Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/28 E. 2019/430 K. 30.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/28
KARAR NO : 2019/430
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ: 08/01/2018
KARAR TARİHİ: 30/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dilekçesinde özetle ; müvekkili şirkete ait——– model ——— plakalı araçın ——— tarihinde saat ——- sularında kamyon üzerinde bulunan pompa makinesi çalışır vaziyette iken tazyikli hava basıncı ile sıvı beton döktüğü esnada hava basıncı nedeniyle borusunun patladığını ve patlamanın etkisiyle —————- oluşan hasar nedeniyle gerçekleşen zararların tazmin ettiğini, bina yönetiminin sigorta poliçesi kapsamında değerlendirilmesi gereken talebini davalı … şirketinin karşılamadığını, oluşan zararların tazmin edilmediğini, bu doğrultuda davalı … şirketine noter kanalı ile ihtarname gönderildiğini, —– tarihinde —– TL, —- tarihinde —.TL, —- tarihinde —— TL olmak üzere toplamda —– TL tazminat ödeme zorunda kaldıklarını, hasarın poliçe teminatı kapsamında olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ———- TL nin davalının ihtarname ile temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; 7– plakalı aracın davalı … şirketi nezdinde —- TL limit ile sigortalı olduğunu, sigorta şirketine yapılan ihbar neticesinde —- sayılı hasar dosyasının açıldığını, işletilme halinde olmayan araçların sebep olacağı zararların teminat dışı bırakıldığını, işletilme halinin motorlu aracın mekanik aksamının çalışması olarak tanımlandığını, olayda da aracın dört tekerleğinin dönmesinden söz etmenin mümkün olmadığını, özel şartlar incelendiğinde iş bu hasarın dorse üzerinde çalışan makinanın verdiği zarar olması sebebiyle talebin teminat dışı kaldığının tespit edildiğini, kabul anlamına gelmemek üzere ekspertizce hesaplanan hasar tutarının 37.414.80 TL olduğunu, faizin ise dava tarihinden itibaren söz konusu olabileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, ZMSS kapsamında tazminat alacağına ilişkindir.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak davaya konu rizikonun gerçekleştiği yerde keşif yapılmak suretiyle kök ve ek rapor alınmıştır. Alınan raporların birbiri ile uyumlu, dosyadaki delillere uygun ve denetime açık bulunduğu görülmekle hükme esas alınmıştır.
Davaya konu rizikonun ———- tarihinde ——- bina ön cephe kısmında devam eden ——–inşaatında çalışan davacı şirkete ait – marka – model ———- plakalı aracın beton pompasına ait körüğün patlaması sonrasında yakınındaki binaya sıçrayan harç karışımının ——- dış cephesinde 3 katın harç karışımı ile kaplanmasına, bazı dairelerin dış cephe camlarının kırılmasına, harcın donması sonucunda ——— doğrama ve mermerler üzerinde tabaka oluşturmak suretiyle gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Davalı … şirketi tarafından ———- tarihinde düzenlenen ——- vadeli sigorta poliçesinin rizikonun gerçekleştiği tarihte geçerli olduğu görülmüştür. Genel şartların A.2. Tanımlar başlığı altındaki ; “A.2.b maddesinde , 2918 sayılı KTK na göre karayolu sayılan alanlar ve diğer alanlardan genel trafiğe açık yerler ile karayolu ile trafik bağlantısı olunan yerler şeklinde , A.2.ç maddesinde , işletilme hali , motorlu aracın mekanik aksamının çalışması (mekanik aksamı çalışmasa bile motorlu aracın kendiliğinden de olsa hareket haline geçmesi işletilme hali olarak kabul edilir. Kazanın temassız olması sorumluluğa engel olmaz) şeklinde tanımlandığı, A.2.d.maddesinde de , zararın motorlu bir aracın işletilmesi ile oluşan bir trafik kazası sonucunda 3.şahısların ekonomik değeri olan mal varlığında doğrudan azalma olmasına veya vücut bütünlüğünde eksilmeye , sürekli sakatlığa veya ölümüne sebebiyet verilmesi nedeniyle ilgililerin uğradıkları bu genel şartlar ile içeriği belirlenen maddi kayıpları ifade ettiği belirtilmiş, A.3.maddesinde ise, sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında , 3.şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya birşeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı , 2918 sayılı KTK ya göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri , kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı 3.