Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/509 E. 2019/1158 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1005 Esas
KARAR NO : 2019/1176

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2018
KARAR TARİHİ : 28/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirkete —– söküm-takım ve montaj işlemi yaptırdığı, fatura kesildiği, faturanın karşı tarafa teslim edildiği, fatura ödemesinin alınmadığı, faturadan anlaşıldığı üzere hizmete konu olan malın davacı tarafındna davalı tarafa malzeme tesli tutanağı ile tesli edildiği ve imza altına alındığı, alacağın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu —-İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyasıyla —– bedel için takibe geçildiği, davalı tarafça yapılan haksız itiraz üzerine takibin durduğu beyan edilerek, davanın kabulüne, davalı tarafın itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar araısnda —– yıllarında bir ticari ilişkin mevcut olduğu, bu yıllara ilişkin tüm ödemelerin yapıldığı, cevap dilekçesi ekinde sunulan 24/04/2014 tarihli faturadan, faturanın ödeme belgesinden ve motorun garanti belgesinden de anlaşılacağı üzere davacının 2016 yılında sattığını iddia ettiği motoru esasın 2014 yılında sattığı ve bedelini aldığı, davalının yedinde aynı evsafta ikinci bir motor bulunmadığı, davacının 2014 yılında davalıya sattığı ve bedelini aldığı pompa ve verdiği hizmet bedelini 2016 yılında tekrar talep ettiği, davalıya 2016 yılında herhangi bir mal teslim edilmediğini, tüm bu nedenlerde davanın reddine haksız ve kötüniyetle icra takibi başlatan davacı aleyhine % 20 den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, muhtelif tarih ve bedelli faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup İİK 67 vd maddelerine dayanmaktadır.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası ve ibraz edilen davacı ve davalı şirkete ait tüm ticari defter , kayıt ve dayanakları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan raporun dosyadaki verilere uygun ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla, hükme esas alınmıştır.
Davaya konu İstanbul Anadolu —-. İcra müdürlüğünün — esas sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde ; davacı tarafından davalı şirket aleyhine —- tarihinde —- fatura, — işlemiş faiz ve — gecikme zammı açıklamasıyla toplam —- alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının takibe süresinde itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Davacı ve davalının bağlı olduğu vergi dairelerinden takibe konu fatura tarihlerini kapsayacak şekilde BA/BS formlarının celbine karar verilmiş, celp olunan BA/BS formlarının incelenmesinde her iki tarafında takibe konu faturaları vergi dairesine bildirdiği görülmüştür.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesi yönünden bilirkişi ara kararı oluşturulmuş, bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu 31/02/2019 tarihli raporunda özetle, davacı ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunu, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan —– icra takip tarihi itibariyle —- alacaklı olarak gözüktüğü, davacının takibe konu ettiği —- olmak üzere toplam — fatura muhteviyatı malzemenin — tarih ve —- seri nolu malzeme teslim tutanağı ile—- isimli kişiye teslim ettiği, teslim tutanağında 60 günlük çekle ödeme yapılacağının yazılı olduğu vergi dairesinden celp olunan —-formlarına göre davacının davalıya satışını ve teslimi yaptığına ilişkin faturayı 42.008 TL olarak vergi dairesine beyan ettiği, davalının davacı tarafından düzenlenen takibe konu faturayı BA formu ile bağlı olduğu vergi dairesine beyan ettiği, dolayısıyla davacının kayıtlarında görünen faturalar ile davalının kayıtlarında görünen faturaların birbirini teyit ettiği, davacının kendi ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalıdan — alacaklı olduğu, davalının ise usulüne uygun olarak inceleme günü bildirilmiş olmasına rağmen ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda ; dosya kapsamındaki tüm deliller; vergi dairelerinden celbolunan BA/BS formları , alınan bilirkişi raporu, takibe konu fatura, teslim belgesi iddia ve savunmalar hep birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafından davalıya takibe konu —- tarihli fatura ile KDV dahil — mal/hizmet satışı yapıldığı, alınan bilirkişi raporuna göre davacı ve davalının iş bu faturayı bağlı oldukları vergi dairesine bildirdikleri, davalı her ne kadar davacıya borçlu olmadığını çek teslim tesellüm tutanağında belirtilen çeklerle davacıya ödemeler yapıldığını iddia etmiş ise de dosyaya sunulan çek fotokopilerinin incelenmesinde keşide tarihlerinin 2015 yılına ilişkin olduğu, ödemeye yapılan çeklerin takip konusu fatura dışındaki—- tarihli davacı tarafından düzenlenen faturalara ilişkin olduğu, takibe konu fatura tarihinin — olduğu, teslim tesellüm belgesinde ise malın 03/08/2016 tarihinde davalıya teslim edildiği, davalının da iş bu faturayı bu tarihten sonra vergi dairesine bildirdiği, davalının takibe konu faturayı vergi dairesine bildirmekle takip konusu faturayı ve fatura içeriği mal/hizmeti teslim aldığının sabit olduğu, takibe konu fatura bedelinin ödediğine ilişkin bir delil dosyaya sunmadığı, bilirkişi raporunda davacı alacağı kendi ticari defter ve kayıtlarına göre her ne kadar —- olarak tespit edilmiş ise de davacının takibe konu ettiği fatura bedelinin —– olduğu davalının da bu faturayı benimsediği ve vergi dairesine bildirdiği, davalının ticari defter ve kayıtlarını bilirkişi incelemesine sunmadığı, taleple bağlılık ilkesi gereği davacının takibe konu ettiği fatura bedeli — üzerinden itirazın iptaline karar vermek gerektiği, davalının takibe itirazının yerinde olmadığı alacağın faturaya dayalı olduğu likit ve belirlenebilir olduğu, icra inkar tazminatı hüküm ve koşullarının oluştuğu, davacı her ne kadar takip talebinde —- işlemiş faiz ve —- gecikme zammı talep etmiş ise de davacının davalıyı takip öncesi temerrütünü gerçekleştirecek şekilde bir ihtarname sunmadığı, taraflar arasında kesin vade konusunda da bir anlaşma olmadığı, dolayısıyla takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunamayacağı ve davacının takip talebinde asıl alacağın takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasını talep ettiği ve taleple bağlılık ilkesi gereği asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile; davalının İstanbul Anadolu—–. İcra Müdürlüğü’nün —- esas sayılı dosyasına vaki itirazın—- asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin bu tutar üzerinden DEVAMINA,
2.Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3.Alacağın % 20 si oranında hesap edilen— icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan —– harcın ve icra takibi peşin harcı —-, alınması gerekli olan — harçtan mahsubu ile bakiye —– karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri —- bilirkişi ücreti —, olmak üzere toplam ————- yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan—- yargılama masrafına, peşin harç — eklenerek sonuç olarak ————– davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan —-yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan— uyarınca ———- avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan—- uyarınca —- avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.