Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/432 E. 2020/393 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/432 Esas
KARAR NO: 2020/393
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 16/04/2018
KARAR TARİHİ: 22/09/2020
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; olay günü olan — tarihinde müvekkili —- sevk ve idaresindeki —- plaka sayılı — üzerinde — istikametine doğru seyir halinde iken —-önüne geldiği sırada, karşı istikametten gelen ve —-sevk ve idaresindeki —- plaka sayılı aracın aniden —- dönüşü yapmak suretiyle müvekkilinin aracının önüne kırması neticesinde söz konusu kazanın meydana geldiğini, bu kaza neticesinde müvekkilinin elinden yaralandığını, müvekkilinin kaza sırasında yaralanması neticesinde daimi sakat kalmış olup, sol elini eskisi gibi hareket ettiremediğini ve güç kaybı yaşadığını, kaza nedeniyle—- plakalı araç sürücüsü —- hakkında —– olay numaralı soruşturma dosyasında tahkikatı başlatılmış olup olayın henüz yeni savcılığa intikal etmiş olması nedeniyle savcılık dosya numarasının henüz öğrenilemediğini, müvekkilinin yaralanmasına sebebiyet veren —- plakalı araç kaza tarihi itibari ile davalı ——ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu beyan ile, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla, davalı —–şirketinin söz konusu tazminattan sorumlu olduğunun kabulüyle 6100 sayılı yasa’nın 107. Maddesi uyarınca toplanacak delillere göre, belirsiz —– daimi maluliyet (sakatlık) tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tazminini, dosyanın hesap bilirkişisine gönderilmesini, raporların taraflara tebliğini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —– havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: davalı taraf her ne kadar “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporu Hakkındaki Yönetmeliğe göre düzenlenmiş heyet raporu tarafımıza iletilmediğinden inceleme yapılamamıştır” savunmasında bulunmuşsa da söz konusu iddianın hukuki mesnetten yoksun olup reddinin gerektiğini, davalı yanın delil örneklerinin kendilerine tebliğ edilmediği yönündeki itirazının yerinde olmadığını, davalı tarafın kusura ilişkin itirazlarının hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davada davalı olarak yer alan —- karşı geçici iş göremezlik tazminat talebinin olmadığı işbu sebeple davalı —— karşı geçici iş göremezlik tazminatı talebinin söz konusu olmadığını, davalı tarafın, sakatlık tazminatı hesaplamasında —- tablosunun dikkate alınması gerektiği iddiasının yerinde olmadığını, davalı yanın, dava konusu olayın iş kazası olup olmadığı ve eğer iş kazası ise —-tarafından yapılan ödemelerin tenzili gerektiği iddiasının yerinde olmadığını, davalı yanın gelirin asgari ücret üzerinden hesaplanması gerektiği iddiasının hukuki mesnetten yoksun olduğunu, müvekkilin —- doğumlu olup kaza tarihi itibariyle; — yaşında ve bekar olup ——– gördüğünü, müvekkilin 1 sene sonra —- görevinde bulunacağı hususu nazara alınarak okuduğu ilgili üniversiteden öğrenim bilgilerinin istenilmesini, öğrenci olduğunun tespit edilmesi halinde, mezun olduğunda mesleğine göre elde edebileceği gelirin saptanması için emsal gelir araştırması yapılmasını, ilgili meslek odaları ve meslek kuruluşlarından mezuniyetinden itibaren ne kadar sürede iş bulabileceğini, emsal gelirinin ne kadar olacağı gibi hususların sorulmasını, bu tespitlerden sonra desteğin belirlenen geliri üzerinden maddi tazminat hesaplaması yaptırılması gerektiğini, davalı tarafın, faiz başlangıcının usulüne uygun bir başvuru olmadığından bahisle kaza tarihi değil, dava tarihi olacağı iddiasının hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davalı yan her ne kadar usulüne uygun bir başvuru olmadığından bahisle faizin kaza tarihi itibari ile değil dava tarihi itibari olacağını iddia etmiş ise de söz konusu davalı —–Şirketi’ne — tarihinde ön başvuru yapıldığını, fakat —- tarihli cevabi yazısında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği’ne göre düzenlenmiş heyet raporunun eksik olduğu belirtilip taraflarınca temin edildikten sonra inceleme yapılacağı ifade edildiğini, fakat davalı —–şirketi tarafından istenen Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği’ne göre düzenlenmiş heyet raporu davalı —–şirketine sunulamadığı, davalı —-şirketinin söz konusu tazminattan sorumlu olduğunun kabulüyle 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre, belirsiz —- daimi maluliyet(sakatlık) tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tazminini dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili —- tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; ıslah dilekçesi ve önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle:dosyaya konu aracın müvekkili şirket nezdinde — poliçe nolu —- altına alındığını, davacının usuli yükümlülüğü olan başvuru şartını eksiksiz olarak yerine getirmeksizin dava açtığından, davanın usulden reddi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere, kusur oranlarının ve maluliyet oranının tespiti gerektiğini, davacının geçici iş görmezlik talebinin en son yapılan yasa değişikliği ile teminat dışı olduğunu, geçici iş göremezlik talebi bakımından da müvekkili şirketin sorumluluğu olmadığını, davacı tarafın talebine konu geçici iş göremezlik ve sair tedavi masraflarından da —- sorumlu olduğunu, işbu nedenle davanın reddi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini, davacının motosiklet sürücüsü olduğunun anlaşıldığı, bu durumda ehliyetinin varlığı, kullanılan aracın durumu, kask ya da emniyet kemeri kullanıp kullanmadığı tespit edilip davacının müterafik kusurunun tazminat tutarından mahsup edilmesi gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu :Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu kaza nedeniyle kusur ve maluliyet oranları ile davalının zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, daimi iş göremezlik tazminatı davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik olunan —- tarihli yaralamalı trafik kazası tespit tutanağına göre; — sevk ve idaresindeki —plakalı araç, — sevk ve idaresindeki —- plakalı araçların kaza yaptıkları anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez — tarihinde — tarafından tanzim edilen —— tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının ——— plakalı araç olduğu anlaşılmıştır.
