Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/48 E. 2018/1110 K. 13.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/48
KARAR NO : 2018/1110

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/01/2018
KARAR TARİHİ : 13/11/2018

Bu davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonucunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —— kardeşi olduğunu,—— ise — yüklü miktarda borcu bulunduğunu, borçların vadesi geldiğinde ve ödeyemediğinde —— maddi olarak zorlanması sebebiyle, —- müvekkiline gelerek kredi çekerek bu borcu ödemesini, bu ödeme karşılığında kendisine teminat olarak bir daire vereceklerini, bu dairenin değerinin borçtan fazla olan kısmı için ise kendisinden bir senet alacaklarını beyan ettiklerini, sözleşmeye göre ——— bu gayrımenkulü üçüncü bir kişiye satmak istediğinde …’in çektiği kredinin alıcı veya —————- tarafından ödeneceğini ve senedin de- —– iade edileceğini, …’in de ek bir bedel talep etmeden daireyi bu alacıya devredeceğini, bu hususların sözleşme ile taraflar arasında hükme bağlandığını, bu işlemlerin amacının ————- borcu için ———– vade yaratmak olduğunu, ancak aradan geçen süre içinde müvekkilinin———— daireyi verip senedi almayı ve kredisin kapatmalarını teklif ettiğinde —————-tarafından buna yanaşılmadığını, aksine …’in teminat olarak verdiği senedin takibe konulduğunu, bu sebeple şartları gerçekleşmeden teminat senedinin Istanbul Anadolu ———-. İcra müdürlüğünün 2018/1154 esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını belirterek, davacının ————- borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacı tarafından müvekkiline usulüne uygun olarak senet verildiğini ve sözkonusu senedin vadesi gelmesine rağmen ödenmediğini, müvekkili tarafından alacağın tahsili için sözkonusu icra takibine başlanıldığını, davacı tarafça icra takibine itiraz edilmediğini , davacı tarafından dava konusu senedin taraflar arasındaki bir kısım ticari ilişkilerden kaynaklı olarak müvekkiline verildiğinin aynen ikrar edildiğini, davacı tarafça borçlu olunmadığının yazılı deliller ile ispat edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin hak kaybına uğramaması için zamanaşımı ve husumet itirazları olduğunu belirterek, müvekkili aleyhine açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava,İstanbul Anadolu ———-. İcra müdürlüğünün 2018/1154 esas sayılı takip dosyasına dayanak ve konu edilen alacak nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup İİK nun 72 vd.maddelerine dayanmaktadır.
İstanbul Anadolu ———. İcra müdürlüğünün 2018/1154 esas sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde ; dosyamız davalısı tarafından dosyamız davacısı ve dava dışı——— aleyhine 24.01.2017 düzenleme , 30.06.2017 vade tarihli ,123.000.00 TL bedelli bono dayanak gösterilerek 123.000.00 TL asıl alacağın işlemiş faizi ile birlikte tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı ; dava dışı olup icra takibinde borçlu gösterilen kardeşi ———– ile davalı ….—– arasındaki borç para alışverişi nedeniyle kardeşinin davalıya vadesi geldiğinde ödeyememiş olması nedeniyle kendisinin ————– şubesinden 152.000.00 TL kredi çekerek kardeşinin borcunu davalıya ödediğini, bu ödeme karşılığında kendisine ———————— parselde kayıtlı taşınmazdaki Bodrum katta odaları olan iki nolu bağımsız bölümün tapudan devredildiğini, dairenin değerinin kardeşinin 3. Kişiye olan borcundan fazlası olan kısım için davaya konu edilen 24.01.2017 düzenleme, 30.06.2017 tarihli 123.000.00 TL bedelli bononun teminat amacıyla davalıya verildiğini, ——- şubesinden kullanılan kredinin bu taşınmazın alınması nedeniyle kullanılarak taşınmaz üzerine banka lehine ipotek konulduğunu, davacı adına tapudan devredilen taşınmazın davalı tarafça üçüncü bir kişiye satılmak istenmesi halinde davacının çektiği kredinin taşınmazı alan 3.kişi veya davalı tarafça ödeneceğini ve senedin yine davacıya iade edilerek davacının başkaca bir bedel talep etmeden adına devredilen taşınmazı alıcıya devredeceğini bildirerek , davalının teminat nitelikli senedi sözleşmeye aykırı şekilde takibe koyduğundan bahisle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından dosyaya sunulan 20/04/2018 tarihli beyanda , davacının kardeşinin müvekkiline olan borcunu ödeyemeyince davacının iddia ettiği şekilde tapudan davacıya bir taşınmaz devredilerek bankadan kullandırılan krediden bir kısmının davalıya borcun ödenmesi karşılığında verildiği, kalan kısım yönünden davaya konu senedin düzenlendiğini , senetteki bedel ödendiği taktirde davacının adına kaydedilen taşınmazın davalının göstereceği üçünce bir kişiye devredileceğini ve senedin de iade edileceğini bildirdiği anlaşılmıştır.
Tarafların tüm beyanlarından ve dosyadaki delillerden ; davalı ile dava dışı olup davacının kardeşi olan ——— arasında borç para alıp verme yönünde bir ilişki bulunduğu, 3.kişinin davalıya olan borcunu ödeyememiş olması nedeniyle davacının devreye girerek kendi adına bankadan kredi çektiği , kredi karşılığında kendisine bir taşınmaz devredildiği, kullandırılan kredinin bir kısmının davalıya kardeşinin borcu karşılığı verildiği, yetmeyen bedel yönünden ise davaya konu senedin düzenlendiği, senet bedeli ödendiğinde taşınmaz değerinin üçüncü bir kişiye yada davalıya yapılacağı ve senedin iade edileceği yada taşınmazın üçüncü bir kişiye satılması halinde kredinin kalan kısmı ile senet bedelinin üçüncü kişi tarafından ödeneceği hususunda anlaştıkları sabit olmakla, uyuşmazlıkta davacının halen adına devredilen taşınmazın tapuda kayıtlı olduğu , taşınmazın üçüncü bir kişiye yada davalıya iade edilmediği anlaşılmakla, davaya konu senedin davacıya iadesinin henüz koşullarının oluşmadığı , senet bedelinin ödenmesi halinde davalının sebepsiz zenginleşmeyeceği , sadece davacının adına kayıtlı taşınmazı davalıya yada üçüncü bir kişiye devretme zorunluluğunun kalmayacağı, davacı ile üçüncü kişi olan kardeşi arasındaki iç ilişkide haklarını kullanmakta özgür olduğu sonuçlarına varılarak takdiren aşağıdaki şekilde davanın reddi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 35.90 TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 2.211.20 TL harçtan mahsubuna , artan 2.175.30 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan harç ve giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına tayin ve taktir edilen 13.108.42.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı ve vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.