Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/441 E. 2019/1228 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/441 Esas
KARAR NO : 2019/1228

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2018
KARAR TARİHİ : 12/12/2019

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı şirketin davalı şirketin talebi ile tapu kayıtları belirtilen bağımsız bölümler ve arsa nitelikli taşınmazlar için değerleme raporları hazırladığını, müvekkili şirketin davalı şirketten davaya konu 3 adet fatura kapsamında toplamda — alacağı mevcut olup, davalı şirket tarafından müvekkili şirkete — tarihinde —-ve 02/08/2017 tarihinde —- ödeme yapıldığını ve müvekkili şirketin bakiye — alacağının bulunduğunu, alacağın tahsil edilememesi üzerine müvekkilişirket tarafından davalı şirket aleyhine Üstküdar—- Noterliği— tairh, —— lu ihtarnamenin keşide edilerek müvekkili şirketin bakiye alacağının talep edildiğini ve ihtarnamenin 27/12/2017 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiğini, söz konusu ihtarnameye ödeme yapılmayınca davalı şirket aleyhine İstanbul Anadolu—. İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyasıyla takip başlatılmış ise de davalı şirketin haksız ve mesnetsiz olarak takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu beyanla davalı şirketin vaki itirazının iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağın % 20′ sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı mahkumiyetine hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili —— tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 01/06/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacının yapmış olduğunu beyan ettiği işin karşılığı olan bedelin ne kadar olacağına ilişkin müvekkili şirket tarafından onay barındıran herhangi bir belgenin mevcut olmadığını, müvekkili şirket yetkililerinin onayı olmaksızın hazırlanan değerleme raporları ve bunlara ilişkin olarak düzenlenmiş faturaların müvekkili şirket tarafından kabulünün mümkün olmadığını, dolayısıyla davacı şirketin öncelikle müvekkili şirketin onayı olduğunu kanıtlaması gerektiğini, taraflar arasında herhangi bir anlaşma bulunmadığından verilen hizmetin bedelinin ne olacağı hususunun bilirkişi marifetiyle belirlenmesi gerektiğini, davacının öncelikle verdiği hizmetlerin kusurlu olmadığını ispatlaması gerektiğini, davacı tarafından talep edilen tutarlar ile müvekkili şirket nezdindeki—- kayıtları uyuşmadığından tarafların ticari defter kayıtları üzerinden inceleme yapılması gerektiğini, davaya konu faturaların tebliğ alındığına ilişkin kayıt bulunmadığını, davacının talep ettiği faiz türü ve oranının da hatalı olduğunu, müvekkili şirketin itirazının kötü niyetli olmadığından kötü niyet tazminatı koşullarının oluşmadığını savunarak davanın ve haksız icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili 12/12/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının gayrimenkul değerleme hizmetini davalıya sunup sunmadığı, davalının iş bedelini ödeyip ödemediği, taraflar arasında yapılan işin bedeli hususunda anlaşma bulunup bulunmadığı, bedel konusunda davalının onayının alınıp alınmadığı, sunulan hizmetin kusurlu olup olmadığı, faturanın tebliğ edilip edilmediği, tarafların cari hesaplarının uyuşup uyuşmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün—- Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 20/03/2018 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 20/03/2018 tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi —– Havale tarihli raporunda özetle; davacı şirketin —- asıl alacak ve takip öncesine ilişkin —– işlemiş faiz olmak üzere toplam 27.563,06 TL talep üzerinden harçlandırılarak itirazın iptali istemi ile ikame etmiş olduğu işbu itirazın iptali davasında; davacı şirketin davalı şirketten talep edebileceği asıl alacağının talepleri gibi —- asıl alacak olabileceği, takip öncesine ilişkin olarak talep edilebilecek işlemiş faizin ise —–olabileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Ticari Defterlerin Delil Kabiliyeti
Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır. (TTK m. 83)
Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir. (HMK m. 199)
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir. (HMK m. 219)
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. (HMK m. 220/1)
Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. (HMK m. 222/2-3-5)
Temerrüt
İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur(TBK m. 90).
Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir(TBK m. 97).
Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; ( …. ) borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır(TBK m. 117/1,2).
Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar(TTK m. 10).
Faiz
Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur(3095 s.y. M. 2/1).
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur(3095 s.y. M. 2/2).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, kargo kayıtları, ihtarname, mailler, teklif mektubu, ticaret sicil kayıtları, faturalar, takip dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında cari hesaba dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan —- alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacıya—- bakiye borcunun bulunduğu, borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği (Yargıtay —-. HD’nin — tarih ve —— Karar sayılı ilam), davalının kendi ticari defterlerindeki kayıtların aleyhine delil teşkil edeceği(Yargıtay—-. HD’nin —– Karar sayılı ilam) davalının kendi ticari defter kayıtlarının aksini yazılı delille ispatlaması gerektiği, dosyada böyle bir ispat bulunmadığı, her ne kadar davalı taraf hizmetin kusurlu olduğunu iddia etmiş ise de buna ilişkin herhangi bir somut beyan bulunmadığı gibi ayıp ihbarı yapıldığı hususununda iddia ve ispat edilmediği, bu nedenle davalı tarafın hizmetin kusurlu olduğuna ilişkin iddiasına itibar edilmediği, davalı takip borçlusunun icra takibine itirazının haksız ve yersiz olduğu, davacının davalı tarafa çekmiş olduğu ve davalıya 27/12/2017 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile verilen 7 günlük sürenin sonunda davalının temerrüde düştüğü, asıl alacak olan —- nin temerrüdün oluştuğu —–tarihinden takip tarihi olan — tarihine kadar 70 gün için % 9,75 faiz oranı üzerinden—- işlemiş faizinin bulunduğu, davacının tacir olması ve taraflar arasında ticari ilişki bulunması(TTK m. 19/2) nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz(3095 sy. m. 2/2) uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasına vaki itirazının ———asıl alacak ve ——- işlemiş faiz yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın ———— icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan —– harcın ve icra takibi peşin harcı —– alınması gerekli olan —- harçtan mahsubu ile bakiye —— karar ve ilam harcının davalı ‘dan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri —, bilirkişi ücreti —- olmak üzere toplam —– yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan —– yargılama masrafına, peşin harç ———, eklenerek sonuç olarak ————–davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan —– yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —– uyarınca ——– avukatlık ücretinin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —– uyarınca——- avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalı ‘a verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
9-Karar kesinleştiğinde İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.