Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/586 E. 2022/847 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/586 Esas
KARAR NO : 2022/847

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/05/2018
KARAR TARİHİ : 24/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili şirket ——- iştigal ettiğini, davalı … sahip olduğu yatırımlarını değerlendirilmek amacıyla davacı müvekkili şirket ile görüşmeler yaptığını ve taraflar — yapımı işleri için anlaşma sağlandığını, taraflar arasında o tarihte mevcut olan karşılıklı —sebebi ile yazılı bir sözleşme yapılmadığını sözlü anlaşma sağlandığını, alacakların miktar ya da değerini bu aşamada tam ve kesin olarak belirleme olanağının bulunmadığını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak ve HMK 107/2 maddesi gereğince dava konusu alacakların miktarının tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda arttırmak kaydı ile şimdilik müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğini, davacı müvekkillerinin değeri ve bu değere girmeyen giderler için alacak talebinin şimdilik 10.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi birlikte tahsili ile davalılardan alınarak davacıya iadesini, maddi tazminat talebinin şimdilik 10.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davalılardan alınarak davacıya iadesini, 50.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davalılardan alınarak davacıya iadesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu talepler zaman aşımı uğradığını zaman aşımı itirazının itirazının olduğunu, zamanaşımı itirazının kabulünü, haksız ve hukuka aykırı alacak ve maddi tazminat talebinin reddini, manevi tazminatının reddini, … yönünden husumet itirazının kabulü ile … bakımından davanın husumet yönünden reddini, yargılama giderleri ve ücretli vekaletin davacı üzerinden bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER
—-müzekkere cevapları dosya arasına——
—-Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmış olup müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Dosya rapor hazırlamak üzere bilirkişiye tevdi edildiği bilirkişi raporunda; ” …Dava dosyasında yer almamasına rağmen davacının yukarıda bahsi geçen —– —ile ilgili olarak diğer müşterilerinden aldığı vekâletnamelerde de benzer olarak pek çok çalışan hatta aynı çalışanlar adına aldığı kanaati oluşmaktadır. Yani vekâletnamelerde bahsi geçen kişilerin sadece bu ———- bunlara ödenen giderlerin ne kadarının — firması ile ilgili olduğunun hesaplanması da söz konusu olamamaktadır. Dava dosyasında vekil tayin edilenlerin içerisinde sadece — tarihleri arasında davacı firmada çalışan——————— imzaladığı görülmekte olup diğer vekil tayin edilen kişilerle ilgili olarak —-adına imzaları olan herhangi bir resmi evraka rastlanılmamıştır. Dolayısıyla ödenen proje bedellerine ilaveten takip ve koordinasyon olarak bedeli olarak vekâletnamede adı geçen kişilere ödenen ücretler üzerinden bu kişilerin hangi projeleri paralel olarak — ettikleri bilinmediğinden hesaplama yapılması da mümkün değildir. Kaldı ki maaş, —- hesaplamalarının yapılması da—– kaynakları uzmanlığında olup bilirkişi heyeti olarak bizim uzmanlığımızın dışındadır.
Ancak bununla birlikte takip ve —— bedeli genel piyasa şartları yaklaşımı olarak harcanan tutarlar üzerinden firma takip —- ve karlılık bazında yapılan harcamaların üzerinde makul bir oranda eklenerek te hesaplanabilir.
Genel ————– piyasada bu hizmeti veren —- bu şekilde hesaplama yapmaktadı—– bedel hesaplarımızla ilgili olarak görüşümüz değişmemiş olup gerek ilgili tarihteki—– fiyat tarifeleri gerekse de genel piyasa şartları gözetilerek toplam yapılan işin fatura karşılığı tespit bedeli %18 KDV dâhil — olarak tespit edilmiştir. Davacı ve davalı taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Ancak kök raporumuzdada belirtildiği üzere ilgili ————tarifeleri gerekse de ——- piyasa şartları gözetilerek toplam yapılan işin fatura karşılığı tespit bedeli %18 —– %18 KDV = ——— olarak tespit edilmiştir.Bu tespitin fevkindeki değerlendirmeler hukuki ve muhasebe bazlı olup heyetimizin —-alanının dışındadır. ” şeklinde rapor sunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Davacı, sözlü eser sözleşmesi uyarınca mimari proje ve hizmet bedelini istemekte, davalı ise aralarında sözlü eser sözleşmesi bulunmadığını savunmaktadır.
Taraflar arasında iddia olunan hukuki ilişki 6098 sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olup, eser sözleşmelerinde akdî ilişkinin kurulduğunu ispat külfeti, bunu iddia eden yüklenicidedir. Bir başka deyişle davacı yüklenici eser meydana getirdiğini ve iş bedelini hakettiğini usulüne uygun yasal delillerle kanıtlama yükümlülüğü altındadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince iddia eden, iddiasını ispat yükümlülüğü altındadır.
Somut olayda davacı, davalı ile eser sözleşmesi ilişkisinin kurulduğunu iddia etmekte, davalı ise davacı ile aralarında sözleşme ilişkisinin kurulmadığını savunmaktadır. Davacı akdî ilişkiyi kanıtlamak durumundadır. Davacı taraf, müvekkili şirketin—— masraflarını ödeyerek ve imkanlarını kullanarak tamamladığını ve gerekli tüm ——- ve kaynaklarını kullanarak temin ettiğini ancak yapılan iş bedelinin ödenmediğini iddia etmekte olduğundan iddiasını, —-miktarına göre 6100 sayılı HMK’nın 200. maddesi hükmü uyarınca senetle ispat etmelidir.
Tarafların ticari kayıtlarında ileri sürülen sözleşmeye dair bir bulguya rastlanmamıştır. Davacı tarafça dayanılan, personeline verilen vekaletname akdi ilişkiyi ispata yeterli değildir. Davalının elinden sadır bir belge olmaması itibarı ile yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmesi de mümkün değildir. Yine davalı —- ile yazışmalarında davacı—- kullanılmış olması da davalı —- dava dışı Şirketlerle yazılı anlaşması bulunduğu, davacının bu Şirketlerin işini yürütmüş olabileceği, dava dışı akit Şirketler’in davacıyı çalıştırmış olmaları nedeniyle kendi adresini vermiş olabilecekleri yönündeki savunma karşısında yine sözleşmeyi ispata elverişli değildir.
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, Kanun’un ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. İddia edilen iş ilişkisi ve davacı tarafça varlığı üzerinde durulan eser sözleşmesi tarafların ticari kayıtlarından da tespit edilememiştir.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı—- davalı ——— ————- aralarında akdedilmiş geçerli bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı, yapılan işin niteliği ile alacağın tutarı aralarında davacının akdi ilişkiyi senet ve benzeri kesin delillerle ispatlaması gerektiği, davalılar tarafından düzenlemiş herhangi —raporları doğrultusunda ispatlamadığı anlaşılmakla reddine karar vermek gerekmiş——sayılı ilamlar) ve aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: :Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1.Açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL harç davanın başında peşin alından 1.195,43-TL harçtan mahsubu ile arta kalan 1.114,73‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca davacıya iadesine,
5-Maddi tazminat davası yönünden davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ——- — ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Manevi tazminat davası yönünden davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan—– Hükümleri uyarınca —- ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair, davacının yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.