Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/345 E. 2019/666 K. 03.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/345
KARAR NO : 2019/666

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/03/2018
KARAR TARİHİ : 03/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dilekçesinde özetle , müvekkili banka ile davalı şirket arasında — tarihli —- tarihli 2.000.000 TL bedelli genel kredi sözleşmelerine istinaden borçlu firmaya kredi kullandırıldığını, diğer borçlunun genel kredi sözleşmelerini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, borçlunun kredi hesaplarının kat edildiğini ve süresinde borcun ödenmediğini, bu nedenle davalılar hakkında İstanbul Anadolu –. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1699 değişik iş sayılı dosyasından alınan ihtiyati haciz kararının İstanbul Anadolu —. İcra müdürlüğünün — esas sayılı dosyasından takibe konulduğunu ancak davalı borçluların borcun tamamına , asıl alacağa v e faiz ile tüm fer’ilerine itiraz ettiklerinden takibin durduğunu belirterek borçluların yaptıkları itirazın iptaline ayrıca alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde, İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesinin 31.08.2018 tarih ve — esas sayılı kararı ile konkordatoya ilişkin karar verildiğini, verilen geçici mühlet kararı kesin mühletin sonuçlarını doğuracağından İİK nun 294, 295, 296 ve 297. Maddelerinin uygulanmasını, bu çerçevede mühlet içinde davacı şirket aleyhine 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takiplerde dahil olmak üzere hangi nedene dayanırsa dayansın hertürlü ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve muhafaza işlemleri de dahil tüm takip işlemlerinin yapılmasının ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasını, mahkeme kararına göre icra işlemlerinin durdurulmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava ,davalı …’ün ortağı ve yetkilisi olduğu yargılama aşamasında iflas etmesi nedeniyle onun yönünden dava tefrik edilen —– Şirketi ile davacı banka arasında düzenlenen kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredinin geri ödenmeyen alacağının tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, İİK nun 67 vd maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu İstanbul Anadolu —. İcra müdürlüğünün 2018/7636 esas sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde, davacı banka tarafından davalı … ile davası tefrik edilen şirket aleyhine kredi taahhütnamesi , ihtarname, hesap özeti dayanak yapılarak 610.877,06 TL asıl alacak olmak üzere fer’ileri ile birlikte toplam 629.972,72 TL nakit toplamı ve 152.820.00 TL gayrınakit toplamı olmak üzere 782.792,72 TL alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisinde borca itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Yapılan yargılama sırasında aleyhine dava açılan——– İstanbul Anadolu— Asliye Ticaret Mahkemesinin —– esas esas sayılı dava dosyasında —— tarihinde iflasına karar verildiği anlaşıldığından iş bu şirket yönünden dava tefrik edilerek şirketin ortağı ve yetkilisi olup davaya dayanak sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan … yönünden iş bu davaya devam olunmuştur.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası ve davacı bankaya ait tüm yasal defter, kayıt ve dayanak belgeler üzerinde bankacı bilirkişi vasıtasıyla inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan raporun dosyadaki verilere uygun ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla, hükme esas alınmıştır.
Davacı banka ile tefrik edilen dava dışı şirket arasında 24.04.2013 ve 19.06.2015 tarihlerinde toplam 3.250.000.00 TL limitli genel kredi ve teminat sözleşmeleri imzalandığı, davalı …’ün sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kefil …’ün sözleşmelerin akdedildiği tarihte şirket ortağı olması nedeniyle Borçlar Kanununun 584.maddesine eklenen madde uyarınca kefilin eşinin rızası aranmayacağından kefalet sözleşmesinin geçerli olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre ; davacı banka tarafından asıl borçlu şirkete kullandırılan kredilerin ödenmemesi nedeniyle 30.06.2016 tarihi itibariyle 610.877,06 TL olarak kat edilerek alacağın ödenmesinin talep edildiği, (bankacı bilirkişi kat tarihi itibariyle bankanın 612.037,06 TL alacak tespit etmiş ise de, talep davalının lehine olduğundan, taleple bağlılık ilkesi uyarınca bu miktar nazara alınmış olup) kat ihtarnamesinin asıl borçlu ve davalı kefile 08.02.2018 tarihinde tebliğ edildiği, verilen süre de nazara alındığında davalının 12.02.2018 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, takip tarihi itibariyle davacının davalı kefilden 610.877,06 TL asıl alacak talep edebileceği, kefalet limiti kapsamında ve davacı bankanın talebi doğrultusunda 493.190,49 TL asıl alacak üzerinden yıllık % 33,12 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 BSMV isteyebileceği, asıl alacak miktarı üzerinden de 15.777,64 TL işlemiş yıllık %33,12 oranında temerrüt faizi, 840,68 TL işlemiş faizin %5 BSMV’si, 802,36 TL masraf, 150.000,00 TL gayrinakit depo olmak üzere 778.297,74 TL talep edebileceği, üç adet çekin depo edilmesine ilişkin talebin çeklerle ilgili olarak bankanın ödeme yükümlülüğünün 30.06.2018 tarihinde sona ermiş olması nedeniyle 2.820.00 TL lik çek depo talebinin reddi gerektiği sonuçlarına varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile; davalı …’ün İstanbul Anadolu —–.İcra Müdürlüğünün 2018/7636 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 610.877,06 TL asıl alacak, 15.777,64 TL işlemiş yıllık %33,12 oranında temerrüt faizi, 840,68 TL işlemiş faizin %5 BSMV’si, 802,36 TL masraf, 150.000,00 TL gayrinakit depo olmak üzere 778.297,74 TL yönünden İPTALİ İle takibin bu miktarlar yönünden devamına, ayrıca talep gibi 493.190,49 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren yıllık %33,12 oranında temerrüt faizi ile bu faiz üzerinden %5 BSMV nin de uygulanmasına,
2- Fazlaya ilişkin tüm taleplerin reddine,
3- Asıl alacak miktarı bilinir ve belirlenebilir olduğundan hükmolunan asıl alacağın %20 si oranında 98.638,10 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ,
4-Harçlar Yasası uyarınca davanın kabul edilen değeri üzerinden alınması gereken 53.165,68 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 9.454.19 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 43.711,49 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
5-Davacının yaptığı 9.454.19 TL peşin harç giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacının peşin harç gideri dışında yaptığı , 35.90 TL başvuru harcı, 5.20 TL vekalet harcı,1.500.00 TL bilirkişi ücreti, 157.00 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam sarfedilen 1.698.10 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 1.688,35 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından herhangi bir masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yerolmadığına,
8-Hüküm tarihinde yürürlükte yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden davacı yararına tayin ve takdir edilen 45.081,91 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
9-Reddedilen miktar üzerinden aynı tarife uyarınca davalı yararına tayin ve takdir edilen 2.725.00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı … vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı