Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/407 E. 2021/718 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/407
KARAR NO: 2021/718
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 10/04/2018
KARAR TARİHİ : 12/10/2021
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle: Davacı yanın —–, muhtelif risklere karşı sigorta teminatı altına aldığını, sigorta poliçesinin, —– düzenlendiğini ve müşterek sigorta niteliğindeki bu poliçe kapsamında, davacı yanın, payının —- tekabül ettiğini, dava dışı —- davalı yana git depoyu, depo işletmecisi olan dava dışı ——– tarihinde yoğun kar yağışının meydana geldiğini ve biriken karın ağırlığı, tahliye yetersizliği nedeniyle deponun çatısının çökmesine sebep olduğunu, bu hasar sonucu davacı yan sigortalısının dava dışı —–ait emtiaların hasara uğradığını, davalı yanın deponun maliki olduğundan meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, davacı yanın sigortalısının zararının — olduğunun tespit edildiğini, davacı yan tarafından, müşterek sigorta poliçesindeki——- olmak üzere sigortalı dava dışı —– ödendiğini, davacı yanın sigortalısının haklarına halef olduğunu ve sigortalısının mezkür hasardan doğan haklarını temlik aldığını, bu sebeple alacağın tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu beyan etmiş, bu nedenlerle davanın kabulüne, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, davalının; alacağın %20’sinden az olmamak üzere İcra İnkâr tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili mahkememize sunduğu — tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davacı yanın —-olduğunu, davacı yanın, devir sebebi ile sigorta şirketinin unvanının değiştiğini davalı yana tebliğ edilmediğini, davacı yan tarafından, —– içerisinde olduğunu gösteren herhangi bir emarenin dosyaya sunulmadığını, davacı yanın ——– dayanarak halefiyet hakkına haiz olduğunu iddia ettiğini, fakat buna dair dosyaya müşterek sigorta sözleşmesini ve ilgili belgilerini sunmadığını, davaya konu depoda yer alan ürünlerin toplam değerinin sigorta bedelinden düşük olması halinde, davacı sigortacının ödeyeceği sigorta tazminatının miktarı da belli oranda düşeceğinden, halefiyet talepleri de ödenen bedele göre değil, ödenmesi gereken bedele göre belirlenmesinin gerektiğini, davacı yanın açıkça beyan ettiği gibi dava dişi — davacı yan arasındaki sigorta sözleşmesinin —- olduğunu, depoda bulunan ürünlerin dava dışı —-ait olup olma ığını açıkça belirtmesinin gerektiğini ve davacı yan tarafından ispat edecek belgelerin dosyaya sunulmadığını, —- ile davalı yan arasındaki sigorta sözleşmesinin sorumluluk sigortası kapsamında olduğunu, davacı yanın, sigortalısı dava dışı—-dava konusu hasarın meydana geldiği depoda kiracı olmadığını, depolama sözleşmesi tahtında olduğunu iddia ederek depo olarak kullanılan alanı denetleme yükümlülüğü bulunmadığını iddia ettiğini, fakat davacı yan tarafından herhangi bir sözleşmenin dosyaya sunulmadığını, davacı yanın, dava dışı — davalı yan arasında akdedilen kira —– genel güvenliğe ilişkin olduğunu, bu maddenin davalı yanın sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını iddia ettiğini, davacı yanın genel güvenliğini sadece kapı güvenliği olarak algıladığını, dava dışı —– kapsam dışında değerlendirdiğini, genel güvenlik kapsamında temel olanı, tarafların can ve mal güvenliği iken, kıra sözleşmesinde dava dışı —- davalı yana rücu edilemeyeceğinin açıkça hüküm altına alındığını beyan etmiş, be nedenlerle davanın reddine, davacının alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
—-





——— bilirkişi heyetinin mahkememize sunduğu —
— tarihli müzekkere cevabı,
—– tarihli müzekkere cevabı,
—– müzekkere cevabı,
—– tarihli ek raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT:
Dava, haksız eylemden kaynaklanan zarar nedeni ile açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanan zarar nedeni ile rücuen alacağa bağlı icra takip alacağı bulunduğu, taraflara arasında zaman aşımı husumet, kusur, zarar miktarı, icra inkar tazminatı, yargılama gideri ve vekalet ücreti” hususlarında uyuşmazlığa düştükleri noktasındadır.
—- dosyasının incelenmesinde; ödeme emrinin borçluya — tebliğ edildiği, borçlu tarafından — tarihinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu, —– —– tarihli karar tensip tutanağı ile itirazın süresinde olduğu anlaşılmakla takibin durdurulmasına karar verildiği, borçlu gider avansı olmadığından borca itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, öğrenme tarihinden itibaren — yıllık hak düşürücü sürede iş bu itirazın iptali davasının açıldığı tespit edildi.
