Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/242 E. 2018/1148 K. 22.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/242
KARAR NO : 2018/1148
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/02/2018
KARAR TARİHİ : 22/11/2018
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu…. havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili Bankanın … Şubesi ile . . arasında . tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla, şirket ortağı ve yetkilisi olan …, …, …, … ve …’in imzaladıklarını, sözleşme kapsamında borçlu şirkete kredili mevduat hesabı açıldığını ve kullandırıldığını, ayrıca çek karnesi teslim edildiğini, kredi borçları ödenmeyince borçlulara …… Noterliğinin… tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edildiğini, borçlular tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine İstanbul Anadolu 13. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, borçlular tarafından borcun tamamına itiraz edildiğini, takibin durduğunu, itirazın haksız ve yersiz olduğunu, borcun olmadığı iddiasının asılsız ve gerçek dışı olduğunu beyanla borçlular aleyhine İstanbul Anadolu 13. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20 ‘sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili … tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; bilirkişi raporuna bir diyeceklerinin bulunmadığını beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu … havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafın dava dilekçesinde ek olarak belirttiği hiçbir belgeyi ve delil listesini kendilerine tebliğ etmediğinden cevap haklarının sınırlandığını, müvekkil şirket ile davacı banka arasında herhangi bir cari hesap mutabakatı bulunmadığını, diğer şahıs müvekkiller bakımından da davacı bankanın hiç bir şekilde taksitlerin müvekkili şirket tarafından geciktirildiği hususunda hiç bir şekilde uyarılmadığını, ödenen bazı taksitlerin borçtan düşülmediğini, GKS ‘nin genel işlem şartı özelliğini taşıyan fahiş faiz maddeleri uyarınca yüksek faiz talep edildiğini, bu bağlamda müvekkili şirket ve diğer müvekkillerinin davacı bankaya muaccel hale gelmiş herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili şirket ile davacı banka arasında imzalanan sözleşmeyi diğer müvekkillerin kefil sıfatıyla imzaladığını, sorumluluklarının kefalet miktarı ile sınırlı olduğunu, davacı tarafça bu durum gözetilmeden takip başlattığını, cevabi ihtarnamede de belirttiğimiz gibi müvekkiller ile davacı banka arasında cari hesap mutabakatının bulunmadığını, davacı bankanın bu faiz oranlarını Genel Kredi Sözleşmesine dayandırmakta olduğunu, bu sözleşmelerin tek tip hazırlandığını, kredi kullanmak isteyen tarafa müzakereye açık olmaksızın adeta dayatılmakta olduğunu, bankalar tarafından faiz oranları kısmının boş bırakılarak daha sonra elle doldurulduğunu beyanla davanın reddine, reddedilen miktar üzerinden kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 22/11/2018 tarihli karar celsesine katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalı … Şti.’nin kullanmış olduğu kredi nedeniyle ödenmemiş kredi bakiyesinin bulunup bulunmadığı, taraflar arasında mutabakat sağlanıp sağlanmadığı, yapıldığı iddia olunan ödemeler ile tahsilatların borçtan düşülüp düşülmediği, faizin fahiş olup olmadığı ve faize faiz yürütülüp yürütülmediği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu 13. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 16/01/2018 tarihli takip talebi ile davalı takip borçluları hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlularına tebliği üzerine davalı takip borçlularının süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı takip alacaklısı vekiline 12/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı …..Şubesi ile davalı…… arasında imzalanan . tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ve ekleri incelendiğinde; davalı …..’ne ….TL tutarında kredi kullandırıldığı ve kredi sözleşmesinin müteselsil kefil müşterek borçlularının davalılar …, …, …, … ve … olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konusu ile ilgili olarak bankacı bilirkişi 26/06/2018 havale tarihli raporunda özetle; davacı bankanın davalı borçlu ve kefillerden tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip tarihi itibariyle asıl alacak 43.493,18 TL, faiz ve BSMV 2.359,41 TL olmak üzere toplam 45.852,59 TL alacaklı olduğunu, takip tarihinden başlamak üzere 1.000.000,00 TL ‘lik limit dahilini aşmamak kaydı ile 43.493,18 TL asıl alacak ödeninceye kadar yıllık % 28,08 TL oranında temerrüd faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisinin davalılardan istenebileceğini, 5464 sayılı yasanın 26/2 maddesi gereği 01/06/2006 ‘dan itibaren de TCMB 4 ‘er aylık dönemler itibariyle deklere edilen değişen oranlardaki faizin uygulanması gerektiğini, davacı bankanın davalı borçlu ve kefillerden sözleşme şartlarına göre 5.640,00 TL çek depo talebinde bulunabileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Bakanlar Kurulu, bankaların ödünç para verme işlemleri ve mevduat kabulünde uygulanacak azamî faiz oranlarını, katılma hesaplarında kâr ve zarara katılma oranlarını, özel cari hesaplar dâhil bu maddede belirtilen işlemlerde sağlanacak diğer menfaatlerin nitelikleri ile azamî miktar ya da oranlarını tespit etmeye, bunları kısmen veya tamamen serbest bırakmaya yetkilidir. Bakanlar Kurulu, bu yetkilerini …Bankasına devredebilir(5411 S.K. Bankacılık Kanunu m. 144).
22/11/2006 tarih ve 26354 Sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 16/10/2006 tarih ve 2006/11188 Karar Sayılı Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kâr ve Zarara Katılma Oranları ile Özel Cari Hesaplar Dahil Bu İşlemlerde Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Bakanlar Kurulu Kararına göre;
Bankaların mevduata ve kredilere uygulayacakları faiz oranları ile katılma hesaplarına uygulayacakları kâr ve zarara katılma oranları ve bu oranların kısmen veya tamamen serbest bırakılması …… Bankasınca yayımlanacak tebliğlerle düzenlenir(Madde: 3).
Bankaların kredi işlemlerinde sağlayacakları faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ile azami miktar ya da oranları ve bunların kısmen veya tamamen serbest bırakılması ….. Bankasınca yayımlanacak tebliğlerle düzenlenir(Madde: 4/2).
Kredi faiz oranları, açılmış ve açılacak kredi hesaplarına ilan tarihinden itibaren uygulanabilir(Madde: 6/2).
09/12/2006 Tarih ve 26371 Sayılı Resmi Gazete yayımlanarak 09/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren …. Bankasının Mevduat Ve Kredi Faiz Oranları Ve Katılma Hesapları Kâr Ve Zarara Katılma Oranları İle Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ(sayı: 2006/1)’e göre;
Bankalarca, reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırları serbestçe belirlenir(Madde: 4/1).
Kredili mevduat hesaplarında uygulanacak azami akdi ve gecikme faiz oranları 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 26 ncı maddesi uyarınca Türkiye Cumhuriyet ….Bankası tarafından belirlenen azami oranları geçemez(Madde: 4/2).
Katılma hesaplarında toplanan fonların işletilmesi sonucu doğacak kâr ve zarara katılma oranları katılım bankaları tarafından serbestçe belirlenir. Katılım bankasının zarara katılma oranı, kâra katılma oranının yüzde 50’sinden az olamaz(Madde: 5).
12/11/2016 tarih ve 29886 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, 01/01/2017 tarihinde yürürlüğe giren ….Bankasının Kredi Kartı İşlemlerinde Uygulanacak Azami Faiz Oranları Hakkında Tebliğ(SAYI: 2016/8)’e göre;
– Türk lirası cinsinden kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami akdi faiz oranı/aylık azami akdi kâr payı oranı yüzde 1,84
– Türk lirası cinsinden kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami gecikme faiz oranı/aylık azami gecikme cezası oranı yüzde 2,34
Olarak tespit edilmiştir.
