Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/333 E. 2018/362 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR

ESAS NO : 2018/333 Esas
KARAR NO : 2018/362

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 29/03/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 23/03/2018 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı … müteahhit sıfatıyla,…. ise arsa sahibi sıfatıyla, Kadıköy … Noterliğinin …. tarih ve … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini imzaladığını, sözleşmenin ….Süresi başlıklı 19.maddesi uyarınca, öncelikle olarak, kiracının tahliyesinin arsa sahibince sağlanması gerekirken, kiracının tahliyesiyle ilgili avukatın ücretini ve sair tüm giderler müteahhitçe karşılandığını, adi ortak olan müvekkili ve davalı arasında anlaşmazlıklar başladığını, müvekkilinin ortağı olan davalı tarafından mağdur edildiğini, yapılan masrafların kendisine olandan fazla gösterildiğini öğrendiğini, müvekkilinin ortağının arsa sahibi ile anlaşarak müvekkilini devre dışı bıraktığını beyan ederek, davalının haksız eylemleri, dürüstlük kuralı kuralına, sözleşmeye aykırı eylemleri neticesinde, müvekkilinin müteahhit olarak elde edeceği karlardan mahrum bırakılmış olması, ekonomik olarak zor duruma sokulmuş olması nedeniyle, müvekkilinin uğradığı zararının tespit edilerek, şimdilik 30.000 TL’lik belirsiz alacağın sözleşmelerin feshinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline, ayrıca müvekkilinin mahrum kaldığı kar dışında şimdilik 1.000 TL cezai şartın da(belirsiz alacağın) davalıdan sözleşmenin feshinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davanın Hukuki Niteliği; Sözleşmenin haksız feshi nedeni ile uğranılan zararların tazmini ve ortaklığın amacına aykırı davranışlar nedeni ile tazminat, davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi; 6098 sayılı TBK’nın 112/1. maddesindeki “Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır(TTK m.4). Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.(TTK m.5).
Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir(TTK m.11 ).
Esnaf ise; ister gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri esnaf işletmesi için öngörülen sınırda kalan, sanat veya ticaretle uğraşan kişidir(TTK m.15 ).
Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK m. 620/1).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık yargılama sonunda(Ay. m.141); sunulan deliller, gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmeleri, noter ihtarları, tapu kaydı, msj yazışmaları, bir kısım ödeme belgeleri, yapı ruhsatı, İstanbul Anadolu …. Sulh hukuk mahkemesinin …e sayılı D.iş dosyasına sunulan bilirkişi raporu, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; keşideci … tarafından muhatap …’a çekilen Kadıköy …Noterliğinin 24/06/2016 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarnamesinde davalı keşidecinin ….. parsel sayılı taşınmazlar üzerine inşaat yapılması işinin müteahhit sıfatı ile tarafların üstlendiğini beyan ettiği, yine Kadıköy …. Noterliğinin …. tarih ve…. yevmiye nolu ihtarnamesinde söz konusu inşaatın yapımını müteahhit sıfatı ile tarafların üstlendiğini beyan ettiği, kendisi ile sözleşme yapılan … müteahhitler … ve …’a çekmiş olduğu Kartal …. Noterliğinin 02/02/2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinde … ve …’ın ortak yüklenici olduğunu beyan ettiği, noter ihtarları ve dava dilekçesine göre bahsi geçen taşınmazın üzerine yapılacak inşaatın yapım işinin davanın taraflarınca ortak olarak üstlenildiği, bu hali ile taraflar arasında TBK’nın 620 vd. maddelerinde düzenlenen adi ortaklık sözleşmesinin bulunduğu, uyuşmazlığın adi ortaklıktan kaynaklandığı, ayrıca davacı tarafın bir kısım sözleşmelerin davalı …’ın telkin ve eylemleri ile fesh edildiği iddiasına TTK’nın 54 vd maddelerinde düzenlenen haksız rekabet düzenlemesinin uygulanma imkanı bulunmadığı, aksine TBK’nin 626. Maddesinde “Ortaklar, kendilerinin veya üçüncü kişilerin menfaatine olarak, ortaklığın amacını engelleyici veya zarar verici işleri yapamazlar.” şeklinde düzenlenen maddenin uygulanması gerektiği, uyuşmazlığın Ticaret Kanununda düzenlenen bir husustan da kaynaklanmadığı, davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmaması nedeni ile ticari dava niteliğinde olmadığı, taraflardan yalnızca birinin ticari işletmesi ile ilgili olması halinde davanın ticari dava olarak kabul edilemeyeceği, Mahkememizin görevinin tayininde Ticaret Kanununda düzenlenenler hariç uyuşmazlığa konu mal ve/veya hizmetin türünün ve ticari iş karinesinin etkili olmadığı Ticaret Kanununu ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlediği(Hukuk Genel Kurulunun 16/09/2015 tarih, 2014/1026 Esas ve 2015/1765 Karar), uyuşmazlığın Mahkememizin görevine girmediği, 6102 sayılı Ticaret Kanunun 5/3. Maddesinde 26/6/2012 tarihinde yapılan değişiklik ile Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisine dönüştüğü, görevin genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine(HMK m.2) ait olduğu, mahkemenin görevli olmasının(HMK m.114/1-c) dava şartlarından olduğu, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden(HMK m. 115/1) nazara alınacağı, tespit edilen dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama harç ve giderleri görevli mahkemede değerlendirilmek üzere Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle karar verildi. .