Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/226 E. 2020/289 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/226 Esas
KARAR NO : 2020/289

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 26/02/2018
KARAR TARİHİ : 07/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin araç kiralama işi işe iştigal ettiğini, kiralanan araçlarda gerçekleşen kazaların hasar işlemlerini davalı firma yapıldığını, aynı zamanda da kendisine müvekkili firma tarafından araç kiralama hizmeti verilmektedir. Bu araçların kiralamasından dolayı müvekkil firma davalıya, servis işlemlerinden dolayı da davalı, müvekkil firmaya fatura düzenlemediğini, kiralama faturalarına ek olarak müvekkili firma hasar işlemlerinde —–. olması halinde de davalıya faturalar düzenlediğini, faturalama işlemlerini müteakip taraflar cari hesapta mahsuplaşılarak ödemeler yapıldığını, cari hesaplar da kontrol edildiğinde davalının müvekkil firmaya borçlu olduğu görüldüğünü, davalının hâlihazırda ekteki ekstreden de görüleceği üzere davacıya 14.027,00 TL borcu bulunduğunu, davalının fiili olarak bir çalıştığı iş yerinin olmamasından kaynaklı olarak bu tutar tahsil edilememiş, haciz imkânı olmaması sebebi ile de aleyhine icra takibi başlatılmadığını, müvekkil firmanın 25.000,00 TL tutarlı,——– çek numaralı çeki hasar onarım işlemlerinin bedeline karşılık davalıya teslim ettiğini, ancak davalı ile yapılan ticari ilişki ve akabinde müvekkili firmadan davalıya yapılan ödemeler sonucu çekin bedelinin ödendiğini ancak davalı çeki müvekkilime iade etmediğini, buna bağlı olarak da ticaret sicilinde yer alan adresindeki faaliyetini fiili olarak sonlandırması sebebi ile çeke de davalıya da ulaşılamadığını, Bu sebepten de çekin de davalının da akıbeti bilinmediğini, çekin karşılıksızdır olarak kayıt altına alınması halinde müvekkilim sadece ticari itibarını kaybetmeyecek aynı zamanda da şirket sahibi ceza soruşturması ile karşı karşıya kalacağını, bunun da maddi-manevi müvekkilimin aleyhine sonuç doğuracağını, İş bu sebepten çekin durdurulması için karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin çek bedelini ödediğini, ancak davalı çeki iade etmediğini, keşideci olması sebebi ile çekin kaybına ilişkin olarak da dava açamadığını, davalı çeki de iade etmediğini, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile davacı yanın davalıya 25.000 TL tutarlı 30/02/2018 tarihli çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine çekin durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dava : Dava kambiyo senedine dayalı menfi tespit davasıdır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Mahkememizce usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlanmış, ön inceleme duruşması yapılmış ve uyuşmazlık taraflar arasındaki araç kiralama ve servis hizmetleri nedeniyle var olan ticari ilişki kapsamında davacı tarafından keşide edilerek davalıya teslim edilen 25.000,00 TL bedelli çek nedeniyle çek bedelinin ticari ilişki kapsamında haricen ödendiği iddiasına dayalı olarak dava konusu çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespitine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dava konusu çekin ödenip ödenmediği yönünde ilgili bankaya müzekkere yazılmış olup, müzekkere cevabında davacı tarafından keşide edilen —— tutarındaki çekin 28/02/2018 tarihinde takastan ibraz edildiği ve ödendiği anlaşılmış, çek fotokopisinin incelenmesinde keşidecinin davacı, lehtarın davalı olduğu, çeki tahsil edeninse yine davalı olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmalarının dava konusu çek bedelinin davacı tarafından ticari ilişki kapsamında haricen ödenip ödenmediğinin tespiti yönünden davacı ve davalı ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması yönünden ara karar oluşturulmuş ve bu karar usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi dosyaya sunmuş ——- tarihli raporunda özetle; davacı ve davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını incelemeye ibraz etmediği ancak dosyada mevcut muavin dökümleri üzerinde yapılan incelemede davacı tarafından davalıya 05/07/2017 tarihinde davaya konu 25.000 TL tutarlı çekin cari hesaba mahsuben verildiği, taraflar arasında 08/12/2017 tarihinden sonra başkaca ticari ilişki olmadığı ve bu tarih itibariyle muavin dökümlerine göre davacının davalıdan 14.027,95 TL alacaklı olduğu hem dava konusu çek bedeli 25.000 TL hem de cari hesap alacağı 14.027,95 TL olmak üzere toplam 39.027,95 TL alacağının bulunmadığı yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda ; dosya kapsamındaki tüm deliller, banka müzekkere cevapları, alınan bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar hep birlikte değerlendirildiğinde, dosyada mevcut muavin dökümleri taraflar arasındaki servis hizmet sözleşmesi, kapsamında taraflar arasındaki ticari ilişkinin var olduğu, bu ilişki kapsamında davacı tarafından davalıya dava konusu 25.000 TL bedelli çekin keşide edildiği ve bedelinin davacı tarafından ödendiği dava dilekçesinde davalının 25.000 TL bedelli çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istediği, her ne kadar dava dilekçesinde ayrıca 14.027 TL davalıdan alacaklı olduğunu da belirtmiş ise de bu konudaki talebini harçlandırmadığı gibi dava konusu da yapmadığı, davacının çek bedelinin ödendiği iddiasının incelenmesi yönünden mahkememizce bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olmasına rağmen davacının ticari defter ve kayıtlarını incelemeye ibraz etmediği, dosyada mevcut muavin dökümleri üzerinde yapılan incelemeye göre de davacının davalıdan sadece 14.027 TL alacaklı olduğu 25.000 TL bedelli çekin cari hesap alacağına mahsuben davalıya verildiği, çek nedeniyle alacaklı olmadığı, davacının dava konusu çek nedeniyle borçlu olmadığı iddiasını ispatlayamadığı sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 426,94 TL harcın alınması gerekli olan 44,40 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 382,54 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.