Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/405 E. 2020/220 K. 08.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/405
KARAR NO: 2020/220
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/12/2016
KARAR TARİHİ: 08/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğu şirketin —— daha önceden büyük oranda paylarına sahip olduğu ——-hisselerinin yine davacının sahibi bulunduğu şirkete ——–devri ve şirkette———davacının haiz olduğu payların bir kısmının şirketin ortağı ——- sermaye arttırımıyla bu şirketin davalı ———- pay sahibi olması ve şirket ile ortaklarının aralarındaki ilişkilerin yürütülmesi çerçevesinde davalıların haksız ve hukuka aykırı olduğu iddia edilen eylemleriyle davalı şirket hisselerinin ve dava dışı ———- hisselerinin değerinin değer kaybı nedeniyle uğranılan maddi zarar aynı zamanda manevi zarar ve üst düzey yöneticilik sözleşmesinden kaynaklanan bir kısım alacakların davacının pay sahibi olduğu davalı şirket ve davalı şirketin diğer ortaklarından olan diğer davalı —– müteselsilen tahsilinin istendiği ve bu zararların ——- hisselerinin uğradığı değer kaybı için tespit edildiğinden arttırılmak üzere HMK. 107. Maddesi gereğince belirsiz alacak davası niteliğinde olmak üzere şimdilik ——– uğradığı değer kaybı için HMK. 107. Maddesi uyarınca şimdilik —— yapılan üstdüzey yönetici hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar bakımından HMK. 107. Maddesi uyarınca şimdilik —- sözleşmelere aykırılık sebebiyle uğranılan maddi zararın tazmini için şimdilik —— manevi zarar bakımından da ——— olarak açıklandığı anlaşılmaktadır.
CEVAP :Davalı——– vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirkette ——- oranında pay sahibi ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, davanın Asliye Hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğini, zira ticari dava niteliğinde bulunmadığını, manevi tazminat talebinin derdestlik yönünden reddedilmesinin zorunlu olduğunu, nitekim —— Asliye Hukuk Mahkemesinin ——- E. Sayılı dosyasında derdest bir davanın bulunduğunu, müvekkiline husumetin yönlendirilemeyeceğini, hangi davalıdan ne miktarda zarar istendiğinin açıklanmasının gerektiğini, davacı tarafından sunulan ses kayıtlarının delil niteliğinde bulunmadığını, yapılan tüm işlemlerin davacının bilgisi ve rızası dahilinde olduğunu, iddiaların haksız ve yersiz bulunup davanın esastan da reddini savunmuştur.
Davalı——– vekili cevap dilekçesinde özetle; ——uğradığı zarar nedeniyle müvekkili şirketten istenmesinin mümkün bulunmaması sebebiyle pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiğini, zira şirketin uğradığı zararın yönetim kurulu üyelerinden istenebileceğini, davacının tüm iddialarının haksız ve yersiz olduğunu ve şirketin uğradığı zararın davacıya ödenmesinin talep edilmesinin mümkün bulunmadığını, aynı zamanda———– uğradığı zararının da müvekkilinden ve diğer davalından istenemeyeceğini, davacının üstdüzey yönetici hizmet sözleşmesinden kaynaklanan taleplerinin de müvekkiline yöneltilemeyeceğini, bu davada görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, dava dilekçesinde hangi zararın hangi nedene dayalı olduğu açıklanmadığı gibi her bir davalıdan istenen zararın niteliği ve miktarının da belirtilmediğini, davanın usulden ve esastan reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkememizce ——esas sayılı dava dosyasında verilen —- tarihli karar ile, ——alacağa yönelik davanın mahkememizin görevsizliği nedeni ile usulden REDDİNE, Davanın diğer alacaklara yönelik kısmının işbu dosyadan tefriki ile mahkememizin yeni esasına kaydına karar verilmiş ve bu karar doğrultusunda dosya mahkememizin ——- esasına kaydedilerek yargılamasına devam olunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Tefrik edilen iş bu dava, —— tarihli ve ——- tarihli ortaklık sözleşmelerine aykırı davranışlarından ve haksız fiil teşkil eden davranışlarından dolayı davalılardan tazminat istemine ilişkindir.
Dava ilk olarak——-Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmüş,anılan mahkemece verilen yetkisizlik kararı sonrasında dosyanın mahkememizin —–esasına kaydı yapılmış ve anılan dava dosyası ile ilgili olarak da —- tarihinde üst düzey yönetici sözleşmesine ilişkin alacak yönünden davanın görevsizlik nedeniyle reddi ile diğer alacaklara yönelik olarak da tefrik kararı verilerek —– esasa kaydedilmiştir.
— esas nolu dava dosyası üzerinden yapılan yargılama sırasında davacı vekili ————tarihinde vermiş olduğu dilekçesinde, davalılar aleyhine ikame edilen davadan gördükleri lüzum üzerine feragat ettiklerini , davalılardan yargılama gideri , masraf ve vekalet ücreti istemediklerini beyan etmiştir.
Davalılar vekili de ——– tarihinde vermiş olduğu dilekçesinde , davacı tarafından feragat talebi doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini ve davacı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri bulunmadığını bildirmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir(HMK m.307). Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği gibi, hüküm ifade edebilmesi de karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir, ancak feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır(HMK m.309). Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir(HMK m.310) ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur(HMK m.311).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, feragat, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı taraf dilekçe ile davasından feragat ettiğini bildirdiğinden, feragat beyanının yasal şartları taşıdığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak ve taraf vekillerinin beyanları doğrultusunda yargılama giderleri tarafların üzerlerinde bırakılıp taraf vekilleri yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yazılı gerekçe ile ,
1-Feragat nedeni ile davanın REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 3.073,95.-TL harçtan alınması gereken 54.40 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile fazla alınan 3.019,55 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
3-Taraf vekillerince yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, davalı yararına vekalet ücreti takdirine yerolmadığına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle dosya üzerinden karar verildi.08/06/2020