Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/24 E. 2020/188 K. 04.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/24
KARAR NO : 2020/188

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 04/03/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Asıl davada davacı vekili ; davalı …’ın diğer davalı ——sahibi ve tek yetkilisi olduğunu, ———— ise davacı şirketin paydaşı ve yetkilisi olduğunu, ———. arasında bir anlaşma akdedildiğini, buna göre ———- sinin —— devrinin amaçlandığını, bu sebeple davacı tarafından 1.171.364,68 TL ödeme yapıldığını, yine anılan ilişki kapsamında bir kısım ödemelerin ise ——–tarafından yapıldığını, davacı tarafından yapılan ödemelerin davacının ticari defterleri ile sabit olduğunu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının ——– sayılı soruşturma dosyasından alınan bilirkişi raporu ile davalı ——- davacıya 2016 sonu itibariyle ——- borçlu olduğunun tespit edildiğini, ancak aradan geçen süreç zarfında davalı —- ve …’ın ————– bu taşınmaza——— olabilmesi için hiçbir işlem yapmadığını ve davacıdan aldığı paraları da davalı …’ın tek pay sahibi ve şirket yetkilisi olduğu davalı ——– ticari defterlerine borç olarak işleyip davalıya da iade etmediğini, bu nedenle İstanbul Anadolu ——–. İcra müdürlüğünün —- esas sayılı dosyasıyla davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığını ve davalılar tarafından 15.12.2017 tarihinde itirazda bulunulduğunu, davalılar arasındaki tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak davalı .————— davacıya olan borcundan sorumlu tutulmasına karar verilmesi taleplerinin bulunduğunu, ———- ile … arasında bir protokol yapıldığını, bu protokolde ————– vererek % 50 mülk ve şirketin hertürlü mali ve alacağa ortak olduğu 27.10.2014 tarihindeki bilanço ile sınırlı yazdığını, —— tarihli bir protokol daha akdedilip mülkün …’a ait olan % 50’sinin % 50’si (25’i) toplamının ———– satış vaadi ile gerekirse noterden verileceği hususunda mutabakat yapıldığını,bu taşınmaz üzerinde ——— gösterdiğinden ve zilyetlik——–ait olduğundan taşınmazın bir kısmına ve şirket ortaklığına sahip olmak hedeflendiğinden ödemelerin ——– yapıldığını, ama sonradan …’ın bu taşınmazı kendi adına almak için idare ile sözleşme yaparak bu ödemeleri boşa çıkarmaya çalışıp —— ortak yapmadığını, —— tüzel kişiliğini kendi şahsi amaçları için perde olarak kötüye kullanan , ———– içerisinde bulunup —– kurumsal kimliğini kötüye kullanan —–mal varlığını kendi malvarlığına karıştıran …’ın mevcut borçtan ——– ile birlikte sorumlu olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile İstanbul Anadolu ——- icra müdürlüğünün —— esas sayılı icra dosyasına borçlular tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve borçlular aleyhine % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, HMK329/2.maddesi gereğince davalıların 5.000 TL disiplin cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle ; davalı şirketin %10 pay sahibinin davalı … olduğunu, ——- davacı şirketin yetkilisi olduğunu, davalı şirketin söz konusu taşınmaz üzerinde fabrikasının bulunduğunu, davacının delil 3 olarak sunduğu kağıtların üzerinde protokol veya anlaşma ibaresinin olmadığını, toplantı tutanağı şeklinde yazılı olduğunu, anlaşma veya protokollerde tek tarafa kazandırıcı bir işlem yapılamayacağını, ————- tutanağı şirket kaşesi adı altında imzalamadığını, tutanakta kaşesi olmayan şirketin tutanakla ilgili hiçbir dava açma hakkının ve yetkisinin olmadığını, 2.450 m2 taşınmazın 1.074,16 m2’sinin %50’sinin ——devrinin adi bir toplantı tutanağı ile yapılamayacağı, tapu satışı veya noter sözleşmesinin zorunlu olduğu, davacı şirketin davalı şirkete 1.171.364,68 TL ödeme yaptığı iddiasını ispat etmesi gerektiğini, davacı —–delili olarak gösterdiği —–bilirkişi inceleme raporuna itiraz ettiklerini, —–şirketi değil sadece arsayı istediği için ön koşul olarak ortaklık işlemlerinden hep kaçındığını, daha sonra şirketin aleyhine iş ve işlemlerini fark eden …’ın —– vekaletten azlettiği,—– defterlerine borç olarak — işlettirilen —— nasıl çıktığını,——nereden geldiğini,—— satışlarından mı yoksa —– alacaklılarından mı aktarıldığının tek tek incelenmesi gerektiğini, bu nedenlerle davacı tarafın haksız ve mesnetsiz davasının husumet ve taraf yokluğundan reddine karar verilmesini ayrıca davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
