müşavir bilirkişi aracılığıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup 7101 sayılı kanunun 61. Maddesiyle değiştirilen TTK’nın 4/2 maddesi uyarınca değeri 100.000 TL nin altındaki ticari davalarda basit yargılama usulünün uygulanacağının düzenlendiği kanun 15/03/2018 tarihi itibariyle yayınlanarak yürürlüğe girdiğinden dava basit yargılama usulüne göre sonuçlandırılmıştır.
İstanbul Anadolu 5. İcra müdürlüğünün ———- Esas sayılı icra dosyası celp edilmiş, yapılan incelemede davacı takip alacaklısının davalı takip borçlusu aleyhine, cari hesaba ve faturaya dayalı olarak 7427,61 TL asıl alacak yönünden icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçlu davalıya 25/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 02/12/2016 tarihinde süresi içerisinde icra takibi konu borca itiraz ettiği, takibin 06/12/2016 tarihinde durduğu, davanın İİK 67. Maddesinde düzenlenen bir yıllık hak düşürücü sürede açıldığı anlaşılmıştır.
UYUŞMAZLIK:
Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan İstanbul Anadolu 5. İcra dairesinin ——— Esas sayılı icra dosyasında takibe konu alacağın dayanağı fatura nedeniyle taraflar arasında cari hesap şeklinde işleyen alım satın niteliğinde ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davacının davalıdan takibe konu miktar kadar alacaklı olup olmadığı, icra takibine yapılan itirazın haksız olup olmadığı ve icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığında, mahkememizce 20/03/2018 tarihli celsede davacı ve davalının huzurunda tarafların ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığıyla defter incelemesine karar verilmiş davacı taraf inceleme günü ticari defterlerini ibraz etmiş olmasına rağmen davalı tarafça huzurunda verilen defter incelemesi ara kararına rağmen inceleme günü ticari defterlerini mahkememize sunmadığı anlaşılmış olup, davacının ticari defterleri üzerinde mali müşavir aracılığıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır, bilirkişi 21/06/2018 tarihli raporunda özetle; davacı şirketin yasal ticari defterlerinin usul yönünden incelendiğinde 2016-2017 yıllarına ilişkin GİB onaylı beratlarının süresinde alındığı, davacı şirketin defterlerinde, davalı şirkete 2015 yılından 2016 yılına 21.564,94 TL alacak devrettiği, 2016 yılı defterlerinde bu devirle birlikte toplam 22/11/2016 takip tarihi itibariyle davacı taraf kendi defterlerinde 7.427,61 TL alacaklı olduğu, dosyaya sunulan e -faturanın incelenmesinde davalıya teslim edilen 374 koli içeceğe ilişkin olduğu belirtilmiştir.
Dosyanın bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde her ne kadar davalı ticari defterlerini dosyaya sunmamış ise de bir alacak davasında mal sattığını iddia eden taraf, karşı tarafın kabulünde değilse ispat külfeti öncelikle bu iddiayı öne sürendedir. İspatın konusu ise malın teslim edilmesidir. Malın teslim edilmesi ispat edilmemiş ise davalı borçlunun herhangi bir ispat külfeti altında olduğu düşünülemez, alacaklı davacı malın teslimine sevk irsaliyesi ya da başkaca borçlunun imzasını içerir bir belge ispat ettiğinde bu kez teslim edilen malların bedelinin ödendiği ispat külfeti davalı borçluya aittir, dava dosyasına sunulan faturanın e-fatura olması sebebiyle, davalı şirkete sistem üzerinden gönderildiği, faturaya davalı tarafından 8 günlük kanuni süre içerisinde herhangi bir itirazın, iadenin, ödemenin olmadığından, aksinin teslim alınmadığına ilişkin delilin davalı tarafından dava dosyasına sunulmamış olduğundan fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğinin kabulü ile davacının 22/11/2016 takip tarihi itibariyle 7.427,61 TL alacağının bulunduğun kabulüne karar vermek gerekmiştir.
FAİZ YÖNÜNDEN İNCELEME
Davacı taraf, takip öncesinde faiz talebinde bulunmadığı anlaşılmakla, tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması nedeniyle takip sonrasında asıl alacağa 3095 sayılı kanunun 2/2 kapsamında ticari faiz uygulanması gerektiği kanaatine varılmıştır.
İCRA İNKAR TAZMİNATI YÖNÜNDEN
Takibe konu alacak, fatura alacağından kaynaklanan likit bir alacak olup, itiraz haksız olduğundan davacı lehine İİK 67/2 maddesi uyarınca % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın KABULÜ ile,
Ayrıntılarının gerekçeli kararda açıklanacağı üzere,
2-Davalının İstanbul Anadolu 5. İcra müdürlüğnün ——– Esas sayılı dosyasına vaki itirazın 7.007,61 TL yönünden iptaline, takibin bu tutar üzerinden devamına,
3-Alacağın % 20 si oranında hesap edilen, 1401,52 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 82,54 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 37,14 TL’nin, alınması gerekli olan 478,68 TL harçtan mahsubu ile bakiye 359,00 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 82,54 TL, posta ve tebligat gideri 100 TL, bilirkişi ücreti 500 TL, olmak üzere toplam 682,54 TL yargılama masrafının davalı taraftan davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2180 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/11/2018