Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/310 E. 2020/17 K. 14.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/310 Esas
KARAR NO : 2020/17

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2018
KARAR TARİHİ : 14/01/2020

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu—– havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin —- tarihinide ——– adresinde faaliyet göstermek üzere tüzel kişilik kazandığını daha sonra adres değişikliği yaparak—– bayisi olarak akaryakıt sektöründe ticari faaliyette bulunduğunu, müvekkili şirket ortaklarından —— Şirketindeki hisselerinin tamamını—– isimli şahsa devir ettiğini, ——- tarih ve —-numaralı ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, devir tarihinden itibaren devir edilen şirket ile müvekkili şirket —– ve ortakları olan ——-hiç bir hukuki veya fiili ilişkilerinin kalmadığını, davalı …— —– İcra müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyasında takip borçlusu—– aleyhine icra takibi başlattıklarını ve takibin kesinleştiğini, kesinleşen icra takibinden sonra —— İcra Müdürlüğü —–Talimat sayılı dosyasında borçlu şirket ile hiçbir ilişkisi bulunmayan müvekkili şirketin ticari faaliyetini yürüttüğü adrese gidildiğini, işletmenin tüm malları üzerinde haciz konulma tehdidi ile karşı karşıya bırakıldığını, müvekkili şirket yetkilileri ticari itibarları zedelenmesin diye kendi şirketleri ile hiçbir ilişkisi bulunmayan dosya borcunun tamamını istihkak iddialı ihtirazi kayıt ile dosya borcunun tümünü ödemek zorunda kaldığını, tüm bu nedenlerden dolayı da İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün —-Esas sayılı dosyasına yapılan —- tutarındaki ödemenin ticari avans faizi ile birlikte taraflarına ödenmesi doğrultusunda karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu—- havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: davalı tarafın müvekkili şirket ile icra dosyası borçlusu şirketin aynı adreste faaliyet gösterdikleri yönündeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, icra dosyası borçlusu ——-müvekkili şirket ile aynı faaliyet alanında ticaret yaptığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, takip borçlusu şirket aleyhine yapılan tüm icra takiplerinin dayanağında yer alan faturalar, şirket hisselerinin devredilidiği — tarihinden sonra şirketi devralan —— tarafından vergi dairesinden alın izin üzerine matbaadan alınan faturalara dayandığı görüldüğü şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı vekili ——- tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu —– cevap dilekçesinde özetle: İstanbul Anadolu ——-. İcra Müdürlüğünün —–Esas sayılı dosyası üzerinden —— İcra Müdürlüğünün —— Talimat sayılı dosyasına gönderilen haciz talimatı ile yine aynı adres mahallinde haciz işlemleri gerçekleştirilmiş olduğunu, bu mahalde asıl dosya borçlusu——- ne ait vergi levhası da dahil olmak üzere bir çok resmi evrak tespitinin yapılmış olduğunu, buna karşılık davacı tarafından bu borcun ödendiğini, yine davacı tarafça işbu dosyaya karşı istihkak davası ikame edildiğini, davaya konu çeke ilişkin olarak istirdat iddiasında bulunulmasının davacının borcundan kurtulmak amacı ile kötü niyetli ve soyut iddialarından öteye geçmekte olduğunu, tarafların muvazaalı olarak hareket ettiklerini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu ———- havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle: cevap dilekçesini tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili —— tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı şirket ile takip borçlusu şirket arasında organik bağ bulunup bulunmadığı, davacının muvazaalı hareket edip etmediği, dava dışı takip borçlusu şirketin borcuna davacı şirketin sorumlu olup olmadığı, takip borcu nedeniyle davacı tarafça ödenen bedelin istirdatının mümkün olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, dava dışı şirket hakkında yapılan takipte davacı tarafından ödenen paranın istirdatı davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 77/1. Maddesindeki “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Davaya konu çek sureti incelendiğinde; —– nezdinde tanımlı hesaptan —– tarihinde —- tarafından keşide edilen ——- nolu çek incelendiğinde; lehtarının —– bedelinin —– olduğu, çekin sırası ile lehtar —- Tarafından cirolandığı çek hamilinin ——. olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasında; dava———-tarafından dava dışı ——- hakkında hakkında ——– tarihli takip talebi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyasında; davalı tarafından dava dışı——- hakkında ——– tarihli takip talebi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, takip konusu borcun — tarihinde ——— tarafından ödendiği anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez takibe konu çekin iktisabına esas fatura incelendiğinde; ———- tarihinde ———- bedelli olarak düzenlendiği anlaşılmıştır.
