Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/53 E. 2018/1275 K. 25.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/53 Esas
KARAR NO : 2018/1275
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/04/2017
KARAR TARİHİ: 25/12/2018
DAVA :
Davacı vekili Mahkemeye sunduğu 28/04/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 22/10/2016 günü saat 15:00 sularında ailece dişçiye gittiklerini saat 22:00 gibi eve geri döndüklerinde evlerinin ahşap kapısının kilit göbeğinin patladığını gördüğünü, eve hırsız girdiğini anladığını ve polis çağırdığını, müvekkilinin —– marka dizüstü bilgisayar, bir adet— marka tablet, bir adet ——– bilgisayar çantası, bir adet bagaj tipi çanta, dört adet çeyrek altın, bir adet 1 gram altın, ik adet pırlanta alyans, bir adet altın alyans, dört adet altın çocuk bilekliği, beş çift altın çocuk küpesi, bir adet altın bileklik, üç adet altın takı seti, bir adet isimli altın kolye——–, bir ade——– marka erkek kol saati, bir adet yatak uyku seti, beş adet —— marka erkek gömleği, bir adet —– pc gri şifreli yer bulucu, iki adet erkek ceketi, kendisine ait ——plakalı —– marka aracına ait anahtarların çalındığını, müvekkilinin maddi zararının 30.000 TL olduğunu, aynı saatlerde aynı apartmanda başka daireye de hırsız girdiğini ve eşyalar çalındığını, müvekkilinin oturduğu sitenin girişinde güvenlik kulübesi ve bu kulübede çalışan güvenlik görevlileri bulunduğunu, ancak görevlilerin siteye giriş yapanların kimlik bilgileri sormadıkları, araç plakalarını almadıkları ya da ne için geldiklerini sorgulamadıklarını, sitede bulunan kameraların çalışmadığını, hırsızlık nedeni ile müvekkili ve ailesinin psikolojisinin bozulduğunu, müvekkilinin kaptan olmasının oturdukları sitenin güvenli olmasının önemini bir kat daha arttırdığını, müvekkilinin, aidatlarını düzenli olarak ödediğini, sitenin güvenliğini sağlamanın ve teknik aksaklıkları gidermenin kooperatif yönetiminin görevi olduğunu, daha önce sitede bilinen 4 hırsızlık olayı olduğunu, yetkililerce hiçbir önlem alınmadığını beyanla, güvenlik zafiyeti neticesinde, müvekkilinin uğradığı 30.000 TL zararın olay tarihinden itibaren işleyecek avans niteliğindeki faizi ile birlikte davalı kooperatif, yönetim ve denetimkurulu üyelerinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkemeye sunduğu 21/06/2017 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: Dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 25/12/2018 tarihli karar celsesindeki esas hakkındaki beyanında; Dava dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkemeye sunduğu 03/06/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili aleyhine açılan iş bu davanın hukuki dayanağı olmadığını, davacının dava dilekçesinde müvekkili kooperatifin topladığı aidatların içerisinde güvenlik payının olduğu veya esas sözleşmede güvenliğin sağlanması görevinin kooperatife yüklendiği iddialarında bulunmasına karşın kooperatifin, halen bir —————-olduğunu, İşletme/hizmet kooperatifi olmadığını, müvekkilinin, kooperatif-site içinde güvenliği sağlama, kamera ile izleme ve kayıt alma görevi/yükümlülüğü; ne kanunda ne kooperatif esas sözleşmesinde ne de kooperatif Genel Kurul kararlarında olmadığını, müvekkilinin “yapı kooperatif aidatı” topladığını, Güvenlik hizmeti aidatı altında bir ücret alınmadığını, kooperatif-site içinde güvenliği sağlama, kamera ile izleme ve kayıt alma görevi/yükümlülüğü zaman zaman Genel Kurularda gündeme geldiğini ancak yüksek maliyet çıkacağı endişe ve gerekçesi