BİRLEŞEN DAVADA İDDİA: Davacı ——- birleşen davada vermiş olduğu dilekçesinde ; davalı …’ın diğer davalı ——– sahibi ve tek yetkilisi olduğu, davacı ile davalılardan … arasında sözleşme kurulduğunu, sözleşmeye göre davacının davalı —-ortağı olmasının ve —– faaliyet gösterdiği 2.450 m2 taşınmazın 1.074,16 m2’sinin %50’sinin davacıya devrinin amaçlandığını, bu nedenle davacının 500.000 TL ödeme yaptığını, davacı tarafından yapılan ödemelerin —- ticari defterleri ile sabit olduğunu, — soruşturma nolu dosyasından alınan 01.11.2017 tarihli bilirkişi raporu ile —– davacıya 500.000 TL borçlu olduğunun tespit edildiği, ancak aradan geçen süreç zarfında …’ın davacının bu taşınmaza paydaş olabilmesi için hiçbir işlem yapmadığı ve almış olduğu paraları da tek pay sahibi ve şirket yetkilisi olduğu—— ticari defterlerine borç olarak işlediği, iade etmediği, aynı zamanda davacının şirkete ortak olması için de hiçbir işlem yapmadığını, böylelikle hem taşınmaz hem de şirket ortaklığı için aldığı paraların üzerine yattığını, bu nedenle İstanbul Anadolu ——-. İcra Müdürlüğü’nün—– Sayılı dosyasından davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığı, bu takibe davalılar tarafından 04.12.2017 tarihinde itiraz edildiğini ve takibin durduğunu belirterek davalıların itirazlarının iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir..
BİRLEŞEN DAVADA CEVAP : Davalılar tarafından yasal sürede cevap dilekçesi sunulmadığı ancak yargılama aşamasında davalılar vekili olarak vekaletname sunan —— tarihli duruşmadaki beyanında “bir önceki vekilin trafik kazası geçirdiğini, bu davayı kendisinin şimdilik geçici olarak takip ettiğini, bu davanın konusu ve tarafları aynı olan İstanbul Anadolu —–. Asliye Ticaret mahkemesinin —- Sayılı dosyası ile birleştirilmesi talepleri olduğunu , her iki dosyanın birleştirilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Asıl ve birleşen dava; davalı … ile davacı şirketin yetkilisi birleşen davacı … arasında yapılan anlaşma gereğince davacı şirket ve yetkilisi tarafından davalılara ödendiği belirtilen ancak anlaşmanın gereğinin yerine getirilmemesi nedeni ile bedelsiz kaldığı iddia edilen bedellerin icra takibi yolu ile tahsili istemine ilişkin olup İİK 67 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
Asıl davaya konu İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı takip dosyasının celp olunarak yapılan incelenmesinde, davacı tarafından davalılar aleyhine; “Protokol, ticari defter kayıt ve dayanakları, bilirkişi raporu, ödeme makbuzları” açıklaması ile —- alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalıların yasal süresi içerisinde takibe itirazları üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Birleşen davaya konu İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün—- Esas sayılı takip dosyasının celp olunarak yapılan incelenmesinde; birleşen davacı tarafından davalılar aleyhine; “— tarihli İstanbul Anadolu CBS’nin ———– Soruşturma sayılı savcılık tespit raporu, ödeme makbuzları ve protokol” açıklaması ile 500.000,00 TL alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalıların yasal süresi içerisinde takibe itirazları üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak dava dosyası ve taraf şirketlere ait ticari defter kayıt ve dayanakları belgeler üzerinde bilirkişi incelemeleri yaptırılarak raporlar alınmıştır, alınan raporların dosyadaki verilere uygun gerekçeli ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır.
