Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/262 E. 2022/362 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/262 Esas
KARAR NO : 2022/362
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 06/03/2018
KARAR TARİHİ: 17/05/2022
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu—- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle;—- tarihinde Müvekkilinin kullanmış olduğu —- giriş yaptığı esnada aracının ön kısımları ile karşı yönden gelerek ve kusurlu olarak şerit değiştiren — ——- çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını, yüzünde sabit iz oluştuğunu —–ve bu kaza nedeniyle sakatlandığını, bilirkişi incelemesi sonucunda; kaza yeri incelendiğinde kazanın olduğu noktanın yol genişliği — olduğu yol şerit çizgilerinin olmadığı ancak ——konumu incelendiğinde gidişe göre yolun solun tarafına arka kısmından — konumun ise —– sürücüsünün karşı yönden gelen aracın yol bölümüne girdiğini gösterdiği ve asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, bu kazanın oluşumunda — — —– belirlemiş olduğu asli kusurlardan ——— fazla şerit taşıt yollarında karşı yoldan gelen trafiğin kullandığı şerit veya yol bölümüne girme kusurunu işlediğinin belirlendiğini, Müvekkilinin halkla ilişkiler içerisinde olabileceği her hangi bir meslek sahibi olabilme ihtimal ve imkanı ortadan kalktığı gibi, kaza nedeniyle uğramış olduğu sakatlık ve iş gücü kaybı sonucunda maddi zarara uğradığını, kaza sonucunda hayatını kaybedeceği tehlikesinin vermiş olduğu üzüntü dışında da, yüzünde meydana gelen iz nedeniyle, özgüvenini kaybettiğini, sosyal çevresinden tamamen uzaklaştığını ve özel hayatı olumsuz etkilenerek kendisine uygun bir eş bulamayacağı düşüncesi içerisine girerek de ayrıca elem ve ızdırap içerisine düştüğünü, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere, davalının taşınmazları, kazaya neden olan araç üzerine başta olmak üzere araçları, banka hesapları ile tespiti halinde diğer mal varlığının üçüncü şahıslara devrinin ve/veya hak kısıtlayıcı işlem tesisinin engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, — manevi tazminat olarak —-birlikte müteselsilen ve müştereken alınmasına karar verilmesini, —-maddi tazminat olarak, yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müteselsilen ve müşteren tahsiline ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı — vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: müvekkil şirkete herhangi bir başvuru yapılmadan huzurdaki davanın ikame edildiğini, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte; davaya konu kazaya karışan — plaka sayılı aracın müvekkil —- tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin—–dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, davacı tarafça usule uygun bir özürlü sağlık kurulu raporu bulunmaması sebebiyle davacı vekilinin daimi sakatlık iddialarının reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkil şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğini, bu sebeple mahkemece faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faizin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğunu, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar —-Mahkememize sunduğu — havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: — açısından—- tarihli bilirkişi raporunda, sürücü —— asli kusurlu, davacı—- kanunun —– bendi gereğince tali kusurlu olarak tespit edildiğini, ancak bilirkişi raporunun, davacının kusur oranının belirlenmesinde yeterli olmadığını, kaza sonrasında tutulan kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere davacı —–, bilirkişi raporunda belirtilen maddelere ek olarak—— giren kask ve koruyucu gözlük takma zorunluluğu kuralını ihlal ettiğini, davacının uyması gereken bu kuralları ihlal ederek kazanın ve zararın oluşmasına katkıda bulunduğunu, ayrıca dava dilekçesinde, davacı ——kaza da başından da yaralanmış ve yüzünde çizikler olduğunu beyan ettiğini, ancak davacının takılması zorunlu, başını ve yüzünü koruyacak olan kaskı koruyucu gözlüğü takmadığını, bu nedenle davacının zararın doğumunda ve artmasında ağır kusuru söz konusu olduğunu, —-, açılan bu dava haksız olduğunu reddi gerektiğini, dava dilekçesinde talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, uğranılan zarar ile talep edilen miktar arasında büyük bir fark olduğunu, davacının uğradığı zararın manevi tazminat talebinde bulunacak kapasitede ve büyüklükte olmadığını, —— olarak; her ne kadar dava dilekçesinde müvekkil şirketin davalı olarak gösterilmişse de, bu tazminat istemine ilişkin müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğu söz konusu olmadığını, söz konusu —-sularında meydana geldiğini, bu saatte müvekkil şirketin herhangi bir servis hizmeti olmamakla birlikte söz konusu kazanın şirketin faaliyeti dışında meydana geldiğini, bu nedenle kaza ile zarar arasında uygun illiyet bağı bulunmadığını, müvekkil şirketin tazminat isteminden sorumlu olamayacağını, davacı yanın uğradığı manevi tazminatın şartları oluşmadığını, bir an için kabul edilse dahi davacinin bizzat kendi kusurunun olduğu ve oluştuğunu iddia ettiği yaraların manevi tazminin bu denli yüksek olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, yüzünde çizik oluştuğundan bahisle bundan sonra karşı tarafça beğenilmeyeceği kaygısı taşiyor olduğunun gerçeğe uygunluğu bulunmadığını, manevi zararının bu denli yüksek olmasının beklenemeyeceğini, davacının haksız ve gerçeğe dayanmayan iddia ve taleplerle açılan davanın reddine karar verilmesini, dava masraf ve vekalet ücretinin karşı yana bırakılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeniyle kusur ve maluliyet oranları ile zarar ile kaza arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, davalı tarafın zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, trafik kazasından kaynaklı sürekli iş göremezlik, tazminatı ve manevi tazminat davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER:
Celp ve tetkik olunan —-tarihli yaralamalı trafik kazası tespit tutanağına göre; — sevk ve idaresindeki — çarpışması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez —–tarafından tanzim edilen—- tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının ——- araç olduğu anlaşılmıştır.
—plaka sayılı —- plaka sayılı aracın tescil bilgileri celp edilmiştir.
Davacının tedavi gördüğü hastanelere müzekkere yazılmış ve tedavi evrakları dosya arasına alınmıştır.
— yazılan müzekkere cevabının incelenmesinden; davacı —–kaza nedeniyle rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti —- tarihli raporunda özetle; dosya kapsamındaki mevcut veriler ve olay yeri fotoğrafları da dikkate alındığında, — tarihinde meydana gelen olayda; davalı sürücü —– 75 (Yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğunu, davacı sürücü —– olayın oluşumunda %25 (Yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğunu, davacı motosiklet sürücüsünün kaskının bulunmadığı işaretlenmiş olduğunu, davacının yaralanması ile neticelenen olayda, davacının kask takmadan motosiklet kullandığı ve can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü anlaşılmakla, kendi yaralanmasında müterafik kusurlu olduğunu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının — olduğunu, temerrüt başlangıcının —- dava tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
—- özetle; dosya kapsamındaki mevcut veriler ve olay yeri fotoğrafları da dikkate alındığında, — tarihinde meydana gelen olayda davalı sürücü — oranında kusurlu olduğunu, davacı sürücü —- oluşumunda %25 (Yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğunu, davacı —– sürücüsünün kaskının bulunmadığının işaretlenmiş olduğunu, davacının yaralanması ile neticelenen olayda, davacının kask takmadan motosiklet kullandığı ve can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü anlaşılmakla, kendi yaralanmasında müterafik kusurlu olduğunu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının —- olduğunu, temerrüt başlangıcının—dava tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğunu, kişinin —tarihinde maruz kaldığı —–kazası yaralanmasına bağlı vücudunda meydana gelen sağ burun kenarında ve —– iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren — aya kadar uzayabileceğini, bu süre zarfında kişinin % 100 oranında geçici iş göremezlik ve başkasının bakımına muhtaç olma durumunun söz konusu olduğunu, sürekli başkasının bakımına muhtaç olmadığını, —- geçirmiş olduğu motosiklet kazasına bağlı vücudunda meydana gelen frontal bölgedeki ödem bağlı; tedavi ile işlevselliği düzelmeyen ——; tüm vücut özür oranının % 70 (yüzdeyetmiş) olduğunu, kişinin tespit edilen hafif düzeydeki bilişsel belirtilerinin işlevselliğine etkisi göz önünde bulundurulduğunda takdiren —- alındığında; —- kazasına bağlı sürekli tüm vücut özür oranının — olduğunu, kişinin hali hazır durumu itibariyle saptanan geçici iş göremezlik süresi oranının başkasının bakımına muhtaç olma süresi ve sürekli özür oranı ile —— tarihinde maruz kaldığı —— kazası arasında doğrudan illiyet (nedensellik) bağı olduğu rapor edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, trafik kazasından kaynaklı sürekli iş göremezlik, tazminatı ve manevi tazminat davasıdır.