şahısların, sigortalının KTK çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır denilmek suretiyle sigortanın kapsamı açıklanmıştır. Genel Şartlarda zararın tanımı “Trafik kazası” sonucunda ortaya çıkan maddi kayıplara göre yapılmış ise de, A.6.maddesinde teminat dışında kalan hallerde , işletilme halinde olmayan araçların sebep olacağı zararlar , hak sahibinin yani 3.kişilerin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri ilgililerin sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri trafik sigortası teminatı dışında tutulmuş, ancak trafik kazasına bağlı olmayan zararların zorunlu mali mesuliyet sigortası teminatından karşılanmayacağına dair bir düzenleme yapılmamıştır. 2918 sayılı KTK nda zorunlu mali mesuliyet sigortası dışında kalan hususları düzenleyen 92. Maddesinde de bu konuda farklı bir hüküm bulunmamaktadır. Diğer yandan 2918 sayılı KTK nun 3.maddesinde “karayolu” , trafik için kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlar olarak tanımlanmış olmakla birlikte 2.maddede bu kanunun karayolunda uygulanacağı hükme bağlandıktan sonra aksine hüküm bulunmadığı hallerde karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile park , bahçe, parkyeri, garaj, yolcu ve eşya terminalı, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerleri , erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında bu kanun hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Anlatılan bu bilgilere göre davacının somut olayın vukuu bulduğu yerin tespiti için teknik bilirkişi heyeti ile yerinde keşfen inceleme yapılmıştır. Uyuşmazlığa konu kazanın vukuu bulduğu ———- sahasının bitişiğindeki ————bloktaki binanın bulunduğu ————sokağın kamuya açık yerleşim yeri olduğu görülmüştür.
Davacı şirkete ait olup davalı … şirketinin sigorta poliçesi kapsamındaki——– plaka sayılı ———– model aracın hidrolik donanımla beton pompası ——— kamyon ——- marka olduğu, beton monte makinesinin tazyikli hava basıncından dolayı çelik borusunun patlaması sonucunda hasarın oluştuğu, pompanın bakımlarının düzenli olarak yapıldığını gösterir bilgi ve belgelerin sunulmadığı, pompa makinesinin yapısal elemanlarının (bom, pedestal, ayaklar, çelik konstrüksiyonun ) sertifikalı bir bom denetçisi tarafından düzenli aralıklarla kontrol edilmesi zorunlu ise de, ———- plakalı araç maliki davacının bu gerekliliği yerine getirmediğinden somut olayın meydana gelişinde kusurlu olduğu , bu yüzden oluşan zararın tazmini bağlamında sorumluluğunun bulunduğu görülmüştür. Teknik bilirkişi tarafından davaya konu riziko nedeniyle toplamda 44.149,46 TL hasarın oluştuğu tespit edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm delillere göre; davacı şirketin somut uyuşmazlığa konu olayın meydana geldiği ——— tarihi itibariyle geçerli ve yürürlükte olduğu tartışmasız olan Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sağlanan teminata dayanarak davalı sigortacısından ——- TL tazminat talep edebileceği, bu tazminat miktarına davalıya gönderdiği ——-tarihli ihtarnamenin tebliği ve ödeme için verilen sürede nazara alınarak ———tarihi itibariyle davalının temerrüde düşürüldüğü, bu tarihten itibaren faiz talep edebileceği sonuçlarına varılarak taleple bağlılık ilkesi de nazara alınarak 44.149.00 TL nin davalıdan tahsiline ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1-.Davanın KABULÜ ile 44.149,00 TL’nin 11.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek değişir oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 3.015.89 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 753,96 TL harcın mahsubu ile eksik yatırılan 2.261,93 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 795,06 TL toplam harç masrafı,1.800.00 TL bilirkişi ücreti, 275.00 TL tebligat ve yazışma gideri, 350.00 TL Keşif araç gideri olmak üzere toplam olarak sarfedilen 3.220.06 TL yargılama giderinin tümünün davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davacı yararına tayin ve takdir edilen 5.206,39 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının ve vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/04/2019