Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/366 E. 2022/125 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/366 Esas
KARAR NO : 2022/125

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
ASIL DAVA TARİHİ : 08/10/2015
KARAR TARİHİ : 22/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA :
DAVA : Davacı vekilinin — harç ikmal tarihli dava dilekçesinde özetle: Davalı tarafın, müvekkiline 58.814,94 TL cari hesap borcunu ödememesi üzerine davalı aleyhine —– Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, bu takibe davalı tarafından kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, müvekkilinin — olduğunu, davalı tarafa çeşitli tarihlerde — hizmeti verdiğini bunların karşılığında davalı tarafa navlun faturaları kestiğini, davalı tarafın kesilen faturalara hiçbir itiraz olmadığını, faturaların tamamının davalı tarafça ticari defterlere işlendiğini, ancak davalı tarafın verilen hizmetlere ve bu hizmetler karşılığında kesilen faturalara bir itirazı olmamasına rağmen ——- faturaları ödemediğini, davalı tarafa borcun ödenmesi için gerekli tüm uyarılar gerek takip açılmadan önce gerekse de iş bu dava açılmadan önce yapılmış olmasına rağmen ödeme yapılmamış olup, başlatılan takibe de kötü niyetli olarak itiraz edilmiş olması sebebi ile dava açma zarureti hasıl olduğunu belirterek, davanın kabulü ile, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : : Davalı vekilinin 03.12.2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından, müvekkiline —- kesildiğini, kesilen faturalara itiraz edilmediğini, icra takibine konu edilen fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine huzurda görülen davanın ikame edildiği iddia edildiğini, müvekkili şirket tarafından davacı tarafa, —- keşide edildiğini, söz konusu faturanın ödenmesi talebiyle, müvekkili tarafından—- ihtarnamesi gönderildiğini, — tarihinde davacı tarafından tebellüğ edildiğini, işbu fatura içeriğine davacı—–tarafından itiraz edilmediğini ve fatura münderecatı kesinleştiğini, davacı tarafından faturanın kabul edildiği ve ödeneceği sözlü olarak da beyan edildiğini, müvekkili şirketin de söz konusu 19.045,20 Euro bedelli faturayı davacı şirket ile olan cari hesabından mahsup ettiğini, tüm bu nedenlerle cari hesap kapsamında müvekkilinin itirazın iptali davasına konu herhangi bir borcu bulunmadığından,—–haklı olarak itiraz edildiğini belirterek, davanın reddine, alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
——— ESAS SAYILI DAVASINDA :
DAVA :Davacı vekilinin ——-özetle; Davalı ..—- müvekkili tarafından başlatılan —— başlatılan, ödeme emrine, borca, asıl alacağa, faiz ve tüm fer’ilerine haksız olarak itiraz edildiğini, Davalı —- dosyası ile hasar tesbiti yapıldığını, müvekkili tarafından davalı firmaya teslim edilen malın hasarlandığı ve tamamının kullanılamaz hale geldiği tesbit edildiği, davalı tarafından müvekkilinin teslim ettiği mala hasar verildiği,—- nedeniyle, mal satılamaz hale geldiğini, davalı tarafından hasar tazmin edilmediğini belirterek, davanın kabulüne, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretini davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin 18/06/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkil şirket arasında —-ile derdest dosya mevcut olduğunu, zamanaşımı itirazının bulunduğunu, iddia edilen faturaların müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini belirterek davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Mahkememizce asıl dava yönünden yapılan yargılama sonucu—- asıl alacak yönünden itirazın iptaline karar verilmiş olup, davalının verilen karara karşı—— karar sayılı ilamı ile mahkememizce verilen kararın davalının takas def’inin değerlendirilmemesi ve davalının takas def’ini süresinde olduğunun kabulü ile takas def’ine ilişkin deliller toplanmaksızın verilen kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili asıl davada takas ve mahsuba konu ettiği ve istinaf kanun yoluna başvurduğu hasar bedeli ile ilgili istinaf kararının sonucu beklenmeksizin asıl davada takas mahsup talebine konu ettiği aynı hasardan kaynaklı alacak talebi ile ilgili—dosya mahkememiz dosyası ile birleştirilmiş olup, davalının — mahsuba konu ettiği alacak başka bir davanın konusu haline geldiğinden asıl davada davalının takas def’i yönünden bir değerlendirme yapılmamış olup, birleşen dava yönünden ve asıl dava yönünden ayrı ayrı inceleme yapılmış ve hüküm kurulmuştur. ——
Asıl davada; dava taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafça davalı adına düzenlenen muhtelif tarihli faturalardan kaynaklı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Celp ve tetkik olunan—- sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacı takip alacaklısı tarafından davalı borçlu aleyhine muhtelif tarih faturalardan kaynaklı toplam 58.814,94 TL alacağın tahsili için genel haciz yolu ile ilamsız takip yapıldığı davalı borçlunun süresi içerisinde takip konusu alacağın tamamını faiz oranına işlemiş faiz ve tüm fer’ilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
—– sayılı dosyası celp edilmiş, yapılan incelemede davacının talebi üzerine takibe konu taşıma işleminde zarar gören emtianın—— okunmaz hale gelmiş —–hususu tespit edilmiştir.
