Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/319 E. 2018/1241 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/57
KARAR NO : 2018/1209
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/01/2018
KARAR TARİHİ : 11/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dilekçesinde ;müvekkili şirket ile dava konusu çekin hesap sahibi firma arasında ticari ilişki mevcut olup ————ürün alımı yaptığını, aralarında alım satım ilişkisi mevcut olduğunu,———- aldığı ürünlerin bedelini nakit veya kambiyo evrakı vermek sureti ile ödediğini, müvekkili firmanın merkezinin ———-ise merkezinin——– olduğunu, bu nedenle——- şirketinin——vereceği kambiyo evrakını——— firmasının ege bölgesindeki görevli sigortalı çalışanına makbuz karşılığında teslim ettiğini, ———– çalışanının da bu evrakı
———-genel merkezine ulaştırılmak üzere bir taşıma firmasına teslim ettiğini, yine bu şekilde —–firması tarafından —— çalışanına teslim edilen toplam tutarın ————olan üç adet çekin ——— ilgili bölgedeki diğer müşterilerinden alınanlar ile birlikte müvekkili ——– adresine teslim edilmek üzere ———- tarihinde ————— şubesinden ——- gönderildiğini, gönderilen çek adedinin 30 olduğunu, kargonun —— şubesince müvekkili şirkete teslim edilmek üzere ——- tarihinde dağıtıma çıkarıldığını, fakat bahse konu 30 adet çekin bulunduğu paketin saat 11.00 sularında —————– adresinde kargo çalışanı ———- başka bir kargosunun teslimini yapmak için araçtan ayrıldığı sırada park halindeki araçtan başka birçok gönderi ile birlikte çalındığını,———‘nun iadesine ve yine olay yerini gören kamera kayıtlarına göre, olay günü ve saatinde kargo çalışanı bazı gönderileri teslim etmek için aracından ayrıldığının fakat araç kapılarını kilitlemediğinin tespit edildiğini, kargo çalışanının araçtan ayrılması akabinde aracın yanına motorsiklet ile giderik şöför kapısını açıp araçtaki bazı kargo paketlerini alıp gittiğinin görüldüğünü, 18.11.2016 tarihinde çekler hakkında iptali istemiyle Bakırköy 5. ASliye Ticaret Mahkemesinin ———– esas sayılı dosyasında dava açıldığını, anılan dava dosyasından bankaya yazılan müzekkere verilen cevapta çekin davalı tarafından bankaya ibraz edildiğinin bildirildiğini, davaya konu çekin meşru ve yetkili hamilinin yalnızca müvekkili firma olduğunu, çek üzerindeki ——— ilei ilişkilendirilen kaşe ve imzanın sahte olduğunu, müvekkili firmanın kendisinden sonra gelenler ile arasında hiçbir ticari ve hukuki ilişki olmadığını, ——– firmasının bu gerçek/tüzel kişileri hiçbir şekilde tanımadığını, ciro işlemi kahte olduğundan ciro silsilesinin de kopuk olduğunu, bahsi geçen çek iptali davasının yargılaması sırasında bankalara ibraz edilen çeklerle ilgili , ibraz eden şahıslara karşı istirdat davası açmak için süre verildiğini belirterek, dava konusu ——————-şubesine ait keşidecisi ———- olan ———— seri nolu ——- tarihli ——- TL lik çek hakkındaki icra takibinin dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasını ayrıca Bakırköy 5. ASliye Ticaret Mahkemesinin———— esas sayılı dosyasından verilen ödeme yasağının yargılamanın sonuna kadar devamını ve dava konusu çekin müvekkili şirkete iadesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde ; müvekkili şirketin dava dışı borçlu ——————-ile 19/12/2014 tarihli faktoring sözleşmesi kapsamında müşterisine kullandırdığı kredilerin tahsilatı amacıyla davaya konu çeki ciro edilmek suretiyle devir ve teslim aldığını, söz konusu çekin müvekkili tarafından süresinde ibraz edildiğini ve arkasına çek üzerinde ödemekten men kararı olduğundan işlem