Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/553 E. 2019/799 K. 10.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/432
KARAR NO : 2019/792
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/07/2019
KARAR TARİHİ: 05/09/2019
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu ——- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ———— bulunan, tapuda ——–Parsel sayılı gayrimenkulde yapmakta olduğu inşaat projesinde ‘mermer işlerinin malzeme, bağlantı, üretim, montaj, nakliye ve işçiliklerinin projesine uygun olarak yüklenici sıfatı ile davalı tarafından yapılması’ konusunda taraflar arasında ——– tarihinde sözleşme akdedildiğini, sözleşme konusu iş bedelinin KDV hariç ——–TL olarak belirlendiğini ve belirlenen iş bedeline ilişkin olarak ‘puantaj şeklinde, her dönem yapılacak hak edişlere göre ödeneceği, hak edişler onaylanmadan ve fatura kesilmeden ödeme yapılmayacağı’ ve yine ‘yüklenici tarafından çalıştırılan işçilerin ——– primlerinin tam olarak yatırıldığına dair tahakkuk ve tahsil makbuzlarının ve işçilerinin ücretleri ile tazminatlarının ödendiğine dair belgelerin ibraz edilmemesi halinde yükleniciye ödeme yapılmayacağı’ hükmünün getirildiğini, bu kapsamda davalı şirkete iş bedeline mahsup edilmek üzere sözleşme imzalanması ile birlikte ———- Şubesi’ne ait ——Çek Seri Numaralı,—- Keşide Tarihli, —TL bedelli, –Çek Seri Numaralı, —- Keşide Tarihli, ——- bedelli,—- Çek Seri Numaralı, —Keşide Tarihli, —-TL bedelli, —- Çek Seri Numaralı, ——- Keşide Tarihli,—TL bedelli olmak üzere toplam——TL bedelli – adet çek teslim edildiğini,—— Çek Seri Numaralı, — Keşide Tarihli, —–TL bedelli çekin vadesinde ödendiğini, Taraflar arasındaki—- tarihli Sözleşme’de işin bitiş tarihi açık olarak —-olarak belirlenmiş ve Sözleşme ile ‘yüklenici; işe belirtilen sürede başlamadığı veya işi yeteri kadar makine, teçhizat, araç-gereç ve işçi ile işe devam etmediği veya işi istenilen kalitede yapmadığı veya belirtilen sürede işi bitirmediği veya şantiyedeki iş programına uymadığı takdirde, işverenin, herhangi bir ihtara gerek duymaksızın iş bu sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebileceği’ hükmünün kabul edildiğini,—— tarihli Sözleşme’nin 4. Maddesindeki açık hükmüne rağmen davalı tarafından sözleşme konusu yükümlülüklerin yerine getirilmediğini, ——-tarihi itibariyle de davalı şirketin yükümlülüklerini zamanında yerine getirmemesi nedeniyle davacı müvekkil şirketin inşaat sözleşmesi konusundaki taahhütleri aksadığından ve iş programı bozulduğundan dolayı sözleşme’nin 5. Maddesi uyarınca davalıya—— Noterliği’nin ——- tarihli ve —– Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı şirkete Sözleşme’nin feshi ihtarının gönderildiğini, ödenmeyen çeklerin iadesi konusunda davalı şirketle anlaşma sağlanamadığını, Sözleşme’nin 24. Maddesi uyarınca ihtilaflarda İstanbul Anadolu Mahkemeleri ve İcra Daireleri’nin yetkili olduğunu, belirterek ödenmeyen toplam 55.000,00 TL bedelli çek için teminat karşılığında ödenmemesi yönünden tedbir kararı verilmesini, ödenmesi halinde çeklerin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
7155 sy 23’ncü maddesi ile eklenen 6325 sy m.18/A-2 maddesi uyarınca dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır(7155 sy 20’nci maddesi ile eklenen TTK m. 5/A-1).
Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir. (7155 sy 23’ncü maddesi ile eklenen 6325 sy m.18/A-2).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; 19.12.2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğüne giren 7155 Sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 Sayılı TTK. ‘ya eklenen 5/A maddesi gereğince ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlendiği, dava açılışında, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dosyaya sunulmadığı, bunun üzerine 30/07/2019 tarihli ara karar ile davacı vekiline, anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın dosyaya sunulması için bir haftalık kesin süre verildiği ve buna ilişkin tebligatın davacı vekiline 05/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, her ne kadar davacı tarafça menfi tespit davasının zorunlu arabuluculuk kapsamında kalmadığı iddia edilmiş ise de, İİK 72. Maddesine göre “borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını tespit için menfi tespit davası açabileceği” tedbir alınmadığı için borç ödenmişse istirdat davası olarak devam olunabileceği, menfi tespit davası karşı tarafın potansiyel alacak iddiası ile bir takip başlatma veya dava açma tehdidini etkisiz kılmaya veya dava açılmışsa borcun ödenmesini önlemeye yönelik olduğundan ara buluculuk şartı öngören yasa anlamında davanını konusunun bir para alacağı olduğu, bu alacağın hangi tarafa ait olduğunun önemi olmadığı, Yasanın konusu bir miktar para olan borç ilişkisinin taraflarından birini arabuluculuğa tabi kılarken diğer tarafı buna dahil etmemiş olmasının yasanın amacına ve menfaatler dengesine aykırı olacağı, çünkü alacak davası da, menfi tespit davası da maddi hukuk bakımından taraflarından birinin yükümlülüğünün para borcu olduğu bir tek hukuki ilişki olmasına rağmen usul hukuku bakımından aynı borç için alacaklıya alacak davası açma, borçluya ise söz konusu borcu ödemeden kurtulmasına imkan veren menfi tespit davası açma, ayrıca bütün bunların dışında da açılacak alacak davasında savunma içinde borçluya savunma kapsamında alacağın bulunmadığını kanıtlama hakkı tanındığı ———- dosyaya emsal olarak sunulan karara konu davada da davacının, davayı açmadan önce (ihtiyari olarak) arabulucuya başvurduğu, arabulucunun katılımıyla düzenlenmiş olan anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın dava dilekçesine eklendiği———– dolayısıyla emsal gösterilen istinaf kararının eldeki davaya uygulanma olanağı bulunmadığı, ayrıca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi –. Hukuk Dairesi’nin —–Tarih, ——- Esas ve ———– Karar sayılı ilamında menfi tespit davasında arabulucuya gidilmesi zorunluluğunun bulunmadığına karar vermiş ise de bu karara konu ilk derece mahkemesince davacı tarafa 1 haftalık süre verilmeden dava reddedildiği gibi gerek iş davalarındaki zorunlu arabuluculuk düzenlemesindeki kanun gerekçelerindeki benzerlikler, gerekse kanun koyucunun, bu tür parasal uyuşmazlığa dair ticari nitelikteki menfi tespit davalarını da kapsama alma arzusunda olduğuna ilişkin doktrin görüşleri karşısında———– ve her ne kadar davacı eldeki menfi tespit davasında zorunlu dava şartı arabuluculuk kapsamında kalmadığını ileri sürmüş ise de, TTK nun 5/A maddesindeki düzenleme ile talep sonucuna değil dava konusuna açıkça vurgu yapılarak dava konusunun bir miktar paranın ödenmesi olması şartı aranmış olduğu, menfi tespit davalarının esas itibariyle bir miktar paranın ödemesine ilişkin olmaları da dikkate alındığında dava şartı arabuluculuk kapsamında kaldığının kabulü gerektiği———-bu kapsamda verilen kesin süreye rağmen arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın dosyaya sunulmadığı, ihtarın gereği yerine getirilmediğinden 7155 sy 23’ncü maddesi ile eklenen 6325 sy m.18/A-2 maddesi uyarınca davanın usulden reddi gerektiği, anlaşmaya varılamadığına dair tutanağın dava açılışında dosyaya sunulmasının dava şartlarından olduğu, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden(HMK m. 115/1) nazara alınacağı, tespit edilen dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olmadığı, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 939,27 TL karar ve ilam harcının işin hitamında ödenmesi gereken 44,40 TL harçtan fazla olduğu anlaşıldığından 492 sayılı harçlar kanunun 31. maddesi gereğince fazla alınan 894,87 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya ödenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle dosya üzerinden karar verildi. 05/09/2019