Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/546 E. 2021/767 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/546 Esas
KARAR NO: 2021/767
DAVA: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 26/06/2012
KARAR TARİHİ: 26/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; — tarihinde davalılardan —- plakalı araca arka
yapndan çarpması sonucunda hem araçta büyük oranda hasar meydana geldiğini, hem de arabada arka
koltukta oturan —- kucağında oturan — yaşındaki çocuğunun fiziki olarak
yaralandığını, davalı sürücü Trafik Kazası Tespit tutanağında davalının zincirleme kazaya sebebiyet verdiğini, tam kusurlu olduğunu, kaza tamamen davalının kusurundan kaylandığını, bu kaza sonucunda davacıların tedavi gördüğü ve ve hastane masraflarını kendilerinin karşıladığını, yaşanan olay sonunda
psikolojik olarak olumsuz etkilendiklerini, bu nedenlerle müvekkilinin tedavi g iderleri ve kaza nedeniyle yaralanmasından dolayı çektiği acıladan dolayı uğradığı manevi zararın tazmini için bu davanın açılmasının zorunluluğunun hasıl olduğunu, davalılar tarafından ileride mal kaçırma, aracı devretme gibi tehlikenin söz konusu olduğunu —- gereği ve diğer yasal mevzuat uyarınca —– üzerine tedbir konulmasını müvekkillerinin harcamış oldukları ve harcayacakları hastane masraflarıda göz önüne bulundurulduğundan masrafların
davalı tarafça karşılanmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde: Dava dilekçesi ekinde olaya ilişkin belgeler gönderilmediğini, bu sebeple dava konusu somut olaya ilişkin belgelere dayalı ve bu belgelerle ilgili olarak beyan ve savunmalarımızın yapılabilmesinin mümkün olmadığını, bu aşamada bu beyan ve savunma haklarının zaruri olarak saklı tutmakta ve olaya ilişkin belgelerin taraflarına tebliğ kararı verilmesi gerektiğini, kazaya karışan —– başlangıç ve bitiş tarihli —-sigortalı olduğunu, müvekkil sigorta şirketin sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, poliçe teminat limiti azami teminat miktarı olup her halükarda ödenecek bir meblağ olmadığını, dava öncesinde
davacının müvekkil şirkete başvurusubulunmadığını, bu nedenle müvekkil şirket temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına sebebiyet vermediğini, bu nedenlerle davaya konu talepler bakımından müvekkil şirketi izah edilen sebebe binaen sorumluluğu olmadığından davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde meydana gelen kaza nedeniyle tarafların kusur durumu ve davalıların davacının maddi zararından ve tedavi giderlerinden sorumlu olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, geçici ve daimi iş göremezlik tazminatı ve tedavi giderleri (maddi tazminat) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Celp ve tetkik olunan — tarafından düzenlenen —— incelenmesinde —- tarihleri arasında sigortalandığı görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan araç tescil bilgilerine göre —-adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
Davalı — durum tespit araştırması yapılmış olup, davalının çalışmadığı, kirada oturduğu, ilkokul mezunu olduğu ve—- yaşında olduğu tespit edilmiştir.
Davacıların sosyo ekonomik durum tespiti yapılmış olup, dosya içerisine alınmıştır.
Dosyada mevcut— tarihli maluliyet raporuna göre davacı —- tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı olarak çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliğine göre — meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin ise — aya kadar uzayabileceği yönünde rapor düzenlendiği görülmüştür.
Dosyada mevcut — tarihli rapora göre —tarihinde meydana gelen kazada—- sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, olay tarihinden itibaren iyileşme süresinin — haftaya kadar uzayabileceği yönünde rapor düzenlendiği görülmüştür.
Dosyada mevcut —tarihinde meydana gelen kazada —-sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, olay tarihinden itibaren iyileşme süresinin— haftaya kadar uzayabileceği yönünde rapor düzenlendiği görülmüştür.
Davacı vekili dosyaya sunmuş olduğu— tarihli dilekçe ile davalı — yapılan uzlaşma gereği maddi tazminat talebi yönünden ve —- tedavi giderleri hariç olmak üzere feragat ettiği yönünde dilekçe sunmuştur.
