Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/265 E. 2019/1290 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/265 Esas
KARAR NO : 2019/1290

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2018
KARAR TARİHİ : 19/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ——davalı tarafı ——– ile sözleşme kapsamında kabin işlerini yüklendiğini, sözleşme kapsamında davacı üzerine düşen yükümlülükleri ifa etmiş olmasına rağmen hak etmiş olduğu ödemeyi alamadığını, davacı tarafından davalı taraf ——- kabin işlerine akrşılık —- seri ve sıra nolu—– bedelli, —– seri ve sıra nolu —- bedelli, —- seri ve sıra nolu — bedelli faturaları düzenlediğini, davalı tarafından düzenlenen faturalara karşılık olarak — keşide tarihli — numaralı ———- bedelli çeki teslim aldığını ve şirketin —- bakiye alacağı kaldığını belirttiğini, sonuç olarak İstanbul Anadolu —– İcra Müdürlüğü’nün —- esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamını, inkar tazminatının davalıdan tahsili ile yargılama giderleri avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten arz ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekilinin dava dilekçesine karşı herhangi bir cevap dilekçesi sunmamış olduğu anlaşıldı.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, muhtelif tarih ve bedelli faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup İİK 67 vd maddelerine dayanmaktadır.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası ve ibraz edilen davalı şirkete ait tüm ticari defter , kayıt ve dayanakları üzerinde talimat yoluyla bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan raporun dosyadaki verilere uygun ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla, hükme esas alınmıştır.
Davaya konu İstanbul Anadolu —-. İcra müdürlüğünün —- esas sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde ; davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine —- cari alacağı ve — işlemiş faiz olmak üzere toplam — asıl alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalı tarafın yetkiye, borcun tamamına, faize itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Davacı ve davalının bağlı olduğu vergi dairelerinden takibe konu fatura tarihlerini kapsayacak şekilde BA/BS formlarının celbine karar verilmiş, celp olunan BA/BS formlarının incelenmesinde her iki tarafında takibe konu faturaları vergi dairesine bildirdiği görülmüştür.
Davalının adresinin — olması nedeniyle davalının ticari defterlerinin incelenmesi yönünden bilirkişi ara kararı oluşturulmuş, bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu 21/10/2018 tarihli raporunda özetle, davalının takibe konu faturaların toplamını KDV hariç 25.517 TL olarak vergi dairesine bildirdiği, davalı defterleri üzerinde yapılan incelemeye göre, davalının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğunu, davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu ve davalının kendi ticari defter ve kayıtlarına göre davacıya — borçlu bulunduğu davacı tarafından dava dosyasında belirtilen davalı tarafa düzenlenen faturalara karşılık olarak davalı tarafından davacıya teslim edilen —- keşide tarihli — numaralı—– şubesine ait — — bedelli çek ile ilgili ticari defterlerinde bir kayıt bulunmadığı yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda ; dosya kapsamındaki tüm deliller; vergi dairelerinden celbolunan — formları , alınan bilirkişi raporu, icra dosyası, iddia ve savunmalar hep birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davaya dayanak yapılan faturaların davalı tarafa tebliğ edildiği, davalının faturaları kabul ederek BA formu kapsamında vergi dairesine bildirdiği, dolayısıyla taraflar arasında ticari ilişkinin var olduğu ve davaya dayanak faturaların davalının kabulünde olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporuna göre ticari defter ve kayıtlarına göre davalının davacıya—- borçlu görüldüğü, davacı talebinin ise takip talebine ilişkin —olduğu ayrıca davacının takip talebinde—– işlemiş faiz talebinde bulunduğu ancak dosya kapsamında davacının davalıya takip öncesi temerrüte düşürdüğüne ilişkin bir ihtarname olmadığı gibi taraflar arasında kesin vade konusunda bir anlaşmada olmadığı davacının takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinden olmadığı alacağın faturaya dayalı olduğu likit ve belirlenebilir olduğu icra inkar tazminatı hüküm ve koşullarının oluştuğu davacının takip talebinde ticari faiz talep ettiği, tarafların tacir olması nedeniyle ticari faiz uygulanması talebinin yerinde olduğu, davalı ticari defterlerinin üzerinde yapılan incelemeye göre her ne kadar davacının davalıya —- borçlu göründüğü anlaşılmış ise de davacı talebinin—- olduğu taleple bağlılık ilkesi gereği itirazın bu tutar üzerinden iptaline karar verilmesi gerektiği davalı cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ise de Türk Borçlar Kanunu 89. Maddesi uyarınca para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödeneceği anlaşılmakla mahkememizin yetkili olduğu davalının yetki itirazının yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile; davalının İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün —— esas sayılı dosyasına vaki itirazın asıl alacak—–yönünden İPTALİNE,
2. Asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3. Alacağın % 20 si oranında hesap edilen —-icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan—– harcın ve icra takibi peşin harcı —- alınması gerekli olan— harçtan mahsubu ile bakiye—- karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri —, bilirkişi ücreti—, olmak üzere toplam —- yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan—–yargılama masrafına, peşin harç— eklenerek sonuç olarak —- davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan —yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan– uyarınca — avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.