—müzekkere yazılarak —– tarihinde kendisine rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, sigortalıya ait herhangi bir geçici iş göremezlik ödeneği yapılmadığı anlaşılmıştır.
——- müzekkere yazılarak dava konusu kaza ile ilgili davacının tüm tetkik, teşhis ve tedavi belgeleri, epikriz ile film ve grafilerinin gönderilmesi istenilmiş, cevap geldiği anlaşılmıştır.
—–protol nolu ——- tarihinde ——kazası nedeniyle yaralandığı belirtilen ———- sayılı genel adli muayene formu fotokopisi, —– sonuç raporu ve —- sistemindeki olayla ilgili tıbbi kayıtları incelendiğini, —- tarihinde anabilim dalında muayenesinin yapıldığını, —- tarihinde tarafımızca —- istenilen konsültasyona —-tarih ve —- sayılı verilen yanıt değerlendirildiğini, tıbbi belgelerin incelenmesi, muayene bulguları ve ilgili anabilim dalından istenilen konsültasyonun değerlendirilmesi sonucunda, hastada meydana gelen sağ el bileğindeki skafoid kemik kırığının ve el bileği hareket kısıtlılığı sekelinin; ——– sayılı resmi gazetede yayınlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik” kapsamında kişinin özür oranının (sürekli maluliyet oranının) %1 olduğunu, hastanın sağ el bileği skafoid kemik kırığı nedeniyle geçici iş göremezlik süresinin 180 gün olduğu, tıbbi kanaatine varıldığını, beyan ve rapor etmişlerdir.
Bilirkişi heyeti —– havale tarihli raporunda özetle; —- tarihinde meydana gelen olayda; davalı tarafa sigortalı —- plaka sayılı araç sürücüsü dava dışı—— %75 oranında kusurlu olduğunu, —- plaka sayılı —sürücüsü davacı—- %25 oranında kusurlu olduğunu, davacının talep edebileceği sürekli işgöremezlik maddi zararının —- olduğunu, temerrüt başlangıcının —–dava tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğunu rapor ve beyan etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, fatura, SGK kaydı, sevk irsaliyesi, takip dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; —tarihinde dava dışı — sevk ve idaresindeki — plaka sayılı araç ile davacının sevk ve idaresindeki —- plaka sayılı motosikletin çarpışması neticesinde yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde dava dışı —- kontrolsüz şekilde sola yönelerek U dönüşü yapmaya çalışmasının ve yolu kontrol etmemesinin kazaya %75 oranında tesir ettiği ve dava dışı sürücünün %75 oranında kusurlu olduğu, hızının yolun gerektirdiği şartlara uydurmayan ve dikkatini yola vermeyerek hız düşürme tedbirini almayan davacının %25 oranında kusurlu olduğu, davacının kaza nedeniyle %1 oranında sürekli maluliyetinin oluştuğu, geçici iş göremezlik süresinin —- gün olduğu, davacının sürekli iş göremezlikten kaynaklı maddi zararının —- olduğu, davacının %25 kusurlu olması nedeniyle davalı taraftan — talep edebileceği, davalı —–şirketinin kazaya %75 oranında kusuru ile sebebiyet veren — sevk ve idare ettiği —- plaka sayılı aracın —- sigortasını yapan şirket olduğu, —– davacıda meydana gelen zarardan sigortaladığı aracın kusuru oranında sorumlu olduğu, kazanın her hangi işletmeyi ilgilendirmemesi davacının tacir olmaması nedeniyle tazminata yasal faiz uygulanması gerektiği, davacı tarafın davalı ——-şirketine davadan önce başvuru yapmasına rağmen başvuru evraklarının eksik olması nedeniyle temerrüt tarihinin dava tarihi olduğu, davacının yaralanmasının el kırığı olması nedeniyle kask indirimi yapılmasının şartlarının oluşmadığı, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davacının sürekli iş göremezlik zararı olarak —— maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 427,74 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 68,31 TL ve ıslah harcı olarak alınan 45,63 TL’nin mahsubu ile 313,80 TL bakiye karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 68,31 TL peşin harç, 45,63 TL ıslah harcı, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti, 1.202,00 TL ATK fatura bedeli, 295,10 TL posta ve tebligat gideri, olmak üzere toplam 3.046,94 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2020