Dosyada mevcut — tarihli ek raporda tedavi giderleri üzerinden yapılan değerlendirme sonucu davacı — olduğu, —– sorumluluğunun — tedavi giderlerinin — olduğu, — olduğu yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Dava konusu kaza nedeniyle —- dosyası ile görülmekte olunan davada alınan kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davalı —- olay sırasında aracının frenlerinin tutmamasının neticesinde aracın kontrolünü kaybederek çok sayıda araca çarpmak zorunda kaldığından aracın teknik özellikleri gereği fren sistemindeki arıza sırasında aracın hızını azaltmasının mümkün olmadığı, bu nedenle olayda kusurunun bulunmadığı, kazaya karışan çok sayıdaki araç sürücülerinin de kazayı önlemek için alabilecekleri tedbir olmadığından ve arkalarından kontrolsüz olarak gelen aracın darbesine maruz kaldıklarından kusurları bulunmadığı, teknik arıza olan fren patlamasının kazanın meydana gelmesinde tamamen etkili olduğu yönünde rapor düzenlendiği görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak tarafların kusur durumu yönünden makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu—- tarihinde mülkiyeti —dına kayıtlı davalı sürücü— — istikametine seyir halinde iken olay mahalli —- aynı istikamette önünde seyir halinde olan dava dışı sürücü —- yönetimindeki —-plakalı aracın sol yan kısmına, devamında —- plakalı aracın arka yan kısmına, devamında —- plakalı aracın sağ kısımlarına devamında —- plakalı aracın arka kısımlarına çarptığı, bu aracın çarpmanın etkisi ile öne doğru savrularak — plakalı aracın yan kısımlarına çarptığı, devamında savrularak —plakalı aracın sol kısmına çarptığı, bu aracın da savrularak—plakalı aracın arka kısmına, — plakalı aracın arka ve yan kısımlarına, devamında davacı sürücü — plakalı aracın arka kısmına çarptığı, devamında — plakalı —- yolun sağ tarafındaki bariyerlere yönelerek yan yattığı ve sağ taraftaki bariyere çarparak durduğu ve kazanın bu şekilde meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde dosyada mevcut kaza tespit tutanağındaki tespitler, kaza yeri krokisindeki tespitler, yolun geometrik özellikleri, olaya ait fezleke içerisinde savucılık talimatı ile mekanik ustası aracılığıyla hazırlanan —- tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamındaki kusur raporları değerlendirildiğinde,—- tarafından hazırlanan rapora göre ön ve arka fren balatalarının tamamen aşındığı tespit edilen——- aşınması sonucu üzerinde % 100 oranında tamamen etken olduğu, davalı —- —- aşınan aracı o gün ilk kez kullandığı dikkate alındığında kusursuz olduğu, kazaya karışan diğer araç sürücülerinin de kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun olmadığı, —– plakalı araç sürücüsünün aşınma ve yıpranma nedeniyle görev yapamayan ve iniş eğimli yolda aracın yavaşlamasını, durmasını engelleyen —–yıpranmanın ve aşınmanın kazanın meydana gelmesinde % 100 oranında etken olduğu dikkate alındığında davacı ve davalıların kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun olmadığı yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, —-tedavi gideri talebi yönünden—- davaya dahil edilmiş; aleyhine tedavi giderine yönelik maddi tazminata hükmedilmiştir. —– olup, tedavi gideri talebini de içeren ve bu tarihten önce açılmış davalarda, — değişiklikler nedeniyle davada hasım haline geldiğinden davaya dahil edilmesi mümkün olup, eldeki davanın açıldığı tarihin —- aleyhine dava açılmadığından usule uygun biçimde— davaya dahil edilerek hakkında hüküm tesis edilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.—-
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde davasını sürücü malik ve sigorta şirketine yöneltmiş, hakkında hüküm kurulan—- dava açılırken davalı olarak gösterilmemiş, davacı vekili tarafından — tarihli dahili dava dilekçesinin tebliği suretiyle davaya davalı sıfatıyla dahil edilmiştir. Mahkemece gerekçede — davalı olarak bahsedilmiş, hüküm kurulurken davalılar denilmek suretiyle dahili davalı —- hakkında da hüküm kurulmuş olup yargılama giderlerinin de üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Ayrıca davacı vekili — tarihli celsede dahili davalı —-yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasını talep etmiş ve mahkemece de işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
—- tedavi gideri talebini de içeren ve bu tarihten önce açılmış davalarda,—- değişiklikler nedeniyle davada hasım haline geldiğinden davaya dahil edilmesi mümkündür. Ne var ki, hukukumuzda istisnai haller dışında dahili dava müessesesi olmadığından, anılan Kanun’un yürürlük tarihinden sonra açılan davalarda, dava açılırken hasım gösterilmeyen —- sonradan davaya dahil edilmesi, usul hükümlerine aykırı olduğu gibi kurum hakkında hüküm kurulması da hukuken mümkün değildir. Somut olayda eldeki davanın açıldığı tarihin —- aleyhine dava açılmadığı gözetildiğinde, usule aykırı biçimde — davaya dahil edilerek aleyhine hüküm tesisi doğru değildir.—–
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmemişse 6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar bedensel zararlar olarak kabul edilir.
