Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/328 E. 2019/7 K. 08.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/328 Esas
KARAR NO : 2019/7

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2018
KARAR TARİHİ : 08/01/2019

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 22/03/2018 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirketin davalı şirketten olan ———– tarihli ——— bedelli alacağının tahsili için —- tarihinde İst, And. ——. İcra Md. 2018/5019 Esas sayılı dosyası ile takibi başlattığını, ödeme emrinin davalıya 06.03.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının da süresi içinde icra takibine haksız, yersiz ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini ve takibi durduğunu, Müvekkil yan ile davalı şirketin aralarında devam eden ticaret davalı yanın borçlarını ödememesi nedeniyle askıya alındığını, müvekkil yanın davalı taraftan alacaklı olduğunun ve alacaklarını tahsil edemediğinin müvekkili ve davalının Ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde anlaşılacağını iddia ederek, Tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, Davalı Şirketin Vaki itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatına hükmolunmasını, Avukatlık ücreti ve Yargılama Giderlerinin Davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve Dava etmişlerdir.
CEVAP :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 24/04/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davacının şirketleri aleyhine yaptığı icra takibinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacının takibe dayanak gösterdiği faturaya ilişkin ürünlerin şirketlerine teslim edilmediğini, davacı tarafın ürünleri teslim etmediği halde ürün bedellerini talep ettiğini, Davacı tarafın Sevk İrsaliyelerinde rastgele bir isim göstererek ve sahte İmza attırarak malları teslim etmiş gibi gösterdiğini, davacının gösterdiği irsaliyedeki İmzanın, ne şirket yetkilisi olarak kendilerine, ne de bir başka şirket çalışanına ait olmadığını, dolayısıyla davacının alacak hakkının bulunmadığını, davacının faiz ve İcra Tazminatı talebinin haksız olduğunu, davacı tarafın şirketlerini temerrüde düşürmediğini ve alacak İddialarının ihtilaflı olduğunu savunarak, Davanın ve Temerrüt hali oluşmadığından İşlemiş Faiz Taleplerinin reddine, Haksız Takip nedeniyle %20 Kötü Niyet Tazminatına Hükmedilmesine, Yargılama Gideri ve Vekâlet Ücretinin Davacı üzerine bırakılmasını talep etmişlerdir.
DELİLLER :
-İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün 2018/5019 Esas sayılı dosyası,
————- Sicil Müdürlüğü kayıtları,
-Davacı şirkete ait ticari defterler,
-Mali Müşavir Bilirkişi 06/08/2018 tarihli raporunda özetle; Davacının itirazın iptali istemi ile 15.794,60 TL asıl alacak talebi üzerinden ikame ettiği ve harçalandırdı itirazın iptali davasında, davacı şirketin ticari defter kayıtlarında yer aldığı görülen 15.794,60 TL asıl alacağının dayanağı faturaların içeriği malların sevk irsaliyeleriyle davalı şirket çalışanlarına/yetkilisine ait olup olmadıkları, konu faturaların münderecatları itibariyle kesinleşip kesinleşmedikleri, davacının bu fatralardan kaynaklanan alacağa hak kazanıp kazanmadığı hususlarının ve davıanın dayandığın takipte/ödeme emrinde takip dayanağının 30/11/2016 tarih 15.794,60 TL 1 Adet Fatura şeklinde belirtmiş olduğunun, hukuki sonuçlarının akdirinin mahkemeye bırakıldığını beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, KABUL VE GEREKÇE:
İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün 2018/5019 Esas sayılı ilamsız icra takibine konu ödeme emrinin borçluya 06/03/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, 12/03/2018 tarihinde süresinde borçlu şirket adına ——— borça ve ferilerine itiraz etmiştir.
Davacı tarafın öğrenme tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davası açmıştır.
Davalı tarafın icra dosyasına şirket adına ——— itiraz dilekçesi sunmuştur.
Mahkememizce —— Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabında gelen kayıtlardan davalı şirket yetkilisinin —–olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafın takibe konu sevk irsaliyeli faturalarını teslim alan kısmında ———– ismi yazılarak imzalanmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesine karar verilmiş olup defter incelemesine davacı taraf ticari defterlerini yerinde inceletmiş, ancak davalı taraf ticari defterlerini inceletmemiştir.
Mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan incelemede taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, 2016-2017 yıllarına ait faturalara dayalı açık cari hesap bakiye alacağının bulunduğunu, davacı tarafın ticari defter kayıtlarında bakiye alacağı olarak 15.794,60 TL alacağın bulunduğu tespit edilmiştir.
Davalı taraf borcunun bulunmadığını, sevk irsaliyelerindeki malların teslim edilmediğini iddia etmiştir.
Davacı tarafın alacağına konu sevk irsaliyesi faturalarını davacı şirket yetkilisi olan ———– imzalayarak aldığı, faturalardan anlaşılmaktadır.
Davacı tarafın ticari defterlerinin bilirkişi tarafından incelenmesi ile alınan rapora göre davacı tarafın cari hesap alacak faturnalarının defterine işlediği, davalı tarafından yapılan ödemeleri de alacağından mahsup ettiği, hatta iade faturayı da defterinde gösterdiği, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, sevk irsaliyelerindeki faturaların davalı şirket yetkelisince teslim alındığı, hep birlikte değerlendirildiğinde davacının cari hesap alacağının davalı tarafından bilinebilir olduğu, alacağın likit olduğu, borcun vadeli ödeneceği belirtilmemişse kural olarak peşin ödememesi gerektiği, faturaların davalı tarafa teslimi ile borcun ödenmesi gerektiğinden temerrüt için ihtar veya ihbara gerek bulunmadığı, davacı tarafın talep alacağı fatura alacağından dolayı faiz talep edebileceği, davalı tarafın borcunun olduğunu bilmesine rağmen itirazda bulunarak takibin durmasına neden olduğu, haksız itirazı nedeniyle takip asıl alacağı olan 15.794,60 TL’nin %20’si olan 3.158,92 TL’nin icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verimesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, İstanbul Anadolu ——–. İcra müdürlüğünün 2018/5019 Esas sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİNE, icra dosyasının takibinin devamına,
3-Takibe konu alacağın %20 ‘si olan 3.158,92 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 269,74 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 114,83 TL’nin, alınması gerekli olan 1078,93 TL harçtan mahsubu ile bakiye 694,36 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 269,74 TL, posta ve tebligat gideri 99 TL, bilirkişi ücreti 700 TL, olmak üzere toplam 1.068,74 TL yargılama masrafının davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ——— uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya; artan delil avansının davalıya iadesine,
8-Karar kesinleştiğinde İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün 2018/5019 Esas sayılı doşyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.