Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/457 E. 2020/591 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/457 Esas
KARAR NO: 2020/591
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/04/2018
KARAR TARİHİ: 05/11/2020
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —-havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle;
Davacı şirket yetkilisi —-davalı şirket yetkilisi — bu kişinin eşi dava dışı — kayınbiraderi —— arasında davacı şirket hisselerinin devri ile ilgili görüşmeler yapıldığı, adı geçen kişilerin kurduklarını iddia ettikleri sözde—–davalı şirket aracılığıyla piyasada davacı şirket de dahil olmak üzere pek çok şirketi, satış konusunda anlaşma sağlandıktan sonra hisse devri konusunda anlaştıkları ancak henüz devir işlemleri yapılmamış şirkete taşınmaz alımı veya bağış adı altında çekler keşide ettirmekte, sonrasında ise devir işlemleri akim bırakılarak şirketi, keşide ettiği ve muhtemelen piyasada dolaşıma sokulmuş çekler ve ağır bir borç yükü ile karşı karşıya bırakmakta oldukları, sözkonusu eylemler ile ilgili olarak —–numarası üzerinden soruşturmanın devam ettiği, ilgili şahısların—– altında bir vakıf için şirket satın almaları yaptıkları, firmasını satmak isteyen sicili temiz, kredibilitesi yüksek, borcu olmayan firma arayışında olduklarını belirterek söz konusu vakfın ve şirket oluşumunun —-himayesinde ve — sözcüsü —— tarafından koordine edildiği, —-içerisinde yapılacak bir basın toplantısı ile vakfın tanıtımının —–tarafından yapılacağı anlatılarak, gerçekle ilgisi olmayan izahlarla davacı şirketin hisselerinin satışına ikna etmeye çalıştıkları, fiyata ilişkin yapılan pazarlık sonrasında anlaşma sağlandığı, ancak aynı görüşmede şirketin değerinin artırılması gerektiği belirtilerek, şirketin 3 adet taşınmazı satın alması istendiği, söz konusu taşınmazların tapu fotokopilerinin davacıya verildiği, bir hafta sonra resmi sözleşme için tekrar buluşulduğu, davacı şirkete ait çek karnesi ile davet edilerek, tapular için anlaşma da yapılacağı söylendiği ve şirket için satış protokolü imzalandığı, sözde devir işleminin gerçekleştirileceği —- başında tekrar davacı şirket yetkilisini davet eden şüphelilerin, —– için araç almak ve zırhlandırmak için Müsteşara söz verdiklerini, paranın — hafta içinde geleceğini, bu alımın da şirkete ait çeklerle yapılmasını, durumun acil olduğu söylenerek —-değerinde lehdarı davalı şirket olan — adet çek keşide edilerek teslim edildiği, davacı şirket yetkilisinin durumu fark etmesi üzerine dava dışı —–iletişim kurarak bilgi almaya çalıştığı ancak bir sonuca ulaşamadığı, ısrarları sonucu verilen çeklerden —- bedelli olanın iadesinin sağlandığı, ancak kalan —– bedelinde çeklerin halen davalı şirket uhdesinde olduğu beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ——-tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde Davacı şirketin yetkilisi olduğu bildirilen —- davalı şirket arasında —- tarihinde şirket devir protokolü başlıklı protokol ile davacı şirket yetkilisinin şirketteki %100 payını davalı şirkete —-bedel karşılığında devri konusunda anlaşma yapıldığı, bu anlaşma uyarınca resmi sözleşme ve fiili devir işleminin gerçekleştirileceği —-içerisinde davalı şirketin davacı şirket yetkilisine —–araç almak ve zırhlandırmak maksadı ile ihtiyaç olduğu bildirilerek kendisinden muhtelif bedelli ve keşide tarihli toplam—- bedelli çeklerin alındığı, çeklerden —- bedelli çekin iadesinin sağlandığı, diğer davaya konu edilen —–Şubesi’ne ait —-çek nolu —- keşide tarihli — bedelli, — çek nolu—- keşide tarihli —- bedelli, — çek nolu — keşide tarihli ve —bedelli, — çek nolu—-keşide tarihli —- bedelli ve —-çek nolu — keşide tarihli —- bedelli toplam —– tutarlı çeklerin davalı şirketin elinde bulunduğunu bu çeklerin karşılıksız olduğunun iddia edildiği anlaşılmakla bu çekler nedeni ile davacının davalıya