Aynı Kanunun tazminatın belirlenmesine ilişkin 55/1. Maddesine göre ise; bedensel zararlar, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, —– sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç —- gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez—-
Somut olayda davalı — sigortaladığı sürücüsü — olan plakalı aracın — tarihinde zincirleme kazaya karışması ve davacıların içinde bulunduğu, — plakalı aracın da karışmış olduğu kaza sonrası yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde kazanın sebebinin —- plakalı aracın tamamen görev yapamaz durumda olan fren balataları nedeniyle aracın iniş eğimli yoldan hızlandığı ve diğer araçlara çarptığı, bu durumda davalı —plakalı araç sürücüsü davacı—- kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığı, kaza sonrası davacıların yaralandığı ve dosyada mevcut maluliyet raporlarına göre davacının — oranında malul olduğu ve iyileşme süresinin — uzayabileceği, diğer davacılar — maluliyetinin bulunmadığı, geçici iş göremezlik süresinin– hafta olduğu, işbu dava açılış tarihinin—- taraf olmadığı, ancak davacı tarafça dahili dava dilekçesi verilmek suretiyle tedavi giderlerinin tazmini yönünden — dahili davalı olarak davaya eklendiği, davacı vekilince sunulan — tarihli dilekçe ile davalı —- yapılan uzlaşma gereği maddi tazminat talebi yönünden ve —- tedavi giderleri hariç olmak üzere feragat ettiği yönünde dilekçe sunulduğu anlaşılmakla mahkememizce maddi tazminat istemleri yönünden feragat edildiğinde bu konuda değerlendirme yapılmamış, manevi tazminat ve—- talep edilen tedavi giderleri için yargılamaya devam edilmiş olup, yukarıda belirtilen—-sayılı ilamı ve benzer yöndeki içtihatları uyarınca —- olup, tedavi giderleri talebini de içeren ve bu tarihten önce açılmış davalarda ——- değişiklikler nedeniyle davada hasım haline geldiğinden davaya dahil edilmesi mümkün olup hukukumuzda istisnai haller dışında dahili dava müessesesi olmadığından anılan Kanun’un yürürlük tarihinden sonra açılan davalarda, dava açılırken hasım gösterilmeyen —- sonradan davaya dahil edilmesi usul hükümlerine aykırı olduğu gibi kurum hakkında hüküm kurulması da hukuken mümkün değildir. Somut olayda eldeki davanın açıldığı tarih —-aleyhine dava açılmadığı gözetildiğinde davalı — yönünden usulüne uygun açılmış bir dava olmadığından —- yönünden bir hüküm kurulmamıştır. Manevi tazminat istemi yönünden ise davalı —- kazanın meydana gelmesinde bir kusuru olmaması nedeniyle manevi tazminattan sorumlu olmadığı,—- işleteni olması nedeniyle —- sorumlu olduğu, kazanın meydana gelmesinde davacı —- kusurunun bulunmaması ve dosyada mevcut tedavi evrakları ve maluliyet raporlarına göre kaza nedeniyle davacıların yaralandığı ve iyileşme sürelerinin bir hafta olduğu, kaza nedeniyle davacıların yaralanmasından dolayı duyduğu acı, elem ve ızdırap ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği, kaza anı ve olayın oluş şekli, zararın ağırlık derecesi, kusur durumu nazara alınarak hakkaniyet ilkesi gereğince davacılar lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Maddi Tazminat yönünden usulüne uygun feragat nedeniyle tüm davalılar yönünden davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Tedavi giderleri yönünden—–aleyhine açılmış usulüne uygun bir dava bulunmadığından hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
3-Manevi tazminat yönünden, davalı —-açılan davanın reddine,
4-Davalı— yönünden manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile— manevi tazminatın kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iş bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
5-Başlangıçta peşin olarak alınan — harçtan mahsubu ile fazla alınan —- karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
6-Manevi tazminat davası yönünden davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı —– yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan—davalı —– alınarak alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan —— yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafın maddi tazminat davasında davalılar —— yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafın maddi ve manevi tazminat davası yönünden davalı—— yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacılarca aktüer tazminat hesabına yönelik yapılan —– bilirkişi masrafının davacılar üzerinde bırakılmasına,
10-Manevi tazminat davası yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davalı—— alınarak davacılara verilmesine,
11-Maddi tazminat davası yönünden davalı sigorta şirketi tarafından vekalet ücreti talep edilmediğinden sigorta şirketi lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
12-Dahili davalı —-yönünden usulen uygun açılmış bir dava bulunmadığından davalı—– Lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
13-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı—– vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———- Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2021