Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/313 E. 2022/435 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/313
KARAR NO: 2022/435
DAVA: Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/03/2018
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
DAVA:Davacı vekili mahkememize sunduğu —- tevzi tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı şirket arasında —- sözleşmelere istinaden acentelik ilişkisinin bulunduğunu, Davacı şirketin hiçbir kusuru ve sorumluluğu olmadığı halde davalı şirket tarafından—– tarihinde sözleşmenin feshedileceği ve ekranların kapatılacağının bildirildiği, Yıllardır davalı sigorta şirketine müşteri kazandırdığı göz önünde bulundurulduğunda davacı şirketin, davalı şirketin müşteri portföyünü arttırdığı; acentelik sözleşmesinin feshi nedeniyle davacı şirketin çalışanlarının zor duruma düştüğünü ve gelir kaybına uğradığını, Gönderilen ihtarnamede —- tarihinde sözleşmenin fesih edileceğinin bildirilmesine rağmen — gönderilerek ekranların —- tarihinde kapatılacağının bildirildiğini, Davacı şirketin, müşterilerin tüm bilgilerini sistem üzerine eksiksiz olarak girdiği ve yedekleme alınmadığı, Davalı şirketle çalışmaya devam edileceği bildirildiğinden gelişen süreçte ekranların kapatılması üzerine poliçe tekliflerine ve müşteri bilgilerine ulaşılamadığını, —–tarihi itibariyle, feshedilen sözleşmeye dayalı olarak — günü içinde davalı şirkete air belgelerin eksiksiz tesliminin talep edildiği, Bunun üzerine davacı şirket yetkilileri ile davalı şirketin —– iletişime geçildiğini ve ardından yeniden acentelik verileceği bilgisi ile davacı şirketin oyalandığını iddia ederek portföy tazminatının fesih tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili davanın kabulünü talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili—–tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin sözleşmeden kaynaklanan olağan fesih hakkını kullandığı bu sebeple davacı şirketin —- talep hakkının mevcut olmadığı, davalı şirketin olağan fesih hakkını kullanmadığının kabul edilmesi halinde dahi —– yükümlülüğünü yerine getirmeyen acentenin, acentelik sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin kabul edilmesi gerektiği; bu nedenle davacı şirketin —-tazminatına hak kazanamayacağı, davacı acentenin son yıllara ait toplam poliçe sayısı ve poliçe numaraları ile acentelik feshinden sonra doğrudan veya başka acenteler vasıtasıyla yenilenen poliçe bilgilerinin, prim tutarlarının ve komisyon oranlarının ibraz edilmediği, bu durumun davalı şirketin acentenin feshinden önemli menfaatler etmediğini gösterdiği, İspat yükü üzerinde olan davacı şirketin, davalı şirkete önemli menfaatler sağladığını ispatlaması gerektiği, gerekçeleri ile davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
—— tarihli bilirkişi ek raporu,
-Mali Müşavir —–tarihli bilirkişi heyeti ek raporu,
-Mali Müşavir bilirkişi — tarihli bilirkişi ek raporu,
-Mali Müşavir bilirkişi —- tarihli bilirkişi ek raporu,
—- Bilirkişi Raporu,
—- tarihli bilirkişi raporu,
—– sözleşmesi,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, acentelik sözleşmesinden kaynaklanan ——- tazminatı davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındaki baliyilik sözlemlesinin davalı tarafça haklı sebep olmaksızın feshedilip feshedilmediği, feshin sözleşmeyeu uygun olup olmadığ, fesih nedeniyle portföy tazminatı şartalrının oluşup oluşmadığı, davalının —– tazminatı nedeniyle sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususlarındadır.
Mahkememizin —-tarihli celsesinde dosyanın sigortacı bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, dosya bilirkişiye teslim edilmiş, bilirkişi raporunu ibraz etmiş ve rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
——–tarihli Bilirkişi Kök Raporunda özetle; “Davalı sigorta şirketinin davacı acentesi ile olan sözleşmesini feshetmesinin haksız bir fesih olduğu, Haksız fesih nedeninden; tanıtılan kurallar kapsamında, davacı acenteye davalı sigorta şirketince denkleştirme—- tazminatı ödenmesi gerekeceği, Fesih sonrası davacının davalıda kalan portföyü sayesinde davalının elde (etmeye devam) ettiği menfaatin —olarak tespit edildiği, TTKm. 122/f.2 —– hükmünde davacıya ödenmesi gereken denkleştirme tazminatının —olarak hesaplandığı, Davacının gerçek zararına ulaşılmasında; tazminattan —-ödenmesinin hakkaniyete uygun olduğu” beyan ve rapor edilmiştir.
