Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/247 E. 2018/763 K. 21.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/247
KARAR NO : 2018/763

DAVA : İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2017
KARAR TARİHİ : 21/06/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkemeye sunduğu 07/07/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalıların müvekkilinden ………. ödünç para aldıklarını, alınan borç paranın geri ödenmediğini bunun üzerine İstanbul Anadolu …… İcra Müdürlüğünün 2017/9424 Esas sayılı dosyası ile davalılar aleyhine takip yaptıklarını, takibe yapılan üzerine durduğunu beyan ile davalı borçluların borca itirazlarının iptali ile takibin devamına, haksız itiraz eden davalı borçlular aleyhine alacağın %20 ‘sinden aşağı olmamak üzere icra ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. .
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalılarca süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Davalı … Mahkemeye sunduğu 09/01/2018 havale tarihli beyan konulu dilekçesinde özetle: alacaklı ile hiçbir ticari ilişkilerinin bulunmadığını, kendisini yaklaşık 15 yıldır tanıdığını, borçtan haberdar olmadıklarını, söz konusu borcun 2006 yılı eylül ayında senet karşılığı kendisine verildiğini, daha sonra bedelin iade edildiğini, sözleşme ve senetlerin iadesinin istendiğini ancak iade edilmediğini, davacıyı eskiden beri tanıdığı için kuşku duymadığını, kendisinin iyi niyetle imzaladığı senetlerin başkalarına cirolandığını, ylapılanın sahtekarlık olduğunu beyan etmiştir.
İstanbul Anadolu ……… Asliye Hukuk Mahkemesinin 28//12/2017 tarih 2017/272 Esas ve 2017/591 K sayılı kararı ile uyuşmazlığın ödünç para verme sözleşmesinden kaynaklandığı ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerden kaynaklanan davanın ticaret mahkemesinin görevine girdiğinden bahisle görevsizlik kararı verildiği ve dava dosyasının mahkememize tevzi edilerek yukarıdaki esasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu……. İcra Müdürlüğü’nün 2017/9424 Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 17/04/2017 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlularına tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İ………. Müdürlüğü’nün 09/05/2018 tarihli müzekkere cevabı incelendiğinde; davalılar … ve … ‘nun tacir kaydının bulunmadığı belirtilmiştir.
……….. Müdürlüğü’nün 16/05/2018 tarihli müzekkere cevabı incelendiğinde; davacı … ‘in kaydına rastlanılmadığı belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır(TTK m.4). Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.(TTK m.5).
Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir(TTK m.11 ).
Esnaf ise; ister gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri esnaf işletmesi için öngörülen sınırda kalan, sanat veya ticaretle uğraşan kişidir(TTK m.15 ).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, sözleşme, takip dosyası, …… sorgu raporu, teslim tutanağı, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 03/10/2007 tarihinde ….. bir şirketten gerçekleştirilecek olan ithalat için gerekli olan sermayenin …….. ‘sinin … tarafından karşılanması ve bu bedel karşılığında yapılacak toplam satış bedeli üzerinden masraflar çıkarıldıktan sonra kalan karın % 50 ‘sinin … ‘e verilmesinin kararlaştırıldığı ve 03/10/2007 tarihli tutanağa göre de ………. ‘nin … tarafından ………’e teslim edildiği, davacı tarafından ise sözleşmenin uygulanmaması nedeniyle verilen paranın iadesinin talep edildiği, her ne kadar davanın açıldığı İstanbul Anadolu ……. Asliye Hukuk Mahkemesince Yargıtay ……HD’nin kararları emsal gösterilerek davanın ödünç sözleşmesinden kaynaklandığından bahisle mahkememize görevsizlik kararı verilmiş ise de emsal olarak gösterilen Yargıtay …… HD’nin 06/07/2017 tarih 2016/3139 Esas – 2017/2772 Karar sayılı ilamının (…uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, bu nevi davaların ticari dava olduğuna ya da Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde görüleceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. O halde, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olması için uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması zorunludur. Davacı yüklenicinin