Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/369 E. 2019/1131 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/369 Esas
KARAR NO : 2019/1131

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/04/2018
KARAR TARİHİ : 21/11/2019

DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu 02/04/2018 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafından işletilen——– plakalı araçların ihlalli geçişi nedeniyle doğan ve süresinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezalarının tahsili amacıyla İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün—– Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davalı tarafından aynı tarihte borca ve ferilere itirazda bulunulduğunu beyanla, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına alacağın % 20 ‘sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı ———— tarihli karar celsesindeki esas hakkındaki beyanında; Önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili mahkememize sunduğu 03/05/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin uygulamasının icra takibinden önce——-ihtarnamesi gönderilmesi şeklinde olmasına rağmen bu usulun davacı tarafından yerine getirilmediğini, müvekkili şirkete ait araçta—– cihazının mevcut olmasına ve bu cihazın dolu olmasına rağmen, gişelerde bulunan —– cihazındaki teknik bozukluk ve yetersizlik nedeniyle, müvekkili şirketin hiçbir kusuru olmamasına rağmen cezaların kesildiğini, —— barkodunun barkodunun gişede okunmamasının müvekkiline yüklenebilecek bir kusur olmadığının, sorumluluğun karayollarına ve davacı kuruma ait olduğunu, davalının özel bir şirket olduğunu, davalının idari para cezası tanzim etme yetkisinin bulunmadığını, cezaların %60’ını hazine payı olarak devlete ödemesinin idare ile arasındaki hukuki ilişkinden kaynaklanmakla birlikte, gerçekten bir ihlalli geçiş varolduğu takdirde başvurulacak kanun hükümlerinden olduğunu, beyanla, haksız açılan davanın reddine, karşı tarafındava değerinin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 21/11/2019 tarihli karar celsesindeki beyanında, tüm cevap ve beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
-İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı takip dosyası,
———- Müdürlüğü’nün —— tarihli cevabı yazısı,
——–. Bölge Müdürlüğü’nün —— tarihli cevabı yazısı,
———————- 26/04/2018 tarihli cevabı yazısı,
——– 08/05/2018 tarihli cevabı yazısı,
——–plakalı araca ait trafik kayıtları,
——- tarihli cevabı yazısı,
—— tarihli müzekkere cevabı (araç bilgileri)
—— tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT:
Dava, hizmet ilişkisinden kaynaklanan ihlalli geçiş sebebi ile tahakkuk eden geçiş ücretine dayalı alacak nedeni ile başlatılan takibe karşı itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu—- İcra Dairesi’nin —- Esas sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde; ödeme emrinin borçlu tarafa 15/01/2018 Tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından ödeme emrine 16/01/2018 Tarihinde süresinde itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu, borçlu gider avansı olmadığından itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür.
Davacı itirazı öğrenme tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü sürede İ.İ.K. 67. Maddesine istinaden itirazın iptali davasını açmıştır.
———–bilirkişi mahkememize sunduğu 31/07/2018 tarihli raporda özetle; —- plakalı araçların geçişlerinde ve geçişten sonraki 15 gün içerisinde geçiş için yeterli bakiyeye sahip olmadıklarını, davacı——— işlettiği köprü ve otoyollarda ihlalli geçiş sonrası ihlalli geçişin ödemesi konusunda yazılımsal farklılıklar olduğu ve bu durumdan kaynaklı araç sürücüerinin ——- hesap bakiyelerinde yeterli bakiyenin olmasından ötürü otomatik tahsilatının yapılacağı yanılgısına düştüklerinin tarafınca kanaat getirildiğini beyan etmiş, takdiri mahkemeye bırakmıştır.
Dosyada mevcut tüm delillerin incelenerek değerlendirilmesinde; Hükme esas olarak alınan elektronik mühendisi bilirkişinin 31/07/2018 tarihli raporu dayanak yapılarak; Davacı şirketin kullanımında olan otoyoldan ihlalli geçiş yapan —–araçların davalı şirket adına trafik kaydının bulunduğu, davacıya ait otoyoldan ihlalli geçiş yaptıkları, ihlalli geçiş bildiriminin geçiş esnasında araç sürücüsüne bildirildiği, 15 günlük yasal süre içerisinde ihlalli geçiş ücretlerinin ihlalli geçiş bildirim belgesinde gösterilen davacıya ait banka hesap numaralarına yatırılmadığı, ihlalli geçiş esnasında yeterli bakiyenin bulunmadığı, davalıya ait araçların ihlalli geçiş nedeni ile ödemediği, geçiş ücretine yasal olarak 10 katı ceza talebinin yerinde olduğu ancak 25/05/2018 tarihli 30431 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7144 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkında kanunun 18. maddesi ile 25/06/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün teşkilat ve görevleri hakkında kanunun 30. maddesinin 1 ve 5. Fıkralarında yer alan 10 ibareleri 4 şeklinde değiştirilmiştir. Aynı yasanın 19. Maddesi ile 6001 sayılı kanununa eklenen geçici 3. Maddesi ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerinin ödemeden yapılmış olan geçişlerde araç sahiplerinin bu kanunun 30. Maddesinin 5. Fıkrası uyarınca tahakkuk ettirilen ancak bu maddenin yürürlük tarihi itibari ile tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında bu kanunun 30. Maddesinde yer alan oranlar uygulanır düzenlemesine göre ihlalli geçiş yapan araç sahiplerine ücretin 4 katı tutarında ceza uygulanması gerektiği anlaşılmakla, ihlalli geçiş ücreti olan 167,70 TL ile 670,80 TL ceza tutarı olmak üzere toplam 838,50 TL alacağın davalıdan talep edilebileceği, davacı vekili tarafından 06/06/2018 tarihli dilekçe ile 838,50 TL talep edildiği, davacının itirazın iptali davasının kısmen kabulü ile 838,50 TL’nin takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, fazlaya dair talebin reddine, reddedilen kısım yönünden davalı tarafa vekalet ücretine karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya dair talebin reddine, reddedilen kısım yönünden davalı tarafa vekalet ücretine karar verilmesine yer olmadığına, alacağın davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu anlaşıldığından asıl alacak miktarı 858,50 TL’nin %20’si olan 167,70 TL’nin icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-İstanbul Anadolu——. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin 838,50 TL olarak takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte devamına,
3-Fazlaya dair talebin reddine; Reddedilen kısım yönünden davalı tarafa vekalet ücretine karar verilmesine yer olmadığına,
4-Alacağın davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu anlaşıldığından asıl alacak miktarı 858,50 TL’nin %20’si olan 167,70 TL’nin icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Başlangıçta peşin olarak alınan 35,90 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 9,22TL’nin, alınması gerekli olan 57,28 TL harçtan mahsubu ile bakiye 12,16 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 118,20TL, bilirkişi ücreti 500,00 TL olmak üzere toplam 618,20 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 281,00 TL yargılama masrafına, peşin harç 35,90 TL, eklenerek sonuç olarak 316,90 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 337,20 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —- 13/2 maddesi uyarınca 838,50 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.