Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİKARAR
ESAS NO : 2018/330 Esas
KARAR NO : 2018/361
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 23/03/2018
Davacı vekili Mahkememize sunduğu ….havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün …. e sayılı dosyasıyla hasarın ödenmemesinden dolayı rücu alacağına ilişkin ilamsız icra takibine geçildiğini, borçlunun takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, sigortalı … ait konutta ….tarihinde (kombi) …. ısıtma tankını nbasınç contasının yerinden çıktığı, bu sebeple boyler ısıtmadan sızan suların sgortalıya ait mobilya ve eşyalarda su hasarı meydana getirdiğini beyanla, itirazın iptali ile borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen …. sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun….Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır(TTK m.4). Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.(TTK m.5).
Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir(TTK m.11 ).
Esnaf ise; ister gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri esnaf işletmesi için öngörülen sınırda kalan, sanat veya ticaretle uğraşan kişidir(TTK m.15 ).
Buna karşılık, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden(TKHK m.3/k) davacı ile ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan(TKHK m.3/ı) davalı arasında tüketici işlemi(TKHK m.3/l) bulunmaktadır.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, Hasar ekspertiz raporu, takip talebi, itiraz dilekçesi, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının sigortalısına ödediği hasar bedeline istinaden halef sıfatıyla eldeki davayı açtığı, uyuşmazlığın sigorta poliçesinden kaynaklanmayıp aksine sigortalısı ile davalı ……. arasındaki hukuki ilişkiden kaynaklandığı, bu hususun Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının …. Tarih ….sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet dâvası bir ticarî dâva sayılamaz. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulandığı, davacı … şirketi olmakla birlikte temelde uyuşmazlığın sözleşmesel ilişkiden kaynaklandığı, davacının sigortalısının tacir olmadığı, (Yargıtay …. Hukuk Dairesinin …. Tarih, …. Esas ve …. Karar; Yargıtay …. Hukuk Dairesi 28/12/2016 Tarih, … Esas ve … Karar), halefiyet ilkesine göre kanunun sigortalıya(selef) tanımadığı bir hak veya imkandan sigortacı(halef) şirketin yaralanma imkanı bulunmadığı, sigortalı(selef) zararının tazmini için sorumlulara karşı hangi mahkemede hangi davayı açabilir ise zararını tazmin eden sigortacısı(halef) da sorumlulara rücu davasını aynı mahkemede ve sigortalısının(selef) sorumlulardan talep edebileceği miktarla sınırlı olarak açabileceği, bunun yanı sıra sigortalı binanın ticari bir işletme niteliğinde olmadığı ve davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmaması nedeni ile ticari dava niteliğinde olmadığı, taraflardan yalnızca birinin ticari işletmesi ile ilgili olması halinde davanın ticari dava olarak kabul edilemeyeceği, Mahkememizin görevinin tayininde Ticaret Kanununda düzenlenenler hariç uyuşmazlığa konu mal ve/veya hizmetin türünün ve ticari iş karinesinin etkili olmadığı Ticaret Kanununu ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlediği(Hukuk Genel Kurulunun … tarih,. Esas ve … Karar), Davacının sigortalısının …. olduğu ve sigortalananın tam kagir konut niteliğinde olduğu, sigortalının mülk sahibi olduğu, sigortalanan konutun ikiz villa tarzında inşa edilip daimi ikametgah olarak kullanıldığı, ayrıca eksper tarafından rücuya ilişkin görüş kısmında hasarın….sıtma sistemi …. kapak contasından kaynaklı meydana gelmiş olduğunu, hasar tarihinden 15 gün önce değişimin sağlandığı bilgisinin verildiğini, hasar tarihinde yapılan servis destek formunda ise …. basınç contasının attığının servis tarafından tespit edildiğini belirttiği, uyuşmazlığın Mahkememizin görevine girmediği, uyuşmazlığın davacının sigortalısı ile davalı arasındaki hukuki işleme dayalı olduğu, bu işlem, 6502 sayılı kanun uyarınca tüketici işlemi olup, davacının sigortalısının tüketici sıfatını haiz bulunduğu, davacının sigortalananın halefi sıfatıyla davayı açtığı, buna göre dava tarihinde yürürlüğe girmiş olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3, 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait bulunduğu(Yargıtay …. HD. …. tarih ve …. Esas – … Karar sayılı ilam), yürürlük tarihi Ticaret Kanunundan daha sonra olan ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ayrıca tüketici hakkında öncelikle uygulanması gereken özel nitelikteki …. sayılı TKHK uyarınca uyuşmazlığın Mahkememizin görevine girmediği, görevin tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlıklara ilişkin olması nedeniyle tüketici mahkemesine (TKHK m.73) ait olduğu, mahkemenin görevli olmasının(HMK m.114/1-c) dava şartlarından olduğu, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden(HMK m. 115/1) nazara alınacağı, tespit edilen dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama harç ve giderleri görevli mahkemede değerlendirilmek üzere Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.