Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/482 E. 2019/99 K. 05.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/482
KARAR NO : 2019/99
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 30/04/2018
KARAR TARİHİ : 05/02/2019
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 30/04/2018 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalılardan … ile borçlu davalı şirket aleyhine alacağın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu 18. İcra Dairesi ‘nin ———– Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, takip alacaklısı tarafından borçlu şirketin müvekkili firmadan alacağı olduğu iddiasıyla müvekkiline İİK.nun 89/1 maddesi gereğince önce birinci haciz ihbarnamesinin tebligat kanunu ve tüzüğüne aykırı biçimde tebliğ edildiğini, müvekkilinin bu ihbarnamelerden haberi olmadığını, sonradan icra dosyasından öğrendiklerine göre ihbarnamelerin usulsuz tebliğ edildiğini, müvekkiline ulaşmayan birinci ve ikinci haciz ihbarnamesine dayanak İİK 89 maddesi gereğince davalı tarafından üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, müvekkili şirketin icra borçlusu ———— hiçbir borcunun bulunmadığını, şirket kayıtlarından durumun anlaşılacağını, davalı icra alacaklısı şahıs tarafından kötü niyetli olarak böyle bir girişimde bulunulduğunu beyanla davanın kabulü ile borçlu olmadıklarının tespitine, birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin iptaline, haksız talep nedeniyle davalı tarafın % 20 ‘den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 05/02/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … vekili Mahkememize sunduğu———- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacıya gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinin 12/01/2018 tarihinde davacının ———— Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı adresinde daimi çalışanına tebliğ edildiğini, yasal sürede itiraz olmaması üzerine yine adrese 89/2 ikinci haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, gönderilen bu tebligatın bila iade olduğunu, icra müdürlüğü tarafından davacı şirketin adresi sicil müdürlüğünden istendiğini, gelen adresin aynı olması nedeniyle tebligatın TK 35 ‘inci maddeye göre 08/03/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, yasal sürede itiraz olmaması üzerine davacıya 89/3 haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, davacıya gönderilen 1 ve 2 nolu ihbarnamelerinin tebligat kanununa uygun olarak tebliğ edildiğini, kendi kusuru ile ihbarnamelerin gönderilmesine sebebiyet verdiğini, davanın açılmasında müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını beyanla davanın ve tazminat talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 05/02/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—————- dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi vekili duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının takip borçlusu şirkete borçlu olup olmadığı, haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, İİK’nın 89. Maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnameleri nedeni ile borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 89/3. Maddesindeki ” Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur (…)” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü’nün ———— Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı … tarafından davalı takip borçlusu————- tarihli kambiyo senetlerine özgü haciz yolu takip talebi ile ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine takibin kesinleştiği, davalı takip alacaklısı … ‘ın vekilinin 04/01/2018 tarihli İİK.89 maddesi uyarınca birinci haciz ihbarnamesinin üçüncü şahıslara gönderilmesinin talep edildiği, birinci haciz ihbarnamesinin davacı ——————-işyeri yetkilisinin müdürünün ve amirinin bulunmadığı kendisinin işyerinde daimi çalıştığını ve evrak kayıt memuru olduğunu beyan eden ———- Tebliğ edildi.” açıklaması ile 12/01/2018 tarihinde, ikinci haciz ihbarnamesinin ” Mercinin isteği üzerine tebligat kanununun 35. Maddesi gereğince evrakın bir nüshası kapıya yapıştırılarak tebliğ edildi.” açıklaması ile 08/03/2018 tarihinde, üçüncü haciz ihbarnamesinin “TK 35 madde gereğince çıkış merci taraafından düzenlenen 6 örnek nolu tebliğ evrakının bir parçası 09/04/2018 tarihinde muhatabın kapısına yapıştırılarak tebliğ edilmiştir. ” açıklaması ile 09/04/2018 tarihinde tebliğ olunduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, takip dosyası, haciz ihbarnameleri, tebligat parçaları, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davalı takip alacaklısı … tarafından diğer davalı—————- hakkında başlatılan takipte davacı üçüncü kişiye haciz ihbarnameleri gönderildiği, 89/1 haciz ihbarnamesinin talep dilekçesinde bildirilen ve aynı zamanda davacının Ticaret Sicilindeki adresine tebliğe çıkartıldığı, ancak posta görevlisi tarafından tespit edilen … —— adresinde 12/01/2018 tarihinde——- ismine tebliğ edildiği, bunun üzerine 89/2 haciz ihbarnamesinin yine davacının ticaret sicil adresine tebliğe çıkartıldığı ve posta memuru tarafından tekrar tespit edilen …—- adresine sevkedildiği, ancak bu kez gösterilen adreste ———– bulunduğu ve davacı şirket ile bağlantılarının kalmadığını beyan etmesi üzerine tebligatın iade geldiği, daha sonra 89/2 haciz ihbarnamesinin davacının ticaret sicil adresine TK 35 ‘e göre 08/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, 89/3 haciz ihbarnamesinin ise yine davacının ticaret sicil adresine tebliğe çıkartıldığı ve posta memuru tarafından tekrar tespit edilen …—– adresine sevkedildiği, ancak bu kez de gösterilen adreste ———- bulunduğu ve davacı şirketin tanınmadığını beyan etmesi üzerine tebligatın iade geldiği, daha sonra 89/3 haciz ihbarnamesinin davacının ticaret sicil adresine TK 35 ‘e göre 03/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın ise 15 günlük süreden sonra 30/04/2018 tarihinde açıldığı, davacı taraf her ne kadar tebligatların usulsüz olduğunu iddia etmiş ise de icra müdürlüğünce takip edilen usule göre İİK.nun 89 ‘uncu maddesi uyarınca çıkartılan haciz ihbarnamelerinin davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, kaldı ki İİK.nun 89 ‘uncu maddesi uyarınca mahkememizin yetki ve görevinin kendisine haciz ihbarnamesi tebliğ edilen üçüncü kişinin “Takip borçlusuna borçlu olup olmadığının veya malın takip borçlusuna ait olmadığının ” tespit edilmesine yönelik olduğu, tebligatların usulsüz olduğu iddiasının icra mahkemesince memur muamelesini şikayet yolu ile incelenmesi gerektiği, mahkememizin tebligatların usulsüzlüğüne ve iptaline karar verme yetkisi bulunmadığı, tebligatların usulüne uygun olmasının üçüncü kişinin açacağı menfi tespit davasında ön koşul olduğu kabul edilse dahil tebligatların usulsüzlüğünün tespiti halinde yine davanın ön koşul yokluğundan reddinin gerekeceği, tüm bu nedenlerle 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra 15 gün içerisinde Menfi Tespit davasının açılması gerektiği, dava açmak için öngörülen bu sürenin hak düşürücü süre niteliğinde olduğu, hak düşürücü sürenin taraflarca her zaman ileri sürülebileceği gibi hakim tarafından da resen nazara alınabileceği, bu kapsamda davacının eldeki davayı hak düşürücü süreden sonra açtığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 35,90 TL harcın, alınması gerekli olan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8,50 TL karar ve ilam harcının davacın alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
6-Karar kesinleştiğinde, İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü’nün ———– Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/02/2019