Birleşen davacı tarafından İstanbul Anadolu —– Asliye Ticaret Mahkemesinin —– Esas sayılı dava dosyası ile Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün—— Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali için açılan davada mahkemece ——– tarihli kararı ile davalar arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğundan bahisle mahkememizin işbu ——- Esas sayılı dava dosyası ile birleştirme kararı verilerek dava dosyasının mahkememize tevdi edildiği anlaşılmıştır.
Asıl ve birleşen davada davacı taraf davalı ….——%100 paya sahip tek ortağı ve yetkilisi olduğunu, —– davacı şirketin paydaşı ve yetkilisi olduğunu, davalı ——————- üzerinde kurulu fabrika binasında faaliyet gösterdiğini, ———-ile davalılardan … arasında bir anlaşma akdedildiğini, anlaşmaya göre —– Şirketi’nin %50 ortağı olması ve ——– faaliyet gösterdiği taşınmazın 1.074,16 m2 sinin devri konusunda anlaşma yapıldığını, bu anlaşma uyarınca asıl davacının 1.171.364,68 TL lik ödeme yaptığını, birleşen davacının da 500.000,00 TL ödeme yaptığını, anlaşmanın gereğinin yerine getirilmediği gibi davalı tarafın almış oldukları parayı da iade etmediğini, bunun ————Soruşturma sayılı dosyasında alınan raporla sabit olduğunu iddia etmektedir. Davalılar yasal süre içerisinde yazılı cevap dilekçesi sunmamıştır.
İstanbul—————- Soruşturma sayılı dosyasında birleşen davacı —— asıl ve birleşen davalı … aleyhine kendisini hem taşınmazına hemde şirketine hisse ortağı yapacağı şeklinde söylemelerde bulunarak inandırdığını ve bunun karşılığında kendisinden değişik tarihlerde şirket hesabına para aktarılmasını sağladığı, daha sonra gayrimenkulün devredilmesinin mahkeme kararı ile mümkün olmamasına rağmen devir konusunda taahhütte bulunuyormuş gibi ve yine davalı şirkete kendisini ortak olmasını kabul ediyormuş gibi yeniden taahhütte bulunarak kendisini dolandırdığından bahisle şikayette bulunduğu, yapılan soruşturma sonucunda ——–tarihli iddianame ile …’ın dolandırıcılık suçunu işlediğinden bahisle cezalandırılması talepli kamu davası açıldığı, yargılamanın İstanbul Anadolu ——— Ağır Ceza Mahkemesi —— Esas sayılı dava dosyasında yapıldığı,
Anadolu ——– Soruşturma sayılı dosyası ile birleştirilen ——- Soruşturma sayılı dosyasında; davalı şirket adına …’ın asıl davacı şirket yetkilisi ve birleşen davacı olan ——— azledilmiş olmasına rağmen 5 adet boş çekin ——–binasından habersizce alındığı ve bu çeklerden —— nolu —– bedelli çekin tedavüle çıkartılarak ———— hakkında icra takibi başlatıldığı ve yapılan kontrollerde söz konusu çekin çek tarihi ve bedel kısmında tahribat yapıldığı ve … adına atılan imzanın sahte atılmış olduğu gerekçesi ile şikayetçi olunduğu, bu nedenle ——- sahtecilik yaptığı, ———dolandırdığı ve hırsızlık suçunu işlediği gerekçesi ile, dava dışı ————- suç eşyasını kabul edip kullanma gerekçesi ile şikayette bulunulduğu, yapılan soruşturma sonucunda suça konu 5 adet çekten 4 adedinin henüz tedavül görmediği, —– çekler ile hukuki bir bağlantısının tespit olunamadığı ve yine icra takibine konulan——–seri nolu çekin takip işlemleri sırasında davalı şirket tarafından İstanbul Anadolu —— İcra Hukuk Mahkemesinin —- Esas sayılı dosyası ile yapılan imzaya ve borca itiraz başvurusunun mahkemece değerlendirildiği, çek üzerindeki imzanın bilirkişi incelemesi sonucunda …’ın eli ürünü olduğunun tespit edilmesi üzerine——- özel bir bilirkişiye çek üzerinde inceleme yaptırılarak bahse konu imzaların …’a ait olmadığı ve keşide tarihi bölümünde şüpheli bası izlerinin bulunduğu, bu izlerin tam olarak anlamlandırılamadığının belirtildiği şekilde rapor düzenlenmiş ise de; bu raporun özellikle çek üzerindeki sahtecilik konusunda somut bir sonuçtan bahsedilmediği ve soyut genel geçer ifadeler bulunduğunun anlaşıldığı, kaldı ki suça konu ———- seri numaralı çek üzerinde —— isminin geçmediği, adına atılmış bir imzanın bulunmadığı, yine suça konu 5 adet çekin fotokopisi üzerine —- çeklerin aslını teslim aldığı şeklinde bir ibare konularak bu fotokopiler dosyaya delil olarak sunulmuş ise de; bu fotokopilerdeki beyanlar ve imzaların her iki müşteki şüphelinin de kabulünde olduğu ve inkar edilmediği, dosyadaki ifadeler ve delillere göre bu çek fotokopilerin müşteki şüphelilerin (asıl ve birleşen davalı … ile asıl davacı ———-) aralarındaki tartışma ortamında asılları olmayacak şekilde imzalandığının ve suça konu ——seri numaralı çeki ———- tedavüle çıkardığına dair bir delil bulunmadığı, tüm bu anlatımlara göre üzerine atılı bulunan suçu işlediğine dair yeterli delil olmadığı anlatılan nedenlerle müşteki şüpheli ——- üzerlerine atılı suçları işlediğine dair yeterli delil elde edilemediği ve bu doğrultuda —– … ve ——– arasındaki ihtilafın hukuki ihtilaf niteliği arzettiği,
Anadolu —— Soruşturma sayılı dosyası ile birleştirilen —– Soruşturma sayılı dosyasında; —– bedelli çek ile —— seri numaralı ve ——çekini habersizce ——– isimli şirketi’ni alacaklı olarak gösterip bu çeklerin bedellerini icra takibi yolu ile borçlu ——–isimli şirketten tahsil ederek ——- hesabına aktardığını, bu şekilde şüpheli ——- dolandırıcılık, emniyeti suistimal ve hırsızlık suçlarını işlediğinden bahisle başvurulduğu, olay ile ilgili ———— alınan ifadesinde de sunduğu belgeler ile üzerine atılı suçlamaları kabul etmediği, suça konu çekler ile ilgili ——-işyerinde haczedilecek malların olması nedeni ile——– yararlanabilecekleri avukatları olmasından dolayı … ile anlaşarak icra takibini ——- yapması hususunda anlaşmaya vardıklarını, bu doğrultuda ————– Esas nosu ile takip başlattıklarını, takip sırasında bu çeklerin ——kaçırması nedeni ile Kocaeli’nden ——— İcra Müdürlüğüne haciz talimatı yazıldığını, —– isimli firmanın mallar üzerinde istihkak iddiasında bulunması üzerine———————-ile anlaşıp aralarına taahhüt imzalanarak —– zilliyetliğindeki malların——– olduğu ve bu malların——-şirketi’ne icra yolu ile satışında mutabık kaldıklarını, buna göre de ———— firmasının ihale ile söz konus malları satın alarak bir süre sonra bu malları —- tarafından satılması üzerine 100.000,00 TL mal bedelinin ——– hesabına aktarıldığını ve başlangıçtaki anlaşma gibi ticari olarak ————-arkasında durmaya devam ettiğini beyan ettiği, bu beyanlar ve dosyadaki ilgili belgelerin, icra müdürlüğü dosyalarının incelenmesinde …’ın anlatıldığı şekilde —————–ile aralarında taahhüt anlaşması imzalamasının suça konu çekler ile ilgili hareketlerden haberdar olduğunun bir delili olduğu ve bu duruma göre müşteki şüpheliler ——– arasındaki ihtilafın hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu bahsi geçen suçların unsurları ile oluşmadığı sonucuna ulaşıldığı ,
Yine müşteki şüpheli ———— Soruşturma sayılı dosyasında şüpheli …’dan toplam —– arsa 1.171.364,00 TL şirket ortaklığı için olmak üzere verdiği paraları söz konusu ortaklıklar gerçekleşmemesi üzerine müşteki şüpheli …’dan talep ettiğinde —————- firması odasında bulunduğu sırada …’ın yanında bulunan şahıslar ile birlikte gelerek müşteki şüpheli —————-, bu işin üzerine gidersen sonun daha da kötü olur, sana arsayı da parayı da vermiyorum” demek sureti ile tehdit ettikleri ve bu sırada …’ın şikayetine konu ettiği toplam 5 adet boş çekin fotokopileri üzerine çek asıllarını ———— teslim aldığı şeklinde tehdit sonucu not düşmesi iddiaları ile ilgili yapılan soruşturmada müşteki şüpheli …’ın suçlamayı kabul etmediği ve yine dosyada dinlenen tanıkların beyanında …’ın yanında tanımadıkları şahıslar ile birlikte gelerek ———–odasına girdiğinin ve buradan yüksek sesle konuşmalar duyduklarını söyleseler de; bu konuşmaların içeriği ve tehdit sözü içerip içermediğini duymadıklarını söylemeleri karşısında müşteki Şüpheli …’ın arkadaşları ile birlikte üzerine atılı suçu işlediklerine dir yeterli delil elde edilemediğinden bahisle müşteki şüpheliler (dosyamız asıl ve birleşen davalısı ile birleşen davacı ) ile dava dışı olan şüpheliler hakkında delil yetersizliği, oluşmayan suç, mükerrer soruşturma ve hukuki ihtilaf nedenleri ile kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği,
Yine ——— sayılı soruşturma dosyası ile de ———şirketinden aldığı ——- verilen çek ile ilgili yapılan şikayet sonucunda da ——–sayılı kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği
görülmüştür.
Davacı tarafından dava dosyasına sunulan ve davalı tarafça da kapsamına ve imzasına itiraz edilmeyen el yazısı ile yazılmış belgelerin incelenmesinde; ——– tarihli toplantı tutanağı başlıklı belgenin; —– satış vaadi ile gerekirse ———- verileceği konusunda mutabakat yapıldı. 3-) …’ın her ayın 17 sine tamamı olmak üzere 10.000,00 TL maaşının 4 parça olarak verileceği bu bunun sorun haline getirilmeyeceği ——- kararlaştırıldı ( yazı okunmakla birlikte üzeri çizilmiştir) olup asıl ve birleşen davalı …, birleşen davacı —— dava dışı ——- tarafından imzalandığı” üzerinde tarihi görülemeyen toplantı tutanağı başlıklı belgenin de; “—– vererek %50 Mülk ve şirketin her türlü mali ve borç alacağa ortak oldu. ————- aylık kira bedeli sermayeden düşülerek ödendi ————– aracına karşılık 36 TL ödenen bedel sermayeden düşülerek —— kullandığı araç şirkete aittir…. 9-) ——– tarihi itibari ile ———resmi ortak olacaktır. Karara bağlanmıştır…. Yukarıda bulunan ——- soru olarak soruldu ve onayları ile tutanak altına alındı… ” şeklinde düzenlenerek bu belgenin de asıl ve birleşen davalı … ile birleşen davacı ——————— tarafından imzalandığı görülmüştür.
Taraflarca delil olarak sunulan ihtarnamelerden;
Davacı şirket tarafından davalı ————-gönderilen —— yevmiye sayılı ihtarnamede özetle; “Aşağıda davalı tarafından kesilen 5 adet faturada verilen bir hizmet söz konusu olmadığı ve sahte fatura oldukları, mesnetsiz oldukları beyanla yasal süresinde itiraz ettikleri ve kabul edilmediği hususları” nın ihtar edildiğinin yazıldığı,
Yine davacı şirket tarafından davalı —– gönderilen Kocaeli Noterliği ———– yevmiye numaralı ihtarnamede özetle; ” Aşağıda davalı tarafından kesilen 2 adet çek bedeli yansıtma açıklaması ile kesilen faturaların tamamen mesnetsiz olduklarını, yasal süresinde itiraz ettikleri ve kabul edilmediği hususları” nın ihtar edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Yukarıda incelemesi yapılan ————– ilgili soruşturma dosyalarında mali bilirkişi aracılığı ile yaptırılan inceleme sonucunda ———— hitaben düzenlenen ——tarihli bilirkişi raporunda özetle; “—— yıllarına ilişkin defter-i kebir ve envanter defterlerinin ibraz edilmediği, bu nedenle bahsi geçen defterlere bakılamadığı, anılan şirketin 2014-2015 yıllarına ait yevmiye defterleri ile 2016 yılı yevmiye, defteri kebir ve envanter defterleri üzerinde inceleme yapıldığı,—– ibaret olup ——–sıra nolu sayfalarının eksik olduğu, 2016 yılı defteri kebir ve envanter defterlerinin boş olduğunun görüldü,——————– yevmiye kayıtlarının … gibi olduğu olduğu,———————- yılı yevmiye defterlerine bakıldığında detay sütununun bulunmadığı ve üçlü kod olan ana hesapların defterde yer almadığının görüldüğü, bu nedenle anılan şirketin 2015 yılı yevmiye defteri üzerinde hesapların incelenemediği, ——— tarihi itibari ile ——– tutarınca alacağının bulunduğu, ———————— ait yevmiye kayıtları incelenmesi sonucunda —— tarihi itibari ile ——tutarınca borcunun olduğunun kayıtlı olduğu…” bildirildiği görülmüştür.
Mali bilirkişi aracılığı ile taraf şirketlere ait ticari defterlerin incelenmesi sonucunda düzenlenen gerek 01.10.2018 tarihli gerekse 28.06.2019 tarihli raporlarda; davacı şirketin incelenen ticari defter kayıt ve dayanaklarına göre; ————–tarihinde verilen sipariş avansları hesabında davalıdan olan —– alacağın virman yolu ile aktarılması sonrasında alıcılar hesabında aynı tutarda alacaklı olarak mali yıla başladığı, davacının ve davalı şirketin birbirlerine olan karşılıklı ödemeleri ve karşılıklı kesilen faturalar sonrasında 31.12.2015 tarihli——————- nolu yevmiye maddesine göre davacının davalı şirketten 1.242.162,10 TL alacağının sipariş —————- açıklaması ile virman yolu ile aktarıldığı, bu aktarım sonrasında davacının 1.242.162,10 TL alacağının 2016 yılına devrettiği, davacının ve davalının 2016 yılında birbirlerine olan karşılıklı ödemeleri ve karşılı olarak kesilen faturalar sonrasında davacının 1.015.252,67 TL alacağının 31.12.2016 tarihinde ——– açıklamalı virman kaydı ile satıcılar hesabına virman yolu ile aktarıldığı, bu aktarım sonrasında davacının 31.12.2016 tarihinde davalıdan bu miktarda alacaklı olarak alacağının 2017 yılına devrettiği, 2017 yılında davacının davalı şirketten muhtelif tarih ve bedelli olmak üzere alınan e faturaların davalının borcuna mahsup edilmesi ile davacının ———– alacaklı olduğu, 31.12.2017 tarihinde davacı şirketin bu alacağını verilen sipariş avansları —————-ile aktardığı, bu aktarım sonucunda davacının 959.946,81 TL alacaklı olarak ——-, davalı şirketin incelenen ticari defter kayıt ve dayanaklarına göre de; 31.12.2016 tarihi itibari ile ————– firmasından alıcılar hesabından kaynaklanan 156.123,13 TL tutarında alacağının raporlandığı, alıcılar hesabından kaynaklanan 1.171.364,66 TL tutarında borcunun raporlandığı ve nihai olarak davalının davacıya 31.12.2016 tarihi itibari ile (1.171.364,66 TL – 156.122,13 TL =) 1.015.242,53 TL tutarınca borcunun raporlandığı, bu tutardan 2017 yılında hem davacı hemde davalının birbirini teyit eden kayıtları düşülüp eklendiğinde davalının takip tarihi itibari ile davacıya 959.936,67 TL borcunun bulunduğu ilgili taraf şirketlerin ticari defterlerinin birbirini teyit eder şekilde olduğunun tespit edildiği, davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmesine rağmen davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 2 adet çek bedeli yansıtma, 2 adet vade farkı, 3 adet fiyat farkı faturalarından oluşur toplam 406.660,21 TL tutarındaki fatura alacağının davacıya olan borçtan mahsup edildiği ancak bu faturaların dayanaklarının ispat edilemediği, birleşen dava yönünden de davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarında davacı———-şirkete ödendiği hususunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı bulunup davacı şirketin kayıtlarında bulunmayan toplam ———- asıl ve birleşen davalı şirketi …’ın vekili olarak yönettiği sırada şirket aleyhine yaptığı iş ve işlemlerden kaynaklı neden olduğu zararların bedeli olduğunu iddia ederek bu miktarın mahkemece nazara alınarak davacı defterinde kayıtlı alacak miktarından takas edilmek sureti ile düşürülmesini talep etmiştir. Ancak asıl ve birleşen davalılar gerek asıl davada gerekse birleşen davada dava dilekçelerinin kendilerine tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık cevap verme süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamışlardır. Bu yöndeki iddialarını rapora karşı itiraz dilekçelerinde ve duruşmalardaki beyanlarında ileri sürmüşlerdir. Bu itirazlar takas niteliğindedir. Ancak takas hukuken yasal cevap verme süresi içerisinde cevap dilekçesi ile ileri sürülebilecek defi niteliğinde olduğundan (T.B.K 139 maddesi) mahkememizce yasal süresinde ileri sürülmeyen işbu defi nazara alınmamış, davalı tarafın birleşen davacı ————– asıl ve birleşen davalı şirketi vekil sıfatı ile yönettiği dönemdeki iş ve eylemlerinden dolayı şirketi zarara uğratıp uğratmadığı hususunda inceleme yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm delillere alınan bilirkişi raporlarına göre; asıl ve birleşen davalı … ile asıl davacı şirket yetkilisi olup birleşen davacı ——- düzenlenen—- başlıklı adi yazılı sözleşme gereğince ——- %50 ortağı olması ve ——– faaliyet gösterdiği taşınmazın %50 sinin ——–devrinin amaçlandığı, bu sebeple gerek davacı şirket tarafından gerekse birleşen davacı —— incelemelerinde tespit edildiği üzere davalı şirkete ödemeler yapıldığı, taraflar arasındaki adi yazılı nitelikteki sözleşmenin geçersiz olduğu gibi taraflarca uygulanmadığı da anlaşıldığından asıl davacı şirket ile birleşen davacı tarafından yapılan ödemelerin sebepsiz kaldığı, davacı şirketin davalı ——– takip tarihi olan 11.12.2017 tarihi itibari ile 959.936,67 TL, birleşen davacının davalı şirketten 500.000,00 TL alacağı bulunduğunun taraf ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu gibi, 06.11.2019 tarihli duruşmada asıl ve birleşen davalılar vekilinin birleşen davacı yönünden bildirdiği “…bilirkişilerin raporlarında tespit ettikleri ödemelerden 500.000,00 TL lik kısım davacı tarafın davasına dayanak yaptığı hukuken geçerli olmayan davacı asil ile davalı asil arasındaki protokol uyarınca yapılan bir ödemedir…” şeklindeki beyanın da da ileri sürdüğü gibi bu bedellerin davalı şirket nezdinde karşılığının bulunmadığı, dava dilekçesinde her ne kadar ———- kişiliğini kendi şahsi amaçları için perde olarak kötüye kullanan,——- ile organik bağ içerisinde bulunup —– kurumsal kimliğini kötüye kullanan, —— mal varlığını kendi mal varlığına karıştıran …’ın mevcut borçtan ——– birlikte sorumlu olduğuna hükmedilmesi gerekmektedir yönünde davacı tarafça iddiada bulunulmuş ise de; tüzel kişilik perdesi asıl olup aralanması yönündeki iddianın ispatı gerektiği, davalı şirket ile davalı …’ın mal varlığının karıştığına ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı, —— hususunun ise tek başına davalıların mal varlığının karıştığını ya da davalı şirketin tüzel kişilik perdesinin alacaklıları zarara uğratmak için kullanıldığı ispatlanamadığı, asıl ve birleşen davalıların yargılama aşamasında yasal süre içerisinde cevap dilekçesi sunmayarak rapora karşı verilen itiraz dilekçelerinde ve duruşmalardaki beyanlarında birleşen davacı ————-asıl ve birleşen davalı şirketi vekil sıfatı ile yönettiği dönemde şirket aleyhine asılsız faturalar düzenlediği ve şirketi zarara uğrattığından bahisle verilen zararlar yönünden inceleme yapılarak alacaktan mahsup edilmesi yönündeki takas defisinin yasal süre içerisinde ileri sürülmemesi nedeni ile mahkememizce nazara alınamayacağı vicdani kanaate varılarak asıl ve birleşen dava yönünden aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ,
A)ASIL DAVADA;
1-Davanın davalı —————yönünden KISMEN KABULÜ ile; tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalı —————-Anadolu —— İcra Müdürlüğünün ——– Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 959.936,67 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takibin bu miktar üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte DEVAMINA,
2-Davalı ———————–önünden fazla istemin reddine ,
3-Hükmolunan alacak likit olduğundan alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine ,
4-Davanın davalı … yönünden reddine ,
B)BİRLEŞEN ANADOLU ——– ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ——– ESAS SAYILI DAVADA;