Tüm dosya kapsamından; —tarihinde davacının sevk ve idaresindeki —- sevk ve idaresindeki —- ile trafik kazası meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde düz seyrine devam eden —— geçiş hakkını vermeyip —- kapatan davalı – %75 oranında kusurlu olduğu; seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde mahal şartlarına ve yol özelliğine göre seyrine özen göstermeyip zamanında etkili tedbir almayan davacı sürücünün %25 oranında kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacının kaza tarihinde yürürlükte bulunan—- göre özür oranının —-olduğu, özrü ile kaza arasında illiyet bağının bulunduğu, davacının kaza nedeniyle sürekli iş göremezlikten uğradığı maddi zararının — olduğu, bu miktardan davacının kusur oranına isabet eden %25’in düşürülmesinden sonra davacının sürekli iş göremezlikten kaynaklı zararının ——olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Davacının trafik kazası sırasında motosikleti kullanırken kask takmaması nedeniyle kazanın meydana gelmesinde müterafik kusurunun bulunduğu, bu nedenle yerleşik —- uygulaması gereği belirlenen tazminat miktarından %20 oranında müterafik kusur indiriminin yapılması gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
Davalı —–; davalının kazaya %75 kusuruyla sebebiyet vermesi nedeniyle davacının kaza nedeniyle oluşan sürekli iş göremezlik zararından haksız fiil hükümlerine göre sorumlu olduğu, davalı —-sebebiyet veren—- plakalı aracın kaza tarihinde tescil maliki olması ve aracın işleteni olması nedeniyle —-ile birlikte davacının sürekli iş göremezlikten kaynaklı zararından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davalı — kaza tarihinde geçerli —– yapan sigorta şirketi olması nedeniyle diğer davalılarla birlikte davacının zararından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davacının —zararından %20 müterafik kusur indirimi yapılmasından sonra kalan —- zararının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerektiği, davalılar– ve —– faiz başlangıç tarihinin haksız fiil tarihi olan —— tarihi olduğu, davalı — şirketi yönünden davadan önce tüm evraklarla birlikte başvuru yapılmamış olması nedeniyle temerrüt tarihinin dava tarihi olduğu, dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği, talep gibi işleyecek faizin yasal faiz olması gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
Davacının manevi tazminat talebi yönünden yapılan incelemede; dava konusu kazanın meydana gelmesindeki tarafların kusur durumu, kazanın meydana gelmesiyle oluşan zararın büyüklüğü ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önüne alınarak zenginleşmeye sebebiyet vermeyecek miktarda uygun bir manevi tazminata hükmetmek gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
Tüm bu gerekçelerle davacının maddi tazminat davasının müterafik kusur indirimi ile birlikte kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi gerektiği, müterafik kusur indirimi nedeniyle reddine karar verilen miktar yönünden davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği; manevi tazminat talebinin kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine—— varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat davası yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; —- kaynaklı tazminatın davalı—- Yönünden dava tarihinden davalılar —— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Manevi tazminat davası yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; — manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —– müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden; başlangıçta peşin olarak alınan 35,90 TL harcı ıslah/tamamlama harcı 4.916,00 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 15.755,93 TL harçtan mahsubu ile bakiye 10.804,03 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
4-Manevi tazminat davası yönünden; alınması gerekli 683,10 TL karar ve ilam harcının davalılar ——müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 35,90 TL, posta ve tebligat gideri 584,96 TL, bilirkişi ücreti 2.000,00 TL, Adli Tıp Kurumu(Maluliyet) fatura bedeli 344,04 TL, olmak üzere toplam 2.964,90 TL yargılama masrafının, 35,90 TL peşin harç ve 4.916,00 TL ıslah tamamlama harcı ile birlikte toplam; 7.916,80 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, maddi tazminat davasında reddedilen kısmın müterafik kusur indiriminden kaynaklı olması ve dosya kapsamında manevi tazminat davasına has yargılama gideri yapılmamış olması nedeniyle davanın reddedilen kısmı yönünden davacı aleyhine yargılama gideri hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Maddi tazminat davası yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 24.595,74 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Manevi tazminat davası yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davalılar —– müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat davası yönünden davalılar —– yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalılar —— verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar ——- yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/05/2022