Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/567 E. 2021/240 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/567 Esas
KARAR NO: 2021/240
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/03/2017
KARAR TARİHİ: 17/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle—– tarafından başlatılan icra takibine dayanak olarak ——- bedelli bononun gösterildiğini, ilgili icra takibi ekinde sunulan bononun farklı bir bono olduğunu, söz konůsu icra takibinin dayanağı olan bononun icra müdürlüğü kasasına girmediğini, kasada bulunan bononun — tanzim tarihli ——– bedelli bono olduğunu, kasaya alınan bonoya dayalı olarak başlatılan bir icra takibi bulunmadığını, davalı tarafından başlatılan takibin hukuken geçerli bir takip olmadığını, bonoda “bedeli malen” yazılı ibaresine yer verildiğini, takip alacaklısı şirket ile kendi arasında mal tedarik edilmek üzere işbu bononun düzenlendiğini ve imzalanarak teslim edildiğini, bonoyu icraya koyan lehtar——— taahhüt ettiği malları kendisine teslim etmediğini, malın teslim edildiğine dair herhangi bir fatura ve sevk irsaliyesi sunulmadığını, mahkeme tarafından söz konusu bonoyu takibe koyan şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasının gerektiğini, bonoyu icraya koyan şirketin——- yevmiye numaralı alacağın devri sözleşmesi ile bonodan doğan alacağını—- isimli şahıslara —- bedel üzerinden temlik ettiğini, alacağın devri sözleşmesinde temlik bedeli olan —– nakden ödendiğinin belirtildiğini, banka kanalıyla havale yapılmadığını, temlik bedelinin elden ödeme yapılmış gibi gösterildiğini, alacağın temliki karşılığında banka üzerinden havale yapılmadığı için temlikin hukuken geçersiz olduğunu, devreden ve devir alan davalıların kötü niyetli olduğunu, bedeli malen yazılı bono karşılığında kendisine mal vermeyen davalının ispat külfetinden kurtulmak maksadıyla alacağın temliki işlemi gerçekleştirdiğini, temlik alacaklılarına takip konusu bonodan kaynaklanan herhangi bir borcu bulunmadığını, bonoyu takibe koyan şirket ile temlik alacaklıları arasında işbirliği yapıldığını, temlik alacaklıları ile kendisi arasında akrabalık ilişkisi bulunduğunu, akrabalar arasındaki husumet nedeniyle böyle bir oyuna başvurulduğunu, TBK m.188 uyarınca temlik edene karşı öne sürülebilecek tüm savunmaların temlik alana karşı da ileri sürülebileceğini, temlik alacaklılarının üzerinde bedeli malen yazılı olan bonodan dolayı kendisine mal verildiğini ispat etmek zorunda olduğunu, icra dosyasındaki alacak sebebiyle maliki olduğu taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, temlik alacaklılarının formaliteden alacaklı görünerek maliki olduğu dubleks daireyi elinden almak istediklerini belirterek ——– sayılı dosya alacağından dolayı temlik eden ve temlik alacaklısı davalılara borçlu olmadığının tespiti ile takibin ve temlikin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı—– Cevap Dilekçesinde Özetle: Müvekkili ——- tarafindan başlatılan icra takibinde davalıya gönderilen ödeme emrinde senedin tarihinin sehven yanlış yazıldığını, ödeme emrinin ekinde bulunan bonodan takibin ne maksatla başlatıldığının anlaşılabileceğini, davacının süresi içinde itirazda bulunmadığını, davacının halihazırda takibe itirazda bulunma hakkı olmadığını, davacının—— maliki olduğunu, müvekkili şirket ile söz konusu taşınmazın sahibi olan davacı arasında —- tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılması için —– akdedildiğini, davacının ön protokol gereğince taraflar arasında kurulması vaat edilen satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin gerçekleştirilmesi için müvekkili şirketten — tarihinde ön protokol imzalandığı anda — kapora tahsil ettiğini, —- satış bedelli dairelerinden birinin icra dosyası nedeniyle icraen satılmış olmasına rağmen davacının daireyi icradan alan —- para ödenmesini müvekkili şirketten talep ettiğini ve bu ödemenin, davacının —- tarihinde tapu senedinin devri sırasında yapıldığını, söz konusu satış için tahsili istenen — tutarındaki tapu harç bedellerinin de müvekkili şirket tarafından ödendiğini, müvekkili şirket tarafından — harcı olmak üzere toplam— işlemleri ve tapu devir işlemleri sırasında ödendiğini, sözleşme anında ödenen —- o tarihteki karşılığının— olduğunu, müvekkili