Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/400 E. 2021/904 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/400 Esas
KARAR NO : 2021/904

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2018
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dava :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Müvekkil şirketin —- ürünlerin tamir işiyle uğraştığını, davalı borçlunun—- yere düşürülmesinden kaynaklı ana kartlarında arıza olması sebebiyle davalının— ettiğini tamir sonrası davalıya —fatura düzenlendiğini, davalının — kapsamında olduğunu belirttiğini ve sigorta şirketinden ödeme aldığında ödeme yapacağını bildirdiğini, müvekkilince—— sigorta aracı kuruluşuna mail ile gönderildiğini davalının sigorta şirketine başvurarak sigorta bedelini tahsil etmiş olmasına rağmen müvekkiline bir ödemede bulunmadığını, bunun üzerine davalı borçlu aleyhine—Esas sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu ve yapmış olduğu itirazın iptaliyle icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı : Cevap dilekçesi sunmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Davacı tarafından davalıya sunulduğu iddia edilenhizmet karşılığında karşılığında davacı tarafından düzenlenen takibe konu faturalar nedeniyle davacının davalıdan takip tutarı kadar alacaklı olup olmadığı, İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali hüküm ve koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında ihtilaf bulunduğu tespit edildi.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen—Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 17/01/2018 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliğ üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca, faize, ödeme emrine, ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan takibe konu faturanın incelenmesinde faturanın irsaliyeli fatura olduğu davacı tarafından davalı adına düzenlendiği fatura da teslim alan kısmında davalı şirket adına —- bulunmadığı görülmüştür.
Davacı tarafından davalıya —-yapılan tamir sonrası davalının — tamir bedellerinin giderilmesi tahsili için başvuruda bulunduğu buna ilişkin belgelerin dosyaya sunulduğu görülmüş ve sigortaya yapılan başvuruların toplamını 6.576 TL olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalı şirkete ait — sigortalayan dava dışı —–müzekkere yazılarak davalıya—–ilişkin davacı tarafından yapılan tamire ilişkin hasar dosyalarının celbi ile iş bu hasar dosyalarından dolayı davalıya sigorta kapsamında bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususu sorulmuş olup gelen müzekkere cevabında davalı adına düzenlenen poliçelerde ödenen—- —– yapıldığı bildirilmiştir.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak ticari defter ve kayıtlar üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmış olup , bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu raporunda özetle; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğunu, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 15.717,20 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş olup davalı tarafa usulüne uygun olarak bilirkişi inceleme gün ve saati tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalının inceleme ve ticari defter kayıtlarını ibraz etmediği anlaşılmıştır.
Davalının ticari defterlerinin ibraz etmemesi üzerine mahkememizce ilgili vergi dairelerinden —– celp edilmiş olup takip konusu faturanın davacı tarafça —- bildirildiği ancak davacı tarafça—- bildirimde bulunulmadığı görülmüştür.
Davacı şirket yetkilisine usulüne uygun olarak isticvap davetiyesi gönderilmiş olup davacı ——–duruşmadaki beyanında yaklaşık —- , bu yazar kasaların tamirinin sadece davacı şirket tarafından değil birkaç şirket tarafından yapıldığını, davacı ile yazar kasa tamiri konusunda çalıştıklarını, davacının ——sigortalattıklarını — ancak sigortanın her arıza sonrası ödeme yapmadığını bir kısım ödemeleri yaptığını—– sonra sigortaya davacıya yapılan ödeme karşılığında başvuruda bulunduklarını ve alabilirsek sigortadan aldıklarını takibe konu faturanın kendilerine tebliğ edilmediği gibi fatura içeriği mal ve hizmeti de almadıklarını davacının — olduğu tamir sonucu sigortaya birçok kez başvuru yaptığını beyan etmiştir.
Mahkememizce davacının beyanı —müzekkere yazılarak davalı — olmadığı, davacı tarafından yapıldığı iddia edilen— davalıya bir hasar ödemesi yapılıp yapılmadığı ve var ise hasar dosyaları istenilmiş olup gelen müzekkere cevabında davalı –oluşan hasar nedeniyle davalıya — yapıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış olup 21/12/2021 Tarihli duruşmada davacı vekiline yemin delili hatırlatılmış olup davacı vekili yemin deliline başvurmayacağı yönünde beyanda bulunmuştur.
Yargı yetkisini, Anayasa’nın 9 maddesine göre Türk Milleti adına kullanan mahkememizce uyuşmazlık konusu hakkında yapılan yargılama sonucunda sunulan deliller , icra takip dosyası , takibe konu fatura ,iddia ve savunmalar hep birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafından davalının ışığında kullanılan — cihazlarının tamirinin yapıldığı iddiasına dayalı olarak takibe konu faturanın düzenlendiği fatura bedelinin ödenmemesi üzerine fatura alacağının tahsili için davacı tarafından davalı borçlu aleyhine—–yapıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde takibe itiraz nedeniyle takibin durduğu ve huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı, takibe dayanak irsaliye faturanın incelenmesinde teslim alan kısmında davalı şirketin kaşesinin olmadığını, fatura bedelinin kdv dahil 7.717,20 TL olduğu davalının—– davacı tarafından yapıldığı iddia olunan tamir ve onarım sonrası onarım bedellerinin tahsili için sigorta şirketine bildirimde bulunulduğu, davacı tarafından — yapılan başvuruların toplamının 6.576 TL olduğu , dava dışı sigorta şirketinden gelen müzekkere cevabında ise poliçe kapsamında davalıya toplam — ödemesi yapıldığı, davacı tarafından dosyaya sunulan belgelerden davalının hangi —- tamirini yaptığı– nedeniyle sigorta şirketinden ödemeler aldığı ve sigorta şirketince yapılan ödemelerin hangi —onarımına ilişkin olduğu veya — yapılmayan ödemelerin davalıdan tahsil edilip edilemediği anlaşılamadığı , davacı tarafça davalı—ilişkin somut, ayırt edici —formlarının sunulmadığı , takip konusu faturanın davalıya tebliğ edildiğini ilişkin herhangi bir ihtarname sunmadığı gibi fatura içeriği hizmeti davalıya sunmuş olduğunu da somut belgelerle ispatlayamadığı ve davacının yemin deliline dayanmadığı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın reddine,
2-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 92,45 TL olarak yatırılan harçtan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcı çıkarıldıktan sonra kalan mahsubu ile bakiye‭ 33,15 TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.