yapılamadığını, müvekkili şirketin müşterisi İpek Basım’ın 01.08.2017 tarihinde kredisini kapattığını çek aslının da bu nedenle ———Ltd Şti’ne iade edildiğini, bu nedenle müvekkili şirkete bir ödeme yapmayan davacının müvekkili şirkete karşı açmış olduğu istirdat davasının kötüniyetli olduğunu, iyiniyetli 3. Şahıs konumunda bulunan müvekkili şirket aleyhine hüküm ifade etmeyen bu karara rağmen ilgili bankanın işlem yapmadığını ve çekin bu şekilde müvekkili şirkete iade edildiğini , bu nedenle davanın HMK 124/2 maddesi gereğince davacının taraf değişikliğine açık olarak rıza gösterdiklerinden davanın ———– yöneltilmesini talep ettiklerini belirtmiş, esasa ilişkin beyanlarında da müvekkili şirketin faktoring şirketi olduğunu, çeki teslim alırken kanunen gerekli koşulları yerine getirdiğini ve usulüne uygun bir şekilde çeki teslim aldığını, davacı şirketin kötü niyetli olarak faturalandırılmış çek hakkında herhangi bir çalıntı başvurusu olmamasına rağmen imzaya, borca itiraz ettiğini, bu hususun davacının kötüniyetli ve alacaklıları açıkça zarara uğratmak kastını açıkça ortaya koyduğunu, iyiniyetli meşru hamil müvekkili aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, 6102 sayılı TTK’nın 792. Maddesi uyarınca rızası hilafına elden çıkan çekin istirdatı istemine ilişkindir.
Davacı şirket davaya konu edilen ———— Şubesi’ne ait ———— çek nolu ———– keşide tarihli ——- TL bedelli çekin keşideci şirketin kendisine vereceği işbu kambiyo evrakını ege bölgesinde görevli sigortalı çalışanına makbuz karşılığı teslim edilerek kendisine ulaştırılmak üzere bir taşıma firmasına verildiğini, ancak taşımayı yapan ——–Kargo’nun ——— şubesine ulaştıktan sonra dağıtıma çıkarıldığında davacı şirkete ulaşması gereken dava konusu çekin de bulunduğu 30 adet çek paketinin kargo çalışanın araçtan ayrıldığı sırada park halindeki araçtan başka bir çok gönderi ile birlikte çalındığını belirterek dava konusu çekin istirdadınıtalep etmiştir.
Bakırköy 5.ASliye Ticaret Mahkemesinin ——– esas sayılı dava dosyasının uyap üzerinden celbolunarak yapılan incelenmesinde ; davacının dava konusu çekle birlikte muhtelif tarih ve bedelli başkaca çeklerde olduğu halde zayi olduğundan bahisle çek zayi davası açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına uyuşmazlığa konu edilen çekle birlikte diğer çeklerin çalınmasına ilişkin hırsızlık olayı ile ilgili olarak şikayette bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı taraf başlangıçta davayı ———— aleyhine açmış iken yapılan yargılama sırasında davalı gösterilen ————- tarafından dava konusu çekin————-Şirketi ile yapılan 19.12.2014 tarihli faktoring sözleşmesi kapsamında kullandırdığı kredilerin tahsilatı amacıyla dava konusu çeki ciro edilmek üzere devir ve teslim aldığını ancak çekin Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin ——– esas sayılı dava dosyasında çek zayi davasına konu olması ve ihtiyati tedbir kararı verilmiş olması nedeniyle çeki müşterisi Osmanoğulları Rulman ve Hırdavat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine iade ettiğini , çekin kendisinde değil …nin elinde olduğunu bildirmesi üzerine davacı taraf çek hamilinin yargılama aşamasında öğrenilmiş olması nedeniyle davalı tarafta değişiklik yapma talebinde bulunmuş, davalının muvafakat vermesi ile HMK 124.maddesi uyarınca mahkememizce tarafta irade değişiklik talebi kabul edilmiş, davacı tarafça davalı … adına yeniden usulüne uygun düzenlenmiş dava dilekçesi sunularak bu davalı yönünden dilekçeler teatisi tamamlanarak yargılamanın esasına girilmiştir.
