Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/363 E. 2020/473 K. 02.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/213 Esas
KARAR NO : 2020/345

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2019
KARAR TARİHİ : 10/09/2020

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —–havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davacı tarafın davalı taraftan alacağına istinaden İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı dosyasında cari hesap alacağına dayalı ilamsız takip başlatıldığını, davalı tarafın haksız ve itiraz ettiğini, taraflar arasında 19,12.2018 tarihli resmi gazetede yayımlanan 7155 sayılı kanun ile TTK 5/A maddesinde getirilen arabuluculuk yoluna gidildiğini fakat taraflar arasında uzlaşma olmadığını, davacı tarafın alacağının likit olduğu davalı tarafın aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davacı tarafın ticari defter kayıtları üzerinde yapılacak incelemede alacağın ortaya çıkacağını, tüm bu açıklanan sebeplerden dolayı itirazı iptali takibin devamına, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama ve vekaleti ücreti davalıya yüklenilmesini talep ve dava edilmiştir.
Davacı vekili —– tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 10/06/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafından açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, salt fatura düzenlenmesi taraflar arşındaki akdi ilişkinin satıma konu malın olduğunu imalatın yapılıp malul malın teslim edildiğinin varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığı, davacı tarafın taraflar arasında sözleşmenin olmadığını bu sebeple faturanın tek başına borç kaynağı olmayacağından ispatlanamayana davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın taraflar arasındaki akdi ilişkiye uygun delillerle ispat edemediğini tüm bu sebepler doğrultusunda itirazı iptali takibin reddini, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama ve vekaleti ücreti davacılara yüklenilmesini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 10/09/2020 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf,davacının davalı taraftan cari hesaba dayalı alacağının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından —– tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 24/07/2018 tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
——– müzekkere yazılarak davaya konu faturalardaki teslim alan kısmındaki kişilerin davalı …nin çalışanı olup olmadığına ilişkin evraklar celbedilmiştir.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi 01/11/2019 havale tarihli raporunda özetle; Davacı ve Davalı tarafın ——- yılı hesap dönemine ilişkin tutulması zorunlu ticari defterlerinin, kanuna uygun, eksiksiz olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yetkili makamlarca zamanında yapıldığı tespit edildiğini, davalı tarafın incelemeye katılmadığı, ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmadığı, davalı tarafın ticari defter belgeleri ve kayıtları üzerinde inceleme yapılamadığını, detaylıca verilen——— yılı cari hesap ekstresi kayıtlarına göre davacı taraf Davacının davalıdan kaydi olarak Asıl Alacak 9,978,89 TL işlemiş Faiz, 370,51 TL toplamda 10.349,40 TL alacağın kanaati oluştuğunu, İİK 67/2 maddesi uyarınca takibin fatura ve cari hesaba dayanması bu kapsamda belirlenebilir ve likit olması sebebi ile ayrıca davacının %20 oranında olmak üzere 2.069,88 TL icra inkar tazminatı talebinde bulunabileceği kanaatine varıldığını beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Ticari Defterlerin Delil Kabiliyeti
Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır. (TTK m. 83)
Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir. (HMK m. 199)
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir. (HMK m. 219)
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. (HMK m. 220/1)
Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. (HMK m. 222/2-3-5)
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, fatura, takip dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında cari hesaba dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan 10.349,40TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurmasının, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlı olduğu, davacının, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmadığı, defterler dışında da deliller bildirdiği ve bunları mahkeme huzuruna getirdiği, davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesi (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/10/2016 Tarih, ———Karar sayılı ilamı) halinde davacının ticari defterlerine itibar olunarak karar verilmesinin mümkün olmadığı, ayrıca alacağın dayanağı faturaya konu malın teslimine ilişkin dosyada herhangi bir belge mevcut olmaması karşısında davacının ticari defterlerinin belgeleme ve kaydın belgeye(evrak-ı müsbiteye) dayanması ilkesi[“belge yoksa kayıtta yoktur” ilkesi]’ne(TTK’nın 64/2. Maddesi ve gerekçesinden) uygun olmaması nedeni ile davacı lehine delil teşkil etmeyeceği, davacı tarafın malı teslim ettiğini ispata yarar dosyada başkaca delil bulunmadığı, davacı tarafa yemin delili hatırlatılmasına rağmen yemin deliline dayanmaktan vazgeçtiklerine ilişkin beyan dilekçesi sunduğu, faturaya/ cari hesaba konu malların veya hizmetin davalı tarafa sunulup sunulmadığı hususunda ispat yükünün TMK 6. Ve HMK 190. Maddeleri gereği davacıda olduğu, davacı tarafça ispatlanamadığı, bu nedenle takibin haksız ve yersiz olduğu, davacının takibi başlatmakta kötü niyetli olduğuna dair bir bilgi ve belge bulunmadığından kötü niyet tazminatı talebinin yersiz olduğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatına ilişkin talebin reddine,
3-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 176,75 TL harçtan alınması gerekli 54,40 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 122,35 TL’nin davacı tarafa iadesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– göre hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Yatırılan gider avansından ve delil avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.