Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/340 E. 2019/1251 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/340 Esas
KARAR NO : 2019/1251

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/03/2018
KARAR TARİHİ : 17/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında ————— hariç hizmet bedeli, hizmet temin sözleşmesi tanzim edildiğini, taraflar arasında tanzim ve imza edilen sözleşmeler gereğince çalışmalar başlandığını, —- sözleşlemeleri kapsamında yapılan tamamlanan ve raporlanan çalışmalar ile davacının sözleşme kapsamında üzerine düşen yükümlülüklerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, nitekim hizmetin tamamlanması nedeniyle sözleşme kapsamında —-toplam tutarlı faturaların kesilerek davalı şirkete gönderdiğini, davalı yan tarafından faturalara itiraz edilmediğini, — alacağın ödendiğini ve—- bakiye alacağının kaldığını alacağın tahsili amacıyla —- icra dairesinde icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durduğunu, tüm bu nedenlerle davanın kabulüne borçlunun itirazının iptaline takibin devamına davalının alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iddia edilen alacağa dayanak yapılan sözleşmelerin davalı şirkette yaşanan temsil ve yönetim boşluğu esnasında imza tarihinde davalıyı temsil yetkisi bulunmayan kişilerce imzalanmış olduğunu, bahsi geçen yatırım hususunda alınan bir yönetim kurulu kararı ve/veya bütçe onayında bulunmadığını, davacı ile ticari faaliyetin kaynağı olarak———– konulu hizmet temini sözleşeleri olduğunun iddia edildiğini, sözleşmeleri icra takibine yapılan itiraz dilekçesinde de belirtilmiş olduğu üzere davacı ile davalı arasında ortaklık sözleşmesi ve dolayısıyla imza sirkülerine aykırı olarak davalının tek imzayla temsil edilmesi suretiyle düzenlendiğinin tespit edildiğini, tüm bu nedenlerle borcun dayanağı olarak gösterilen sözleşmeye kurumsal olarak taraf olmadığını, sözleşmenin düzenlenmesinin akabined düzenlenen faturaların ve yapılan ödemelerin hukuken muteber olduğunun söylenemeyeceğini, davaya konu sözleşmelere ve faturalara dayalı olarak davalının herhangi bir borcu ve sorumluluğunun bulunmadığını, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca ödenmediği iddia edilen bakiye alacak nedeniyle davacı tarafından davalıya takip konusu faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığına yönelik açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşıldı.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen Beykoz İcra dairesinin —- Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 17/03/2017 tarihli takip talebi ile —-alacağın tahsili için davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliğ üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan taraflar arasında imzalanan hizmet temini sözleşmesinin incelenmesinde taraflarının davacı ve davalı olduğu, sözleşmenin konusunun ————, danışmanlık hizmet işlerinin ilgili mevzuat, sözleşme ve eklerinde yer alan hüküm ve şartlarda yüklenici tarafından yerine getirilmesi işi olduğu, sözleşmenin hizmet bedeli ve ödemeyi düzenleyen 4. Maddesinde hizmet bedeli de fiyat artışlarını teknik şartnamede belirtildiği şeklinde olacağı, davalı Arasın davacı yüklenici firma tarafından ifa ettiği ve raporladığı hizmetlere istinaden hizmetin ifası esnasında—– olarak keseceği faturaların ödemesini fatura tarihini takiben 7 gün içinde — olarak nakden yapacağı kararlaştırıldığı ve sözleşmenin son maddesinde tarafların usulüne uygun olarak yetkilendirilmiş temsilcileri tarafından 2 nüsha olarak imzalandığı ve sözleşmede yüklenici davacının —— yetkilendirdiği, davalı … Kargonun ise ———- isimli çalışanı yetkilendirdiği, dosyada mevcut ve mail yazışmalarında —-adına —–isimli kişinin davacı şirket çalışanlarına sözleşme ile ilgili mailler gönderdiği görülmüştür, sözleşme altında —- kaşesinin olduğu eklerde ise teknik şartname vergi levhası ve imza sirküleri olduğu imza sirkülerinin incelenmesinde Beykoz—– Noterliğince düzenlendiği,——- tarihli olduğu —— ve sözleşmede imzası olduğu belirtilen— isminin yazılı olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi dosyaya sunduğu, 02/10/2019 tarihli raporunda özetle, davacı ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeye göre, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunu, davacı tarafından