Taraflar arasında—- nedeni ile cari hesap ilişkisi bulunduğu hususu ihtilafsızdır.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayanıldığından , TTK 83-85 maddesi ve HMK nun 222 maddesi uyarınca tarafların ticari defterlerinin bilirkişi aracılığı ile incelenmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi davacı ve davalıya ait ticari defterler üzerinde inceleme yaparak 22/08/2016 tarihli raporunu dosyaya sunmuştur. Sunulan rapor uyarınca tarafların ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK hükümlerine göre yapıldığı davacının ticari defterlerie göre davalıdan 58.814,94 TL alacağı olduğu, davalının ticari defterlerine göre takibe konu faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ancak takibe konu taşıma işlemi sırasında taşınan malın hasarı nedeniyle davalının davacıya—- tarihinde düzenlediği—- mahsup fişi ile cari hesabına mahsuben kayıt yaptığını, davacı ve davalı defterleri arasındaki farkın bu kayıttan kaynaklandığını bildirmiş, mahkememizce bilirkişi raporu denetlenerek dosya içeriğine uygun denetime ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
Dosyanın bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde ; tarafların TTK hükümlerine uygun olarak tutulan ve sahibi lehine delil niteliği taşıyan ticari defter kayıtlarından takip tarihi itibari ile davacının 58.814,94 TL alacaklı olduğu, taraf ticari defterleri arasındaki farkın davalının —- bedelli faturasının kayıtlı olmasından kaynaklandığı ve davacının davalıdan 58.814,94 TL alacaklı olduğu anlaşılmış olup; davalının asıl davadaki hasar emtia bedelinin takas ve mahsubu talebi ile ilgili davalı bu husustaki talebini —- açmış olduğu dava ile dava konusu yapmış olması nedeniyle asıl davada bu yönde bir inceleme yapılmamış olup, davacının iş bu dava konusu takipteki alacağını taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenen faturalara dayandırmış olduğu, hasara uğrayan emtia ile ilgili davacı tarafça navlun faturası düzelemediği, zira hasara konu emtia henüz davalı deposunda iken hasara uğramış olup hasara uğrayan emtia ile ilgili bir taşıma işi yapılmadığı sabit olmakla davacının asıl davada davacının muhtelif tarihli faturalardan kaynaklanan ve davalı ticari defterlerinde de kayıtlı ve davalının kabulünde olan faturalar nedeni ile takip tutarı kadar davalıdan alacaklı olduğu, takibe konu alacak cari hesap ilişkisi sonucu düzenlenen fatura alacağından kaynaklanan likit bir alacak olup, itiraz haksız olduğundan davacı lehine İİK 61/2 maddesi uyarınca %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dava yönünden;
Dava, haksız fiilden kaynaklı zararın tazmini için yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Celp ve tetkik — incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 19.045,20 Euro asıl alacak ve 2.595,80 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.641,00 Euro alacağın tahsili için genel haciz yolu ile ilamsız takip yapıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine , borca, asıl alacağa , faiz oranı ve tüm fer’ilerine karşı itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan takibe konu faturanın incelenmesinde faturanın davacı —– davalı … —- fatura tutarının —-bedeline ilişkin düzenlendiği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan —-numaralı ihtarnamesi ile davacının davalıdan ihraç edilmek üzere davalının deposuna gönderilen malın yüklemesi sırasında zayi olması nedeniyle 19.045,20 Euro bedelli faturanın 7 gün içerisinde ödenmesi ihtar edildiği, ihtarnamenin davalıya — tebliğ edildiği görülmüş olup, ihtarname ile verilen 7 günün sonunda davalının 07/04/2014 tarihinde temerrütünün gerçekleştiği görülmüştür.