Mahkememizin — tarihli celsesinde dosyanın—-oluşan bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmiş, dosya —tarihinde bilirkişi heyetine teslim edilmiş, bilirkişi heyeti —- tarihinde raporu ibraz etmiş ve rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
— bilirkişi heyeti mahkememize sunduğu— tarihli kök raporunda sonuç olarak; Davalı—–çökmesi nedeni ile binaya ilişkin kusurunun bulunmadığı ve mal sahibi sıfatı ile sorumlu olmadığı, mahkemece aksi kanaatte olunması durumunda icra takip tarihi olan ———– uyarınca sigortalısının haklarına halef olarak iş bu davayı açtığı hususunda rapor beyan etmişlerdir.
Mahkememizin —- tarihli celsesinde dosyanın daha önce rapor sunan bilirkişi heyetine —- bilirkişilerin eklenerek ek rapor aldırılmasına karar verilmiş, dosya — tarihinde bilirkişi heyetine teslim edilmiş, bilirkişi heyeti —- tarihinde raporu ibraz etmiş ve rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
——— tarihli ek raporunda sonuç olarak; —- mücbir sebep
sayılmayacağı, ayrıntıları rapor içeriğinde açıklanan nedenlere bağlı olarak çatıda meydana gelen çökme olayının yalnız başına yağan kardan ve eriyen kar sularından kaynaklanmayacağı, uzay çatıdaki çökme neticesinde meydana gelen hasarın kar yükü ve eriyen kar suları ile birlikte uzay çatıdaki yapısal bozuklukların etkisiyle de meydana gelmiş olabileceği, davacı şirketin sigortalısının bakımdaki noksanlıktan dolayı sorumluluğunun da mevcut olduğu dikkate alındığında, dava dışı sigortalı ile birlikte yapı maliki davalının müşterek müterafik sorumluluğunun mevcut olacağı, kusur değerlendirmesinin mahkemenin takdirinde olduğunu beyan ve rapor etmişlerdir. Dosyada mevcut tüm delillerin incelenerek değerlendirilmesinde: Davacı —– sigortalısına ait emtianın zarara uğramasının davalıya ait binanın çatısının çökmesi sonucu meydana geldiği, çatının çökmesinden davalı bina malikinin TBK 69. maddesine göre yapı malikinin sorumluluğu nedeniyle kusursuz sorumlu olduğu, davalıya ait binada çatı çökmesi nedeni ile davacının sigortalısına ve dava dışı kiracıya kusur atfedilemeyeceği, mahkememizce bilirkişi heyetinden yer alan meteoroloji uzmanı bilirkişi incelemesinde kar yağışının mücbir sebep teşkil etmediği, inşaatçı bilirkişi incelemesinde ise binanın çatışının çökmesine yapısal bozukluğun neden olduğunun tespit edildiği, yine davacı — şirketinin sigortalısına ait eşyaların davalıya ait binada —- tarihli çatı çökmesi sonucu hasarlandığı, hasar miktarının dava ve takip miktarı olduğunun tespit edildiği, davacı ——- sigortalısına ödeme tarihinden itibaren faiz talebinin yerinde olduğu, ekspertiz ücretinin de davalıdan talep edilebileceği, alacağın yargılamayı gerektirmesi, alacağın ve alacağın miktarının bilirkişi incelemesi ile tespit edilebildiği anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
—– Sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2-Alacağın dayanağının haksız fiilden kaynaklanan zararın davacı —- sigortalısına yapılan ödemenin rücuan tazminine ilişkin olduğu, alacağın rücuan alacağa dayalı olduğu, alacağın varlığının yargılama sonucu alının bilirkişi raporu ile tespit edildiği, davalı tarafın alacağa ve alacağın miktarına itirazının haksız olmadığı, davacı tarafın dava açmakta hukuki yararı bulunduğu anlaşılmakla; davacının icra inkar tazminatı talebinin koşulları ile davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından ayrı ayrı reddine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 1.505,24 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 623,15 TL’nin, alınması gerekli olan 8.513,53 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.385,14 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 35,90 TL, peşin harç 1.505,24 TL, posta ve tebligat gideri 169,50 TL, bilirkişi ücreti 4.250 TL, olmak üzere toplam 5.960,64 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 15.789,93 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
7-Talep edilmesi halinde bir sureti dosyaya konulmak kaydıyla —– takip dosyasının merciine iadesine,
8-Karar kesinleştiğinde—– dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——- Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2021