davalıya 23 adet toplam —– fatura düzenlendiği davalı tarafından davacıya ——-halinde toplam — tutarında ödeme yapıldığı, taraflar arasında 13/02/2017 tarihinden sonra başkaca bir ticari ilişki olmadığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan —- alacaklı olduğu, tespit edilmiş, davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesinde davalı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğunu, davacı tarafından düzenlenen 23 adet faturayla birlikte takibe konu —-fatura da dahil olmak üzere davacı tarafından düzenlenen tüm faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafından davacıya takibe konu— tutarlı fatura dışında diğer faturaların tamamının ödemesinin yapıldığı davalı ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacıya —– borçlu olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun şekilde taraflara tebliğ edilmiştir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, icra dosyası, taraflar arasındaki sözleşme, bilirkişi raporu iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında hizmet temini sözleşmesi imzalandığı ve sözleşme kapsamında davacı tarafından sunulan hizmetler karşılığında davacı tarafça faturalar düzenlendiği ve davalıya tebliğ edildiği, alınan bilirkişi raporuna göre davacı ve davalının sözleşme kapsamında kesilen tüm faturaları ticari defter ve kayıtlarına işlediği, her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu davacı tarafından düzenlenen faturaların takip konusu fatura hariç olmak üzere tamamının davalı tarafça ödendiği, ödenmeyen faturanın da davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve davalının kendi ticari defter ve kayıtlarına göre davacıya —– borçlu olduğu, iş bu fatura borcu nedeniyle davacı tarafından başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine takibin durduğu ve itirazın iptali davasının açıldığı, davalı her ne kadar sözleşmenin imzalandığı tarihte sözleşmede imzası bulunan —– şirketi temsil yetkisi bulunmadığını ve sözleşmeye taraf olmadığı şirketin yönetim kurulunun görev süresinin —- tarihinde sona erdiğinin ve şirket hissedarlarından————-yönetim organından yoksun olan şirkete kayyım atanması talebiyle mahkemeye başvurması sonucu İstanbul Anadolu —-. Asliye ticaret mahkemesinin — sayılı dosyasında 05/05/2017 tarihli karar ile 5 kişilik yönetici kayyım heyeti atandığını ve İstanbul Anadolu —-. Asliye ticaret mahkemesinde özel denetçi atanması için dava açıldığını ve alınan bilirkişi raporunda davalı şirketin—- tarafından yapılan iş ve işlemlerin şirketin devamı için gecikmesinde hemen sakınca bulunan zorunlu işlemlerden olmadığı hususları değerlendirildiğinde davacı ile yapılan sözleşmede yetki aşımı olduğu yönünde rapor tanzim edildiği anlaşılmış ise de bu durumun davacıya karşı ileri sürülemeyeceği davacının davalı ile sözleşmeyi imzaladığı tarihteki ticari sicil kayıtlarına ve sözleşme ekinde bulunan imza sirkülerine göre sözleşmeyi imzalayan ——————– — yetkili olduğu, davalının iddialarının yönetici sorumluluğuna ilişkin olduğu gibi davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı ticari defter ve kayıtlarına kaydedildiği ve takibe konu fatura dışındaki ve tüm fatura bedellerinin davalı tarafça ödendiği, yapılan bu ödemeler ile ve iş bu sözleşmenin davalı şirketçe benimsendiği davalının takibe itirazının haksız olduğu, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu, icra inkar tazminatı hüküm ve koşullarının oluştuğu sonuç ve kanaatine varılmakla, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-.Davanın KABULÜ İLE,
2-Davalının —- icra Müdürlüğünün—– Esas sayılı dosyasına vaki itirazın — yönünden iptaline,
3-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının — ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanmasına,
4-Alacağın % 20 si oranında hesap edilen —icra inkar tazminatının davalından alınarak davacıya verilmesine,
5-Başlangıçta peşin olarak alınan —– harcın alınması gerekli olan — harçtan mahsubu ile bakiye —– karar ve ilam harcının davalı ‘dan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç —–, posta ve tebligat gideri—, bilirkişi ücreti ————–, olmak üzere toplam— yargılama masrafının davalı ‘dan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca —- avukatlık ücretinin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.