Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/494 E. 2019/648 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/494 Esas
KARAR NO : 2019/648

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/03/2018
KARAR TARİHİ : 27/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalıdan —– alımı karşılığında ————– Şubesi —-nolu—– vadeli … keşideci çekin davalıya avans ödemesi olarak teslim edildiğini, davalının karşılık malı teslim etmediğini, İstanul —-. Noterliği’nin 16.03.2018 tarih ve —- yevmiye nolu ihtarnamesi ile malların teslim edilmesinin ihtar edildiğini ancak davalının malları teslim etmediğini, bu nedenle dava konusu çek bedelinin davalıdan mallarının alınamaması sebebiyle borçlusu olmadığının tespitine karar verilesini talep ve dava etmiştir. karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu çekin davacı tarafın borcuna istinaden ödeme amacıyla verildiğini ve söz konusu çekin ciro yoluyla üçüncü şahıslara geçtiğini, şu aşamada davanın müvekkiline yönlendirilmesinin kabul edilemez durum olduğunu, bu nedenle husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, çek bir ödeme aracı olduğunu, davacı tarafından müvekilinin herhangi bir bir mal teslimi yapmadığı iddia edilmiş ise de bunu ispatla yükümlü olan tarafın davacı olduğunu, bu nedenle davacı tarafından ileri sürülen iddiaların kabul edilebilir olmadığını, ödeme aracı olarak verilen çek sonucunda mal teslimi gerçekleşmediği iddia edilemeyeceğinin belirtildiğin bu nedenlerle davanın husumet yokluğu ve sestan reddine dava değeri üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davaya konu edilen bir adet çek nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup İİK 72 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
Mahkememizce uyuşmazlık, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacının davalıya deri alımı karşılığı verdiğini iddia ettiği çeke rağmen davalının malı teslim etmemesi nedeniyle dava konusu çek bedelinden sorumlu olup olmadığı, bu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitini isteyip isteyemeyeceği hususlarında ihtilaf bulunduğu tespit edildi, şeklindedir.
Mahkememizce tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, mali müşavir bilirkişi 26/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle, davacı ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunu, davalının incelemeye esas olmak üzere ticari defterlerinin sunmadığı, dava konusu çekin davacı ticari defterlerinde verilen sipariş avansları hesabına borç kaydedilip verilen çekler ve ödeme emirleri hesabına alacak kaydedildiği ve davacının davalıya vermiş olduğu dava konusu 16.000,00 TL tutarlı çek karşılığı davalıdan mal alımına ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı, dava konusu çekin davalıya verildiği, çekin sırasıyla———— ciro edildiği, çekin karşılıksız çıkması üzerine, ödenen banka yükümlülüğü olan 1.600,00 TL nin —————-ödenmiş olduğu, davacının 2018 yılı ticari defterlerinde takip konusu çekin defterlerinden kayıtlı olmasına rağmen davalıya avans olarak verilen çek karşılığı, defterlerinde hiçbir hesapta davalıdan alınan herhangi bir ürün kaydının bulunmadığı yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
“Davacı vekili, davacının toptan yatak kanepe alımı için yaptığı sözleşme gereğince datebliğ edilmiştir.
Davacı vekili, davacının toptan yatak kanepe alımı için yaptığı sözleşme gereğince davalıya avans olarak çek verdiğini, davalının malları teslim etmediği gibi çeki de iade etmediğini ileri sürerek, davacının çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının sözleşme yapıldığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, söz konusu çekin davacının davalı şirkete olan borcuna karşılık verildiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı tarafından mal ve hizmet satışı yapılmadığı, ancak çekin davacı defterine kayıtlı olduğu ve davacının çek tanzim tarihi itibariyle davalıya herhangi bir borcunun görülmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı, davalıya avans olarak çek verdiğini ve ancak davalının çek bedeli kadar malı teslim etmediğini ileri sürmüştür. Karine olarak çek bir ödeme aracı olup avans olarak verildiğinin yazılı delillerle iddia eden tarafından ispat edilmesi gerekir. Davalı, taraflar arasında herhangi bir mal alışverişinin bulunmadığını, çekin alacak karşılığı verildiğini ileri sürmüştür. Davacı defterlerinde çekin kayıtlı olması, tek başına dayanak belgelerle doğrulanmadığı takdirde söz konusu çekin avans olarak verildiğini ispata yeterli değildir. Mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlıkla ilgili olarak belirtilen hususlarda değerlendirme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 17/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.”(Yargıtay —-. HD. 2016/19250 E. 2018/4194 K.)
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, davaya konu çek, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar hep birlikte değerlendirildiğinde davacının davalıya deri alımı karşılığında dava konusu 16.000,00 TL bedelli çeki avans ödemesi olarak teslim ettiğini ancak davalının mallarını teslim etmediğini beyan ederek davalı iş bu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istediği, davalının ise çekin bir ödeme aracı olduğunu, davacı tarafından davalının herhangi bir mal teslimi yapılmadığı iddiasını ispat etmesi gerektiği, çekin davacı tarafından borcuna istinaden ödeme amacıyla verildiğini, ödeme amacı olarak verilen çek sonucunda mal tesliminin gerçekleşmediğinin iddia edilemeyeceğini beyan ettiği anlaşılmakla karine olarak çek bir ödeme aracı olup avans olarak verildiğinin yazılı delillerle iddia edilen tarafından ispat edilmesi gerektiği, alınan bilirkişi raporunda her ne kadar davaya konu çek davacı ticari defterlerinde kayıtlı olsa da davacı defterlerinde çekin kayıtlı olması tek başına dayanak belgelerle doğrulanmadığı takdirde söz konusu çekin avans olarak verildiğini, ispata yeterli olmadığı tüm dosya kapsamından davacının davalıya çeki avans olarak verdiğini yazılı delillerle ispatlayamadığı, mahkememizce verilmiş herhangi bir ihtiyati tedbir bulunmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı şartlarının oluşmadığı sonuç ve kanaatine varılarak ispatlanılamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın REDDİNE
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 273,24 TL harcın alınması gerekli olan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 228,84 TL karar ve ilam harcının davacı’dan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ———uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı