Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/346 E. 2019/479 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/346 Esas
KARAR NO : 2019/479

DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 27/03/2018
KARAR TARİHİ : 09/05/2019

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete nakliyat sigortalı emtiaların hasar görmeleri sonucu sigortalıya ödenen hasar tazminatından doğan rücuen tazminat alacağının sağlanması amacıyla İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün 2017/8361 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, borca itiraz edilerek takibin durduğunu,—-sigorta sözleşmesine istinaden tanzim edilen poliçe ve sigortalı —– Tarafından İtalya’dan satın alınan —- adet oto motor cinsi emtialardan 6 adedinin davalı sorumluluğunda —– plaka sayılı dorse ile —- sonrasında hasarlandıkları 21/03/2016 teslim tarihnide tespit edildiği ve sigortalıya 20/03/2017 tarihidne 58.202,15 TL hasar tazminatı ödendiğini, emtia paletlerin iyi sabitlenmemesi sebebiyle nakliye aracının bir çukura düşmesi neticesinde kasisten atlaması esnasında emtiaların zıplayarak yerinedn çıkması ile imtialara hasarlandığını, 58.202,15 TL den % 10 ilave bedel tenzili ile bakiye 52.911,05 TL tahsili amacıyla iş bu davanın ikame edildiğini, itirazın iptalin ile takibin devamına karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir .
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;derdestlik, zamanaşımı ve husumet itirazlarının bulunduğunu, — 32/1 maddesine göre davaların 1 yıl için açılması gerektiğini, 1 yıllık zamanaşımı geçmiş olduğundan davanın reddi gerektiğini, CMR Konvansiyonu 30/1. Ve 30/2. Mad. Mevzuat hükümleri ve süreler içerisinde bir hasar veya eksiklik ihbarı yapılmadığını, Konvansiyonun lafzi yorumu açık ve verilen süre hak düşürücü olduğunu, alıcı şirketmalları çekince koymadan teslim aldığını ve CMR senedine şerh düşmediğini, ekspertiz raporunda emtialar üzernide 05/01/2017 tarihinde yani hasarlı olduğunu iddia edilen tarihten 9 ay sora inceleme yapıldığını hasar var ise dahi taşıma sırasında oluşmadığını, müvekkiliinin yükleme boşaltma istifleme sorumluğu bulunmadığını, hasar bedeli fahiş olduğunu hasar bedelinin cmr 23 ve devamı maddeleri uyarınca yeniden hesaplanması gerektiğini, emtianın sovtaj bedeli bulunup bulunmadığının araştırılmadığını, davanın CMR sigortasını yapan —— şirketine ihbarına ve davanın reddine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir. davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava haksız fiil nedeniyle açılan rücuen tazminatın tahsiline ilişkin İİK 67 maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Celp ve tetkik olunan İstanbul Anadolu—–. İcra Müdürlüğü’nün 2017/8361 Esas sayılı dosyasİstanbul Anadolu—. İcra Müdürlüğü’nün 2017/8361 Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 24/03/2017 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliğ üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlık davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan İstanbul Anadolu —. İcra dairesinin 2017/8365 esas sayılı icra dosyasında takibe konu alacağın dayanağı davacı sigortanın nakliyat abonman sigorta poliçesiyle sigortalı dava dışı sigortalısının hasarının ödenmesi üzerine TTK 1472 maddesi uyarınca sigortalının haklarını halef olarak ödediği zararın zarar verene rücu istemine ilişkin olup; davacı sigortanın sigortalısına ödeme yaptığı, hasara konu zararın davalı tarafından yapılan taşıma esnasında meydana gelip gelmediği, davalının bu hasardan sorumlu olup olmadığı, zararın miktarı ve sigorta poliçesi kapsamında davalıya rücu edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Şeklinde tespit edildiği anlaşılmış olup tarafların tüm delilleri toplanarak mahkememizce bir makine müh. Ve bir taşıma uzmanı bilirkişi aracılığıyla dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yapılması yönünde ara karar oluşturulmuştur.