tarafından — tutarındaki meblağın sözleşme tarihi olan — tarihinden tapu devir günü olan—– tarihine kadar bu kişiye ödendiğini, davacının diğer borçlarını da ödemek ve tapularını takyidatsız hale getirmek için müvekkili şirketten —— elden tahsil ettiğini, takip konusu senedin tapu takyidatlarının kaldırılması için müvekkili şirket tarafından kendisine borç olarak verilen paralara karşılık olarak bizzat davacı tarafindan imzalanarak verildiğini, aralarındaki anlaşmaya göre de borç karşılığında takip konusu senedin müvekkiline teslim edildiğini, müvekkili şirketin bir yandan tapu kayıtlarında gözüken borçların davacı tarafından müvekkili şirketin borç olarak verdiği para ile ödendiğini düşünürken, diğer yandan—— binanın yıkımı ile ilgili işlemlerin yapılması, mimari projenin hazırlanması ve diğer teknik işlemlerin gerçekleştirilmesi için ifaya başladığını, söz konusu binanın sahibi olduğunu zannedilen davacının müvekkili şirketten — ay gibi kısa bir sürede — borç aldığını, davacının tapu takyidatlarının hepsini sildirmek için———–daha ihtiyacı olduğuru bildirdiğini, müvekkili şirket yetkilileri bir şeylerin ters gittiğini anlasa da davacıya —daha para verdiğini, müvekkili şirketin binadan edeceği kârı düşünürken cebindeki paradan da olduğunu, müvekkili şirketin davacıya verdiği ikinci —– karşılığında davacının oğluna ait taşınmaz üzerine ipotek konulduğunu, ilgili ipotek tesis işleminin —– yevmiye numarasıyla gerçekleştirildiğini, davacı ve oğlunun ipotek tesis gününe kadar müvekkili şirketten —- tahsil ettiğini, anılan tüm ödemelerin kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapma vaadiyle gerçekleştirildiğini, dava dışı —babasından ayrı olarak——–olmak üzere toplamda ———- elden makbuz karşılığında aldığını, davacının talimatı ile firma muhasebecisi —- tahsil ettiğini, davacının — borcu olduğundan bahisle —- tahsil ettiğini, müvekkili şirket tarafindan anılan şahıslara ———- ödeme yapılması akabinde davacının bir anda ortadan kaybolduğunu, davacının ortadan kaybolması üzerine huzurdaki davanın diğer davalıları —- ve dava dışı — devreye girdiğini, anılan kişilerin—————- aslında kendilerine ait olduğunu bildirdiğini, kardeşleri olan davacının satış yapan avukat dahil herkesi kandırdığını ve davacının ipotek ve icra dosyasını müvekkilden temlik almak istediklerini söylediklerini, davalıların temlik sözleşmesi için elden ödeme alınmasını sözleşmenin geçerlilik koşulu yaptıklarını, davacının ağabeyinin gelini olan davalı——– ipotek alacağı için ise——- olmak üzere toplamda ——– karşılığında müvekkil firmanın alacağını temlik aldığını, tarafların birbirinden herhangi bir alacağı kalmadığını, davacının “senet üzerinde malen yazıyor, mal almadık” şeklindeki beyanının maddi vakıalarla alakası olmadığını, ipotek akit tablosu, harç ve tahsilat makbuzlarından davacı ve oğlunun müvekkili şirketten ——- tutarında para aldığının anlaşılabileceğini, davacı ile diğer davalıların—– dereceden hısım olduğunu, davacı ve diğer davalıların birlikte hareket etme ihtimali bulunduğunu, diğer davalı—– tarafindan davacının oğlu ——– karşı takip başlatıldığını, dava dışı ——–söz konusu takibe itiraz etmesi üzerine duran takibi harekete geçirmek için diğer davalı ——— hakkını aramaktan vazgeçtiğini, müvekkili şirketin akdettiği alacağın temliki sözleşmesi ile davacıdan herhangi bir alacağının kalmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, —- vade tarihli lehtarı dosyamız davalısı — borçlusu davacı —-olan— bedelli bono ve bu bonoya dayanak yapılarak girişilen ————– dosyası nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti ve takibin, temlikin iptali istemine ilişkin olup İİK’nun 72 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu bononun dayanak yapılarak başlatılan ———- sayılı takip dosyasının celp olunarak yapılan incelenmesinde; dosyamız davalısı —– tarafından dosyamız davacısı — aleyhine—– miktarlı bono dayanak yapılmak sureti ile— işlemiş faiz, —- komisyon ücretinden oluşur toplam ——–alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, takibin kesinleştiği, dosyamız davalılarından ——– arasında ——-tarihli alacağın devri başlıklı temlikname düzenlenerek takibe konu alacağın davalı şirket tarafından diğer davalılara temlik edildiği anlaşılmıştır.
Davacı taraf takip talebinde dayanak bononun —– bononun dayanak yapıldığını bildirdiğini, halbuki bononun————– tarihli olduğunu bildirerek takibin usule uygun olmadığını iddia etmiş ise de; takip talebi başlatılırken icra müdürlüğü’ne sunulan bononun ——— vade tarihli bono olduğu anlaşılmakla takip talebinde maddi hata yapıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz mahkememizce nazara alınmamıştır.
——– sayılı dava dosyasında dosyamız davalıları — tarafından yine dosyamız davalısı— aleyhine temlik sözleşmesinin feshi ve alacak istemine ilişkin dava açıldığı, mahkemece — sayılı birleştirme kararı ile mahkememizin ——- dava dosyasında birleştirilmiştir. Mahkememizce birleştirilen dava dosyası yönünden ; “…Mahkememizin —- dosyası birleşen dava dosyası yönünden dava dışı olan —— tarafından iş bu davanın davacıları ve davalısı aleyhine—— sayılı takip dosyasına dayanak yapılan bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir—– bu davanın tarafları dier dava dosyasında davalı konumundadırlar. Bu yönden her iki dosya arasında fiili bağlantı bulunmaktadır. Ancak davaların konuları yönünden farklılık arzetmektedir. Şöyle ki ; mahkememizin — esasında kayıtlı iken tefrik edilerek — esasına kaydedilen dava dosyasında ,—-sayılı takip dosyasında —-tarafından kendisi aleyhine ——-bedelli bono nedeniyle yapılan takip yönünden borçlu olmadığının tespitini istemekte iken, birleşen dava dosyasında iş bu icra takip dosyasında alacaklı konumunda bulunan şirketin takibe konu alacağı—– yevmiye numaralı alacağın devri sözleşmesi ile devrine yönelik sözleşmenin tarafı olan——– tarafından açılan alacağın devri sözleşmesinin feshini istemektedir. Bu nedenle her iki uyuşmazlığın konusu farklı olduğundan dava dosyalarının mahkememizce tefrikine…” karar verilmiş, ayrıca birleştirilen dava dosyasındaki uyuşmazlığın hukuki niteliği itibari ile temlik sözleşmesinin feshi ve alacak istemine ilişkin olup , 6098 sayılı TBK nun 183 vd.maddelerine dayandığı, davacıların tacir olmadığı, dolayısıyla davanın TTK da sayılan Mutlak ve Nisbi Ticari dava niteliği bulunmadığından mahkememiz görevli olmayıp Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğından davanın HMK.nun 114/1-c ve HMK.nun 20. maddeleri uyarınca görev dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek kesinleşen görevsizlik kararı uyarınca dava dosyası ———– Esasını almıştır.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak dosya kapsamı ve davalı şirkete ait tüm ticari defter kayıt ve dayanakları belgeler üzerinde iki farklı heyet aracılığı ile bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan raporun birbiri ile uyumlu, dosyadaki verilere uygun ve denetime açık bulunduğu görülmüştür.
Davacı taraf davaya konu bononun davalı——- kendisine mal tedarik edilmek üzere düzenlendiğini, zaten bononun üzerinde de malen kaydının bulunduğunu belirterek, davalı şirketin kendisine malları teslim etmediğini, bu nedenle bononu bedelsiz hale geldiğini iddia ederek bono nedeni ile davalı şirkete borçlu olmadığının tespitini istemektedir. Davalı şirket ise davacı ile şirket yetkilisi — arasında —tarihinde —————- bulunan taşınmaz ile ilgili kat karşılığı inşaat sözleşmesi için ön anlaşma protokolü yapıldığını, bu anlaşmaya istinaden davacıya —– kapora ödendiğini, söz konusu taşınmazda bulunan dairelerden birinin icra yolu ile satılmasını önlemek için yine şirket tarafından toplam — ödeme yapıldığını, davacının diğer borçlarını da ödemek ve tapuları takyidatsız hale getirmek için davacıya elden —– ödendiğini, takip konusu bononun taşınmazın tapu takyidatlarının kaldırılması için davalı tarafından davacıya borç olarak verilmiş olan paralara karşılık olarak davacı tarafından davalıya verildiğini, söz konusu kat karşılığı inşaat sözleşmesi ön anlaşma protokolünün akdedilmesinden sonraki iki ay içinde davacının davalıdan ——–borç para aldığını, davacının tapu takyidatlarının sildirilmesi için daha fazla borç paraya ihtiyacı olduğunu söylemesi üzerine bu defa davacının oğlu —- verdiği ipotek teminatı karşılığında davacının oğluna —-daha verdiğini, davacı ve oğlunun ipoteğin tesis edildiği güne kadar şirketten —— para tahsil ettiklerini, tüm bu ödemeleri taraflar arasında üzerindeki takyidatların kaldırılacağı taşınmaz ile ilgili kat karşılığı inşaat sözleşmesinin akdedileceğine güvenerek yaptığını, davacının oğlu—babasından ayrı olarak kendisinden elden makbuz karşılığında toplam — tahsil ettiğini, yine davacının talimatı ile şirketten — edildiğini ayrıca davacının talebine göre borcu olduğunu iddia ettiği —– daha tahsil edildiğini, şirketin kat karşılığı inşaat sözleşmesinin akdedileceğine güvenerek davacı ve oğluna taşınmaz üzerindeki takyidatların kaldırılması için toplam — ödeme yaptığını, bu ödemenin —–kısmının dava konusu bono karşılığından yapıldığını, diğer —– kısmının ise davacının oğluna ait daire üzerinde tesis edilen ipotek karşılığından yapıldığını, ancak davacının takyidatları kaldırmadıklarını öğrenmeleri üzerine hem senedin hemde ipoteğin icraya konulduğunu iddia etmiştir.
Dosya kapsamına sunulan delillerden;
— tarihli ön anlaşma protokolünün incelenmesinde; protokolün davalı şirketi temsilen —- mal sahibi davacı —- parsel sayılı yerde bulunan taşınmaza ilişkin kat karşılığı inşaat ön sözleşmesi şeklinde——— imzalandığı; protokolün 1. Maddesinde taraflar arasında imzalanacak kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamındaki paylaşım, protokol ekinde krokide gösterilen şekilde olacaktır, ikinci maddesinde taraflar arasında imzalanacak kat karşılığı inşaat sözleşmesi için—– sözleşme konusu taşınmaz ile ilgili ön anlaşma kapora bedeli olarak——- elden teslim edilmiştir, 3. Maddesinde ön sözleşme protokolüne istinaden verilen— anlaşmanın bozulması durumunda——- iade edilecektir, 4. Maddesinde ön anlaşma protokol detayları daha sonra hazırlanacak olan ek protokol ile imza altına alınacaktır, şeklinde düzenlendiği;
———- yevmiye sayılı resmi senedin incelenmesinde;— dairenin tamamı —- adına kayıtlı iken bu defa— aldığı — tutarındaki ticari kredi için ——- ipotek hakkı tanındığı,
——– numaralı alacağın devri sözleşmesinin incelenmesinde; davalı—— dosyasındaki — alacağının tamamının bütün ferileri ile devir bedeli nakden ve tamamen alınmış olarak —- devrettiği,
—— tarihli tahsilat makbuzunun incelenmesinde; davalı şirketin yetkilisi ——- parsel sayılı yerin ipotek ve senet bedeline istinaden—- keşide tarihli —— nolu çek olmak üzere toplam — tahsil edildiğine ilişkin olarak düzenlendiği, tahsilat makbuzunun altında——— yapmış olduğu ödeme — daire üzerindeki———-feragatname ve ihbarnamenin 1. Maddesinde belirtilen——— dosya alacağının temlik edilmesi üzerine işbu tahsilat makbuzunun tanzim edildiğinin ve —— —– elden nakden ödendiği, ayrıca ———– çekin verildiğinin yazılı olduğu,
—- sayılı takip dosyasının — celp olunarak incelenmesinde; alacaklı— vekili tarafından başlatılan işbu takipte —– yevmiye resmi senedi ve —————parsel sırada kayıtlı ana taşınmazdaki —– nolu daire dayanak gösterilerek —– tarihinde borçlu ——- asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, —- yevmiye numaralı resmi senedinden—— tamamı—adına kayıtlı iken bu kez taşınmaz üzerinde — yevmiye numarası ile ve birinci derecede faizsiz ve ——– lehine tesis edilen ipoteğin —— adına temlik edildiği,
Feragatname ve İbraname başlıklı bila tarihli belgenin incelenmesinde davalı şirket ile diğer davalı —- arasında düzenlenen feragatname ve ibranamede davalı şirketin davacı —- alacaklı olduğu,—- dosya alacağının ———-bulunan taşınmazın —— —konulan ipoteğin alacaklısı olarak ipoteğin temliki protokolleri kapsamında herhangi bir hak ve alacakları kalmadığını taahhüt ettikleri,—- bedelle— bulunan taşınmazın ——nolu dairesine konulan ipoteğin ——- bedel ile temlik edildiği
görülmüştür.
Davalı şirketin davacıya dava konusu bonoya dayanak olmak üzere yaptığını bildirdiği ödemelere ilişkin dosyaya sunulan makbuz ve belgelerin incelenmesinde; davacı ile davalı şirket arasında yapılan ——- tarihli ön anlaşma protokolüne göre davacıya — karşılığı —ödeme yapıldığı, yine davalı şirketin —– açıklaması ile oğlu —- tarihinde ——– karşılığı açıklaması ile oğlu ——— tarihinde—–ödenen açıklaması ile —- tarihinde— ödenen açıklaması ile——-tarihinde —- tarihinde ———- nakit ödenen açıklaması ile—-tarihinde —-açıklaması ile —- olmak üzere ——– davacının —yapıldığı, bunların dışında—- işine istinaden nakit kasadan ödenen açıklaması ile —- tarihinde —- inşaatı açıklaması ile ———– ödemenin daha yapıldığı, — tarihinde banka yolu ile davacı şirket hesabından ——– hesabından da banka yolu ile — olmak üzere toplam—- ödemenin yapıldığı, tespit edilmiştir. Bu yapılan ödemelerden — davacıya şahsen ödendiği, kalan— lik kısmın da davacının oğluna yapıldığı kısım kabul edildiğinde dahi miktarın ————-belgeli olarak ödemenin yapıldığı kabul edildiğinde dahi senet bedelini aştığı anlaşılmaktadır.
Davacı taraf her ne kadar davaya konu bononun —– olarak düzenlendiğini ancak bono karşılığı malın davalı şirket tarafından kendisine teslim edilmediğini iddia etmekte ise de; iddianın doğru olduğu kabul edildiğinde malın davacıya teslim edilerek karşılığında bedelin senet olarak peşin ödendiğinin kabulü gerekir. Aksi halde senetteki malen kaydına rağmen malın senet düzenlendikten ve verildikten sonra malın teslim edileceği iddiası var ise bu defa da davacının malın senedin davalı tarafa verildikten sonra kendisine teslim edileceği yönünde yazılı bir sözleşmeyi dosyaya sunması gerekmektedir. Dolayısıyla malın teslim edilerek senedin karşı tarafa bedel olarak verildiğinin kabulü gerekir. Kaldı ki; davalı şirket her ne kadar bononun malen kaydı ile düzenlenmiş ise de; bononun davacıya teslim edilecek mal karşılığı değil, davacı ile yapılan —– tarihli ön anlaşma protokolüne konu edilen ———— sözleşmesinin yapılacağı inancıyla davacıya yapılan nakit ödemeler dışında bononun davacı tarafça düzenlenerek kendisine verildiğini, bono nedeni ile davacıya her hangi bir malın teslimini yükümlenmediği gibi mal tesliminde de bulunmadığını savunmuştur. Bu savunma doğrultusunda davalının davacıya mal teslim edip etmediği hususunda inceleme yapılmamıştır.