1.Davanın davalı ———–yönünden KABULÜ ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalı şirketin İstanbul Anadolu ——— İcra Müdürlüğü ————— Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın İPTALİ ile takibin takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte DEVAMINA ,
2.Hükmolunan alacak miktarı likit olduğudan asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine ,
3.Davanın davalı … yönünden REDDİNE ,
C-HARÇLAR :
1-Harçlar Yasası uyarınca; Asıl davanın kabul edilen miktarı üzerinden alınması gereken 65.573,51.-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 14.147,17 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 51.426,34 TL harcın davalı —————————- alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Aynı yasa uyarınca ; birleşen davada kabul edilen dava miktarı üzerinden alınması gereken 34.155.00 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 6.038,75 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 28.116.25 TL harcın davalı ———————— alınarak hazineye gelir kaydına,
D-YARGILAMA GİDERLERİ :
1-Asıl davada davacılar tarafından yatırılan 14.147.17 TL peşin harç giderinin davalı —— alınarak davacılara verilmesine,
2-Birleşen davada davacılar tarafından yatırılan 6.038.75 TL peşin harç giderinin davalı ——-alınarak birleşen davanın davacılarına verilmesine,
3-Davacıların asıl davada peşin harç gideri dışında yapmış olduğu 35.90 TL başvuru harcı, 5.20 TL vekalet tasdik harcı, 1.000.00 TL bilirkişi ücreti , 2.000.00 TL (2 kişilik heyet için takdir edilen ) bilirkişi ücreti, 1.500.00 TL (İki kişilik heyet için takdir edilen ) ek bilirkişi ücreti, 587.25 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam sarfedilen 5.128,35 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 4.202.70 TL sinin davalı ——————— alınarak davacılara verilmesine, bakiye giderin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Birleşen davada davacı vekili tarafından yapılan 35.90 TL başvuru harcı, 5.20 TL vekaletname tasdik harcı toplamı olan 41.10 TL yargılama giderinin davalı ————- alınarak birleşen dosya davacısına verilmesine,
5-Davacı tarafın asıl ve birleşen davalarla ilgili davalı … yönünden yapmış olduğu giderlerin üzerinde bırakılmasına,
6-Asıl ve birleşen davalarla ilgili davalılar tarafından herhangi bir yargılama gideri sarfedilmediğinden bu konuda karar verilmesine yerolmadığına,
E-VEKALET ÜCRETLERİ :Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca ;
1-ASIL DAVADA kabul edilen dava değeri üzerinden davacılar yararına tayin ve takdir edilen 65.046,83 TL nispi vekalet ücretinin davalı——–alınarak davacılara verilmesine,
2-ASIL DAVANIN reddedilen değeri üzerinden davalı ——-yararına tayin ve takdir edilen 23.249,96 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak vekille temsil edilen ——- verilmesine,
3-ASIL DAVADA DAVALI … yönünden davanın tamamı reddedildiğinden bu davalı yararına takdir ve tayin edilen 73.797.76.-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
4-BİRLEŞEN DAVANIN kabul edilen miktarı üzerinden davacı yararına tayin ve takdir edilen 42.050.00 TL nispi vekalet ücretinin davalı—– alınarak davacıya verilmesine,
5-Birleşen dava davalı … yönünden reddedilmiş olmakla, bu davalı yararına tayin ve takdir edilen 42.050.00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
F-GİDER AVANSLARI : Davacıların asıl ve birleşen davada yatırdıkları gider avanslarının kullanılmayan kısımlarının karar kesinleştikten sonra ve talep edilmesi halinde davacılara iadesine,
Dair, tarafların ve vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.