Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/356 E. 2018/1050 K. 17.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/356
KARAR NO : 2018/1050

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/03/2018
KARAR TARİHİ : 17/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dilekçesinde özetle ; müvekkilinin …….ünvanlı şirketin 1998 yılından bu yana ortağı bulunduğunu, davalının da bu şirkete ortak olmak istediğini ve bunun üzerine davacı ile davalı arasında….% 45’ine isabet eden 22.500.00 TL nominal değerdeki hissesinin davalıya satışı konusunda tarafların mutabık kaldıklarını, bu mutabakat sonucunda da şirketin sermayesinin % 45’ine tekabül eden 22.500.00 TL nominal değerdeki hissenin 500.000 EURO bedel karşılığında davalıya devri hususunda 02.01.2008 tarihli hisse devir sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmenin 3.maddesinde söz konusu satış bedelinin 15.01.2008 tarihinden başlayarak takip eden her ayın 15.gününde 15.6.2009 tarihine kadar taksit tarihleri karşısında tutarlarının belirtilen aylık ödemelerle toplam 18 taksitte ödenmesinin kararlaştırıldığını ve hisselerin devrinin gerçekleştirildiğini, davalının bu sözleşme hükümleri uyarınca şirkete müdür olarak da atandığını , müvekkilinin sözleşme gereğince tüm edimlerini yerine getirdiği halde davalının ödemeyi üstlendiği bedelin 250.000 .-EURO tutarındaki kısmının banka hesapları üzerinden yaptığı transferlerle ödediğini ancak bakiye 250.000 EURO tutarındaki kısmının ise vadelerinde ödenmediğini ve davalının bu nedenle temerrüde düşmüş olduğunu, yasal yollara başvurulmadan tahsil edilmeye çalışılmış ise de davalının şirket yönetimi ve ortaklık ilişkilerinden kaynaklanan birtakım olayları bahane ederek bunları hisse satış bedelini ödememek için gerekçe yapmaya çalıştığını ve müvekkilini haksız ve yersiz ithamlarla şikayet ettiğini, bunun üzerine davalı hakkında bu alacağın tahsili amacıyla İstanbul ……. İcra müdürlüğünün 2017/38598 esas sayılı dosyasıyla icra takibine girişildiğini, davalının borca ve tüm fer’&ileri ile işlemiş faize itiraz ettiğinden takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptaline ve takibin devamına ayrıca % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde ; öncelikle zamanaşımı itirazında bulunarak, müvekkili ile davacının iş bu sözleşme tarihinden sonra yıllarca ortaklık yaptıklarını , taraflar arasındaki sözleşme konusu borç alacak ilişkisinin tamamı ile ortadan kalktığını, şirketin tüm idaresinin davacı tarafından gerçekleştirildiğini , bunun üzerine müvekkilinin ihtarname keşide ederek şirketin ticari defter ve kayıtlarının sunulmasını talep ettiğini, davacının bu aşamadan sonra yapmış olduğu tüm yasaya aykırılıkların ortaya çıkacağı endişesi ile müvekkilini sindirme çabası içerisinde temelinde tüm hükümleri ile ortadan kalkmış olan sözleşmedeki bedeli müvekkilinden talep etme yoluna gittiğini, davacının sözleşmedeki bu bedele ilişkin olarak hiçbir talebi olmadan yıllarca devam ettiğini, yeminli mali müşavir …… tarafından hazırlanan özel amaçlı tespit raporunda da görüldüğü üzere davacının 31.03.2017 tarihli mizana göre tüm ortaklar cari hesap dökümleri itibari ile şirketten çektiği paralara ilişkin olarak şirkete 1.751.474.37 TL borçlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin ise bu aşamada şirkete sadece 77.30 TL borçlu bulunduğunun açık olduğunu belirterek öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini, zamanaşımı itirazlarının kabulü ile davanın reddini ve davacı iddialarının yasal dayanaktan yoksun olduğundan davanın esastan da reddi gerektiğini belirtmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava,02.01.2008 tarihinde dava dışı ………..’ndeki davacıya ait hissenin davalıya satışı konusunda yapılan hisse devir sözleşmesi uyarınca ödenmeyen bedelin tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu İstanbul …….. İcra müdürlüğünün 2017/38598 esas sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine, takip dosyasındaki harç makbuzuna göre 16.11.2017 tarihinde 280.000 EURO alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının takibe süresinde itiraz ettiği, takibin durduğu görülmüştür.
Davalı taraf dava dilekçesinin ve tensip tutanağının tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde 10.04.2018 tarihli cevap süresinin uzatılmasına ilişkin talep dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunmuştur.
Dava , limited şirket hisse devir sözleşmesi nedeniyle ödenmeyen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Limited Şirketin hisse devir sözleşmesine dayalı iş bu davada zamanaşımı mülga BK nun 126.maddesinde (TBK nun 147.maddesi) düzenlenen 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Limited Şirketlerde pay devri usulü mülga 6762 sayılı TTK nun 520.maddesinde düzenlenmiş olup ” bir payın devri, şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay devrine kaydedilmek şartı ile hüküm ifade eder. Devir hususunun pay defterine kaydedilebilmesi için devre ilişkin mukavelenin yazılı şekilde yapılmış ve imzasının noterce tasdik edilmiş olması ve ortaklardan en az 3/4′ ünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayenin enaz 3/4’üne sahip olması şarttır. ” hükmünden de anlaşılacağı üzere birbirini takip eden üç işlemin yapılması halinde pay devri gerçekleşir. Bu durumda, pay devri şirket pay defterine tescil ile tekamül ettiğinden zamanaşımının başlangıç tarihi de devrin pay defterine tescil tarihinden başlar. Somut olayda, hisse devir sözleşmesi pay defterine 10.02.2008 tarihinde tescil edildiğinden , dava konusu olayda 5 yıllık zamanaşımı süresi geçtiği anlaşılmakla, davalı tarafça süresinde yapılan zamanaşımı def’i nedeniyle davanın aşağıdaki şekilde takdiren reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ,
1-Davanın ZAMANAŞIMI NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 35.90 TL karar ve ilam harcının peşin olarak yatırılmış olan 15.419,20 TL harçtan mahsubuna, fazla yatırıldığı anlaşılan 15.383,30 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu harç ve yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça bir masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yerolmadığına,
5-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davalı yararına tayin ve takdir edilen 62.250,64 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.