Uyuşmazlıktaki istem çekin istirdadına ilişkin olup, TTK 792.maddesinde düzenlenmiştir. TTK 792 maddesinde ; “(1) Çek , herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa , ister hamile yazılı ister ciro yolu ile devredilebilen bir çek söz konusu olup da , hamil hakkını 790.maddeye göre ispat etsin, çek eline çekmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu taktirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. ” hükmü yeralmaktadır. TTK 790.maddesinde de , “(1) Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı taktirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse , bu son ciroyu imzalayan kişi beyaz ciro ile hak iktisap etmiş sayılır.” hükmünü havidir.
İstirdat davası olarak nitelenen iş bu dava, esas itibariyle menkullerin (taşınırların) iadesini sağlamak için açılan menkul davası (zilyedliğe haklılık davası) mahiyetindedir. Medeni Hukukta bu dava gasp , çalınma veya ziyaa hallerinde sadece kötüniyetli değil, iyiniyetli hamile karşı da açılır. Oysa hukuki işlemlerde emniyeti korumak gerekçesiyle , kambiyo senetleri yönünden bir sınırlama yapılmış ve ayni haklardaki genel prensipten ayrınılarak , söz konusu davanın yalnızca kötüniyetli veya senedi iktisabında ağır kusuru bulunan kimselere karşı açılabileceği esası benimsenmiştir. Bu davada davacının senedin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduran şahsın kötüniyetli veya iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir. Bu ispat yükümlülüğü çerçevesinde davacı taraf çekteki cirosu bulunan şirketlere ve kendisine ait ticari defterlerin incelenmesini talep etmiş, davalı tarafın çeki iyiniyetli olarak elinde bulundurduğu yönünde ticari defter , kayıt ve dayanak belgelerinin incelenmesi talebine muvafakat etmemiştir. Davacı tarafın bilirkişi inceleme talebi çekin elinden rızası hilafına çıktığını ispat yönündeki talebi bu hususun mahkememizce kabulünde olması halinde davalının kötüniyetli olup olmadığını ispatlayamayacağından kabul görmemiştir. Yargıtay 11 HD nin —— esas, —– karar sayılı —- tarihli ,—– esas, 505 karar sayılı—— tarihli, ——— esas ——- karar sayılı ——– tarihli ve birçok emsal kararında belirtildiği üzere ticari ilişki kapsamında davacının aldığı çek ciro edilmemiş hali ile çalınmış olup, çekin son hamili 5.sıradaki ciranta olduğu, davacı adına yapılmış cironun sahte olduğu kabul edilse dahi sonrası çekin sırası ile ——————————– tarafından ciro edildiği ve muntazam ciro silsilesine göre son olarak davalının elinde bulunduğu , çekin çalındığından bahisle Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan şikayetle Bakırköy 5. ASliye Ticaret Mahkemesindeki zayi davası açılmış olması tek başına davalının çeki kötüniyetle iktisap ettiği sonucunu doğurmayacağı, davalının kötüniyetli olduğunu ispat yükünün davacıda olduğu, ancak davacı tarafından bu hususun ispat edilemediği anlaşıldığından, davalının meşru hamil olduğu kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 35.90 TL karar ve ilam harcının peşin olarak alınmış olan 426.94 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 391.04 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan harç ve giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından herhangi bir gider yapılmamış olduğundan bu konuda karar verilmesine yerolmadığına,
5-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davacı yararına tayin ve takdir edilen 3.000.00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak vekille temsil edilen davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin
belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/12/2018