Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/40 E. 2020/194 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/40
KARAR NO : 2020/194

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 11/01/2018
KARAR TARİHİ : 11/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dilekçesinde; ———— bağımsız bölümün kendisine ait olduğunu, bu gayrimenkulün satışının durdurulması ve üçüncü devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, tapu kaydının kendi adına tescilini, mümkün olmadığı takdirde taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin tahsiline karar verilmesini isteyerek, kendisinin davalı kooperatife 03/04/2020 tarihinde ortak olduğunu,üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, ödemelerin tamamının yapıldığını, dairenin kendisine fiilen teslim edildiğini, ancak mülkiyetin devredilmediğini, bu arada mevcut dairenin satılacağın yapılacağını öğrenmiş olduğunu, İstanbul Anadolu —–.İcra Müdürlüğü’nün—- Esas Sayılı dosyası ile mevcut dairenin satışının istendiğini, dairenin satılması halinde telafisi mümkün olmayacak zararların meydana geleceğini bu sebeple satışın durdurulması devrin önlenmesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve sonuç olarak tapu kaydının iptali ile tapunun müvekkili adına tescilinin ve bu hususun mümkün olmaması halinde taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı duruşmaya gelmemiş yazılı bir cevapta vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, 03.04.2010 tarihinde ortağı olduğu davalı kooperatife karşı ortaklık sorumluluklarını yerine getirmesine rağmen kendisine fiilen teslim edilen davaya konu taşınmazın davalı adına tapu kaydının iptali ile kendi adına tescilini, bu hususun mümkün olmaması halinde taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak dava dosyası ve davalı kooperatife ait tüm ticari defter kayıt ve dayanakları ile dava konusu taşınmaz üzerinde uzman bilirkişi heyeti aracılığı ile kök ve ek rapor alınmıştır. Alınan raporların birbiri ile uyumlu, dosyadaki verilere uygun ve denetime açık bulunduğu görülmekle hükme esas alınmıştır.
Dava konusu olan ——– tapu kaydının celp olunarak yapılan incelenmesinde taşınmazın davalı kooperatif adına kayıtlı bulunduğu, tapu kaydı üzerinde 30 dan fazla ihtiyati haciz ile birlikte takyidatların bulunduğu görülmüştür.
Davalı kooperatife ait ticari defter kayıt ve dayanakları belgelerin incelenmesi sonucunda düzenlenen raporda davacının davalı kooperatife daha önce kooperatif ortağı olan babası —– ortaklık aidatlarını ödeyememesi sebebi ile ona ait daire ve ilgili aidatların davacıya aktarılması sureti ile kooperatif ortağı olduğu ve kendisine fiilen teslim edilen taşınmazın davacı adına tahsisine yönelik karar verildiği fakat tapu kaydının davacıya verilmediği, kooperatif kayıtlarına göre davacının davalı kooperatife 222 TL aidat borcu bulunduğu 20.11.2019 tarihli duruşma tarihi itibari ile 222 TL asıl borç ile birlikte 150,64 TL işlemiş faiz borcu olacağının hesaplandığı, davacı tarafça bu borcun faizi ile birlikte kooperatife ödendiği ve dosyaya davalı kooperatife aidat borcu bulunmadığına ilişkin kooperatif tarafından düzenlenmiş belge sunulmuştur. Davalı kooperatif vekili de 04.12.2019 tarihli dilekçesi ile davacının 11.11.2019 tarihi itibari ile vadesi geçmiş borcunun bulunmadığını bildirerek aynı tarihli cari ekstresini dosya kapsamına sunmuştur.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm delillere alınan bilirkişi raporlarına, taraf vekillerinin beyanlarına göre davacıya dava konusu taşınmazın fiilen teslim edildiği, bu taşınmaz yönünden davacı lehine tahsis kararı alındığı, 11.11.2019 tarihi itibari ile davacının davalı kooperatife vadesi geçmiş borcunun bulunmadığı, davacı vekilinin 11.03.2020 tarihli ve 20.11.2019 tarihli duruşmalardaki talebi uyarınca, dava konusu taşınmazın davalı adına tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline yönelik yasal koşulların oluştuğu, davalı kooperatif vekilinin 11.03.2020 tarihli duruşmada dava konusu taşınmazın tapu kaydının davacı adına devrinin kooperatiften kaynaklı olmayan nedenlerden dolayı yerine getirilemediğinden yargılama ve vekalet ücretinin maktu olarak değerlendirilmesini talep etmiş ise de; yapılan yargılamada tarafların haklılık oranları (davaya konu taşınmazın değeri ve davacının kooperatife olan ve yargılama aşamasında ödediği borç miktarı nazara alınarak ) nispi olarak değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile,
1-Davanın KABULÜ ile; dava konusu —————– davalı kooperatif adına olan tapu kaydının İPTALİ ile davacı … adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE ,
2-Harçlar Yasası uyarınca davanın toplam değeri üzerinden alınması gereken 23.566.95 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin yatırılan 170,78 TL harç ile bilahare taşınmazın rayiç değeri belirlenerek bu belirlenen fiyat üzerinden alınması gereken eksik 5.720.96 TL harcın toplamı olan 5.891,74 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 17.675.21 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 211.88 TL dava açılırken yatırılan toplam harç miktarı, bilahare yatırılan 5.720,96 TL tamamlama harcı, 3.000.00 TL bilirkişi ücreti, 195.00 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam sarfedilen 9.127.84 TL yargılama giderinin tümünün davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davanın toplam değeri üzerinden davacı yararına tayin ve taktir edilen 32.600.00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştikten sonra ve talep edilmesi halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.