Mahkememizin—- tarihli celsesinde dosyanın sigortacı bilirkişiye ek rapor aldırılması kararı verilmiş, dosya bilirkişiye teslim edilmiş, bilirkişi raporunu ibraz etmiş ve rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
—tarafından sunulan —–Davalının acentelik sözleşmesinin feshinde haksız olduğu, Davalının davacı acente portföyünden elde ettiği menfaatin kök raporda belirtildiği, Davacının bilgilendirilmesi suretiyle davalının yerinde sistem kayıtları üzerinde ve davalının teknik personelinin de bulunduğu bir ortamda gerçekleştirilen ve her bir poliçe bazında yapılan çalışmalar neticesinde davalının, davacının portföyünden elde etmeye devam ettiği, Bu nedenlerle itirazlara iştirak edilmeyerek kök raporda görüş değişikliğine gidilmediği” beyan ve rapor edilmiştir.
Mahkememizin —– tarihli celsesinde dosyanın sigortacı bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, dosya bilirkişiye teslim edilmiş, bilirkişi raporunu ibraz etmiş ve rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
—- tarafından sunulan —- tarihli Bilirkişi Kök Raporunda özetle; “Davalı sigorta şirketinin acentelik sözleşmesini haksız olarak feshettiğini, Haksız fesih nedeni ile davalı sigorta şirketinin denkleştirme—– tazminatından dolayı sorumlu olduğu, — davacı şirketin denkleştirme tazminatı talep edebileceği kanaatine ulaşması halinde talep edilebilecek denkleştirme tazminatı üst sınırının —- olduğu, ” beyan ve rapor edilmiştir.
Mahkememizin—– tarihli celsesinde dosyanın sigortacı ve mali müşavir bilirkişi heyetine ek rapor aldırılması kararı verilmiş, dosya bilirkişiye teslim edilmiş, bilirkişi raporunu ibraz etmiş ve rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
—- tarafından sunulan —- raporda yer alan görüşün aynen korunduğu ifade edilerek, tanzim edilen kök ve ek raporlarda değiştirilecek herhangi bir hususun bulunmadığı” beyan ve rapor edilmiştir.
Mahkememizin —- tarihli celsesinde dosyanın—- bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, dosya bilirkişiye teslim edilmiş, bilirkişi raporunu ibraz etmiş ve rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
— tarafından sunulan —-tarihli bilirkişi raporunda özetle;” Davacı ile davalı şirket arasında —- tarihli sözleşmelere istinaden acentelik ilişkisinin bulunduğunu, Tarafların aralarındaki akdi ilişki kapsamında ilgili sözleşmeleri olağan fesih usulü ile sona erdirmeye yönelik düzenlemede bulundukları; böylelikle taraflarca olağan fesih usulünde sözleşmenin ileri etkili olarak belli bir süre öncesinden —- bildirimde bulunmak – suretiyle sona erdirilebilmesinin mümkün hale getirildiği, Davalı şirket tarafından keşide edilen—- sözleşmenin feshedildiği; bu durumun ilgili sözleşmenin — hükmünde kararlaştırılan üç aylık fesih ihbar süresine uygun olduğu, Davalı şirketin, davacı —–akdi ilişkiyi sözleşmede kararlaştırılan süreye uygun olarak kullandığından ve bu hakkını kullanırken davacı şirkete zarar verme kastı ile hareket etmediğinden olağan fesih hakkının kötüye kullanılmasının söz konusu olmadığı, TTK m. 122/f.4 hükmünde kabul edilen bir yıllık sürenin gerek hak düşürücü süre olarak kabul edildiği ve ilgili sürenin de sona ermesi karşısında davacı şirketin denkleştirme isteminde bulunamayacağını ” beyan ve rapor edilmiştir.
Mahkememizin — tarihli celsesinde dosyanın —-kararı verilmiş, dosya bilirkişiye teslim edilmiş, bilirkişi raporunu ibraz etmiş ve rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili tarafından —– tarihli ıslah dilekçesi sunulmuş, ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından ıslah harcı yatırılmıştır.
