Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/438 E. 2019/717 K. 09.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/469 Esas
KARAR NO : 2019/722

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2018
KARAR TARİHİ : 09/07/2019

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 26/04/2018 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında ————–tarihinde hizmet sözleşmesi imzalandığım, sözleşme süresi boyunca müvekkili şirket tarafìndan verilmiş olan hizmetin karşılığında takibe konu faturaların düzenlendiğini ve bu faturaların tüm cari hesap kayıt ve defterlere işlendiğini, davalı tarafından işbu faturalar karşılığının vadesinde ödenmediği gibi sürekli olarak eksik ödendiğini, alacağın tüm taleplere rağmen ödenmemesi üzerine, davalı aleyhine İstanbul Anadolu —–. icra Müdürlüğü’nün ————- Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığım, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirtmiş olup, davanın kabulüne, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra İnkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 09/07/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; Dava dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini, davalı tarafın süresinden sonra sunmuş olduğu cevap dilekçesinde hizmet alımına ilişkin bir ihtilaf olmadığını, iş yerindeki hırsızlıktan dolayı zararına mahsuben hak edilen hak edişin ödenmediğinın belirtildiğini, bilirkişi raporu ticari defterlerinin incelenmesinde alacaklarının kayıtlı olduğunu teyit ve tespit ettiğini beyanla, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 25/01/2019 havale tarihli beyan dilekçesinde özetle: Dava dilekçesinin icra dosyasında vekil olarak yer almalarına rağmen asile gönderildiğini tebligat kanununun 11. Maddesine göre vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması gerektiğin, buna karşı asile gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında yapılan sözleşme kapsamında temizli ve güvenlik hizmetleri davacı tarafından yerine getirildiğini, ancak———- personeli olarak çalışan ve müvekkil şirkette görevlendirdiği——— tarafından —– tarihinde müvekkiline ait iş yerinden ——————–telefonu, bir miktar yabancı ve —– malzemelerin çalındığının tespit edildiğini, müvekkili şirketin söz konusu hırsızlık olayı kapsamında uğramış olduğu maddi zararın bedelinin yaklaşık 70.000 TL civarında olduğunu——-hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, TBK’ nın 66. Maddesi gereğince adam çalıştıranın, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür şeklinde olduğunu, davacı firmanın ağır kusuru sebebiyle meydana gelen zararı tazmin mecburiyeti bulunduğunu, ————— sabıka kaydının incelenmesinde pek çok yüz kızartıcı suçtan hüküm giydiğinin bu hususun davacının sözleşmesinin 4.2. Maddesine açıkça aykırılık teşkil ettiğini, davacının ağır kusuru olduğunu, meydana gelen zararın sözleşmenin 43/a maddesi uyarınca şirketin hak edişlerinden mahsup edilmek suretiyle tazmin edildiğini, müvekkili şirketin uğramış olduğu zarardan ötürü henüz tazmin edilmemiş maddi ve manevi diğer zararlar kapsamında davacı şirketin müvekkili şirkete borcu bulunduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 09/07/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; Dava dilekçesinin müvekkiline tebliğ edildiğini dosyanın tarafların geç bildirildiğini, cevap dilekçesini sunduklarında dosyanın bilirkişiye teslim edildiğini dolayısı ile bilirkişinin cevap dilekçesini incelemeden raporunu hazırladığını, cevap dilekçesinde bildirmiş olduğu hususların dikkate alınmak sureti ile yeni bir bilirkişiden rapor aldırılmasını ya da aynı bilirkişiden ek rapor aldırılmasını talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf temelde, Taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesine istinaden davacı tarafından düzenlenen fatura nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, davaya konu icra takibi nedeniyle davalının borçlu olup olmadığı, İİK 67 hükmü uyarınca itirazın iptali hüküm ve koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır.
DELİLLER :
-İstanbul Anadolu ———- İcra Dairesi’nin ———Esas sayılı dosyası,
-28/02/2019 tarihli bilirkişi raporu,
– Personel Hizmetleri Sözleşmesi,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava hizmet sözleşmesinden Kaynaklanan fatura ve cari hesaba dayalı alacak nedeni ile başlatılan takibe karşı itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu —–. İcra Dairesi’nin 2018/8069 Esas sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde; ödeme emrinin borçlu tarafa 27/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından ödeme emrine 03/04/2018 tarihinde süresinde itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu, borçlu gider avansı olmadığından itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür.
Davacı itirazı öğrenme tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü sürede İ.İ.K. 67. Maddesine istinaden itirazın iptali davasını açmıştır.
Mali Bilirkişi tarafından sunulun 28/02/2019 Tarihli raporda; davacının 2017-2018 ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacının ticari defter kayıtlarına göre 23/03/2018 takip tarihi itibari ile davalıdan 73.391,92 TL alacaklı gözüktüğü, davalının ticari defterlerini sunmadığı, davacı tarafından takip dosyasına sunulan cari hesap alacağını oluşturan incelenen faturaların davalı adına düzenlenen hizmet faturalarından oluştuğu, irsaliyeli faturaların teslim alan bölümünde isim ve imzanın bulunmadığı, takip tarihinden sonra işleyecek faizin TTK 1530/7 maddesi kapsamında ticari temerrüt faizi olduğu, takip talebindeki faiz talebinin yerinde olduğu bildirilmiştir.
Dosyada mevcut tüm delillerin incelenerek değerlendirilmesinde; Taraflar arasında hizmet ilişkisinden kaynaklı ticari ilişki bulunduğu, davacını takibe dayanak faturalardan kaynaklı davalıdan 73.391,92 TL alacaklı olduğu, cevap dilekçesi ile davalının ticari ilişkiyi ve davacının alacağını kabul ettiği, davalının iş yerinde davacının güvenlik elemanı tarafından gerçekleştirildiğini iddia ettiği hırsızlık nedeni ile oluşan zararını davacının hak edişinden mahsup ettiğini beyan ettiği, ancak zarara ilişkin herhangi bir belge sunmadığı, bu hali ile davacının alacağının alacağını kabul etmiş olduğu, alacağın faturalara dayalı olduğundan alacak miktarının davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, davalının takibe itirazının haksız olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına, alacağın likit ve takibe itirazın haksız yere edildiği dikkate alınarak davalının %20 oranında davacıya icra inkar tazminatı ödemesine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davacının itirazın iptali Davasının KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, İstanbul Anadolu ———- İcra müdürlüğünün ——— Esas sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİNE, takibin aynen devamına,
3-Takibe konu alacağın %20 ‘si olan 14.678,384 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 886,4 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 366,96 TL’nin, alınması gerekli olan 5013,4 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.760,04 TL karar ve ilam harcının davalı ‘dan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 886,4 TL, posta ve tebligat gideri 103,5 TL, bilirkişi ücreti 700 TL, olmak üzere toplam 1.689,9 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —–uyarınca 8.423,11 TL avukatlık ücretinin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
8-Karar kesinleştiğinde İstanbul Anadolu—. İcra Müdürlüğünün 2018/8069 Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.