Bilirkişiler 21/12/2018 tarihli raporlarında özetle; teknik inceleme yönünden yapılan değerlendirmede 16/03/2017 tarih,—– sayılı ekspertiz raporunda davacı şirketin sigortalısı ———–ait oto yedek parçalarından altı adet motorun 21/03/2017 tarihinde teslim alınması esnasında yapılan kontrollerde motor emtiasının palet üzernideki yuvalarından çıktığı, diğer motorlara ve paletin metal aksamlarına yaslanmış/çarpmış olduğu, bu yaslanma çarpma neticesinde altı adet motor emtiasının kısmen fiziksel olarak hasarlanmış olduğunun tespit edildiği ve araç şoförünün de imzasının bulunduğu tutaanak düzenlendiği belirtilerek hasara uğrayan motorun ve motor parçalarının resimleri verilmiş ve raporun sonuç kısmında 21/03/2017 tarihinde antreko yetkilileri tarafından emtianın teslim alınması esnasında yapılan kontrollerde bir adet motorun hasara uğramadığı, beş adet motorun fiziksel olarak hasarlanmış olduğu, hasarın nakliye esnasında dorse üzerinden emtia paketlerinin iyi sabitlenmemesi nedeniyle veya herhangi bir aktarma noktasında paletin düşürülmesi neticesinde palet içeresindeki motorların yerinden çıkması sonucu, motorların birbirlerine ve metal palete çarparak fiziksel olarak hasarlandığı kanaatine varıldığını ve eksper raporunun hasar hesaplaması kısmında zararın 58.202,15 TL olduğu taşıma esnasında hasar uğrayan dava konusu motorların içten yanmalı motorlar olup motorun iç kısmında bulunan parçaların ekspertiz raporunda anlatıldığı şekilde meydana gelen darberlerden etkilenmeyeceği, dış donanımlarında meydana gelen hasarların ise hasarlanan donanımların değiştirilmesiyle giderilebiliceği, dolayısıyla hasara uğrayan motorların ekonomik değerini tamamen yitirmeyeceğini, hasar miktarı olarak hasara uğrayan motorların fatura değerinin alınmasının doğru olmayacağını, dava dosyası içeriği belgelerden taşımanın uluslararası karayoluyla yapılmış olduğu ve CMR konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiği, bilirkişiler taşıyıcının sorumluluğu yönünden yaptığı değerlendirmede fiili taşıyıcının sıfatındaki davalının yükü teslim aldığı andan teslim edilinceye kadar bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan( CMR madde 17/19) veya taşımanın ifasında hizmetinden yararlandığı kimselerin hareket ve ihmallerinden kendisi yapmış gibi sorumludur. ( CMR madde 3) buna karşın Cmr madde 17/2-4 hükmünde ön görülen nedenlerden hasarın meydana geldiğini kanıtlayan taşıyıcı da sorumluluğunu sonlandırabilecek olup yük senedinde çekince beyan edilmemiş ise yükün taşıyıcı tarafından teslim alındığı anda ambalajın dış görünümü itibariyle sevk mektubuna uygun olduğu varsayılır. ( CMR 9/2) dava konusu olayda yükün hasara uğrama sebebinin motorların palete bağlantı yuvalarından çıkması olduğu, gerek hasar fotoğraflarından ve gerekse 9 ay sonra yapılan eksper tespitinden de hasarın bu şekilde meydana geldiği sabit olduğu, CMR madde 17/4= “madde 18 paragraf 2 ila 5 e uygun olmak üzere kayıp ve hasar durumları aşağıda belirtilen kusurlardan bir veya birkaçının doğal sonucu olan özel risklerden doğmuş ise taşımacı sorumlu tutulmaz b) amlalajlanmadıkları veya kötü ambalajlandakları zaman, özellikleri fire veren veya hasara uğrayan malların ambalajlanmaması veya hatalı ambalajlanmış olması, c) yükün gönderici, alıcı veya bunların adına hareket eden kişiler tarafından alınması, taşınması, yüklenmesi, yığılması veya boşaltılması, ” hükmünde davalı taşıyıcının sorumluluğunun sonlanacağı ve kusur izafe edilemeyeceği sigorta teminatına konu emtianın araca yüklemesinin gönderen tarafından yapıldığı ve hasarın nedeninin de açıkça ambalaj hatası olduğu, dolayısıyla söz konusu hasarın ambalaj hatasından kaynaklandığı ve bu nedenle CMR madde 17 hükmünde davalı taşıyıcının sorumluluğunun sonlandığı, davacı sigortalısına yaptığı ödemenin lütuf ödemesi olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Davalı her ne kadar zamanaşımı itirazında bulumuş ise de hasar tespitinin 21/03/2016 tarihinde yapıldığı, icra takibinin ise 21/03/2017 tarihinde başlatıldığı, dolayısıyla CMR hükümleri çerçevesinde bir yıllık zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı anlaşılmıştır.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, icra dosyası, hasar dosyası taşımaya ilişkin tüm belgeler, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafından davacıya sigortalı dava dışı şirketin emtiasının———- taşınması işinin istenildiği taşımanın uluslararası taşıma olduğu ve CMR konvansiyon hükümlerinin uygulanması gerektiği, davacı sigorta tarafından taşıma sırasında meydana gelen hasar nedeniyle sigortalısına ödeme yaptığı ve davalıya rücu ettiği, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, alınan rapora göre dava konusu uyuşmazlıkta hasarın taşıma sırasında ve ambalaj hatasından dolayı meydana geldiği yüklemenin gönderen tarafından yapıldığı, CMR konvansiyonun 17. Maddesi uyarınca ambalajlanmadıkları veya kötü ambalajlandıkları zaman, özellikleri fire veren veya hasara uğrayan malların ambalajlanmaması veya hatalı ambalajlanmış olması hükmü uyarınca taşımacının sorumlu tutulamayacağı, davacı taşıyıcının ambalaj hatası nedeniyle emtianın hasara uğramasında bir kusurunun olmadığı, ve sorumluluğunun sona erdiği, davacı sigortanın sigortalısına yaptığı ödemenin lütuf ödemesi niteliğinde olduğu vicdani kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın REDDİNE,
2-Davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 44.40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 903,59 TL harcın mahsubu ile kalan 859,19 TL harcın davacıya iadesine,
4-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan— uyarınca 6.170,22 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya; artan delil avanslarının yatıran davalıya talep halinde iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.