— tarafından sunulan —- tarihli ek bilirkişi raporunda özetle;” Sözleşme hükümlerinin tarafların anayasası niteliğinde olduğu ve ahde vefa ilkesi gereği de uyulmasının gerektiği; şayet Sayın Mahkeme tarafından aksi kanaatte olunması halinde sözleşme hükümlerinin dikkate alınmayabileceği, Keşidecisinin davalı şirket olduğu,— taraflar arasındaki sözleşmenin —— tarihi itibariyle feshedileceğinin bildirildiği; ilgili ihbarnameden de anlaşılacağı üzere davalı şirket fesih iradesini davacı şirkete ilettiği, dolayısıyla bu ihbarnamenin davacı şirkete tebliği anından itibaren fesih beyanı davalı şirket tarafından öngörülen— tarihinde hüküm ve sonuçlarını doğurduğu, Davalı şirketin davacı şirket tarafından kullanılan ekranları —- tarihinde kapatacağını ihbar etmesine rağmen —- tarihinde kapatmasının fesih iradesini etkileyebilecek bir husus olmadığı, Feshin bozucu yenilik doğuran bir hak niteliğini haiz olduğu ve iradenin karşı tarafa ulaşması ile tüm hüküm ve sonuçlarını doğuracağı hususları nazara alındığında taraflar arasındaki akdi ilişkinin —- tarihinde sona erdiği, Olağan feshin belirsiz süreli bir sözleşmeyi, herhangi bir sebebe dayanmaya ihtiyaç olmaksızın, tek taraflı olarak ileriye etkili şekilde sona erdirmeye yarayan bir imkân olduğu hususu nazara alındığında davalının—tarihinde sonuçlarını doğurmak üzere — tarihinde (fesih iradesinden üç ay önce) keşide ettiği ihtarnamenin olağan fesih niteliğinde olduğu, sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. ” şeklinde rapor beyan etmiştir.
Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek; hükme esas alınan—– bilirkişi raporu dayanak yapılarak;
Davacı ile davalı arasında — tarihlerinde— akdedildiği, —— tarihinden itibaren süresiz olarak yapıldığı, taraflardan her birinin —– veya iadeli taahhütlü mektup ile fesih ihbar etmek kaydıyla sözleşmeyi her zaman feshedebileceğinin kararlaştırıldığı, aynı maddenin —-sözleşme hükümlerine ve şirketçe verilecek emir ve talimata uymaması ve/veya diğer herhangi bir haklı sebebin mevcudiyeti halinde sigorta şirketinin sözleşmeyi—-aylık ihbar süresi aranmaksızın derhal feshedebileceği, son fıkra hükmünde ise acentenin mevzuata, emredici şekilde düzenlenen haklar —-Maddesindeki haklar saklı kalmak kaydı ile hangi ad altında olursa olsun hiçbir zaman tazminat isteyemeyeceği noktasında mutabık kalındığı,
Keşidecisinin davalı şirket olduğu—-taraflar arasındaki sözleşmenin —- tarih itibari ile feshedileceğinin bildirildiği,
Davalı şirket tarafından — yevmiye nolu acentelik sözleşmesi, — tarihli acentelik sözleşmesi ve —tarihli acentelik sözleşmesinin —- itibari ile feshedildiğinin davacı şirkete bildirildiği,
Mahkememizce hükme esas alınan — tarihli bilirkişi raporuna göre;
Davacı ile davalı şirket arasında —– tarihli sözleşmelere istinaden acentelik ilişkisinin bulunduğu, taraflar arasındaki akdi ilişki kapsamında ilgili sözleşmeleri olağan fesih usulü ile sona erdirmeye yönelik düzenlemede bulundukları, böylelikle taraflarca olağan fesih usulünde sözleşmenin ileri etkili olarak belli bir süre öncesinden —- bildirimde bulunmak suretiyle sona erdirilmesinin mümkün hale getirildiği, davalı şirket tarafından keşide edilen —- sözleşmenin feshedildiği, bu durumun ilgili sözleşmenin —- fesih ihbar süresine uygun olduğu, davalı şirketin davacı —– aralarındaki akdi ilişkiyi sözleşmede kararlaştırılan süreye uygun olarak kullandığından ve bu hakkını kullanırken davacı şirkete zarar verme kastı ile hareket etmediğinden olağan fesih hakkının kötüye kullanılmasının söz konusu olmadığı, TTK 122/f.4 maddesinde kabul edilen bir yıllık sürenin hak düşürücü süre olarak kabul edildiği ve ilgili sürenin de sona ermesi karşısında davacı şirketin denkleştirme talebinde bulunamayacağı anlaşılmakla; davanın reddine dair aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 85,39 TL harcın ıslah/tamamlama harcı 3.663,30 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 80,70 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 3667,99 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yargılama sırasında yapılan bilirkişi ücreti 600,00 TL’nin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; davalı tarafından yatırılan ve artan delil avansının kendisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——–Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2022