Bankanın temerrüt tarihinde fiilen uyguladığı faiz oranları tespit edilip(Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 01/11/2017 tarih, 2016/13472 Esas ve 2017/7537 Karar Sayılı İlamı), buna göre değerlendirme yapılmalıdır.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, kredi/kredi kartına ilişkin sözleşme, hesap kat ihtarı ve tebliğ mazbatası/belgesi, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davalı…… ‘nin Genel Kredi sözleşmesi kapsamında kullanmış olduğu krediye …, …, …, … ve …’in müteselsil kefil oldukları, davacı banka tarafından kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredilerin ödenmediğinden bahisle kredi borçlusu ve kefiller hakkında hesap kat edilerek ihtarnamenin kredi borçlusu şirkete 16/01/2018 tarihinde kefillerden …, …, … ‘e 16-17/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, … ve … ‘e çıkartılan tebligatların ise 16/01/2018 tarihinde iade edildiği, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davacı takip alacaklısı banka tarafından kefiller ve kredi borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, davalı takip borçlularının süresinde itirazı üzerine icra takibinin durduğu ve eldeki davanın süresi içerisinde açıldığı, davalı kefillerin davalı şirketin kullandığı krediye 1.000.000,00 TL limit ile müteselsil kefil oldukları, kefalet tarihi itibari ile davalı kefillerin şirket ortağı oldukları, ayrıca kefil … yönünden eş rızasının bulunduğu, bu hali ile kefaletin usulüne uygun ve geçerli olduğu, banka alacağının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesi üzerine somut olaya uygun denetime elverişli ve gerekçeli olması nedeni ile hükme esas alınan bankacı bilirkişi raporuna göre kredili mevduat hesabı (KMH) kredisi yönünden 43.493,18 TL asıl alacak, 2.359,41 TL işlemiş faiz ve BSMV alacağının bulunduğu ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren %28,08 oranında faiz ve bu faize %5 oranında BSMV uygulanması gerektiği, ayrıca henüz davacı bankaya iade edilmemiş olan dört adet çek yaprağından dolayı bankanın ödemekle yükümlü bulunduğu risk tutarı 5.640,00 TL’nin takip alacaklısı banka adına açılacak vadesiz bir hesaba depo edilmesi gerektiği, her ne kadar hesap kat ihtarında verilen süre dolmadan takibe geçildiği iddia olunmuş ise de, takip yapılabilmesi için verilen sürenin dolmasına gerek bulunmayıp, hesabın kat edilmesinin yeterli olduğu, mucceliyetin hesabın katedilmesiyle temerrüdün ise icra takibi ile oluştuğu, kefil(ler)in kefalet limitini aşmamak kaydıyla kredi borçlusunun temerrüdünün sonuçlarından(TBK m. 589/2) da sorumlu olduğu, tespit edilen temmerrüt faizi oranının ……Bankasınca belirlenen oran olduğu, davalı kredi borçlusu şirket ile kefillerin icra takibe konu krediden dolayı sorumluluğunun devam ettiği ve takibe itirazlarının yukarıda yazılı miktarlar itibari ile haksız ve yersiz olduğu, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlularının, İstanbul Anadolu 13. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 43.493,18 TL asıl alacak ve 2.359,41 TL işlemiş faiz ve BSMV yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren TCMB kararları uyarınca değişen oranlarda olmak kaydıyla %28,08 oranında temerrüt faizi ve bu faize %5 BSMV uygulanmasına,
3-Davacı bankaya henüz iade edilmemiş 4 adet çekten dolayı bankanın ödemekle yükümlü bulunduğu risk tutarı 5.640,00 TL ‘ nin depo edilmesine,
4-Kabulüne karar verilen alacağın%20 ‘si olan 9.170,51 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Başlangıçta peşin olarak alınan 650,11 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 229,26 TL’nin, alınması gerekli olan 3.517,45 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.638,08 TL karar ve ilam harcının davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 650,11 TL, posta ve tebligat gideri 184,00 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL olmak üzere toplam 1.534,11 TL yargılama masrafının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 6.014,18 TL avukatlık ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya, ardan delil avansının davalıya iadesine,
9-Karar kesinleştiğinde İstanbul Anadolu 13. İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/11/2018