Mahkememizce birleşen dava yönünden bir taşıma uzmanı ve bir kimya mühendisi bilirkişiden davalı tarafça zayi edildiği iddia olunan emtianın taşıma sırasında zayi edilip edilmediği, hasarda taşımayı yapan davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususunda rapor alınmış olup, bilirkişi heyeti dosyaya sunmuş olduğu 25/03/2019 tarihli raporunda özetle; dava konusu olayda davalı … fiili taşıyıcı, davacı ise ürün göndereni sıfatında olup, davacı tarafından——– gönderilmek üzere davalı —- bulunan yükün araca —— yüklenmesi sırasında——— madde bulunan kabı delmesi sonucu hasar meydana geldiği ve dolayısıyla her ne kadar oluşan hasarda yükün — edilmiş ise de, 1.000 Kg ağırlığındaki emtianın —- özelliği gereği kullanılamaz olduğu delil tespiti dosyasında alınan rapor ile belirlenmiş olup, bu durumda davacının mal zararı ile davalının davacıdan mal alacağı fakat mahsup edilmek üzere hesap yapılması gerektiğini, taşıyıcının sorumluluk sınırının TTK 882 hükmünde gönderinin —-karşılayan tutar olarak belirlendiği ve eşyanın taşıma amacı ile taşıyıcıya teslim edildiği — belirlenen değerine göre Türk Lirasına çevrilerek hükme alınması gerektiğini, yapılan hesaplamaya göre zayi olan mal bedelinin 59.333,85 TL ye tekabül ettiği ve davacının bu hasar bedelini davalıdan talep edebileceği yönünde rapor düzenlenmiş ve sunulan rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
Davalı … —- beyan dilekçesi ile taşımaya konu hasara uğrayan emtianın müvekkil şirket uhdesinde depoda muhafaza edildiği yönünde beyan da bulunmuştur.
Mahkememizce alınan ilk raporda bilirkişi heyetinin dosyada mevcut delil tespiti dosyasında ki bilirkişi raporunun değerlendirmek suretiyle hasara uğrayan emtia üzerinde inceleme yapmamaksızın rapor düzenlendiği anlaşılmış olup, mahkememizce hasara uğrayan emtianın tamamının zarara uğrayıp uğramadığı tespiti yönünden yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce bir taşıma uzmanı, bir mali müşavir ile bir kimya mühendisi bilirkişi aracılığı ile dava konusu hasara uğrayan emtia incelenmek üzere, hasara uğrayan emtianın bedelinin tespiti ve kalan kısmının kullanıp kullanılmayacağının tespiti yönünden rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişi heyeti dosyaya sunmuş olduğu 27/10/2020 tarihli raporunda özetle; dosyada mevcut 07/04/2014 tarihli bilirkişi raporunda yer alan fotoğraf ve mahkeme heyeti ile yapılan keşif ve teknik incelemeler sonucu hazırlanan —- firmasında —–takılması sonucu — yırtıldığı ve —- döküldüğü anlaşılmakla bu şekilde paketi yırtılıp bir kısmı da dökülen malzeme artık saf kabul edilemez ve ileri ki —- sorun çıkarma riski taşıyacağı bu nedenle hasar gören paketteki malzemenin tamamının ayıplı kabul edilebilir ve—-kullanılamayacağı değerlendirilmiş olup, taşımacılık yönünden yapılan değerlendirmede ise davacı—dava dışı müşterisi adına düzenlendiği 03/03/2014 tarihli ihracat faturasına göre —- uhdesine geçtikten sonra — çarpması sonucunda delinmesi ve bir ——— hasar görmesi sonucunda ortaya çıkan zarar ile ilgili olduğundan davacının talep edebileceği tazminat alacağının olup olmadığı ve varsa miktarının tespitinde—– konvansiyonu hükümlerinin öncelikli olarak gözetilmesi gerekeceği, CMR konvansiyonu hükümleri doğrultusunda ortaya çıkan hasarın tazmini bağlamında davalı —-CMR madde 17 uyarınca zararın tazmininden sorumlu olduğu,—– —- çarpması sonucu—-ürünün—- zayi olsa da, bulunduğu kolinin aldığı darbe nedeniyle hasar görmesi yüzünden içerisindeki — malzemenin tamamı etkilendiğinden ve teknik yönden yapılan inceleme ile — amacına uygun kullanılabilme özelliğini kaybettiği, ürün ağırlığı —–belirlendiğinden, davalının tazminat bağlamında —- ile sınırlı olduğu ve tutarın mahkemece karar tarihindeki — ile belirlenmesi gerektiği, sonuç olarak birleşen davada — üstlendiği taşıma işinin tabi olduğu kurallara göre naklini üstelendiği malın uhdesine geçtikten sonra hasar görmesi sebebiyle hasar tazmininden sorumlu olduğu ve davacının hasar bedeli—- tarihinden takip tarihine kadar geçen 1.129 günlük süre için işlemiş—- faizi ile birlikte talep edebileceği yönünde rapor tanzim edilmiş olup sunulan rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