sözleşme konusu işleri ticari işletmesiyle ilgili olarak yaptığında tereddüt bulunmamaktadır. Buna karşılık davalı gerçek kişi, uyuşmazlık konusu işleri ticari işletmesiyle ilgili olarak değil, şahsi konutunun tadilatı amacıyla gerçekleştirmiştir. Yapılan açıklamalara göre, eldeki davaya bakma görevi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi’ne aittir. Bu durumda mahkemece davanın görev yönünden dava şartı yokluğundan reddi ile kararın kesinleşmesine müteakip, dosyanın talep halinde İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken…) ve yine emsal olarak gösterilen Yargıtay …. HD’nin 07/06/2017 tarih, 2016/1340 Esas – 2017/2458 Karar sayılı ilamının (davacı ve davalının tacir olduğu ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesiyle ilgili olduğu anlaşıldığından davaya bakmaya asliye hukuk mahkemesi görevli olmayıp asliye ticaret mahkemesi görevlidir.) ödünç sözleşmesi ile ilgili olmayıp eser sözleşmesi nedeniyle oluşan alacağın tahsiline ilişkin uyuşmazlıklarla ilgili olduğu, kaldı ki 6102 sayılı TTK’nın 4/1-f maddesinin gerekçesinde “… finans sektöründe sadece bankalar ve ödünç para verme işleri ile uğraşanlar bulunmamakta, bu sektör sadece anılan kanunlarla düzenlenmemektedir. Bunların yanında, finansal kiralama, faktoring, özel ve genel finans şirketleri, fortfaiting şirketleri başta olmak üzere çeşitli finans kurum ve kuruluşları da vardır. Bunları düzenleyen ayrıntılı bir mevzuat bulunmaktadır. Bende eklenen ‘diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara’ ibaresi anılan şirketleri ifade etmektedir. ” şeklindeki ifadesiyle taraflarının tacir olmadığı basit ödünç ilişkilerinde değil finansal piyasalara ilişkin olan ve özel kanunlarda düzenlenen ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklarda Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu, bunların yanı sıra dosyada bir örneği sunulu sözleşmeye göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın ödünç para verme sözleşmesinden kaynaklanmadığı, zira sözleşmenin ödünç para verilmesine ilişkin olmayıp ithalatın yapılması halinde elde edilecek karın % 50 ‘sinin … ‘e verilmesine ilişkin olduğu, sözleşmenin kar ortaklığı (adi ortaklık) sözleşmesi olduğu, sözleşmenin uygulanması halinde verilen paranın iadesi düzenlenmeyip ithal edilecek ürünün satışından elde edilecek karın %50 ‘sinin davacıya verilmesi öngörüldüğünden adi ortaklıktan kaynaklanan eldeki davada davalıların ticari işletmesi ile de uyuşmazlığın ilgili olmaması nedeniyle de Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu, davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmaması nedeni ile ticari dava niteliğinde olmadığı, taraflardan yalnızca birinin ticari işletmesi ile ilgili olması halinde davanın ticari dava olarak kabul edilemeyeceği, Mahkememizin görevinin tayininde Ticaret Kanununda düzenlenenler hariç uyuşmazlığa konu mal ve/veya hizmetin türünün ve ticari iş karinesinin etkili olmadığı Ticaret Kanununu ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlediği(Hukuk Genel Kurulunun 16/09/2015 tarih, 2014/1026 Esas ve 2015/1765 Karar), uyuşmazlığın Mahkememizin görevine girmediği, 6102 sayılı Ticaret Kanunun 5/3. Maddesinde 26/6/2012 tarihinde yapılan değişiklik ile Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisine dönüştüğü, görevin genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine(HMK m.2) ait olduğu, mahkemenin görevli olmasının(HMK m.114/1-c) dava şartlarından olduğu, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden(HMK m. 115/1) nazara alınacağı, tespit edilen dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama harç ve giderleri görevli mahkemede değerlendirilmek üzere Mahkememizin karşı görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu …… Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-İstanbul Anadolu ……… Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi sureti ile dosya mahkememize geldiğinden mahkememizin karşı görevsizlik kararınında istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde, dosyanın görev uyuşmazlığının halli ve merci tayini için ilgili istinaf dairesine gönderilmesine,
5-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .