Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/342 E. 2020/68 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/342
KARAR NO: 2020/68
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/03/2018
KARAR TARİHİ: 28/01/2020
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ———- iştigal ettiğini ve davalı şirket ile ticari ilişkide bulunduğunu, bu ilişki çerçevesinde icra takibine konu faturalarda belirtilen malların davalı şirkete verildiğini, alınan malların bedelinin ödenmediğini, bunun üzerine davalı şirket aleyhine ——–. İcra Müdürlüğünün ——-Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının takibe ve tüm ferileri itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız ve yersiz olduğunu beyanla iptali ile takibin devamına, alacağın % 20 ‘sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, karar celsesine mazeret bildirmek suretiyle katılmamış, aynı celsede mazeretin reddine karar verilmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu ——– havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafın icra takibine konu ettiği meblağın müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları ile uygunluk arzetmediğini, borcun bulunması halinde gerçek miktarının tespit edilmesi için gerekli unsurların bilinmediğini, bu nedenle alacağın likit olmadığını, talep edilen faizin fahiş miktarda olduğunu, müvekkili şirketin teslim ettiği aracın davacı şirket tarafından ——- yılından buyana teslim edilmediğini,—— yılında ———-CBS’ye yapılan şikayet ile başlatılan soruşturma devam ederken herhangi bir teslim tutanağı düzenlenmesine müsaade edilmeden aracın kapının önüne bırakılıp gidildiğini, aracın ——– yılından bu yana davacı yanın uhdesinde bulunması ve teslim edilmemesi sebebiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan——— CBS’nin ———- Soruşturma numaralı dosyasında davacı şirket yetkilisi/müdürü ————- verdiği savunması dikkate alındığında davacı şirketin yaptığı hizmet karşılığında parasını alamadığını ve aracı kiralık gibi kullanarak denkleşmeye çalıştığının anlaşılacağını, alacağa konu araçta araç takip sisteminin bulunduğunu, müvekkili şirket idari işler departmanının sistemden yaptığı kontrollerde aracın kullanıldığının tespit edildiğini, raporların müvekkil şirket tarafından kayıt altında tutulduğunu, davacı tarafın müvekkili şirketin bilgi ve onayı dışında aracı —— km kullandığını, davacının bir taraftan alacağına karşılık aracı kiralık olarak kullandığını beyan ettiği, diğer taraftan icra takibi başlatarak itirazın iptali davası açtığını, her iki beyanın birbiri ile çeliştiğini, davanın reddedilmesi gerektiğini, aksi halde davacının beyanları dikkate alınarak takas mahsup yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ——— tarihli duruşmada esas hakkındaki beyanında; davacı tarafça takip edilmeyen davayı takip ettiklerini belirterek önceki beyanlarını tekrarla bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu fatura nedeniyle davacı alacağının bulunup bulunmadığı, davalı tarafın mahsup edilebilecek alacağının bulunup bulunmadığı, talep edilen faizin fahiş olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen ——. İcra Müdürlüğü’nün——- Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından ——tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna ——- tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilince dosyaya sunulan ——– tarihli —– seri nolu ——–TL bedelli fatura incelendiğinde, davalıya yönelik olarak düzenlendiği ve açık fatura niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
———- CBS’nin ——— soruşturma sayılı dosyasında verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararı incelendiğinde, müştekinin –yetkilisi ——- şüphelinin ——— olduğu, soruşturma sonucunda şüphelinin aralarındaki anlaşmaya istinaden aracı kullandığı yönündeki savunmasının aksini ispatlar, müştekinin soyut beyanı dışında şüpheli hakkında kamu davası açmaya yeterli derecede şüphe sebepleri tesis edecek nitelikte ve yeterlilikte delil elde edilemediğinden —– tarihinde kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığı kararı verildiği, müşteki vekili tarafından karara yapılan itirazın ise ————- Sulh Ceza Mahkemesi ‘nin —– tarih ——-D.İş. ——— sayılı kararı ile kesin olarak reddine karar verilerek kovuşturmaya yer olmadığı kararının kesinleştiği anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi —— havale tarihli raporunda özetle; incelenen ticari defter ve kayıtlara göre davacı şirketin davalı şirketten takip/dava tarihi itibariyle ——-TL asıl alacağı bulunduğu, işlemiş faiz talebi takdirinin mahkemede olduğu beyan ve rapor edilmiştir.
Makine Mühendisi Bilirkişi —— havale tarihli raporunda özetle; davacı servis tarafından —– plakalı—— marka tipi kamyonetin ——-tarihleri arasında kullandığı süreye denk kullanım/kira bedelinin ——TL olduğu, davalıya ait ——— plakalı kamyonetin ——- tarihli onarım bedelinin —– TL olduğu, ——- plakalı kamyonetin kullanım/kira bedelinin onarım bedelini ———- TL aştığı dikkate alındığında davacı servisin onarım bedeli karşılığı talep edebileceği tazminat kalmadığı beyan ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, faturalar, takip dosyası, CBS dosyası, bilirkişi raporları, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı ve davalı tarafın mahsup edilebilecek alacağı bulunup bulunmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan ——-TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacıya tek bir faturadan ——— TL bakiye borcunun bulunduğu, borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği (Yargıtay ——. HD’nin ——- tarih ve —–Esas—— Karar sayılı ilam), davalının kendi ticari defterlerindeki kayıtların aleyhine delil teşkil edeceği(Yargıtay —- HD’nin —— tarih ve —— Esas———— Karar sayılı ilam), buna karşın davacı şirket yetkilisi ——– CBS’nin ——– soruşturma sayılı dosyasında vermiş olduğu ——– tarihli ifadesinde, “…dilekçede bahsettikleri araç hasarlı bir şekilde bize getirildi, …ancak——-TL bir alacak oluştuğu, şirket çalışanları bu paranın hiçbirini ödemediler, şirket çalışanı bu işlerle ilgilenen ismini bilmedim kişiye parayı ödemiyorsanız ben bu aracınızı kiralık gibi kullanayım, sonra ödeme yapacağınız zaman kullandığım zaman zarfını düşeriz, bu şekilde aracı kullanmaya başladım….” şeklinde beyanda bulunduğu, bu halde davalı tarafın aracı kullandığı dönem boyunca araç kira bedelinin davacı alacağından mahsubunun gerektiği, mahkememizce alınan ve somut olaya uygun, gerekçeli ve denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alınan —— tarihli makine mühendisi bilirkişi raporuna göre, dosyadaki araç takip sistemi verileri itibariyle aracın kullanılmaya başlandığı ——— tarihi itibariyle davacı şirket yetkilisinin savcılık ifadesinin alındığı —- tarihine kadar geçen dönem için araç kullanım/kira bedelinin ———- TL olduğu, bu miktar davacının fatura alacağından mahsup edildiğinde davacının bakiye alacağının kalmadığı, davacı vekilince her ne kadar makine mühendisi tarafından hazırlanan bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ise de, bilirkişinin ——-yılı emsal kiralama ücretini bulmak için döviz kurundaki artış oranından yararlandığı, kira bedelinin dövize çevrilmesinin söz konusu olmadığı, yine rapor tarihi itibariyle davaya konu aracın kiralama ücretinin —–TL olduğu nazara alındığında enflasyon—– artış oranları itibariyle ——- ayında bu bedelin —— TL’ye tekabül ettiği ——————– buna göre bilirkişinin tespit ettiği günlük kiralama ücreti ——– TL’nin kadri maruf olduğu, bu nedenle davacı tarafın bilirkişi raporuna itirazına itibar edilmediği, davacının takibinin haksız ve yersiz olduğu, buna karşın davacının takibinde kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından kötü niyet tazminatı şartlarının oluşmadığı, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 256,54 TL harcın alınması gerekli olan 54,40TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 202,14 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama sırasında yapılan bilirkişi ücreti 700,00 TL yargılama masrafının davacı taraftan alınarak davalı ‘ya verilmesine,
6-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalı ‘a verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
8-Talep edilmesi halinde bir sureti dosyaya konulmak kaydıyla——– İcra Müdürlüğünün ———- Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesinleşeceği ve infazının durdurulamayacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/01/2020