Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/430 E. 2019/41 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMES
ESAS NO : 2018/372
KARAR NO : 2019/44
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/04/2018
KARAR TARİHİ: 17/01/2019
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 02/04/2018 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından işletilen köprü ve—— davalıya ait ———— plakalı aracın ihlalli geçişi nedeniyle doğan ve süresinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezalarının tahsili amacıyla İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğü’nün ———– Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davalı tarafından aynı tarihte borca ve ferilere itirazda bulunulduğunu beyanla, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına alacağın % 20 ‘sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 17/01/2019 tarihli karar celsesindeki esas hakkındaki beyanında; ÖNCEki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalı tarafça davacı şirketin işletmiş olduğu —–kullanılmasına ilişkin geçiş ücretinin ödenip ödenmediği —— bakiyesinin yeterli olup olmadığı, ceza uygulamasının yerinde olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğü’nün ——- Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 28/11/2017 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 02/12/2017 tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Celp edilen araç tescil kaydına göre ihlalli geçiş iddiasına konu aracın davalı adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde sunulan ihlalli geçiş bildirimleri davalının maliki olduğu araç hakkında düzenlenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen —– veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir(25/05/2018 Tarih ve 30431 Sayılı RG yayımlanıp yürürlüğe giren 7144 s.Y.nın 18. md. ile değişik 6001 s.Y.nın 30/5 md.).
Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz.(6001 SYK m 30/7).
27/2/2018 tarih ve 30345 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 18/1/2018 tarih, 2017/166 Esas ve 2018/8 Karar sayılı ilamında; 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. Maddesinin 6639 Sayılı Kanun’un 33. Maddesi İle Değişiklik Yapılan (5) Numaralı Fıkrasının Birinci Cümlesinin İncelenmesi sonucunda, işletme hakkı verilen veya devredilen —– veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarında, işletici şirketlerce işletme hakkının bir uzantısı olarak kontrolsüz geçişlerde takdir edildiği anlaşılan, geçiş ücretiyle doğrudan bağlantılı bulunduğu, işletme gelirleriyle irtibatlı olduğu ve işletme gelirleri üzerinde etki ve sonuç yarattığı değerlendirilen itiraz konusu kuraldaki cezanın, klasik anlamda idari yaptırım niteliğindeki idari para cezalarından farklı, idare hukuku alanından ziyade özel hukuk alanına yaklaşan, kendine özgü (sui generis) bir niteliğe sahip olduğu gerekçesi ile kuralın anayasaya aykırı olmadığı tespit edilerek anayasaya aykırılık başvurusu reddedilmiştir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, ihlalli geçiş bildirimleri, takip dosyası, araç tescil kayıtları, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davalının maliki olduğu——— plakalı aracın ——— günü saat —–de ——–gişesinden giriş yaptığı ve aynı gün saat —-‘ de Hersek gişesinden çıkış yaptığı, ihlalli geçiş bildiriminde belirtilen geçiş ücret(ler)inin——– Müdürlüğünce yayınlanan köprü ve —- ücret tarifesine uygun olduğu, ihlalli geçişe konu – işletmesinin bariyer sistemi ile çalıştığı ve gişede durmadan geçişin mümkün olmadığı, gişeyi geçebilmek için ya ——- sisteminin kullanılması ya da nakit ödeme yapılmasının gerekli olduğu, —— kullanan tarafın nakit ödeme yapmamış olması halinde ———- bakiyesini yeterli tutmakla en azından geçişten itibaren 15 gün içinde bakiyesini yeterli hale getirmekle yükümlü olduğu, ——- sistemi kullanmayan ve nakit ödeme de yapmayan sürücü/malik’in zaten ödeme yapmadan geçiş yaptığının bilincinde olduğu ve bu halde de 15 gün içinde geçiş bedelinin ödenmesi gerektiği, aksi halde gerek—— bakiyesinin yeterli olmaması ve en azından 15 gün içinde bakiyenin yeterli hale getirilmemesi, gerek——- sistemine dahil olmayanların nakit ödeme yapmamaları ve 15 gün içinde geçis bedelini ödememeleri halinde ceza bedelinin tahsil koşullarının oluşacağı, ceza bedelinin tahsili için ihlalli geçiş bildirimi düzenlenmesinin ve/veya tebliğinin zorunlu olmadığı, davacının tarafı olmadığı; örneğin —– hesabına tanımlı kredi kartı otomatik ödeme talimatı bulunsa dahi geçis anında bakiyenin yetersiz olduğu hallerde ———- hesabına yükleme yapılamamış olmasının davalı ile otomatik ödeme talimatı verilen banka arasındaki bir hukuki ilişkiyi ilgilendirdiğinden veya sürücünün ihlalli geçiş bildirimini araç malikine ulaştırmamış olmasının davalı araç maliki ile sürücü arasındaki hukuki ilişkiyi ilgilendirdiğinden ya da aracı kiralayanın ihlalli geçiş yapması halinde bu durumun davalı araç maliki ile aracı kiralayan arasındaki hukuki ilişkiyi ilgilendirdiğinden bu gibi hukuki ilişkilerden kaynaklanan savunmaların davacıya karşı ileri sürülemeyeceği gibi bunlardan dolayı davacının sorumluluğunun bulunmadığı, Kanun’un açık hükmü karşısında ihlalli geçiş nedeniyle oluşan alacağın davalı araç malikinden talep edilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, bu kapsamda ihlalli geçiş anında —–hesabında yeterli bakiye bulunduğu veya 15 gün içinde yükleme/ödeme yapıldığı iddia ve ispat olunamayan ——— plakalı araç yönünden geçiş bedelini cezalı tutarı ile talep ve tahsil etme koşullarının oluştuğu, bu araç ve ihlalli geçişler için ceza bedeline ilişkin kısım yönünden takibe yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğu, ancak davadan sonra yürürlüğe giren 7144 sayılı yasanın 18. Maddesi uyarınca ihlalli geçiş halinde ceza tutarının 4 kat olarak uygulanması gerektiği, buna göre ihlalli geçişe ilişkin ceza tutarının 536,80 TL olduğu, geçiş ücretinin ise 134,20 TL olduğu, 7144 sayılı yasanın 19. Maddesi uyarınca yasa değişikliğinin henüz ödenmemiş tüm para cezaları hakkında uygulanması gerektiğinden eldeki davada 4 kat ceza tutarı ve geçiş bedeli toplamı 671,00 TL’ yi aşan kısım yönünden davanın konusuz kaldığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331.maddesinin 1.fıkrasında; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceğinin düzenlendiği, bu halde dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit edilerek tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafın yargılama gideri ile mahkum edilmesi gerektiği(Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’ nin 05/09/2018 tarih, 2018/4649 Esas ve 2018/8172 Karar sayılı ilamı) buna göre davanın açıldığı tarih itibariyle davacının davasında haklı olduğu, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davanın açılış değeri üzerinden nazara alınması gerektiği, davalı tarafça geçiş bedelin ödenmediği, davalı tarafın geçiş bedeline ilişkin sorumluluğunun devam ettiği bu kısım yönünden de takibe yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğu, davacının takip talebinde yasal faiz talep etmiş olması nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz(3095 sy. m. 2/1) uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı olarak yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Geçiş Bedeli Ve Geçiş Bedelinin Dört Katı Ceza Tutarı Yönünden KABULÜNE, geçiş bedelinin altı katı yönünden konusu kalmayan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davalı/takip borçlusunun, İstanbul Anadolu 19. İcra müdürlüğünün ———-Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 134,20 TL geçiş ücreti ve 536,80 TL ceza tutarı olmak üzere toplam 671,00 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen asıl alacağın %20 ‘si olan 134,20 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 35,90 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 7,38 TL harcın alınması gerekli olan 45,84 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2,56 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 35,90 TL, posta ve tebligat gideri 73,00 TL olmak üzere toplam 108,90 TL yargılama masrafının davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 671,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
8- İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğünün——- Esas sayılı dosyasının mercine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/01/2019