—– tarihli ticaret sicil gazetesi incelendiğinde; —- tarihli Genel Kurul Kararı ve Diyarbakır —–. Noterliğinin —— yevmiye nolu işlemler ile dava dışı ——————- devredildiği ve ———tek ortak olduğu anlaşılmıştır.
———- tarihli —–gazetesi incelendiğinde; Diyarbakır —. Noterliğinin —– tarih ve —— yevmiye nolu işlemi ile tasdikli —– dava dışı —- olan adresinin —– olarak değiştirdiği anlaşılmıştır.
Dava dışı ——– yıllarına ilişkin ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla —— Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi ‘ne talimat yazılmış olup, Mali Müşavir Bilirkişi —–tarih raporunda özetle; — tarihinde dava dışı—- kayıtlı resmi adres mahalline bizzat gittiğini fakat davalının kayıtlı adresinde bulunmadığını, davalı şirket ile görüşmesini gerçekleştiremediğini, —- tarihinde davacı———–tarafından mahkemeye uyap sistemi üzerinden delil tespiti adı altında dilekçe ile sunulan ——yılına ait ticari defterlerinde yaptığı detaylı incelemeler sonucunda davaya konu olan çek ve faturalar ile ilgili davacı——. ile herhangi bir ticari iş ilişkilerinin olmadığının tarafınca tespit edildiğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, ———, fatura, çek sureti, takip dosyaları, İstanbul —–. İcra Hukuk Mahkemesinin ——– Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket ortaklarından —– İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyasında takip borçlularından biri olan —– tarihine kadar hissedarı oldukları ancak bu kişilerin hisselerini anılan tarihte —– devrettikleri, böylelikle —– tek kişilik — olduğu, takip talebinde —— adresinin —-olmasına karşın davacı şirket adresi olan —– adresine hacze gelindiği, adreste haciz işlemi sırasında———- hazır bulunduğu ve hacze gelinen adresteki yerin —- olup—– ilgisinin bulunmadığının beyan etttiği, haciz tarihi olan —- tarihi itabarı ile ——tarafından icra dosyasına ödendiği, buna karşın davalı … şirketinin davacı ——arasında muvazaaya dayalı organik bağ olduğunu ispatlayamadığı, her ne kadar çekin gerçekte düzenlendiği tarih belirsiz ise de davaya konu çekin davalı … şirketi tarafından iktisabına esas fatura tarihinin ———– tarihi olduğu nazara alındığında çekin en geç bu tarihte keşide edildiğinin kabulünün gerektiği, çekin iktisabına esas faturanın tanzim tarihinden çok önce davacı şirket ortaklarının takip borçlusu——devredildiği, hisse devrinin muvazaalı olarak veya — bağı gizlemek için yapıldığı hususunun kanıtlamadığı, elverişli olmadığı, asıl borcun davacıya ait olup alacaklıları zarara uğratmak için —– tarafından çekin keşide edildiğine ilişkin de dosyada herhangi bir ispat bulunmadığı, kaldı ki lehtarın çek keşidecisini bilerek çeki kabul etmiş olması ve ayrıca kambiyo ilişkisinin illiliği gereği hamilin lehtar ile keşideci arasında defilere dayanmasının mümkün olmadığı, davacı şirket ile takip borçlusu şirketin adreslerinin ve faaliyet alanlarının farklı olması nedeniyle iş yeri devrinin de söz konusu olmadığı, taraflar arasında takibe konu çek dışında alacak-verecek ilişkisi olduğuna dair bir iddia da bulunmadığı nazara alındığında davacı tarafından takip dosyasına haciz baskısı altında yapılan ödemenin iadesinin gerektiği, icra takibindeki istihkak iddiasının haczedilen malların aidiyetine ilişkin olup taraflar arasındaki alacak ve borç ilişkisine etkisinin bulunmadığı bu nedenle eldeki davada istihkak hususunun değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, iadesi gereken tutara TBK’ nın 117/2 maddesi uyarınca tarafların tacir olduğu nazara alındığında ticari faiz uygulanması gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak taraflar arasındaki davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; —- tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafın şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan —- harcın alınması gerekli olan —- harçtan mahsubu ile bakiye —- karar ve ilam harcının davalı ‘dan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç — —, posta ve tebligat gideri —, olmak üzere toplam — yargılama masrafının davalı ‘dan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılmasına
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca— avukatlık ücretinin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; davalı tarafından yatırılan ve artan delil avansının kendisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.