borçlu olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği; Dava, davaya konu çekler nedeni ile borçlu olmadığının tespiti (menfi tespit) ve davaya konu çekin istirdatı, davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi; 6102 sayılı TTK’nın 758/1. maddesindeki “Poliçeyi eline geçiren kişi bilindiği takdirde, mahkeme, dilekçe sahibine iade davası açması için uygun bir süre verir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Dosyada mübrez çekler incelendiğinde; —- Şubesine ait keşidecesi—– olan —–çek nolu, —– keşide tarihli, —- bedelli; —çek seri nolu, — keşide tarihli,—— bedelli; —- çek seri nolu, — keşide tarihli, — bedelli; — çek seri nolu, —- keşide tarihli, —- bedelli; —-çek seri nolu, —- keşide tarihli, ——-bedelli çekler olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi ——havale tarihli raporunda özetle; davacı usulüne uygun olarak yasal süresi içinde noter açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırdığı ve birbirini teyit eden defter ve kayıtlarına göre; davalı şirkete —– tutarında çekleri verdiği ve hesabına borç kaydı yaptığını, davacının dava tarihi itibariyle davalı şirketten — çekle alacaklı olduğu, ancak davacının dava dilekçesinde —– tutarlı çekin iade alındığı, bakiye çek olarak —- alacaklarının bulunduğu, taleple bağlılık ilkesi gereği davacının davalı şirketten —– tutarında çekle alacaklı olduğunu——– no.lu çeklerin —–ahıslarca bankaya ibraz edildiği, çeklerin karşılıksız işlemi gördüğünü, davalı tarafa usulüne uygun olarak ticari defter ve kayıtların sunulmasına ilişkin tebliğ yapılmasına rağmen davalının incelemeye katılmadığı, defter ve kayıtlarını ibraz etmediği dosya kapsamından anlaşıldığı beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, —– adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ——- suretleri, bilirkişi raporu, soruşturma dosyası, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin, davalı şirket tarafından şirketlerinin değerinin arttırmak amacıyla davacı şirketin davalı şirket tarafından devralınacağının vaad edildiği bu şekilde davacı şirketin davalı şirkete güveninin sağlandığı daha sonra —– alınacağından bahisle davacı şirketin çeklerini kullanmak istedikleri, bu nedenle davacı şirket tarafından ;—– Şubesine ait keşidecesi —– çek nolu, —- keşide tarihli, —- bedelli;—- çek seri nolu, —- keşide tarihli, —- bedelli; —- çek seri nolu,— keşide tarihli, — bedelli;—-çek seri nolu, —- keşide tarihli, —- bedelli; — çek seri nolu, — keşide tarihli,—– bedelli ve — çek seri nolu, —- keşide tarihli ve —- bedelli çeklerin keşide edilip verildiği, bu durumun dolandırıcılık faaliyeti olduğunun fark edildiği bunun üzerine çeklerin iadesinin istendiği, sadece —-çek seri nolu—- keşide tarihli ve —— bedelli çekin iade edildiği diğer çeklerin iade edilmediği, çeklerden dolayı borçlu olmadığı iddiasıyla eldeki davanın açıldığı, davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde, davaya konu çeklerin davacı ticari defterlerinde ödeme olarak kayıtlı olduğu, davacının kendi ticari defterinde yer alan kaydın aksini ancak yazılı delille ispat edebileceği, davacı tarafça dava dilekçesinde yemin deliline dayanılmış ise de konusu suç teşkil edebilecek vakıalarla ilgili yemin teklifinin mümkün olmadığı (HMK 226/1-c), öte yandan davacının iddiaları doğru olsa dahi davacının tacir olması ve TTK 18/2 uyarınca basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesinin zorunlu olması karşısında iddia ettiği dolandırıcılık eyleminin niteliği de göz önüne alındığında davalı şirkete çekleri vermemesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca peşin alınan 6.831,00 TL harçtan alınması gerekli 54,40 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile fazla yatan 6.776,60 TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye —–Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/11/2020