Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/251 E. 2021/27 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/251 Esas
KARAR NO: 2021/27
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2018
KARAR TARİHİ: 14/01/2021
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın ——- abonesi olduğunu, davalı tarafın davacı toplamda —-borcunun bulunduğunu, davalı tarafın bir türlü ödeme yapmadığını ve bunun üzerine davalı aleyhine ————-ilamsız takip başlatıldığını, davalı tarafın borcunun olmadığını beyan ettiğini, itirazında herhangi bir belge sunmadığını, tüm bu açıklanan sebeplerden dolayı itirazın iptali ile takibin devamına, % 20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama ve vekalet ücretinin davalıya yüklenilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili——– tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu ——–havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davalı tarafın borcunun olmadığını, davalı tarafın davacı tarafa borcunu ödediğini ve dekontları sunduğunu, tüm bu açıklanan sebeplerden dolayı itirazın iptali takibin reddini, % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama ve vekalet ücretinin davacıya yüklenilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili hüküm duruşmasına katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, davacının davalıdan ödenmeyen fatura alacağı bulunup bulunmadığı, davalının fatura bedellerini ödeyip ödemediği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen—- sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından — tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna —- tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın—- yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilince dosyaya sunulan faturalar incelendiğinde, davalıya yönelik olarak faturaların toplamının —- bedelli düzenlendiği ve açık fatura niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi —- havale tarihli raporunda özetle; taraflar arasındaki uyuşmazlığın fatura alacak konusu olduğu görüldüğünü, tüm bu hususlar dikkate alındığında davacı yanın davalı yandan asıl alacak ———– tutarında alacaklı olacağı İİK 67/2 maddesi uyarınca takibin fatura ve cari hesaba dayanması bu kapsamda belirlenebilir ve likit olması sebebi ile ayrıca davacının % 20 oranında olmak üzere ——-icra inkar tazminatı talebinde bulunabileceği kanaatine varıldığı beyan ve Rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Ticari Defterlerin Delil Kabiliyeti
Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır. (TTK m. 83)
Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir. (HMK m. 199)
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir. (HMK m. 219)
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. (HMK m. 220/1)
Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. (HMK m. 222/2-3-5)
Temerrüt
İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur(TBK m. 90).
Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir(TBK m. 97).
Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; ( …. ) borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır(TBK m. 117/1,2).
Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar(TTK m. 10).
Faiz
Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur(3095 s.y. M. 2/1).
——– önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, ——– uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur(3095 s.y. M. 2/2).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, fatura, takip dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında telefon aboneliğine ilişkin sözleşme bulunduğu, sözleşme kapsamında davacının edimini yerine getirdiği hususu taraflarca uyuşmazlık dışı olduğu, tarafların uyuşamadıkları noktanın davalının almış olduğu hizmet mukabilinde düzenlenen fatura bedellerini ödeyip ödemediği hususunda olduğu, davacı tarafça fatura bedelleri ödenmediği iddiası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından takibe itiraz edildiği, davalının faturaların bedellerini ödediğine ilişkin dekontlar sunduğu, dekontların incelenmesinden açıklama kısmında başka icra dosyalarına ilişkin ödeme açıklamasının bulunduğu, bu nedenle bu dekontların ——— sayılı takip dosyasına konu faturalara istinaden ödeme yapıldığını kanıtlar nitelikte bulunmadığı, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin incelenmesinden sözleşmenin 5.6 maddesinde uygulanacak faiz oranının faturaların altında belirtileceği hususunun yer aldığı, faturaların incelenmesinden fatura tutarları için aylık—— oranında gecikme faizi uygulanacağının belirtildiği, davalı tarafça faturalara itiraz edildiğine ilişkin bir belge sunulmadığı, ödemeye ilişkin dekontların açıklama kısmında başka icra dosyalarının yazılı olması nedeni ile davalı tarafça ödemenin ispat edilemediği, bu nedenle takibe itirazın haksız olduğu, alacağın likit olması nedeniyle alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun,—— sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİNE,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si olan 473,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 135,03 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 61,06 TL’ nin mahsubu ile bakiye 73,97 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 1.976,72 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti ve 169,36 TL posta ve tebligat giderinden oluşan 1.423,76 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——-Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/01/2021