Dosyanın bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafından davalıya——— ağırlığındaki—— şekilde teslim edildiği, teslim edilen emtianın davalı tarafça araca yüklenmesi —- takılması sonucu taşımaya konu emtianın—- zayi olduğu, davalı tarafça zayi olan ürün miktarının tespiti yönünden delil tespiti yaptırıldığı ve davalı beyanlarına göre taşınmak üzere davalıya teslim edilen emtianın halen davalı uhdesinde bulunduğu, mahkememizce alınan bilirkişi raporlarına göre hasara uğrayan —-madde olması nedeni ile her ne kadar 63,5 Kg’ı zayi olmuş ise de emtianın kimyasal madde olması nedeni ile geriye kalan kısmının da kullanılamayacağı ve bu hali ile– —ağırlığındaki emtianın tamamının zayi olduğu, kendisine sağlam bir şekilde teslim edilen emtiayı yükleme sırasında davalının kusuru ile hasara uğraması sebebi ile davalının işbu hasar bedelinden sorumlu olduğu, davacı tarafça hasara uğrayan emtia bedeline ilişkin— düzenlendiği ve faturanın davalıya tebliğ edildiği, davalının teslim aldığı emtiayı yurtdışına taşıma amacıyla teslim alması nedeni ile dava konusu olaya ilişkin — hükümlerinin uygulanması gerektiği, alınan bilirkişi raporuna göre hasara uğrayan emtia nedeni ile davacının — davalının temerrüt tarihi olan 07/04/2014 tarihinden takip tarihine ———- talebinde bulunabileceği vicdani kanaatine varılmış olup; davacı taraf takibe konu alacağını Euro üzerinden talep ettiğinden mahkememizce davacının talep edebileceği tazminat miktarı —cinsinden belirlendiğinden takip tarihinde— çevrilmesi halinde davacının takibe konu edebileceği asıl alacak miktarı—- yapılan çeviriye göre ) 11.137,63 Euro, işlemiş faiz miktarı 1.722,52 Euro talep edebilecekken davacı tarafından 19.045,20 Euro asıl alacak, 2.595,80 Euro işlemiş faiz talep ettiğinden fazla talep olması nedeni ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve birleşen dava yönünden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
Asıl dava yönünden;
1-Davanın kabulü ile davalının ——dosyasına vaki itirazının 58.814,94 TL yönünden iptaline, takibin devamına,
2-Hükmolunan alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 4.017,64 TL harçtan daha önceden peşin olarak olarak ödenen toplam 710,35 TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 3.307,29 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan— avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvuru harcı, 710,35 TL peşin harç, 4,10 TL vekalet ücreti, 1.445,60 TL tebligat, bilirkişi, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 2.187,75 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatırana iadesine,
Birleşen dava yönünden ;
1-Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile; davalının—– asıl alacak ve — işlemiş faiz üzerinden ve takip tarihinden itibaren asıl —işletilerek devamına, ancak tahsil— göre bu miktarların asıl alacak yönünden o tarihdeki ——- geçmemesine,
2-Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 4.549,63 TL harçtan daha önceden peşin olarak ödenen toplam 1.914,63 TL harç düşüldükten sonra eksik yatırılan 2.635,00 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden —- nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden —— göre vekalet ücreti reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 6.714,64 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 1.914,63 TL peşin harç, 5,20 vekalet harcı , olmak üzere toplam 1.955,73 TL harcın kabul red oranı dikkate alınarak 1.153,88 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan tebligat, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 2.767,00 TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.632,53 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinden bırakılmasına,
8-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı birleşen davacı vekilinin yüzüne karşı ve davacı birleşen davalı vekilinin yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.