Dava, yukarıda da belirlendiği üzere kambiyo senedi nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup İİK 72 ve devamı maddesine dayanmaktadır. Bir kambiyo senedinin mevcut bir borcun ifası veya itfası amacıyla verildiği hukuki bir karinedir. Çünkü kambiyo senetleri birer ödeme aracıdır. Bunun aksine senedin teminat amaçlı veya rehin amaçlı veya ileride yerine getirilecek bir hizmetin ifası veya malın teslimi amacıyla avans olarak verildiğinin yazılı delil ile ispatı gerekir. Bu nedenle yukarıda da belirtildiği gibi işbu davada senet karşılığı davalı şirketin yükümlendiği malların teslim edilmediğini ispat yükü iddia eden davacıdadır. Davacı taraf senedin düzenlenme sebebini oluşturan malların teslim edilmediğini ya da senet düzenlendiğinde malların daha sonra kendisine teslim edileceği yönünde yazılı sözleşmesini sunmak sureti ile ispat etmek zorundadır.———– daha benzer içtihatları bu yöndedir. Davalı şirket davaya karşı verdiği savunmada; senetlerin mal karşılığı değil nakden düzenlendiğini, bono nedeni ile davacıya mal teslimini yükümlenmediğini, kendisine verilen nakit ödemeler nedeni ile davacı tarafından düzenlenerek senedin kendisine verildiğini iddia etmiş olmakla ispat külfeti davalı tarafa geçmiştir. Davalı şirket savunması doğrultusunda davacının da imzasına itiraz etmediği, davacı şirketi temsilen —- ile davacı arasında düzenlenen —-tarihli ön anlaşma protokolüne konu edilen ————–parsel sayılı yerde bulunan taşınmaza ilişkin kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yapılacağı inancıyla davacıya yaptığı ödemelere ilişkin banka dekont ve tahsilat makbuzlarını dosyaya ibraz etmiştir. İbraz edilen tüm ödeme ve tahsilat makbuzları nazara alındığında dava konusu bononun bedelsiz olmadığı davacının bu bonodan dolayı davalı şirkete borçlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Davacı taraf her ne kadar davalılar arasındaki temlik sözleşmesinin muvazaalı olduğunu ve temlik sözleşmesinin bu nedenle iptali gerektiğini iddia etmiş ise de; dosya kapsamında bulunan — tarihli tahsilat makbuzunun üzerinde —-üzerindeki — tutarındaki ipoteğin ve derdest davanın konusu—-sayılı takip dosyası alacağının —- ödeme olacak şekilde toplam ———– karşılığında devredildiğinin yazılı olduğu, davacı tarafın alacağın temlikine ilişkin bedelin banka üzerinden havale yapılmadığı için de temlikin geçersiz olduğunu iddia etmektedir. Alacağın temlikinin geçerli olabilmesi için temlik bedelinin banka havalesi yolu ile gönderilmesi gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır. Bu nedenle taraflar arasındaki temlik sözleşmesinin sırf bu nedenle geçersiz olduğu ileri sürülemez. Ayrıca temlik sözleşmesinde temlik edenle temlik alan arasındaki muvazaayı——– borçlu ileri süremez. Çünkü davada borçlunun temlik edene borcu olup olmadığına bakılır. Eğer borç var ise a ya da b ye mi ödeyeceği borçluyu ilgilendirmeyeceğinden temlik sözleşmesinin geçerli ya da geçersiz olduğu hususu mahkememizce inceleme konusu yapılmayarak, davalılar arasında görülen temlik sözleşmesinin iptali yönündeki dava yönünden mahkememizce görevsizlik kararı verilerek —— Esas sayılı dava dosyasının sonucunun da işbu dava yönünden bekletici mesele yapılması gerekmediği sonuçlarına varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. (Mahkememizce her ne kadar davacı tarafın talebine binaen—— tarihinde davaya konu icra takip dosyasında icra veznesine yatırılacak paranın davalı alacaklıya ödenmesinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise de ; davacı tarafça yasal süresi içerisinde teminat yatırılmadığından ve ihtiyati tedbir kararı uygulanmadığından davalının kötü niyet tazminat istemi de reddedilmiştir.)
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere
1.DAVANIN REDDİNE,
2.Davalı şirketin kötü niyet tazminat isteminin yasal koşulları oluşmadığından reddine
3.Başlangıçta peşin olarak alınan —- harcın, alınması gerekli olan 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye———- karar ve ilam harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine
4.Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5.Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
6.Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 46.532,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
7-Davalı — tarafından yapılan — bilirkişi giderinin davacıdan alınarak davalı ——- verilmesine
Dair, davacı vekili ve davalılar vekillerinin yüzüne yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.