ile Kooperatifin bu işe girişmeyerek, her bir üyenin kendi güvenliğini kendisinin sağlaması kararı alındığını, davacının iddia ettiği gibi toplanan aidatlarda güvenliğe ayrılan bir bölüm bulunmadığını, site girişinde bulunduğu belirtilen kulübenin bir güvenlik kulübesi olmadığını bu kulübede çalışanların da güvenlik görevlisi değil, kapı karşılama görevlisi olduğunu, davacının, üyeliği devraldığı kişinin kendisine karşı böyle bir vaadi veya tanıtımı olmuş idi ise, o zaman devraldığı kişiye karşı davayı/husumeti yöneltmesi gerektiğini, bir an için davanın kabul edileceğini varsayılsa somut olayda, davacı yanın evde bulundurulması mutad ve makul ziynet eşyasının üzerinde bir miktar bulundurmakla ve kolayca ulaşabilecek bir şekilde saklamakla kusurlu olduğunu, kullanılabilen bir miktarda mücevheratın evde bulunmasının doğal olduğunu, ancak çalınan ziynet eşyasının miktarı itibariyle kasa ya da banka gibi önlemlerin düşünülmesi gerektiğini, bu miktarda yüklü ziynet eşyasının sadece kapıyı kilitlemekle saklanmasının yeterli bir tedbir olmadığını, bir an için davanın kabul edileceğini varsaysak bile; talep edilen faiz oranının olaya uygun olmadığını, yasal faiz oranı uygulanması gerektiğini, yine, faizin başlangıcı ise olay tarihi değil, dava tarihi olması gerektiğini, davadan önce (olayın faili olmayan) müvekkiline yönelik temerrüt ihtarı olmadığını, HMK 119. md. “ğ” bendi uyarınca, davacı tarafın talep ettiği 30.000.TL. zarar kalemlerinin neler olduğu, tek tek değeri belirtilerek, faturası veya fişi ibraz edilmek sureti ile ispat ve gösterilmesi gerektiğini, talep konusu olayla ilgili Müvekkilin bir kusuru olmadığını beyanla, Davacının davasının tümüyle reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 25/12/2018 tarihli karar celsesindeki esas hakkındaki beyanında; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde 26/12/2015 tarihinde davacı tarafın çalışanı tarafından evinin önüne parkedilen kargo aracının kilidinin kırılarak hırsızlanması sonucu oluşan zararın davalı sigorta şirketinin sigorta teminatında kalıp kalmadığı, sürücünün aracı terkederken gerekli tedbirleri alıp almadığı noktasındadır.
DELİLLER
——Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabi yazısı,——– ana sözleşmesi, 05/07/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporu,
Bilirkişi heyetinin mahkememize sunduğu 05/07/2018 havale tarihli raporunda özetle; Davalı kooperatifin genel kurul tutanakları ve muhasebe defter ve belgelerdeki cari hesap kayıtları üzerinde yapılan İncelemeler neticesinde davalı kooperatifin genel kurul kararı ile site güvenliğinin sağlanması yönünde karar almadığı, site güvenliğinin sağlanması amacıyla kooperatif üyelerinden aldat toplamadığı, sadece kooperatif bünyesinde giriş çıkış kapılarında Danışma görevlisi adı aftında ancak İş kanunu kapsamında hizmetli personel çalıştırdığından davaya konu hırsızlık olayında davalı kooperatifin asil kusurunun bulunduğundan söz edilemeyeceği. Davacının davalı kooperatifin üyesi olması nedeniyle kooperatif konutlarının bulunduğu mahalde meydana gelen hırsızlık olaylarının önlemesini sağlamak amacıyla kooperatif genel kurulunda bu yönde karar alınmasını ve buna ilişkin aidat ödemelerinin yapılmasının ancak kooperatif genel kurulu kararı ile sağlayabileceği, kooperatiflerde genel kurulca kararlaştırılmayan konularda aidat ve diğer nam altında paranın üyelerden tahsil edilemeyeceği, davacının davalı kooperatifin ortağı olduğu, davalı kooperatif genel kurullarında alınan tüm kararların davacıyı üye sıfatıyla bağlayacağı, davalı kooperatifin genel kurul kararlarıyla, 5188 sayılı özel güvenlik kanunu kapsamındaki sayılan şartların yerine getirilmesi suretiyle site güvenliğinin kurulması ve aidatların toplanması konusunda genel kurulca karar alınması gerekeceği ancak davalı kooperatif genel kurullarında bu hususta alınan bir karara rastlanamadığı, site kapılarındaki görevlilerin 5188 sayılı yasa kapsamında tanımlanan özel güvenlik görevlilerinden olmadıkları ve davalı ——– tarafından bu hizmetlilerin Danışma görevlisi adı altında İş kanunu kapsamında çalıştırıldıkları, yerinde yapılan incelemede davalı kooperatifin site güvenliğini fiilken elindeki mevcut imkanları ile kısmen sağlamaya (alıştığı ancak kooperatif üyelerinden özel güvenlik sisteminin kurulması ve oluşacak maliyetlerin ödenmesi hususunda [Güvenlik personeli adı adında maaş ve sigorta bedeli ödemelerini) üyelerinden aidat toplamadığı, sadece kooperatif bünyesinde giriş çıkış kapılarında Danışma görevlisi adı altında, İş kanunu kapsamında hizmetli personel çalıştırdığından davaya konu hırsızlık olayında davalı kooperatifin asli kusurunun bulunduğundan söz edilemeyeceği, davalı Kooperatifin İncelenen muhasebe defter ve belge kayıtlarına göre 2016 ve 2017 yılında site güvenliğinin sağlanması amacıyla, üyelerinden bu ad ve nam adı altında para/aidat toplamadığının, cari hesap kayıtları ve alınan paralara ilişkin tahsilat makbuzlarından tespit edilmiş olduğunu, davacı tarafın, dava konusu hırsızlık olayı sonucunda konutundan çalındığını İddia ettiği değerli eşyaların kendine (ailesine) ait olduğunu kanıtlayacak herhangi bir fatura ve /veya fatura yerine geçen somut bir belgeyi (aynı zamanda değer tespitine yönelik) dava dosyasına sunmadığı, davalı kooperatife veya personeline içişleri Bakanlığı tarafından verilmiş “özel Güvenlik Faaliyet İzin Belgesi” ve Valilik tarafından verilen “Özel Güvenlik İzin Belgesi” nin bulunmadığı, Site İçinden, kamuya açık imar yolu olarak gözüken ————-sokağın geçmesi nedeniyle, söz konusu sokağın bariyerlerle kapatılarak sadece site araçları için kullanılmasının mümkün olmadığını beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. M.141); dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraflardan toplanan deliller, Şikayetçi ifade tutanağı,———– Ana Sözleşmesi, Ticaret Sicil müdürlüğü cevabi yazısı, bilirkişi raporu ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacının davalı——ortağı olduğu, davalı kooperatif genel kurullarında alınan tüm kararların davacıya bağladığı, kooperatif ana sözleşmesi ve genel kurul kararlarında özel güvenlik kurulması ve aidata ilişkin herhangi bir karar alınmadığı, 5188 sayılı özel güvenlik kanunu gereğince site güvenliğinin kurulması için valilikten izin alınması gerektiği, bu yönde davalı yapı kooperatifi ve genel kurullarınca karar alınmadığı, incelenen ticari defter ve belge kayıtlarında kooperatif ortak üyelerinden site güvenliği için aidat toplanmadığı, davacının dava konusu yapmış olduğu evinden hırsızlık meselesinde davalı kooperatife atfı kabil kusur bulunmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 512,33 TL harcın alınması gerekli olan 35,9 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 476,43 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yargılama sırasında yapılan posta ve tebligat gideri 55 TL,’nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 3.600,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/12/2018